Kürsüde Baykal’ı övdü
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği teklifi görüşmelerine ilişkin, "CHP Grubu adına önceki genel başkanımız Sayın Deniz Baykal tarihe geçecek bir konuşma yaptı. Biz kendi çıkarımız için değil, partimizin çıkarı içinde değil görüşü ne olursa olsun bu milletin çıkarı için mücadele eden bir partiyiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği
teklifi görüşmelerine ilişkin, "CHP Grubu adına önceki
genel başkanımız Sayın Deniz Baykal tarihe geçecek bir konuşma
yaptı. Biz kendi çıkarımız için değil, partimizin çıkarı içinde
değil görüşü ne olursa olsun bu milletin çıkarı için mücadele eden
bir partiyiz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup
toplantısında yaptığı konuşmada, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü
olduğunu belirterek, "Bize haber ulaştırmak için günün 24
saatinde çalışan bize doğru haber ulaştırmak için alınteri döken,
bize atlatma haber ulaştırmak için kendi arkadaşlarını bile atlatan
ki topluma duyduğu sevgiyi saygıyı ve toplumun doğru haber alması
açısından verdiği emeği yücelten gazeteci arkadaşlarımıza
sevgilerimizi saygılarımızı sunuyoruz. Çok farklı görüşlerden
gazeteci arkadaşlarımız, gazetelerimiz var. Topluma haber
taşıyorlar. Görüşü ne olursa olsun hiçbir gazeteci arkadaşın
tutuklanmasını istemeyiz, gözaltına alınmasını istemeyiz. Eğer onun
üzerine baskı kurarsak, haber yapmasını engellersek, yorum
yapmasını engellersek, gözaltına alırsak, tutuklarsak demokrasiden
söz edemeyiz. Demokrasinin bizatihi varlık nedeni medyanın
özgürlüğünde yatmaktadır. Bu açıdan bizim hapishanelerimizde 150'ye
yakın gazeteci arkadaşımız var. Bir kısmının iddianamesi bile
hazırlanmış değil, içeride bekliyorlar. Bir baskı döneminden
geçtiğimizi biliyoruz. 20 Temmuz darbesinin sonuçlarını, hep
birlikte görüyoruz. 20 Temmuz sivil darbesinden sonra sonuçlarını
hep birlikte görüyoruz. O açıdan birinci acıyı çeken gazeteci
arkadaşlarımız var, özgürce haber yapamıyorlar. Bazen otosansür
uygulamak zorunda kalıyorlar. Şuanda 147 gazetecimiz hapiste ama 9
bin işsiz gazeteci var. Bu iş kolunda işsizlik oranı yüzde 29. En
yüksek oranı gazetecilik alanında yaşanıyor. 17 bin çalışandan 3
bini sendikalı. Hiçbir güvenceleri yok. Türkiye'nin bugün yaşadığı
tablo bu. Bütün bunlara rağmen inatla, dirençle, kararlılıkla haber
yapmaya çalışan gazeteci arkadaşlarımız var. Onların önünde
saygıyla eğiliyorum" diye konuştu.
"KENDİ İRADENİ BAŞKASINA İPOTEK ETTİRİRSEN FELAKETTEN
KURTULAMAZSIN"
Bugün 1'inci İnönü Zaferinin de 95'inci yıl dönümü olduğunu
hatırlatan Kılıçdaroğlu, İsmet İnönü'nün albay rütbesiyle İnönü'de
birinci zaferi kazandığını anlattı.
Cumhuriyetin zor şartlarda kurulduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu,
"Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet kurulduktan sonra
söylediği bir cümle daha var; bugünlerin daha iyi değerlendirilmesi
açısından şöyle der 1923'te; 'Milletimizin başına gelen bütün
felaketler kendi talih ve geleceklerini başka birisinin eline terk
etmesinden kaynaklanmıştır.' Kendi iradeni başkasına ipotek
ettirirsen felaketten kurtulamazsın. ‘Bu kadar acı tecrübeler
geçiren milletin bundan sonra egemenliğini bir kişiye vermesi
kesinlikle mümkün değildir.' Saraydan alıyorsun millete veriyorsun
egemenliği ve milletin egemenliği geçerlidir diyorsun. TBMM'nin
duvarına tek cümle yazıyorsun ‘Egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir.'"
