LYS'de açık uçlu sorular ve yansımaları paneli düzenlendi
ÖSYM'nin, üniversiteye geçişin ikinci aşaması Lisans Yerleştirme Sınavı'nda (LYS)yer alacağını açıkladığı 'açık uçlu' sorular ve yansımaları birçok akademisyenin katılımıyla Bahçeşehir Üniversitesi Fazıl Say Konferans Salonunda tartışıldı. Üniversite sınavına hazırlanan milyonlarca öğrenciyi yakından ilgilendirecek olan LYS açık uçlu soru sistemine geçişin artıları ve eksilerinin masaya...
ÖSYM'nin, üniversiteye geçişin ikinci aşaması Lisans Yerleştirme
Sınavı'nda (LYS)yer alacağını açıkladığı 'açık uçlu' sorular ve
yansımaları birçok akademisyenin katılımıyla Bahçeşehir
Üniversitesi Fazıl Say Konferans Salonunda tartışıldı. Üniversite
sınavına hazırlanan milyonlarca öğrenciyi yakından ilgilendirecek
olan LYS açık uçlu soru sistemine geçişin artıları ve eksilerinin
masaya yatırıldığı panelin moderatörlüğünü Uğur Okulları Genel
Müdür Yardımcısı Nevzat Kulaberoğlu yaptı.
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal,
Bahçeşehir Okulları Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan, Ümraniye
Bahçeşehir Okulları Müdürü Yrd. Doç. Dr. Çağla Burçak Garipağaoğlu,
Sebit Ölçme Değerlendirme Koordinatörü Mehmet Büge'nin konuşmacı
olarak katıldığı panelde DHA'nın sorularını yanıtlayan Uğur
Okulları Rehberlik ve Ar-Ge'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Barış Sezgin, "Her değişim öğrencide kaygı yaratır bu, insan
psikolojisi gereğidir. Ama çok fazla kaygılanacak bir durum yok.
Bununla ilgili ülkemizde liderliği biz yapacağız. Bu süreç
pozitifliğe çevrilecek. Kimse kaygılanmasın. Uğur Okullarının bu
konuyla ilgili 49 yıllık deneyimi var. Bu sınav deneyimini
ülkemizle paylaşmak istiyoruz. 2013 yılından beri açık uçlu sorular
tasarısı meclisteydi. Ama biz bu konuyla ilgili 2011 yılından beri
çok stratejik çalışmalar yapıyoruz. Bu sebeple bununla ilgili
deneyimlerimizi paylaşmak için buradayız. Uğur Okulları
öğrencilerine 20-21 Ocak'ta açık uçlu soru içeren deneme sınavı
yapılacak ve hızlıca öğrencilerimizin sürece adapte olmasını
sağlayacağız" diye konuştu.
"ÖĞRENCİ ŞANS FAKTÖRÜ ORTADAN KALKAR"
Yeni sisteme geçişin doğru bir yol olduğunu değerlendiren Barış
Sezgin, şöyle konuştu:
"Bu geçiş çok doğru bir geçiş. Çünkü Türkiye'de uzun yıllar boyunca
eğitimle ilgili çok fazla paradigmaya gidildi ve bu paradigma
değişimleri ciddi kaoslara neden oldu. Burada yumuşak ve iyi
niyetli bir geçiş var. Kısa cevaplı sorulara yönelme var. Ezberci
eğitimden uzaklaşma anlamında güzel bir adım. Sürecin çok doğru
yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kısa cevaplı sorularda
zihinden geri çeviriler vardır. Öğrenci şans faktörü ortadan kalkar
ve aslında bilgiyi hatırlaması gerekir. Bu anlamda da başta
öğrencilere uyguladığımız eğitsel stratejilerin değişmesi
gerekiyor. Eğitimin içine kavrama haritalarının girmesi gerekiyor,
kavramların birbirleri ile benzerlikleri ve zıtlıklarının
karşılaştırılması gerekiyor."
"ÇALIŞAN ÖĞRENCİ İÇİN BÜYÜK BİR ŞANS"
Uygulamanın ders çalışan öğrenci için büyük bir şans olduğunu
söyleyen Sezgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"ÖSYM'nin bu konuyla ilgili bir alt yapısı var ve bu yapıyı daha da
güçlendirdi. Bunlar çalışan öğrencilerimiz için de çok büyük bir
şans. Çünkü test sınavlarında çocuğun yüzde 20 bilme şansı var. En
azından bu 15 soruda çocuklarımızın şans faktörünü ortadan
kaldırıyoruz ve ayrıştırma anlamında çok doğru olacak. ÖSYM'nin
burada ara çözümü de çok güzel. Çocuklar sınavda hata yapsalar dahi
ilk yıl olduğu için yaptığı hatalar diğer skorlarını
etkilemeyecek."
Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selahattin Gelbal
şöyle konuştu:
"Yeni sistem açık uçlu soruların seçme sınavlarında kullanılmasını
öngörüyor. 2017'deki 15 soru bu türden olacak. ÖSYM'nin hazırladığı
soru örnekleri listesini inceledik. Sorulara baktığımız zaman
çoktan seçmeli testlerden çok farklı olmayan soruların yer aldığını
ama çoktan seçmeli testlerle ölçüşemeyecek özellikteki soruların da
yer aldığını gördük. Dolayısıyla bu sonuçlara bakarak artı ve eksi
yönleri olabileceğine yönelik öngörülerimiz oldu."
“ÖĞRENCİLERİMİZE HAYATTA KALMA BECERİSİ KAZANDIRMALIYIZ”
Panelist Yrd. Doç. Dr. Çağla Burçak Garipağaoğlu bu kararın büyük
bir dönüşümün ilk adımı olduğunu belirterek, “Gelecek geçmişin
katsayıları olarak öngörülebilir değil ve biz ne yazık ki
öğrencilerimize hayatta kalma becerisi kazandırmıyoruz. Biz bilgi
veriyoruz ancak o bilgiye takla attırmayı başaramıyoruz. Sistemin
değişmesiyle birlikte öğrenciler seçeneklerin önlerine sürüldüğü
değil kendi seçeneklerini yaratmayı öğrendiği eğitimi alabilecek.
Bu kararı mutlulukla karşılıyoruz çünkü artık öğrencilere bu
sorulara uygun keyifli öğrenme ortamı hazırlanacak. Öğrenciler,
çoktan seçmeli sorularda olduğu gibi sorunun cevabı ile ilgili
hatırlatıcı herhangi bir seçenek göremiyor. Bunun yerine cevabı
öğrencinin hatırlayarak vermesi ve cevabı kodlaması gerekiyor.
Ezberleme üzerine değil bildiklerini yorumlama üzerine olan bu
sistemin sonuç değil süreç odaklı olduğunu belirten Mehmet Büge
“ÖSYM açık uçlu soruları yapabilecek bilgi birikimine sahiptir”
dedi.
Dr. Özge Aslan ise uzun zamandır Uğur Okullarında ve Bahçeşehir
Okullarında verilen STEM ile kodlama eğitiminin öğrencileri daha
küçük yaştan itibaren zaten bu sisteme hazırladığından bahsederek;
diğer okulların da bundan böyle öğrencilerin üst düzey düşünme
becerilerini geliştirebileceği tarza eğitim vermesi gerektiğini
belirtti.