Kurtulmuş’tan flaş açıklama: "Derin devletin destekleri olabilir"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye'de yaşayan ve çifte vatandaşlık taşıyanların Bulgaristan'da oy kullanmasının engellenmesine ilişkin, "Bulgaristan'ın resmi bir engeli değil, sivil. Ama Bulgar derin devletinin destekleri olabilir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş,
Türkiye'de yaşayan ve çifte vatandaşlık taşıyanların Bulgaristan'da
oy kullanmasının engellenmesine ilişkin, "Bulgaristan'ın
resmi bir engeli değil, sivil. Ama Bulgar derin devletinin
destekleri olabilir" dedi.
Hükumet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Habertürk TV'de Ayşe Torun'un
sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, Bulgaristan'da oy kullanmak
isteyen ve çifte vatandaş Türklere çıkarılan engeller, referandum,
MHP ittifakı, Suriye'deki politika, AB'nin son dönemde değişen
tutumu gibi gündem konularını değerlendirdi.
Kurtulmuş, Bulgaristan'daki engellemeler ile ilgili yaptığı
değerlendirmede, "Dışişleri Bakanımız Bulgar mevkidaşıyla
görüştü. Burada yaşayan Bulgaristan kökenli vatandaşlarımız geçen
seçim oy kullandılar. Orada hemen giriş kapısında bazı aşırı ırkçı
unsurlar vatandaşlarımıza engel çıkartıyor. Bulgaristan'ın resmi
bir engeli değil, sivil. Ama Bulgar derin devletinin destekleri
olabilir. Vatandaşlarımızın orada oy kullanmasına mani olmaya
çalışıyorlar. Demokrasiye aykırıdır fakat sadece Bulgaristan'la
kısıtlı değil. Zaman zaman söylediğimizde ise Avrupalı dostlar
alınıyor ama zor bir sürece girdi Avrupalılar. Neo-faşist
dediğimizde kızıyorlar. Avrupa'yı kötü bir tehlike bekliyor diye
söylüyoruz. Göçmenler geliyor bir taraftar kitlesinin karşısında
onlarla sanki hayvan gibi dalga geçiyorlar. Yani göçmen düşmanlığı
üzerinden özel olarak Müslüman ve Türkiye düşmanlığı üzerinden
kampanya yürüyor" dedi.
AVRUPA İLE GERİLİM
Kurtulmuş, Avrupa ile son dönemlerde yaşanan gerilim ile ilgili ise
"İlk kez hariçten gazel okuyanlar var bu ülkedeki seçimle
ilgili. Rotterdam'da milletimizin üzerine atlarıyla, köpekleriyle
saldırıyorlar insanları yaralıyorlar. Bu da yetmiyor, İsviçre'deki
bir gazete Türkçe manşet atıyor. Sana ne kardeşim, İsviçre için
anayasa değişikliği yapmıyoruz ki burnunu niye sokuyorsun? Güçlü ve
büyük Türkiye'den korkuyorlar. Bizim bakanlarımıza
milletvekillerimize orada müsaade etmeyenler PKK'nın teröristlerine
Almanya'nın göbeğinde miting yapma izni veriyorlar. Bunların
hepsini bir araya getirdiğimizde dışarıdan müdahaleler başladı.