"SAYIN DENİZ BAYKAL TARİHE GEÇECEK BİR KONUŞMA
YAPTI"
Anayasa değişikliği görüşmelerine ilgili konuşan Kılıçdaroğlu,
şunları kaydetti:
"Bu kısa tarihten bahsetmemin nedeni kendi tarihini
bilmeyen geleceği inşa edemez. Yaşadığı sıkıntıları bilmeyen
geleceği inşa edemez. Geçmişini bilmeyen geleceğini sağlıklı inşa
edemez. Bir anayasa görüşmesi var. Dün milletvekili arkadaşlarım,
grup başkanvekillerimiz olağanüstü bir performans gösterdiler.
Bütün ayrıntıları aktarıldı. CHP Grubu adına önceki genel
başkanımız Sayın Deniz Baykal tarihe geçecek bir konuşma yaptı. Biz
kendi çıkarımız için değil, partimizin çıkarı içinde değil görüşü
ne olursa olsun bu milletin çıkarı için mücadele eden bir partiyiz.
Çok partili hayatı bu ülkeye getiren partiyiz. Herkesin düşüncesine
saygı duyan bir partiyiz. Demokrasimizin gelişmesini isteyen bir
partiyiz. Bizim adımıza konuşan tarihe not düşen önceki genel
başkanımız CHP'ye yakışan bir konuşma yapmıştır. Biz her türlü
düşünceye saygı gösterirken, herkese saygı gösterirken, temel
felsefemizin demokrasi olduğunu hiç kimsenin unutmamasını isteriz.
Anayasa değişiklikleri neden önemli? Çünkü anayasalar bir toplumun
uzlaşma belgeleridir. Nerede yaşarsa yaşasın, cinsiyeti, kimliği,
eğitim düzeyi ne olursa olsun her vatandaş anayasa kitapçığını
eline aldığında bu benim anayasamdır diyebilmelidir. Anayasayı
önemli kılan her yurttaşın haklarını güvence altına almasıdır.
Benim bir anayasal hakkım varsa bu hakkımı özgürce arayabilmeliyim
anayasa bunu sağlar. 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları bildirgesinin
16'ncı maddesi şunu söyler; 'hakların güvence altına alınmadığı ve
güçler ayrılığının belirlenmediği bir toplumun anayasası yoktur.'
Haklar güvence altına güçler ayrılığı ilkesiyle alınır, bir kişinin
elinde toplanmamasıyla alınır. Vatandaşımız derdi ki, bir kişinin
elinde toplansa ne fark eder. Şöyle fark eder; bir ülkede yargı
bağımsız değilse, siyasi otoritenin emrindeyse haklar güvence
altında değildir. Benim hak arama güvencem anayasa teminatı altında
olmalıdır. Güçler ayrılığının temel felsefesi de budur. Yasama,
yargı ve yürütme birbirini denetleyecek, birbirinden üstün
olmayacak. Bazı vatandaşlarımız diyebilir ki, 'bir şey olmaz bir
kişiye yetkiyi verelim Türkiye'yi yönetsin kavga dövüş de olmaz.'
Dünyada yetkilerin tek elde toplandığı kavgasız dövüşsüz bir örnek
yoktur. Tarihte yoktur. En son örneği Hitler'dir. Seçimle
gelmiştir, bütün yetkileri üstüne almıştır. Hitler sadece Almanya
ve Avrupa'yı değil bütün dünyayı kana bulamıştır. Bunun üzerine
Almanlar yeni bir anayasa yazarken direnme hakkını anayasalarına
koymuşlardır."
(Pelin Üzek / İHA)