Maden faciasında tanıklardan şok sözler
Karaman'ın Ermenek18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası davasında tanık sıfatıyla ifade veren işçilerden şok açıklamalar geldi.
Karaman'ın Ermenek ilçesinde bir madende eski galeride biriken
suyun basması sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciası
davasının üçüncü duruşmasında faciadan sağ çıkan işçiler tanık
sıfatıyla dinlendi.
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanıklar
Saffet Uyar, Abdullah Özbey, Ali Kurt ile tutuksuz yargılanan
Cemile Karaca, Nuray Yetiş ve taraf avukatları ve madenci yakınları
katıldı. Sanıklar duruşmanın yapılacağı salona yoğun güvenlik
önlemi altında alındı. Duruşmanın sabah oturumunda maden kazasından
sağ kurtulan tanıkların ifadeleri dinlendi.
MAĞDUR AİLELERE PARA TEKLİF EDİLDİĞİ İDDİASI
Maden faciasından sağ çıkan ve vagoncu olarak çalışan Mesut Öner
ifadesinde şunları kaydetti:
"Yemeğe oturmuştum, yemekten sonra üst taraftan gürültü sesleri
geldi. Vagon suyla doldu. Yukarı çıkıp çıkmama konusunda tereddüt
ettim. Ahmet ağabey ben bir bakıyım geleyim dedi. Su bastı galiba
dedi. Daha sonra biz Ahmet ağabeyle koşmaya başladık. Ben yukarı
doğru çıktım. Yukarı çıkarken kablolar yanmaya başladı nefes
almakta zorlandım. İçeri su bastı diye dışarıya bağırdım. Ben
‘ambulansı, itfaiyeyi arayın' dedim. Ağabeyin biri ‘önce patronları
arayacağız kimseye haber etmeyin' dedi. Yavuz bey, ‘işçilerim
gitti' diye içeri girdi. O da bayıldı. Köyde aldığım duyumlar
mağdurlara para teklif edildiği yönünde ama bana kimse gelmedi"
dedi.
Avukatların sorularına da cevap veren Mesut Öner, çalıştıkları
sırada kömürlerin ıslak ve sızıntı olduğunu söyleyerek, orada
çalışan yetkililerin de bunu bildiğini öne sürdü. Müfettişler
geldiğinde bazı galerilerin kapatıldığı daha sonra müfettişler
gidince tekrar açıldığına dair sorunun sorulması üzerine Mesut
Öner, soruya "evet" verdi.
Tanığın konuşması esnasında madenci yakınları tanığa tepki
gösterdi. Tanığa "Yalan söylüyorsun, doğruları söyle, satılmış"
şeklinde bağıranlar oldu. Salonda gerginlik artınca mahkeme başkanı
aileleri sessiz olmazlarsa salondan dışarı çıkaracağı yönünde
uyardı.
"MÜFETTİŞ GELDİĞİNDE BAZI GALERİLERİ
KAPATIRDIK"
Çavuş Mustafa Elibol ise, "Suyun patladığı yerde bildiğim kadarıyla
15 metrelik baca vardı. Bu haritaya işlenmemiş. Eski bir ocağa çok
yaklaşıldığından kaynaklanan bir kaza. O sabah arkadaşların çoğu
ilk defa işe geldi. Birçoğunu tanımıyordum. Hiçbir sorun yoktu.
Saat 10'da şef geldi. Şefle madeni gezdik. Bir sorun yoktu. Yemek
saatinde yemeğe oturduk. 6 arkadaş bir araya oturduk. Yemek yerken
önce pis kokulu bir rüzgar geldi. Biz telaşla ayağa kalktık.
Yanımdaki 6 kişiyle biz dışarı çıkabildik. Diğerleri çıkamadı.
Suyun patladığı yerde yarım saat önce şefle konuşmuştuk bir sorun
yoktu. Mühendisimiz Yavuz bey bana suyun geldiği yerden numune
aldık Karaman'a gönderdik. Su içilebilir raporu çıktı dedi.
Çalışmaya devam edebilirsiniz demişti" ifadelerini kullandı.
Hakim madende sondaj makinesi var mıydı sorusu üzerine tanık Çavuş
Mustafa Elibol, "Sondaj makinesi yoktu. 3 metrelik sondaj makinesi
vardı o da sadece taşlarda kullanılıyordu. Diğer ocaklardaki sondaj
makinelerinden yoktu" diye cevap verdi. Hakim müfettiş geldiğinde
kapattığınız galeriler oluyor muydu diye sordu? Tanık cevap olarak,
"Müfettiş geldiğinde mühendis şefe talimat verirdi. O da bize
söylerdi. Biz de bazı galerileri kapatırdık. Müfettişler gidince
yeniden açardık" dedi.