Hayır oyu verecek vatandaşlarımız da bizim vatandaşımız. Ama
Türkiye düşmanları var 'hayır' oyu verenler içinde. Durum
tespitidir. Milletimiz bunu gördükçe 'evet' oylarının artacağını
düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"HEM AVRUPALI, HEM ASYALIYIZ"
Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında son dönemdeki ilişkileri
değerlendiren Kurtulmuş, "Bu süreç böyle devam etmez bunu
söylemek istiyor Cumhurbaşkanımız. Hollanda'daki tavır anlayış
kabul edilebilir değil. Diğer taraftan Norveç. FETÖ'cü adama siyasi
iltica veriyor. Tam tersi olsa Norveç'te darbe olsa adamlar
Türkiye'ye sığınsa hoşlarına gider mi? Bu devam etmez. Türkiye Asya
kökenli Avrupa devletidir. Osmanoğulları devlet kurmadan önce
Gelibolu'ya geçmiş ve Avrupa'ya gitmiş. Budapeşte'de 140 sene
kalmış bir milletiz. Coğrafi olarak da kültürel olarak da hem
Avrupalı hem Asyalıyız. Kaldı ki yeni zamanlarda da 5 milyon
Türkiye vatandaşıdır. Bundan 60 sene evvel gittiklerinde
Almanların, Fransızların beğenmediği insanlar değil onlar, helal
kazançlarıyla Avrupa toplumunun bir parçası oldular. Bunu silmeye
kimsenin gücü yetmez. Avrupa Türkiye ile iyi ilişkiler geliştirmek
zorundadır. Türkiye'yi Avrupa ülkesi olarak görmek lazım. Eğer
Avrupa ortak bir Avrupa ordusu kuramazsa dağılma sürecine girer
dedik. Ruslar Ukrayna'da ileri adım attı Avrupa seyirci
kaldı" diye konuştu.
AFRİN'DEKİ RUS ÜSSÜ İDDİASI
Kurtulmuş, Afrin'deki Rus üssü iddiası ile ilgili soruya ise,
"Türkiye'nin tavrı açıktır. Her ortamda söylüyoruz. Terör
örgütlerine karşı amasız ortak insanlık cephesi açılmalıdır. Teröre
karşı işbirliği yapabilmek için bütün ülkelerin, ABD'si, Rusya'sı
şu örgüt kötü bu iyi. Böyle bir şey olmaz. Hepsi insanlık
düşmanıdır ortak tavrı göstermemiz lazım. Türkiye için PKK neyse
PYD odur. Aynı örgüttür. Bunu her platformda söylemeye devam
ediyoruz ve ikna edeceğiz. Meşru güçlerle terör örgütlerinden
temizlenmesini sağlayacağız ve o şehrin halkı gelip oturacak. Bizim
modelimiz çalışan model. Rakka yüzde yüze yakın Arap olan şehir.
DEAŞ'ı kovacaksınız, DEAŞ baskı yapıyordu. Ama PYD geldiği zaman da
'PYD gelirse Arapları atacaklar' diye korkuyor oradaki halk. ABD ve
Rusya'nın buna zemin hazırlamaması lazım. Yerel güçlerle o
örgütlerin temizlenmesi lazım. Hem Rusya hem ABD'nin tercih yapması
lazım. Bu tercihin belki siyasi münazaralarla, belki sahada ne
yapmaları gerektiğini bilmemelerin verdiği kararsızlıkla PYD'ye
destek veriyor görünüyorlar. Türkiye'yi rahatsız edeceğini
anlayacaklarını düşünüyorum. ABD PYD'yi tercih ederse yanlış bir
tercih olur ABD için, o tercihin de kuşkusuz yanlış sonuçları olur.
O bölgede terör örgütlerinin varlığı Türkiye için ulusal güvenlik
meselesidir. ABD ve Rusya için Suriye'deki Irak'taki yangın karşı
mahallede uzaktaki evin yanması gibidir. Bizim için hem de
yanımızdaki komşuda başlayan yangındır. Bitişik nizam apartmanda
çıkmış yangın olarak düşünün. Bizi birinci derecede
ilgilendirir" cevabını verdi.
KABİN KISITLAMALARI
Kurtulmuş, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 6 ülke uçakları için
bazı ülkelerin kabin kısıtlaması ile ilgili de, "Ticari
kaygılarla alınmış görünüyor. Terörü önlemeye yönelik aldık
diyorlarsa buna hizmet etmeyen düşüncesizce atılmış bir adımdır.
THY tedbirlerini alır. Yakın zamanda bu karar geri alınır ve
İstanbul üzerinden yapılacak uçuşlarda bu yasaklamanın
kaldırılacağını düşünüyorum. Sonuç alacağımızı
düşünüyorum" dedi.
