Mahkeme Mavi Marmara'da inceleme yaptı
(Gazze'ye insani yardım taşıyan "Mavi Marmara" gemisine yönelik İsrail askerlerince düzenlenen saldırıya ilişkin, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 kişinin adlarının sanık olarak yer aldığı davada, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti gemide keşif yaptı.AVUKATLAR TALEP ETTİ, MAHKEME KABUL ETTİ
(Gazze'ye insani yardım taşıyan "Mavi Marmara" gemisine yönelik İsrail askerlerince düzenlenen saldırıya ilişkin, aralarında olay tarihinde İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi'nin de bulunduğu 4 kişinin adlarının sanık olarak yer aldığı davada, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti gemide keşif yaptı.
AVUKATLAR TALEP ETTİ, MAHKEME KABUL ETTİ
Davanın 12 Mart'taki duruşmasında mağdur avukatların talebi üzerine
gemide keşif yapılması için ara karar alan mahkeme heyeti, Karaköy
Salı Pazarındaki gümrük sahasında demirli bulunan gemide keşif
yaptı. Keşifte, 3 kişilik olay yeri inceleme ekibinden oluşan
bilirkişi, olay sırasında gemide yer alan bir kısım mağdurlar ile
avukatları da hazır bulundu.
VALİLİK İZİN VERMEDİ, KEŞİF HABERCİLERE KAPANDI
Valiliğin gümrüklü sahaya girişlerine izin verilmediği için
Gazetecilerin alınmadığı keşif saat 10:40'ta başladı. Yaklaşık 3
saat süren incelemenin ardından mahkeme heyeti, bilirkişilerin
kimlik tespiti ile bazı mağdur ve müştekilerin ifadelerinin yer
aldığı keşif zabıtını tutanak altına aldı.
"O GÜN" YAŞANANLAR CANLANDIRILDI VE KAMERA KAYDINA ALINDI
Tutulan zabıtta, geminin kaptanı Mahmut Tural, mağdurlar Mehmet Ali
Zeybek, Muharrem Güneş, Abdulhamit Ateş, Ayetullah Tekin, Barış
Oktay, Osama Qashao, Ümit Sönmez, Bahadır Celal, Muhammet Latif
Kaya, Abdullah Taha Can ile olay sırasında gemide olan mağdur
avukat Gülden Sönmez'in, bizzat olayın ne şekilde gerçekleştiği,
İsrail askerlerinin nasıl müdahale ettiği, nerelerden ateş
ettikleri, o sıralarda gemide neler yaşandığı, açık alanda yapılan
atışların mağdurların bir kısmına ne şekilde isabet ettiği,
yaralananların nasıl muamele gördüğü ve nereye götürüldüğü, bu
sırada açık denizde bulunan "zodyak" diye tabir edilen araçlarla
geminin etrafının nasıl sarıldığı ve helikopterlerle gemiye ne
şekilde müdahalede bulunulduğu gibi hususların ayrıntılı bir
şekilde sözlü ve görsel olarak kamera kaydına alındığı zabıt
tutanağına geçirildi.
GEMİNİN KAPTANI: GELENLERİN AMACI GEMİYİ DURDURMAK DEĞİL...
Sadece geminin kaptanı mağdur Mahmut Tural'ın ifadesi tutanakta yer
aldı. Tural ifadesinde, "Gelenlerin amacı gemiyi durdurmak değil,
doğrudan gemi içindeki insanların hayatlarına yönelikti. Zira
gemiyi durdurmanın başka yolları da vardı ama bunu yapmadılar"
dedi.
BİLİRKİŞİ: ATIŞ İZLERİNİ GÖRDÜK, ÇOĞUNUN KAPATILMIŞ OLDUĞUNU
ANLADIK
Zabıtta yer alan olay yeri inceleme konusunda uzman bilirkişilerin
de, "Bizler de mağdur beyanlarını dinledik, kamera kayıtlarını
kendimiz de aldık, gösterilen yerlerdeki atış izlerini gördük,
çoğunun kapatılmış olduğunu anladık, dosya içinde İskenderun'da
yapılan olay yeri inceleme ekibinin ilgili raporlarını da
değerlendirerek olayın ne şekilde gerçekleştiği, atışların
öldürmeye elverişli nitelikte olup olmadığı, İsrail askerlerinin
beyanlarına göre hangi amaçla hareket etmiş olabileceği ve atış
mesafeleri açıları konusunda gerekli krokili raporumuzu mahkemeye
ibraz edeceğiz. Süre talep ederiz" şeklindeki ifadeleri tutanağa
geçirildi.
"AİHS VE ROMA SÖZLEŞMESİNE DE AYKIRI ŞEKİLDE TERÖR
FAALİYETİ..."
Toplumsal olaylara ilişkin bilirkişi de, "Olayı mağdurların
beyanları ile dinledim. Bu eylemin görüntü itibariyle açık
denizlerde sivil bir gemiye karşı silahlı askerlerce bu şekilde
gerçekleştirilme şeklinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine ve Roma
sözleşmesine de aykırı şekilde terör faaliyeti kapsamında olduğunu
değerlendiriyorum ancak ayrıntılı raporumu mahkemeye ibraz
edeceğim" şeklindeki beyanları da tutanağa yazdırıldı.
