Manisa'da 'Türkiye- Rusya ilişkileri' konulu konferans
RUSYA Federasyonu Milli Güvenlik Akademisi Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Talat Enverovic Çetin, Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin bozulmasında Batı'nın büyük rolü olduğunu savundu. Çetin, "Maksat Türkiye ile Rusya'yı düşman edip, Kuzey Suriye'de savaştırmaktı" dedi.
RUSYA Federasyonu Milli Güvenlik Akademisi Uluslararası
İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Talat Enverovic Çetin,
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin bozulmasında Batı'nın büyük
rolü olduğunu savundu. Çetin, "Maksat Türkiye ile Rusya'yı düşman
edip, Kuzey Suriye'de savaştırmaktı" dedi.
Türk asıllı olan Rusya Federasyonu Milli Güvenlik Akademisi
Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Talat Enverovic
Çetin, Manisa'da Celal Bayar Üniversitesi'nin düzenlediği, 'Rusya
uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye- Rusya ilişkileri' konulu
konferansa konuşmacı olarak katıldı. Üniversite öğrencilerine
Türkiye ve Rusya arasındaki gelişmeleri anlatan Çetin, Batı ve
Amerika Birleşik Devletleri'ni eleştirdi. Batı'nın dünyanın
Doğu'sunu sömürdüğünü dile getiren Çetin, 15 Temmuz'daki darbe
girişiminde de bu güçlerin parmağının olduğunu savundu. Çetin, "15
Temmuz'dan önce Türkiye'nin ayakta durmasını sağlayan, iyi
ilişkileri olan Rusya ile arasını bozmak lazımdı. Bunun içinde
bahane lazımdı. İçerideki uzantıları olan FETÖ'yü kullanarak Rus
uçağı düşürüldü. Buradaki maksat Türkiye ile Rusya'yı düşman edip,
Kuzey Suriye'de savaştırmaktı. Fakat Rus ve Türk devletleri bu
olayın sırrını çözdü. Doğu, Batı'nın bu hain planını anladı. İki
ülkenin arasını bozmak isteyenlerin başkaları olduğu hemen
anlaşıldı" diye konuştu.
'TÜRKİYE VE RUSYA OYUNA GELMEDİ'
Türkiye ile Rusya'nın ilişkilerinin düzelmesinden rahatsızlık
duyulduğunu kaydeden Çetin, iki devletin oyuna gelmediğini ifade
etti. Çetin şöyle devam etti:
"Başarılı olamayacaklarını anlayınca Suriye'de oluşturdukları terör
örgütlerini süratle faaliyetlerini hızlandırdılar. İki, üç yıldır
DAEŞ'e müdahale yoktu, gündeme geldi. Düğmeye kim bastı, nasıl
oldu? Zurnanın zırt dediği yer, Kürt koridorundan bir petrol boru
hattı geçirmekti. Yani Kuzey Irak'taki petrolü Türkiye'ye
uğramaksızın taşımak zorundalardı. Bunun da yolu Kuzey Suriye'de
bir Kürt koridoru oluşturmaktı. DAEŞ ile mücadele etmek için
bölgeye gelen ABD'den hiçbir başarı görülmedi. Bölgede seçilmiş
Esad hükümeti ulusal güvenliğin tehlikesi ve savaşan teröristlerin
büyük çoğunluğunun Rusya Federasyonu ve eski Sovyetler Birliği
vatandaşı olması nedeniyle Rusya'yı yardıma çağırdı. Rusya müdahil
olmak zorundaydı. Türk olduğum için Suriye'deki operasyonlarda
benim de canımı acıtan şeyler oldu. Esad, Rus gücünü kullanmak
istedi, kullandı. Bölgedeki kendine muhalif herkesi terörist gören
hükümet kendi haritalarıyla Rus bombardımanını yönlendirdi. Türkmen
bölgesinden ölenler oldu. Ama burada Rusya'nın Türkmenler'i
bombalamak gibi bir derdi yoktu."