EVLİLİK PROGRAMLARI
Kurtulmuş, yayından kaldırılması gündemde olan evlilik programları
ile ilgili ise "Bu memlekette en ortak değerimiz
ailemizdir. Bunu ayaklar altına alacak, tahrip edecek programların
doğru olmadığı kanaati var. Bununla ilgili çalışmalar var.
Yasaklamak değil amacımız ama kendilerine çeki düzen vermeleri
lazım. Burada meselemiz ailenin korunmasıdır. Belli bir noktaya
getiriliyor. KHK olur, yasa olur ama sonuçta burada bir düzenleme
ihtiyacı olduğu görüldü" ifadelerini kullandı.
"7 HAZİRAN'DA KOALİSYON OLMAYINCA AYARLARIMIZI
KAYBETTİK"
Kurtulmuş, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi ve Yeni Anayasa ile
ilgili konuşmasında ise, "Mevcut sistemin vesayetçiliğinden
kurtulmak için, çift başlılığı ortadan kaldırmak için, ekonomik
krizlerin önlenmesi ve siyasi krizlerin önlenmesi için anayasaya
ihtiyaç var. Türkiye'de artık 5 yıldan 5 yıla hükümet kurulacak.
Kimin hükümeti yöneteceğine seçim akşamı karar verilecek. Türkiye
aylarca kurulamayan hükümet krizlerini yaşayan bir ülke. 7
Haziran'da koalisyon olmayınca aylarımızı kaybettik. Sistemin
kilitlendiği noktalar var. Örnek 1980 darbesi öncesinde 5 buçuk ay
parlamentoda cumhurbaşkanı seçilemedi. Askeri darbenin zemini
hazırlayan bir şey olmuştur. Bu anayasanın içinde 2 madde darbeleri
önleyecek" ifadelerine yer verdi.
"YENİ SİSTEMLE KİMSE DARBEYİ AKLINDAN
GEÇİREMEZ"
Kurtulmuş, yeni sistemin, kilitlenme anında açma yetkisini sadece
halka verdiğini vurgulayarak, "Eğer sistem kilitlenirse
karar alamaz noktaya gelirse bu kilidi açabilmek için milletin
iradesine başvurulması gerekiyor. Cumhurbaşkanı ya da parlamento
milleti sandığa götürecek. Bu sistem çok kolay hükümet kurulmasını
sağlayacak, seçimlerin ne zaman olacağını ortaya koyacak, aynı
akşam yasama ve yürütme ortaya çıkacak, kilitlenme anında açma
yetkisini sadece halka verecek. Hiç kimsenin askeri darbeyi
aklından geçirmesinin imkanı olamaz. Birilerinin de 'bizim çocuklar
darbe yaptı' diyecek gücü olmaz. Doğrudan doğru milletin seçtiği
bir hükümet var. Asker, sivil ilişkileri de normalleştiği için
kimsenin askeri kışkırtarak darbe olmasını sağlacak bir durumu
olmayacak" diye konuştu.
TEK ADAM ELEŞTİRİLERİ
Numan Kurtulmuş, yeni sistem ile ilgili tek adam eleştirilerine ise
"Son derece yersiz bir suçlama. Sorumluluğu sıfır olan bir
cumhurbaşkanlığı tasarladılar. Tam da darbe sonrası askeri
diktatörlüğe uygun şekilde hazırladılar 82 anayasasını. Yetkileri
olan ama sorumsuz cumhurbaşkanı olmaz. Buna mukabil çok yetkisi
olan bir cumhurbaşkanı ve sorumluluğu da çok olan bir hükümet ve
cumhurbaşkanı. İki tarafta da çok yetkiler olduğu için çatışmalar
olmadı mı? Türkiye'yi tek adamlıktan kurtarmak için yürütme
yetkilerinin bir kişiye verilmesi, böylece cumhurbaşkanı hem
yetkili, hem sorumluluk sahibi. Tam tersine tek adamlığa son vermek
için yetkili ama çok sorumlu cumhurbaşkanı modelini ortaya
koyuyoruz" cevabını verdi.