Heyet, bilirkişilere raporlarını sunması üzere 1 aylık süre
verilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti ve bilirkişiler
incelemelerin tamamlanmasının ardından olay mahallinden
ayrıldı.
AVUKAT: SİVİL İNSANLARI ÖLDÜRMEKLE BİRLİKTE İŞKENCE YAPILDIĞINI
BİR DEFA DAHA YERİNDE GÖRDÜK
Keşfin tamamlanmasının ardından mağdurlar ile birlikte basına
açıklama yapan Avukat Yasin Şamlı, Mavi Marmara Gemisi'nde yapılan
keşfin kendileri açısından önemli olduğunu belirterek, "Çünkü
atışın hangi mesafeden yapıldığı, hangi alanlardan yapıldığı,
gemiye nasıl indirmenin yapıldığı, bir mukavemet olmadığı halde
botlardan, helikopterlerden ateş edilerek inildiğinin bizatihi
görülmesi gerekiyordu" dedi. Keşif sırasında olay yeri inceleme
ekipleri, mahkeme heyeti ve mağdur avukatları olarak hazır
bulunduklarını ifade eden Şamlı, "Geminin yan tarafındaki demir,
görevlilere sordum 10 milimetre kalınlığında olduğunu söylediler,
onu bir mermi delmişti. Bu şekilde o demirleri delen ağır silahlar
kullanıldığı görüldü. Şehit yakınlarından bir tanesi kendisi de
gemide mağdur, eşine ilk yardım masajı yaparken vücuduna girmiş o
mermilerin baskı esnasında patladığını ifade etti. Sivil insanlara
öldürmekle birlikte işkence yapıldığını bir defa daha yerinde
gördük. Bilirkişi de rapor hazırlayacak. Kendilerine bir ay süre
verildi" diye konuştu.
"MUHTEMELEN YASAK SİLAHLAR KULLANDILAR"
Bir muhabirin, "Baskı yapılırken mermilerin patladığını söylediniz.
Kimyasal silah kulanılmış olabilir mi? sorusuna Avukat Yasin Şamlı,
"Muhtemelen yasak silahlar kullandılar. Zaten gemide bulunan iki
doktor burda da ifade verdiler, dediler ki 'biz yaralılara müdahale
etmek istedik. İzin istedik vermediler. Kendileri müdahale ettiler.
Kendileri müdahale ederken de yalnızca vücuttaki mermileri alıp bir
poşetin içine doldurdular.' Yani o müdahale yaralıların
kurtarılmasına yönelik değil, o toplanan mermilerin, delillerin
toplanılmasına ve yok edilmesine yöneik bir müdahale olduğu çok net
olarak anlaşılıyordu. Bizim kanaatimize göre de muhtemelen yasak
silah kullanıyorlardı ki, vücuttaki o mermileri almışlar" dedi.
MAHKEME TARAFINDAN YAPILAN İLK KEŞİF
Gemide örnek bir kaç tanığın dinlendiğini tamamının dinlenmediğini
dile getiren Şamlı, bu tanıkların da, saldırı esnasında nerede
olduklarını, nelere şahit olduklarını, kendilerinin nasıl
yaralandıklarını ifade ettiklerini söyledi. Mahkeme heyeti
tarafından gemide yapılan ilk keşif olduğunun altını çizen Şamlı,
"Bundan önce gemi geldiğinde İskenderun'da olay yeri incelemesi
yapılmıştı. Orada da gemi İsrail'deyken mermi izlerinin kapatıldığı
tespit edilmişti. Bu mahkemenin yaptığı ilk inceleme" diye
konuştu.
GEMİ MAĞDURU EMEKLİ ASKER: VÜCUTTA PATLAMA YAPAN MERMİ
KULLANDILAR
Gemi mağdurlarından olan Mustafa Tuna da, emekli asker olduğunu
belirterek, İsrailli askerlerin elinde 5 tip uzun namlulu silah
olduğunu, bunlarında ayrı kalibrelerde olduğunu ifade etti. Tuna,
"Bir tanesi plastik mermi atar diğerleri hakiki mermi atar. Vücutta
patlama yapan şevrotin mermi... Bu da şöyle olur; çıkar hem silahın
ağzında patlar, girdiğinde vücutta patlar" dedi. Yaralılara ilk
müdahaleyi kendisinin yaptığını anlatan Tuna, atılan silahlar
arasında kimyasal içeren silahlarında olduğunu ileri sürdü. Tuna,
"İlk çıkartma yapıldığı sırada ben oradaydım. Şöyle bir silah
vardı; "Gece karanlığında patlar. Patlattığınız zamanda fosforlu
bir şey saçar. Bu aynı zamanda gülme krizi gibi, sinirsel
gevşemeler yapar. Gemide kapsülleri vardı oradan biliyorum"
şeklinde konuştu.