Kurtulmuş: Eğer ABD barış arayışı içerisindeyse...
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, PKK ve PYD'nin de DEAŞ kadar tehlikeli bir terör örgütü olduğunun altını çizerek, "Eğer ABD barış arayışı içerisindeyse, 3-5 bin kişilik bir terör örgütü ile işbirliği yapmak yerine bölgenin tek ekonomik ve siyasi istikrar sahibi ülkesi olan Türkiye ile işbirliği yapmanın, kendi milli menfaatleri bakımından da en akılcı olduğunu ifade ediyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, PKK ve PYD'nin de DEAŞ
kadar tehlikeli bir terör örgütü olduğunun altını çizerek,
"Eğer ABD barış arayışı içerisindeyse, 3-5 bin kişilik bir
terör örgütü ile işbirliği yapmak yerine bölgenin tek ekonomik ve
siyasi istikrar sahibi ülkesi olan Türkiye ile işbirliği yapmanın,
kendi milli menfaatleri bakımından da en akılcı olduğunu ifade
ediyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Kongre Merkezi'nde
düzenlenen 2. Dünya Teknoloji, İnovasyon ve Girişimcilik
Konferası'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dünyada yeni bir döneme girildiğini söyleyen Başbakan Yardımcısı
Kurtulmuş, "Dünyadaki bütün dengeler soğuk savaş sonrası
değişti. Ama henüz dünyada bir denge kurulamadı. Bugün yaşanan
birçok karışıklığın temel sebebi de bu dengesizlik durumunun devam
etmesidir. Bu dengesizlikten en çok nasip alan da bizim yakın
coğrafyamızdır. Suriye krizi, Irak'ın parçalanması da aslında dünya
siyasetindeki bu parçalanmanın bir göstergesidir. Suriye savaşının
dünya siyasetindeki bütün dengeleri bozucu, dünyada barışın
sağlanmasını engelleyici son derece tehlikeli bir pozisyona
geldiğini bir kere daha ifade etmek isterim. Aynı şekilde Irak'ın
toprak bütünlüğünün bölünmeye başlaması, farklı unsurların güç
mücadelesinin Irak'ın geleceğine ilişkin kaygıları ortaya çıkardığı
bir dönemde de Irak konusundaki siyasette de herkesi uyanık olması
gerektiğini ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
"DEAŞ NE KADAR TEHLİKELİ BİR TERÖR ÖRGÜTÜ İSE PKK VE
PYD'NİN DE AYNI ŞEKİLDE TEHLİKELİ TERÖR ÖRGÜTLERİ OLDUĞUNUN ALTINI
ÇİZİYORUZ"
"Biz hem Suriye hem Irak'ın toprak bütünlüğünden
yanayız" diyen Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş,
"Bütün terör örgütlerinin tasfiye edilmesi, Suriye halkının
kendi demokratik yönetimini kurması, Irak'ın da kendi iç
bütünlüğünü koruyarak yeni bir Irak'ı oluşturması ve demokratik bir
katılımla hepsinin işin içinde olduğu sistemin kurulmasıdır. Şu
anda vekalet savaşları devam ediyor ama hiçbir ülkenin Suriye'deki
sorunu tek başına çözme gücü yok. Dolayısıyla burada Amerika'nın
Rusya'nın hepimizin ortak çalışma alanımız ‘nasıl Suriye'de adil ve
kalıcı bir barışı kurarız' olmalıdır. ‘Nasıl terör örgütlerini
tasfiye ederiz' olmalıdır. Terör örgütlerinden birini DEAŞ'ı
tasfiye ederken, başka bir terör örgütün halkların başına bela
etmek akıllıca bir iş değildir. Bölge barışına hizmet etmek, dünya
barışına hizmet etmez. Bizim tavrımız burada da açık. Nasıl Suriye
ve Irak'ın toprak bütünlüğünü savunuyorsak, bütün terör
örgütlerinin tasfiye edilmesini de savunuyoruz. Bu anlamda bizim
için DEAŞ ne kadar tehlikeli bir terör örgütü ise PKK ve PYD'nin de
aynı şekilde tehlikeli terör örgütleri olduğunun altını çiziyoruz.
Eğer ABD ve diğer müttefiklerimiz bu bölgede bir barış arayışı
içerisindelerse sağdan say 3-5 bin kişi, soldan say 3-5 bin kişilik
bir terör örgütü ile işbirliği yapmak değil, bölgenin tek ekonomik
ve siyasi istikrar sahibi ülkesi olan Türkiye ile işbirliği
yapmanın kendi milli menfaatleri bakımından da en akılcı olduğunu
ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.