'İKİ ÜLKE ARASINDA TİCARETİN MİLLİ PARAYLA YAPILMASI GÜNDEME
GELDİ'
Başbakan Binali Yıldırım'ın Rusya ziyaretinin çok anlamlı olduğunu
kaydeden Çetin, iki ülke arasındaki ticaretin milli paralarla
yapılmasının gündeme geldiğini belirtip, "Bu gelişme Türkiye-Rusya
arasında değil, Çin-Rusya arasında, Hindistan-Rusya arasında
Türkiye-Çin arasında yapılacak ticaretin de milli paralarla
yapılmasının öncüsü olacaktır. Artık durup dururken ABD'ye gidenler
dışında, Avrupa'ya gidenler dışında dünyanın doğusuna gidenlerin
dolar ve Euro alma ihtiyaçları kalmayacaktır. Bu manevi olarak
batının moralini bozan, doğunun moralini yükselten iyi bir
hamleydi" diye konuştu.
'HALEP'İ KASITLI OLARAK GÜNDEME GETİRİYORLAR'
Çetin, "Suriye'de Halep'te katliam var" söylemlerinin kasıtlı
olarak çıkarıldığını da savunarak, "DEAŞ ve benzeri örgütlerin PYD
dahil militan sayısının azaldığını görenler Türk halkına ajitasyon
yaparak ikide bir Halep'i gündeme getirip 'Rusya madem iyi bir
komşu, madem iyi bir müttefik, neden Halep'i bombalıyor? Neden
Halep'te çocuklar ölüyor?' gibi benim de içimi yakan, benim de bir
Müslüman Türk olarak hüzünle baktığım olayı başka yönde ajitasyon
yaparak kullanmaya başladılar. Çözümden bahseden kimse yok. Herkes
'Neden bombalıyor, neden bombalıyor?' Çözümle ilgili yorum yapan
var mı? Yok. Bir yandan da işin en acı tarafı ise Halep'te ve Fırat
Kalkanı'nda Türkiye'nin ve Rusya'nın ittifakını başarılı olduğunu
gören ABD ve batı, aniden düğmeye basarak Musul'a vurmaya başladı.
Sanki Musul'daki tehlike dün çıkmıştı. Sanki Musul 3 yıldır işgal
altında değildi. Ama bu operasyon aslında Türk-İslam dünyası için
dile getirilmeyen bir acıydı. Şu anda ABD ve müttefiki batılı
ülkeler Musul'da Ortaçağ katliamı yapmaktadır. Orada Türk basını ve
tarafsız basın olmadığı için 1 milyon nüfuslu şehir koridorsuz,
aralıksız bombalanmaktadır. Bununla ilgili Türkiye'den hiçbir ses
çıkmamaktadır. Hatta Musul'un varlığından bile kimse
bahsetmemektedir. Ama bakınız Halep'te nüfus 250 bin, Musul'da 1
milyon. Şimdi akrabalıkları ve diğerler şeyleri söylemek gibi bir
kastım yok ama Halep'teki nüfus Arap, Kürt ve diğer unsurlar,
Musul'da ciddi bir Türkmen nüfusu var. Yani orada ölenlerin çoğu
Müslüman Türk. Bunları ayırmak istemiyorum ama neden acaba
Musul'daki ölümlere gözyumuluyor. Halep'te insani mola isteyen BM,
ABD ve Batı, bu insani molanın DEAŞ'A da verilmesini istedi. Yani
insani mola adı altında destek verdikleri teröristlerin ölmesini
engellemek istiyorlar. Türkiye maalesef her nedense işin gerçeğini
en son duyuyor. Bunu biz duyurduk. İşin aslını biz duyurduk ki Türk
halkı da tüm dünya da işin gerçeğini öğrensin. Halep'te dün teklif
edilen insani molanın asıl amacı teröristleri korumak.
Teröristlerin tekrar toparlanmasını sağlamak. Rusya ve Çin'in veto
etmesinin sebebi sadece bu" diye konuştu.