Mehmet Akif Ersoy'la ilgili fişlenme iddiası: Devlet tarafından 'irtica 906' diye kodlanmış
Habertürk yazarı Murat Bardakçı, İstiklal Marşı'nın şairi Mehmet Akif Ersoy'un bir dönem devlet tarafında 'irtica-906' diye kodlandığını ve ölüm döşeğindeyken bile izlendiğini söyledi.
Murat Bardakçı, "Mehmed Âkif devlet tarafından "İrtica-906" diye
kodlanmış, ölüm döşeğinde yatarken bile izlenmiş ve Safahat'ı da
imha edilmişti" başlığıyla yayımlanan yazısında "Geçen hafta Tek
Parti döneminde Arapça ezan okunması, kamet getirilmesi, izinsiz
dinî eğitim verilmesi ve hattâ türbelere mum dikilmesi bahislerinde
uygulanan yasaklar ile Müslüman olmayan vatandaşlara ve Türkiye'de
oturan yabancılara yine dinî alanlarda getirilen sınırlamaları
gösteren bazı belgeler yayınladım" hatırlatmasında bulundu.
"Bugün de devletin İstiklâl Marşımızın şairi Mehmed Âkif Ersoy'a
bir zamanlar nasıl baktığını ve hattâ neler yaptığını anlatan bazı
belgelere yer veriyorum" diyen Bardakçı, devamında "İşte, Âkif
hakkındaki bu belgelerin pek bilmediğimiz kısa öyküsü" ifadesini
kullandı.
Bardakçı, şunları kaydetti:
— Akif'in sessizce gelişi Ankara'yı hareketlendirdi; haberi
gazetelerden öğrenen İçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü,
İstihbarat, Genelkurmay ve İstanbul Valiliği arasında şairin
vefatına kadar aylarca devam edecek, hattâ vefatından sonra da
sevenleri hakkında senelerce sürecek bir takip, izleme, fişleme ve
yazışma faaliyeti başladı. Mehmed Akif, Mısır'da yaşadığı sırada da
Türk istihbaratı, hariciyesi ve genelkurmayı tarafından takip
altında tutulmuş; Ankara'ya hakkında raporlar gönderilmiş,
Mısır'dan belli bir müddet için ayrılarak gittiği diğer
memleketlerde de izlenmiş, temasları ve görüştüğü kimseler ile
ilgili de çok sayıda rapor yazılmıştı. Bu raporlarda Âkif'ten
"irticacı" diye bahsediliyor ama hariciyenin yazışmalarında rejime
bazı hususlarda karşı olmasına rağmen memleketin aleyhinde ve
zararlı faaliyetlerde bulunmadığı söyleniyordu.
- Devlet üstelik "mürteci" olarak gördüğü millî şairi kodlayacak,
Cumhuriyet Arşivleri'nde 121-10-0-0/2-6-1 numaralı "Mehmet Akif'in
Seyahatleri, Temasları ve Faaliyetleri" isimli dosyada muhafaza
edilen ve gizliliği 19 Nisan 2001'de kaldırılan istihbarat
yazışmalarında İstiklâl Marşı'nın şairinden "İrtica-906" kodu ile
bahsedilecekti. Emniyet ile istihbaratın sıkı takibi devam ederken,
25 Ağustos 1936'da bir başka şaşkınlık yaşandı: Mehmed Âkifîn
1933'te Kahire'de bastırdığı ve Safahat'ının yedinci cildi olan
"Gölgeler" isimli kitaptan 2 bin 175 adedi bir gemi ile Mısır'dan
şairin adına İstanbul'a gönderildi.
— Yazışmalar yine birbiri takip etti ve neticede Safahat'ın bu son
cildinin bazı nüshaları "Arap harfleri ile basıldığı, muhteviyatı
irticaî propagandalarla dolu olduğu olan ve zararlı yazılar ihtiva
ettiği" gerekçesi ile müsadere, bir kısmı da imha edildi; geri
kalanlar da yine bir gemiye yüklenerek geldikleri yere, yani
Mısır'a gönderildi. Akif, 27 Aralık 1936'da vefat etti ama
"İrtica-906" dosyası kapatılmadı, millî şairin hem cenazesi, hem de
sonraki senelerde onun için yapılan anma toplantıları Emniyet
tarafından sıkı şekilde takip edildi. Mehmed Akif hakkında sadece
Cumhuriyet Arşivi'nde değil, Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nde de bazı
takip raporları vardır. Cumhuriyet Arşivi'nde bulunan ve burada yer
verdiğim belgeleri daha önce Muharrem Coşkun 2014'te "Kod Adı:
İrtica-906" isimli kitapta bir araya getirmiş ve kitap
Gaziosmanpaşa Belediyesi tarafından yayınlanmıştır.
Cumhurbaşkanlığı Arşivi'nden bazı sayfalarını naklettiğim takip
raporu ise ilk defa yayınlanmaktadır.