"Menbiç de Fırat’ın doğusu da temizlenecek"
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "YPG/PYD terör örgütleri Afrin'den nasıl temizlendiyse, şimdi Tel Rıfat'tan temizlenecek, ki orada da sona doğru yaklaşıldı. Yakında Tel Rıfat'ta da istediğimiz neticeyi elde edeceğiz. Arkasından Menbiç, arkasından Fırat'ın doğusu" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "YPG/PYD terör
örgütleri Afrin'den nasıl temizlendiyse, şimdi Tel Rıfat'tan
temizlenecek, ki orada da sona doğru yaklaşıldı. Yakında Tel
Rıfat'ta da istediğimiz neticeyi elde edeceğiz. Arkasından Menbiç,
arkasından Fırat'ın doğusu" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, gündeme
ilişkin açıklamalarda bulundu. Rusya Devlet Başkanı Putin ile
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan
Mersin Akkuyu Nükleer Santrali'nin temelini atmalarının ve son
gelişmelerin önemine değinen Bozdağ, "Bu Cumhuriyet
tarihinin en önemli ve en büyük projelerinin başında geliyor. Yani
yaklaşık yarım asırlık bir rüyanın gerçeğe dönüşmesidir.
Cumhurbaşkanımızın liderliği, Putin'in desteği ve hükümetimizin,
Enerji Bakanımızın gayretleri ve çabalarıyla Türkiye bir tarihe
imza attı, yeni bir Türkiye açısından dönemi başlattı. Nükleer
enerji dönemini başlattı. Tabii bu yeni teknolojiler, yeni güç
kaynakları, yeni enerjiler demektir ve ülkemizin önünü açacaktır.
Bu Türkiye açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Diğer yandan
Türkiye'de yapılan zirvede de Putin, Ruhani ve Cumhurbaşkanımız,
Türkiye'nin hem bölgesel hem de küresel güçlü bir aktör olduğunun
somut göstergesi olmuştur. Bölgede yaşanan sorunlara AB, ABD ve
başka ülkeler müdahil olurken, bu bölgenin en uzun sınıra sahip
komşusu Türkiye ile ve yakında olan İran ve Rusya'yla bu bölgede
yaşanan sorunların çözümüne katkı sunmak bakımından son derece
önemli. Bildiğiniz gibi daha önce Astana süreci vardı, Soçi vardı.
Şimdi bu Soçi'nin devamı Türkiye'de ve İran'da da bunun devamı
olacak. Bunlar Suriye'de yaşanan çatışmalara, dramlara çözüm bulma
bakımından son derece önemli sonuçlar ortaya koydu. Bildiğiniz gibi
Suriye'de çatışmalar eskisi kadar yoğunlukta değil. Gene var ama
eskisi kadar değil. O bu işbirliğinin ortaya koyduğu bir sonuçtur.
Tabii siyasi çözümü de hızlandıracaktır bu işbirliği. Çünkü sonuçta
hepimiz biliyoruz ki Suriye'de sadece askeri yöntemlerle çözüm
ortaya koymanın imkanı yok. Eğer öyle olsaydı bugüne kadar olurdu.
Bu görüşmeler Cenevre sürecine de yeni bir ivme kazandıracak.
Uzaktan bakıp gelişmelere müdahale etmesi gereken, etmeyenlerin de
bu işe müdahil olmalarını ortaya koyacaktır. Ama bu görüşmenin
sonrasında yayınlanan bildirge bazı şeyleri çok net olarak ortaya
koydu. Bu Türkiye'nin de, Rusya'nın da, İran'ın da esasında yeni
dönemdeki yol haritasını da ortaya koydu. Bir defa Suriye'yi bölme
hayali güdenler, orada kendi kafalarına göre farklı idari yapılar
oluşturmak isteyenlere ve Suriye'de ameliyat yapmak isteyenlere
karşı çok net bir duruş ortaya kondu" şeklinde
konuştu.
"SURİYE'DE MEZHEP ESASLI DEĞİŞİME İZİN
VERMEYİZ"
Suriye'nin topraklarının bölünmesine izin vermeyeceklerinin altını
çizen Bozdağ, "Suriye'de mezhep esaslı bir değişime
gidilmesine biz izin vermeyiz. Egemenliğinin bölünmesine de rıza
göstermeyiz. Bu son derece önemli. Aynı zamanda Türkiye'nin bugüne
kadar savunageldiği tezin her üç ülke tarafından da, her iki ülke
tarafından da benimsendiğini gösteriyor. Biz de toprak
bütünlüğünden yanayız ve biz de egemenliğin, birliğin korunması ve
mezhep esaslı veya mezheplere göre bir parçalanmanın, yapılanmanın
önüne geçilmesi, Türkiye'nin de savunduğu tezdir. Bu tez
uluslararası kabul görmüştür. Bundan sonra da burada bir ameliyat
yapılmasının imkanı yoktur. Bu terör örgütü, PYD/YPG/PKK/KCK terör
örgütünün amacı burada bir terör koridoru oluşturmak. Sonra bu
koridoru terör devletine döndürmek. Ve buna destek veren ülkeleri
de hepimiz biliyoruz. Bunu partner kabul eden ülkeler burada
esasında tam da bu örgütlerin istediği gibi bir yapılanmanın
peşinde olduğunu görüyoruz. Bir defa bu toprak bütünlüğünü koruma,
birliği ve egemenliği koruma konusu bu anlamda. Mezheplere göre
önemli, bölünmeyi de, ayrışmayı da, yapılanmayı da önleme konusunu
da bu anlamda Suriye'nin bugünkü birliğini, bütünlüğünü, toprak
bütünlüğünü ve egemenliğini koruma anlamında tarihi bir adımdır.
