Kurtulmuş: Burunlarından fitil fitil getireceğiz
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Biz, bu darbeye, bu eşkıyalara destek verenlerden hesap soracak bu darbeye katılanların yaptıklarını burunlarından fitil fitil getireceğiz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Biz, bu darbeye,
bu eşkıyalara destek verenlerden hesap soracak bu darbeye
katılanların yaptıklarını burunlarından fitil fitil
getireceğiz" dedi.
Ilgaz Dağı Milli Parkında bir otelde düzenlenen AK Parti Yerel
Yönetimler Kastamonu 3. Bölge İstişare ve Değerlendirme
Toplantısına katılan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, hizmet
anlayışının bu toplantıda yeniden gözden geçirileceğini belirterek,
Türkiye'yi, içinde bulunduğu şartlardan daha ileriye götürmek için
yerel yönetimlerin bundan sonraki dönemde hassasiyetle üzerinde
durması gereken konuların tartışılacağını ve aynı zamanda dostluk
ve kardeşliklerin de pekişeceğini kaydetti.
Amentü Şerhi'nin müellifi, dedesi Numan Kurtulmuş'un, Kastamonulu
olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Kastamonu, Anadolu
kültürünün en iyi şekilde yaşatıldığı, güzel şehirlerinden
biridir" dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine dikkat çeken Kurtulmuş, 15
Temmuz'dan itibaren başka bir Türkiye'nin varlık gösterdiğini ifade
ederek, şunları kaydetti:
"Devlet çatık kaşlıdır. Köy yerlerinde devlet dediğiniz
dipçiğinden korkulan jandarma, öyle olunca devlet ve millet uzun
yıllar Osmanlının son dönemleri dahil olmak üzere birbirinden
ayrıştı. İşte yeni Türkiye'nin en temel devlet politikası devlet ve
milleti birleştirmektir. Bana sorarsanız AK Parti'nin 14 yılda
gerçekleştirdiği en önemli başarı yolları köprüleri birinci sıraya
devletin bütünleşmesi gelir. Türkiye'de milletin köklerine dönmesi
medeniyetiyle buluşması ve yeniden bunun üzerinde kendisine bir
gelecek inşa etmeye başlamasıdır. Milletin inançlarıyla,
değerleriyle şarkılarıyla, türküleriyle kıyafetleriyle uzun yıllar
boyunca uğraşılmıştır. Bir zamanlar özendirilerek baskıyla
zorlayarak bu konuları değişim elde edilmeye milleti köklerinden
uzaklaştırılmaya çalışılmıştır. Bu memlekette başörtü meselesi imam
hatip liselerinin kapatılması sadece dini hayata ve düşünceye olan
bir karşılığın göstergesinden ibaret değildir. Milleti köklerinden
tarihinden kültüründen kopartılması için milletin bu tür alanlara
da gönüllü olması için inançlarımızı geleneklerimizi uygulaması
olarak başörtüsünü kamusal alanın dışına çıkarılması milletin
inançlarıyla bütünleşmesini sembolize eden İmam Hatip Liselerinin
bir kenara bırakılması aslında siyasi bir projenin bir parçasıdır.
Bu siyasi projede Türkiye'nin kökleriyle değerleriyle medeniyetiyle
uzaklaştırılması arasının koparılması ciddi bir şekilde Türkiye'yi
mevzuhu bir hale getirilmesi ciddi bir siyasi projedir"
dedi.
"BİZ EMPERYALİST BİR DEVLETTEN GELEN MİLLET
DEĞİLİZ"
Türkiye'nin sadece 780 bin metrekarelik bugünkü resmi sınırlarından
ibaret bir ülke olmadığına değinen Kurtulmuş, "Osmanlı'nın
çözülmeden önceki 3 milyon kilometrekaredir. 3 kıtada 7 denizde söz
sahibi olmuş olan ve halen dünyanın birçok bölgesine ayak izleri
bulunan bir medeniyetin sahibiyiz. Yeni Türkiye etrafındaki bütün
gönül coğrafyasındaki dünyanın dört bir tarafındaki ne kadar
soydaşımız, dindaşımız, mazlum milletler varsa hepsi ile ilgili
olan bir Türkiye'dir. Bunu derken bazıları endişe ediyor. Aman aman
sizin milletin topraklarında gözümüz mü var diyor. Hayır, bizim
milletin toprakların da gözümüz yok. Biz mevzuhu bir milletimiz
derken Selçukluyu'da, Osmanlıya'da söyleyerek bunu ifade ediyoruz.