"‘TÜRKİYE MÜTTEFİKİMİZDİR' DİYENLERİN, TÜRKİYE'NİN DÜŞMANI
OLAN SİLAHLI GRUPLARA SİLAH VERMESİNİ KABUL ETMEMİZ MÜMKÜN
DEĞİLDİR"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Oradaki görüntüler
hepimizin içini paralıyor. Bizim müttefikimiz, 1952'den beri NATO
çerçevesinde işbirliği içerisinde olduğumu, lafı geldiği zaman
‘Türkiye müttefikimizdir' diyenlerin, Türkiye'nin düşmanı olan
silahlı gruplara silah vermesini asla kabul etmemiz mümkün
değildir. Bu bölge barışına da hizmet edecek bir durum değildir.
Diyelim Rakka'dan DEAŞ'ı çıkarıp attınız. Yüzde yüzü Arap olan bir
Rakka'da etnik temizlik yapmak üzere hazır bekleyen bir PYD'yi
oraya sürerseniz orada ortaya çıkacak olan insani sorunları nasıl
önleyeceksiniz. Burada PYD ve YPG güçleri ile ya da adına başka bir
şey dedikleri güçlerle Amerikalıların yan yana resimlerinin
bulunması rencide edicidir, Türkiye'ye zarar veren bir görüntüdür.
Aynı şekilde Amerika'ya da zarar veren bir görüntüdür"
ifadelerini kullandı.
"EĞER DOSTSAK BUNLARI YAPMAYIN UYARISINDA
BULUNACAK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump ile görüştüğünde
Amerika'nın PYD ile işbirliğinin Türkiye'de 80 milyonu nasıl
rahatsız ettiğini ifade edeceğini düşündüğünü söyleyen Kurtulmuş,
"Bütün bunların Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Trump ile
yapacağı görüşmenin öncesinde ortaya çıkmasını da ben şahsen daha
yararlı buluyorum. Hiç olmazsa sorun önceden ortaya çıktı. Sayın
Cumhurbaşkanımız elimizdeki bütün bilgileri ve belgeleri,
Türkiye'nin bu perspektifini detaylı bir şekilde sayın Trump ile
bunları paylaşacak. Eğer dostsak bunları yapmayın uyarısında
bulunacak. PYD ile işbirliğinin Türkiye'de 80 milyonu nasıl
rahatsız ettiğini, Türkiye Amerikan ilişkilerine ne kadar zarar
verdiğini kendisi ile de paylaşacaktır diye düşünüyorum.
Görüşmelerin sonunda ortaya çıkan bu yanlış görüntülerin
düzeltileceğini, Suriye bağlamında ABD'nin destek verdiği bu terör
grupları ile olan ilişkilerini gözden geçireceğini ümit
ediyorum" dedi.
Kurtulmuş sözlerine şöyle devam etti:
"Aynı şeyleri Suriye'nin batı bölgelerinde Rusya için
söyleyebiliriz. Rusya ile de aramızda bir gerilim oldu. Çok şükür
bu gerilim yerini karşılıklı bir ittifaka bıraktı. Yeni dönemin
gereği Rusların da Suriye'nin kuzeyindeki başka bölgelerde PYD-YPG
güçlerine destek vermemesi, oradaki sorunların çözümü için Türkiye
ile işbirliğini sürdürmesi ve özellikle Suriye barışının ilan
edilen çatışmasızlık bölgeleri çerçevesinde korunabilmesi için
koordinatör ülke olarak Türkiye, İran ve Rusya'nın işbirliği
içerisinde bu süreci takip etmesinin, Rusya'nın milli menfaatleri
bakımından da en akılcı yol olduğunu ifade etmek isterim. Bugün
evet herhangi bir şekilde ‘elimiz kuvvetlensin, elimizde ilave bazı
kartlar olsun' diyerek bu terör gruplarına silah verilebilir,
bunların sırtlarını sıvazlayabilirler ama bunların Türkiye'ye zarar
verdiklerinden daha fazla zararı Amerika ve diğer ülkelere verir
diye düşünüyorum. Herkesin ciddi şekilde bu meseleleri
değerlendireceği döneme gireceğiz. Yanlışlıklardan geri
dönülecektir ve Türkiye inşallah Güney sınırını koruyacak her türlü
kararlılığı ve gücü ortaya koyacaktır."
(Mehmet Başa / İHA)