Ama burada bir şey daha var. Hem DEAŞ, hem El Nusra, hem PYD, hem
YPG ve bunlarla bağlantılı terör örgütleriyle mücadele konusunda da
bir kararlılık var. Türkiye, Türkiye'yi tehdit eden, bölgeyi tehdit
eden, kana bulayan terör örgütleri bölgeden temizlenene kadar
mücadelesine devam edecektir. YPG/PYD terör örgütleri, Afrin'den
nasıl temizlendiyse şimdi Tel Rıfat'tan temizlenecek, ki orada da
sona doğru yaklaşıldı. İnşallah yakında Tel Rıfat'ta da istediğimiz
neticeyi elde edeceğiz. Arkasından Menbiç, arkasından Fırat'ın
doğusu. Son Milli Güvenlik Kurulunda da biz bunu ifade ettik. Eğer
Menbiç'te ABD'li yetkililer aramızdaki görüşmelerde bize verdikleri
sözlerin gereğini yerine getirmezlerse Türkiye'nin tutumu çok
nettir" dedi.
"RUSYA'NIN TERÖRLE MÜCADELEMİZE VERDİĞİ DESTEK
ORTADADIR""RUSYA'NIN TERÖRLE MÜCADELEMİZE VERDİĞİ
DESTEK ORTADADIR"
Bugüne kadar Rusya'nın Türkiye'nin terörle mücadelesine verdiği
desteğin aşikar olduğunu dile getiren Bozdağ, "Bu destek,
iradeyi gösteriyor. Onun için bu bölgeden de temizlenecekler. Ve
diğer bölgelerde de biz istiyoruz ki ABD ile anlaşarak hem
Menbiç'te hem de Fırat'ın doğusunda adımları atalım. Sincar'da
benzer adımları atalım. Biz şimdi Sincar'da Irak Merkezi Hükümeti
ile görüştük ve onlar; biz buralarda gerekli adımları atacağız.
Nitekim Irak ordusu oralara girdi. Ama biz arazideki hareketliliği
takip ediyoruz. Terör örgütünün at değiştirerek, kıyafet
değiştirerek, üniforma değiştirerek, başka başka kılıklara girerek
bölgede varlığını devam ettirmesine de biz karşıyız. Biz gerçekten
Sincar'da ve diğer yerlerden terör örgütünün ve teröristlerinin
temizlenmesini istiyoruz. Bunlar yapıldığı zaman bizim için sorun
yok. Eğer yapılmazsa Türkiye buraları temizleyecek güce ve kudrete
sahiptir. Mecbur kaldığında Afrin'de nasıl yaptıysa, Fırat Kalkanı
Harekatı'yla nasıl yaptıysa Menbiç'te de, Fırat'ın doğusunda da,
Sincar'da da aynısını yapma kudretine Türkiye bugün hamdolsun
sahiptir. Dünkü zirvede bölgenin terörden ve teröristlerden
arındırılması konusunda bu anlamda da bir iradeyi
yansıtıyor" ifadelerini kullandı.
"ABD'NİN KAFASI KARIŞIK"
ABD'de bir kafa karışıklığı olduğunu söyleyen Bozdağ, ABD Başkanı
Trump'ın yaptığı bir açıklamanın sonrasında farklı bir noktaya
döndüğünü aktardı. Sözcülerden ayrı, CENTCOM'dan ayrı, Pentagon'dan
ayrı açıklama geldiğini anımsatan Bozdağ, "Amerika'da
Suriye konusunda bir kafa karışıklığı var. Bu kafa karışıklığı
nedeniyle de adım atmakta zorlandığı çok açık. Türkiye bu noktada
biraz şerbetli. Neden şerbetli? Çünkü Amerika, Suriye'de yaşanan
hadiselerle ilgili Türkiye'ye bugüne kadar pek çok söz söyledi;
şöyle yapacağız, böyle yapacağız. Ama bugüne kadar bu sözlerin
hiçbirisini maalesef tutmadı. O nedenle biz bu açıklamaları dikkate
alıyoruz, önemsiyoruz. Suriye'den çekilme açıklamasını. Ama bunun
arazideki yansımasını da görmek istiyoruz. Sözün doğruluğunu,
arazideki hareketliliği gördüğümüzde anlamış olacağız. Aksi
takdirde önceki sözler gibi bir söz olabilir, ki nitekim daha
sonraki açıklamada, 'Suudi Arabistan bizim kalmamızı istiyorsa
parasını verir, biz orada kalırız.' Yani biz paraya bakarız, para
olursa kalırız gibi. Onlar da parasını verebilirler, 'Biz orada
kalırız.' Şimdi orada başka bir hesap var. Belki birilerinden para
alma hesabı olabilir, başka şeyler olabilir. Amerika'nın hesabı ne
olursa olsun, o kendi devlet olarak yapabilir onu. Bizim ona
diyeceğimiz yok. Ama bizim diyeceğimiz şey bölgede Türkiye'ye
verilen sözlerin tutulmasıdır. Biz o yüzden bundan sonra hep
arazideki atılacak adımlara bakıyoruz. Söz önemli ama uygulaması
sözden daha önemli bizim için" değerlendirmesinde
bulundu.
(Yağmur Yıldız/İHA)