Biz onları ayırt etmiyoruz. 5 Hint seferimiz var. Bu 5 Hint
seferinden Osmanlının en zor dönemlerinde bile oraya giden
dedelerimiz atalarımız 1 kilo altını çalıp Türkiye topraklarına
getirmemiştir. Biz emperyalist bir devletten gelen millet değiliz.
Biz dün Hindistan'a giderken Cezayir'e giderken masum insanların
canına onları oradaki zulümlerden kurtarmak için gitmişiz ve onlara
orada sanat öğretmişiz. Bir asır evvel sınıflara bölünerek bir
binden ayrılan bu coğrafyada bugün yine büyük bir oyunla karşı
karşıyayız" diye konuştu.
"BÜYÜK RESMİ GÖRMEZSEK MUSUL'DA NE OLDUĞUNU
GÖREMEYİZ"
Musul'da, Cerablus'ta, Halep'te, Rakka'da yaşanan olayların tesadüf
olmadığına işaret eden Kurtulmuş, "Türkiye'nin şehirlerinde
çukurlar kazılarak içine bombaların yerleştirilmesi tesadüfen olan
şeyler değildir. Ayrıca bir takım canlı bombalarla kına gecesinde
bile insanlarımızın katledilmesi tesadüfen olan şeyler değildir. 15
Temmuz'da FETÖ ile ilgili eşkıya çetesinin ortaya koyduğu darbe
teşebbüsü bir çetenin aldığı karardan ibaret değildir. Rakka'da
Musul'da operasyon PKK, PYD, Haşbi Şabi gibi bütün bu terör
örgütleri her bir oyunun bir parçasıdır. Büyük resmi görmezsek
Musul'da ne olduğunu göremeyiz. Büyük resmi görmezsek Diyarbakır'da
tutuklanan belediye başkanın niye tutuklandığını göremeyiz. Büyük
resmi görmezsek FETÖ denilen bu eşkıya çetesini niye Türkiye iade
edilmediğini anlamak zorunda kalmayız. Büyük resim bu coğrafyanın
bütün sınırlarının bir kez daha bölünmesidir. Dün sınırlarını
böldükleri insanların bugün gönüllerini ve zihinlerini
bölmektedirler. Şii, Sunni diyerek Türk, Kürt, Türkmen diyerek Arap
diyerek bu bölge insanlarını tek tek birbirinden ayırmaktır. Bir
asır evvel kimle karşılaştıysak bugün aynı şekilde onlarla karşı
karşıyayız. Dün başka şekilde geldiler bugün de başka şekildeler.
Hoca kılıklı geliyor eşkıya kılıklı geliyor senlerce adam gibi
görünüyor. Senelerce bir terör örgütü görünüyor hepsinin hedefi
aynı güçlü Türkiye'yi kesmek, güçlü Türkiye'nin yolunu kapatmak
Türkiye'nin coğrafyasının kalbi olan gözbebeği olan bir ülke
olmasının önüne geçmektir. Bu oyunu bozacak olan tek ülke
Türkiye'dir" şeklinde konuştu.