MHP İLE İTTİFAK
Kurtulmuş, referandumda MHP ile yapılan ittifakın Kürt seçmeni
uzaklaştırdığı yönündeki iddialarla ilgili ise, "Özellikle
son zamanlarda terörle mücadelede alınan başarı bölge halkı
tarafından takdirle izleniyor. Evlerinin kapısının önünde bombalar
patlıyordu, haraç vermek zorunda kalıyorlardı. Vatandaşlarımız
derin bir nefes aldı Doğu ve Güneydoğu'nun birçok yerinde. Sivil
bir siyasetin açılma imkanını görüyorlar. Bölge halkı rahatlıyor.
Bu parti ya da şahıs meselesi değil. Türkiye'nin daha güçlü
yönetilmesiyle ilgili bir mesele. HDP ve CHP'ye oy veren
kardeşlerimizden de 'evet' diyecekler çıkacaktır. Hangi halk
istemez ki ortaya sandık kurulacak ve o akşam ülkeyi kimin
yönetileceğine karar verecek. Cumhurbaşkanını halk seçiyor. Yine
meseleye sahip çıkacak halk. Bir daha pazarlıkların kirli oyunların
olmayacağı şekilde temiz bir siyasetle milletin oyunun çoğunu
alacak kişi ülkeyi yönetecek. Kasıtlı propagandaların tesiri
azaldıkça, 'hayır' cephesinde kimlerin yer aldığı ortaya çıkınca
milletimiz 'evet' cephesinde konsolide olacak" dedi.
'HAYIR' ÇIKMA İHTİMALİ
Kurtulmuş, 'hayır' çıkma ihtimali ile ilgili de, "Evet
çıkarsa Türkiye artık darbe tehdidinin olmadığı, kısa sürelerde
erken seçimlerin olmadığı, ekonomik krizlerle karşılaşılmadığı, çok
etkin karar alabilen, hesap verebilen yönetim modeline kavuşmuş
olacak. Hayır çıkarsa ki böyle bir ihtimal yok, Türkiye mevcut
sistemin hatalarını sürdürecek demektir. Milletimizin böyle bir
şeye izin vereceğini sanmıyorum. Evet oyları önde ve trendi
yükseliyor. Vatandaşımıza anlatıldıkça daha iyi anlıyor. İlk kez
seçim yapmıyoruz" ifadelerine yer verdi.
OHAL KARARNAMESİ HAZIRLIĞI
Kurtulmuş, OHAL durumu ile ilgili soru üzerine ise, "OHAL
var ama bu OHAL sokaktaki kimseyi ilgilendirmiyor. Siyasi partileri
ilgilendirmiyor. Hayır diyenler istediği yerde toplantı yapıyor.
Gazetelerinden istedikleri şekilde kampanyaya destek veriyorlar,
yetmiyor dışarıdan destek de alıyorlar. Pratik olarak 'hayır'
kampanyası yürütmekte zorluk yok. OHAL referandum kampanyasını
etkilemiyor. Hiçbir hükümet OHAL olsun istemez. Bu OHAL keyfe keder
şekilde ortaya konulmuş bir şey değil. Türkiye uçurumun kenarından
döndü. Türkiye'nin son 2 yıldır yükselterek sürdürdüğü terör
örgütleriyle yaptığı mücadele var. Bunun doğası gereği bazı
konularda adım atabilmek için ihtiyaç vardı ve devam ediyor.
İsteriz ki bir an evvel bitsin ve bu adamların devletin içinden
ayıklanmasını bitirelim. Ama çok uzun bir süre. Bazı sahalarda daha
rahat çalışılabilmesi için KHK'larla düzenlemeler yapılıyor. Henüz
gündeme gelmedi ama ihtiyaç sonucudur. Hiçbir hükümet istemez. Ama
bu bir gerekliliğin sonucudur. Yeni OHAL kararnamesi için hazırlık
sürüyor" yanıtını verdi.
(İHA)