MADENCİ ÇOCUĞU TANIĞA, "ŞEYTAN SENİ ÇARPMIŞ" DİYE
BAĞIRDI
Yemek yedikleri sırada aşağıdan hafif hafif bir rüzgar estiğini
anlatan Usta Kerim Pınarlı da, "Rüzgar şiddetlendi. Ben ‘böyle bir
şey görmedim' dedim. Gelen rüzgar yemek tabaklarımızı birbirine
karıştırdı. Burada bir anormallik var dedik. İlerden birisi bize
‘gelmeyin, kaçın' dedi. Biz geri döndük. Virajlı yere geldiğimizde
arkamıza döndük baktık hiç gelen yoktu. Biz doğru birinci
desendereye tırmandığımızda Mustafa Elibol bana ‘su patladı' dedi.
Biz durmadık Ali Gündoğdu ile beraber dışarı çıktık. Yukardan Yavuz
Özsoy ‘ne oldu' diye bağırdı. Biz ‘su patladı, buraya gelmeyin'
dedik. Tekrar geriye döndük baktık Naci Özsoy baygın şekilde yere
yatmıştı. Sonra bunlara maske taktık. Dışarıya çıktık. Olay anı bu
şekilde oldu" diye konuştu.
Kerim Pınarlı'nın konuşması sırasında madenci yakını yalancı,
doğruları söyle diye bağırdı. Mahkeme Başkanının uyarılarını
dinlemeyen madenci yakını görevliler tarafından salondan dışarı
çıkarıldı.
Sanık avukatının kapatılan maden ocağı tekrar açılırsa madende
yeniden çalışır mısın? sorusuna tanık Pınarlı ‘tabi başka ne
yapalım' deyince müşteki avukatları sorulan soruya itiraz etti.
İtiraz eden avukat, ‘Bunlar fakir insanlar çalışmayıp ne yapacaklar
bu şekilde soru olmaz' şeklinde tepki gösterdi. Madenci
yakınlarından bir çocuk ağlayarak, ‘şeytan seni çarpmış, şeytan
seni çarpmış, doğru söylemiyorsun' diye bağırınca mahkeme başkanı
küçük çocuğun susturulmasını istedi. Dinlenen tanıkların ardından
mahkeme başkanı duruşmaya ara verdi.
18 MADENCİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ
28 Ekim 2014 tarihinde Ermenek ilçesinin Pamuklu köyünde bulunan
Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında eski ocakta
biriken suyun basması sonucu 18 işçi mahsur kalmış, 38 gün devam
eden kurtarma çalışmalarında değişik zamanlarda 18 işçinin cansız
bedenine ulaşılmıştı. Soruşturmayı yürüten Ermenek Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın hazırladığı 166 sayfalık iddianameyle Ermenek Ağır
Ceza Mahkemesi'nde açılan davada tutuklu sanıklar Has Şekerler
Madencilik Şirketi'nin sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit
Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ve aynı
şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt ile hakkında yakalama kararı
bulunduğu halde firari olan Has Şekerler Madencilik Şirketi'nin
daimi nezaretçisi maden mühendisi Yavuz Özsoy'un da aralarında
bulunduğu 3'ü tutuklu,1'i firar 14 sanık, "Bilinçli taksirle birden
fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar
hapis istemiyle, tutuksuz yargılanan diğer 2 sanıktan barut
biriminde görevli işçi N.Ö. "Yetkisi olmadığı halde belgelere imza
atmak", puantör M.A. da "Faciayı bildirme yükümlülüğünü ihlal"
suçlamasıyla yargılanıyor.
DURUŞMA ARASINDA MADENCİ YAKINLARI TANIKLARA VE BAZI
AVUKATLARA TEPKİ GÖSTERİ
Duruşma arasında madenci yakınları, mahkemede ifade veren tanıklara
ve sanık avukatlarının bazılarına koridorda tepki gösterdi. Çıkan
gerginlikte madenci yakını küçük bir çocuğunun elini kapıyı vurunca
elinden yaralandı. Yaralı çocuk ambulansla tedavisinin yapılması
için Ermenek Devlet Hastanesi'ne götürüldü.