"BU DARBEYE KATILANLARIN YAPTIKLARINI BURUNLARINDAN FİTİL
FİTİL GETİRECEĞİZ"
Türkiye'ye darbe yapmak isteyenlerin yeni Türkiye'nin istikrarlı
bir şekilde yürümesini istemeyenler olduğunu ifade eden Kurtulmuş,
"Ah o darbe olsaydı şimdi Türkiye'de darbeden sonra niye bu
FETÖ'nün eşkıyalarını gözaltına aldınız diyenler inanın sahneye
çıkacak Türkiye'deki o aşağılık darbeyi alkışlayacaklardı. Onun
için bunların FETÖ'ye karşı niye bunları yapıyorsunuz niye şunları
yapıyorsunuz söylemlerinin bizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
Biz, bu darbeye, bu eşkıyalara destek verenlerden hesap soracak bu
darbeye katılanların yaptıklarını burunlarından fitil fitil
getirecek" ifadelerini kullandı.
" Türkiye'de niye OHAL ilan ediyorsunuz?" şeklinde
söylemlerin olduğunu hatırlatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Fransa'da OHAL ilan edilirken niye hiç kimseden bir cümle
söz duyulmadı? Niye kimse itiraz etmedi? Evet, Fransa'da olan
aşağılık bir terör eylemidir tabii ki Fransa devletini ve milletini
korumak için olağan üstü hal ilan etmekte serbesttir. Kendi
hukukuna ve Avrupa hukukuna dayanarak OHAL ilan etti. Kimseden bir
kelime çıkmadı ama kusura bakmayın Fransa'da parlamentoyu ya da
Eyfel Kulesini bombalayan uçaklar yoktu, darbe teşebbüsü yoktu. 15
Temmuz'da biz nerdeyse darbenin uçurumundan döndük. Bu darbenin
içine girmiş insanları ayıklamak için bir OHAL ilan edince birileri
ayağa kalktı. Kusura bakmayın hiç kimsenin bu sözlerini ciddiye
alacak değiliz. Biz OHAL'i ülkemizi darbecilerden korumak
milletimizin demokrasisine sahip çıkmak ve milletimizin geleceğini
garanti altına almak için uyguladık. Gerek kalmadığı zaman bu
kararın bağımsız egemen Türkiye Cumhuriyetinin hükümeti olarak alır
ve uygulamaya koyarız."
"KUDÜS'TE ALLAHU EKBER SESLERİNİ DİNDİRTME MESELESİ
KUDÜS'ÜN GEÇMİŞİNE HAKARETTİR"
Kendi inançlarını savunmaktan aciz olanların Müslümanların
camilerinden ‘Allahu Ekber' seslerinin yayılmasına mani olmaya
çalıştıklarını söyleyen Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Hiç uğraşmasınlar Kudüs'te Allahu Ekber seslerini
dindirtme meselesi Kudüs'ün geçmişine hakarettir ve asla uygulama
alanı bulmayacaktır ve asla buna müsaade etmeyeceğiz"
Yeni Türkiye'nin aynı zamanda bağımsız bir Türkiye olduğunu
vurgulayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Yeni Türkiye
tarihiyle kültürüyle barışın sembolü gözüküyor. Orada emperyalizm
yok, sömürü yok bizim tarihimize kültürümüze baktığımızda başka
milletlere karşın emperyalizm hareketi yoktur. Ayrıca emperyalist
ülkelerin boyunduruğu altına da girmedik. Onların gölgesinde dahi
bulunmadık. Biz gavura gavur deyip karşısına dikiliriz.
Çanakkale'de topu tüfeği değil kazması olmayan bir millettik. Bu
topraklarda siyasi ve iktisadi bağımsızlığımız için mücadele ettik.
