Meclis’te OHAL görüşmeleri sürüyor
AK Parti Ankara Milletvekili Fatih Şahin, 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi için, "O gece adeta 1071'de yaşanan Malazgirt'ti, o gece adeta 29 Mayıs 1453'tü. O gece yaşanan Çanakkale Zaferi'ydi, Kut-ül Amare, Kurtuluş Savaşı'ydı. Aziz milletimizin her bir ferdi Ulubatlı Hasan oldu, Seyit Onbaşı, Nene Hatun, Kara Fatma oldu" dedi.
AK Parti Ankara Milletvekili Fatih Şahin, 15 Temmuz hain darbe
girişimi gecesi için, "O gece adeta 1071'de yaşanan
Malazgirt'ti, o gece adeta 29 Mayıs 1453'tü. O gece yaşanan
Çanakkale Zaferi'ydi, Kut-ül Amare, Kurtuluş Savaşı'ydı. Aziz
milletimizin her bir ferdi Ulubatlı Hasan oldu, Seyit Onbaşı, Nene
Hatun, Kara Fatma oldu" dedi.
TBMM Genel Kurulunda 'Olağanüstü Hal'in uzatılmasına ilişkin
Başbakanlık tezkeresi görüşüldü. Görüşmelerde konuşan AK Parti
Ankara Milletvekili Fatih Şahin, 15 Temmuz'da yaşananların sadece
darbe girişimi olmadığını söyleyerek, o gece yaşananların bir işgal
girişimi ve Türkiye'yi sömürgeleştirme çabası olduğunu ifade etti.
Şahin, "O gece yaşanan devletimizi bölme, milletimizi
parçalama girişimiydi. Bu Fettullahçı mankurtların maşa olarak
kullanıldığı son Haçlı seferiydi. Ancak, o karanlık gece bu
toprakların seçimle iş başına gelen ilk Cumhurbaşkanı,
Başkomutanımız 15 Temmuz'un baş gazisi Cumhurbaşkanımız Recep
Tayyip Erdoğan çağrısı ve riaseti ile, Meclis Başkanımızın kararlı
duruşu ve Türkiye Büyük Millet Meclisini açmasıyla, Sayın Başbakan
Binali Yıldırım'ın dirayetiyle ve aziz milletimizin feraseti ve
cesaretiyle 16 Temmuz sabahında aydınlığa kavuşturulmuş
oldu" ifadelerini kullandı.
15 Temmuz gecesi her kesimden insanın yüreğinin bir attığını ifade
eden Şahin, "O gece adeta 1071'de yaşanan Malazgirt'ti, o
gece adeta 29 Mayıs 1453'tü. O gece yaşanan Çanakkale Zaferi'ydi,
Kut-ül Amare, Kurtuluş Savaşı'ydı. Aziz milletimizin her bir ferdi
Ulubatlı Hasan oldu, Seyit Onbaşı, Nene Hatun, Kara Fatma oldu.
Fettullahçı Terör Örgütü'nün bu toprakları kirletmesine izin
vermedi. Hainler, işgalciler, darbeciler, bölücüler, sömürgeciler
güçlü bir şekilde cevaplarını aldılar" dedi.
HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş da, 15 Temmuz'dan sonra
Türkiye'nin tek kişi tarafından yönetildiğini ileri sürerek,
"Şu anda OHAL'den sonra -milat o çünkü- mahkeme önüne
çıkarılmamış binlerce insan var. Başta Eş Genel Başkanımız Sayın
Demirtaş -sekiz buçuk aydır- ve 4 Kasım'da gözaltına alınan ve
siyasi rehine olarak tutulan arkadaşlarımızın bir kısmı hala
mahkemelere çıkarılmadı. Eş Genel Başkanımız Demirtaş'ın
konuşmasını engellemek, onun Türkiye'ye, dünyaya vereceği
mesajların önünü kesmek için ısrarla ve inatla başta duruşma günü
verilmiyordu, şimdi kelepçe dayatmasıyla özellikle mahkemelere
çıkması engelleniyor. 170 gazeteci tutuklu şu anda, 170. Geçenlerde
soru önergesi verdik, diğerlerine cevap verilmediği gibi buna da
herhalde cevap verilmeyecek. AK Parti Genel Başkanının ve özellikle
Adalet Bakanının çelişkili iki rakamı söz konusu; birisi '3
gazeteci' dedi, Erdoğan '2 gazeteci' dedi. Gerçekten bu gazetecilik
vasfına erişebilmiş kişiler kimdir, merak ediyoruz, bir açıklayın.
Çünkü bizim bildiğimiz gazeteci sayısı şu anda 170"
ifadelerini kullandı.
MHP Grup Başkan Vekili Erhan Usta, devletin, devleti yönetenlerin,
kurumların güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, "15
Temmuz darbe girişimidir. 15 Temmuz ayrıca taktikçilerin,
teorisyenlerin, kuryelerin, taşeronların, planlayıcıların, sahadaki
tetikçileri belli olan bir işgal denemesidir. Askeri kamuflaj
içerisine saklanmış bir kısım hainler, yılanlar milletimize ateş
saçmış, milli kurum ve kuruluşları tehdit etmiş, onlara acımasızca
saldırmıştır. 15 Temmuz Çanakkale'de yarım kalan hesabın
görülmesidir. 15 Temmuz mili mücadelede kovaladığımız düşmanların
Türkiye'ye bir fırsat bulup tekrar saldırması meselesidir. 15
Temmuz yüzyıllardır devam eden Anadolu istilasının bu çağdaki
adıdır. 15 Temmuz Türk milleti ile düşmanların tarihi bir
hesaplaşmasıdır. Bir yanda yedi düvel, bir yanda Türk Cumhuriyeti
veya Türk milleti. 15 Temmuz'da aslında hainler bu ülkeyi işgal
etmek isteyenler veya darbe girişiminde bulunanlar bir şahsa, fikre
değil, Türk milletinin tamamına saldırmışlardır" şeklinde
konuştu.
FETÖ ile mücadele edilirken siyaset kurumu üzerine gidilmediğini
söyleyen Usta, "Bu mücadelenin siyaset kurumunda, siyaset
kurumunun her kademesine girilmesi lazım. Siyasi ayağın üzerine
gidilmesi lazım. Gidilmediği sürece riskleri azaltma imkanımız
olmayacaktır. Siyaset kurumundaki kişiler, bu ülkeyi işgal etmek
isteyenler bugün olmasa bile yarın tekrar kullanılmak
isteyeceklerdir. Varsa siyaset içinde FETÖ'cü, onların maskesini
düşürüp, toplumda itibarsızlaştırmak lazım" diye
konuştu.
(Ahmet Umur Öztürk /İHA)