Biz Allah'ı bir bilir ve sadece Allah'ın önünde eğiliriz kimsenin
karşısında diz çökmeyiz. Türkiye'de bizim siyasi hareketimizin en
önemli özelliklerinden biriside ekonomik bağımsızlığı tam anlamıyla
kurabilme mücadelesidir. Rahmetli Menderes'in, rahmetli Erbakan'ın,
rahmetli Özal'ın vermiş olduğu ülkeyi ekonomik olarak
bağımsızlaştırma mücadelesi de Yeni Türkiye mücadelesinin içersinde
görülmelidir. Türkiye'nin teknoloji tarihi ekonomik gelimle tarihi
aynı zamanda Türkiye'nin ihanet tarihi ile eş
zamanlıdır"
"Türkiye'de Anadol markası adı altında bir otomobil vardı,
kaza yaptığı zaman keçilerin tamponunu yediği araba olarak da ün
yapmıştı" diyen Kurtulmuş, "Türkiye, Anadol
arabasını yapmadan önce Avrupa'nın önemli bir otomobil firması ile
anlaşma noktasına gelmiş. Türkiye'de o arabanın yapılması için
düğmeye basılmıştır. Ama karanlık odaklar buna müsaade etmedi eski
Türkiye'nin arabası da olmadı yıl 2016 yerli araba yapmaktan
bahsediyoruz. Sene 1978 savaş uçağı yapılacak bir İtalyan firması
ile anlaşma yapılmış, bu İtalyan firması hakkında olumlu raporlar
hazırlanmış ancak anlaşmanın imzalanması sırasında Türk tarafı
masada yer almamıştır. Dönemin TUSAŞ müdürü, dönemin başkanı ve
genelkurmay başkanına ulaşmaya çalışır lakin ulaşamaz. Karanlık
odaklar tarafından verilen talimat ile anlaşma iptal edilir.
Türkiye 1978 yılında kendi uçağını yapmış olsaydı dünyanın en
önemli savaş uçağı ihracatçıları arasında yer alacaktı"
diye konuştu.
"BU DOSYALARIN YENİNDEN AÇILMASI GEREKİYOR"
ASELSAN'ın yetenekli ve tecrübeli mühendislerinin genç yaşta
şüpheli bir biçimde hayatlarını kaybettiklerine dikkat çeken
Kurtulmuş, "İnşallah gerçek ortaya çıkar. ASELSAN'ın
yetenekli ve tecrübeli mühendisleri her biri de genç yaşta da
şüpheli bir biçimde hayatlarını kaybetmişlerdir. Bu dosyaların
yeninden açılması gerekiyor. Dosyalar yeniden açılarak gerçekler
ortaya çıkarılmalıdır. Savaş ve savunma sanayinde güçlü bir
Türkiye, ekonomik bağımsızlığını kazanmış güçlü bir Türkiye,
dünyadaki zırh teknolojisinde ikinci ülke konumunda olan Türkiye
dünya enerji hatları üzerinde bulunan ama sadece enerji geçiş hattı
değil aynı zaman da enerji vanalarının da bulunduğu bir Türkiye
birilerinin uykusunu kaçırıyor. İşte bu sebepler yüzünden
saldırılarını artırarak devam ettiriyorlar yeni Türkiye'yi bu dört
temel üzerine kurmaya devam edeceğiz. Zor bir iş olduğunun
farkındayız ama bu bizim için şeref meselesidir. Biz bir ile işte
bir eli oynaşta olacak kişiler değiliz. Biz laf olsun diye makamlar
dolduran insanlar olamayız, bizim bir davamız var bu davamız
yeniden güçlü Türkiye'yi kurma davasıdır" dedi.
AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve İstanbul
Milletvekili Hulusi Şentürk de toplantıda teşkilatın performans
değerlendirmesini yaptı. Kastamonu Belediye Başkanı Tahsin Babaş
ise, yerel yönetimler olarak 24 saat çalıştıklarını, Kastamonu'da
halkın rahat yaşamı için çalıştıklarını ifade etti.
Toplantıya, AK Parti Kastamonu Milletvekilleri Metin Çelik ve Murat
Demir ile çevre il ve ilçelerin belediye başkanları katıldı.
AK Parti Yerel Yönetimler Kastamonu 3. Bölge İstişare ve
Değerlendirme Toplantısına, Kastamonu'nun yanı sıra Ankara, Amasya,
Bartın, Çankırı, Çorum, Karabük, Kırıkkale, Kırşehir, Sinop,
Samsun, Tokat ve Zonguldak illeri katılıyor.
(İHA)