Kundaklanan camiyi ziyaret etti
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Yoğun programlarımız arasında, geçen hafta kundaklama girişiminde bulunulan Witten Camii'ni ziyaret etmeden geçmek olmazdı. Buradaki vatandaşlarımızla hem hasbihal etmek hem de bu saldırıyı lanetlemek, kınamak için buradayız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Yoğun
programlarımız arasında, geçen hafta kundaklama girişiminde
bulunulan Witten Camii'ni ziyaret etmeden geçmek olmazdı. Buradaki
vatandaşlarımızla hem hasbihal etmek hem de bu saldırıyı
lanetlemek, kınamak için buradayız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Almanya'nın Witten kentinde geçen
hafta kundaklanan Sultan Ahmet Camii'ni ziyaret etti. Essen
Başkonsolosu Şule Özkaya'dan olay hakkında detaylı bilgi alan
Kurtulmuş, caminin yanan kısımlarını inceledi. Cami imamının
cübbesinin de yangında zarar görmesi dikkat çekti.
Cami avlusunda gazetecilere açıklama yapan Başbakan Yardımcısı
Kurtulmuş, "Bugün burada yoğun programlarımız arasında,
geçen hafta kundaklama girişiminde bulunulan Witten Camii'ni
ziyaret etmeden geçmek olmazdı. Buradaki vatandaşlarımızla hem
hasbihal etmek hem de bu saldırıyı lanetlemek, kınamak için
buradayız" diye konuştu.
Maalesef uzunca bir süredir Avrupa'nın birçok yerinde Avrupa'da da
camilere karşı saldırı girişimleri olduğunu, bazı camilerin kısmen,
bazılarının ise tamamen yakıldığına dikkat çeken Kurtulmuş, şöyle
devam etti:
"Çok şükür bu saldırıda çok ucuz bir şekilde kurtulmuşuz.
Üst katta zaten ikamet eden aileler var, üç aile ikamet ediyordu.
Allah muhafaza eğer yangın, planlayanların düşündüğü gibi büyük bir
yangın olsaydı gerçekten büyük bir facia yaşanacaktı burada. Bu
anlamda facianın eşiğinden dönülmüş. Özellikle 2001 yılından
itibaren ortalama yılda 20 camiye kundaklama ya da kundaklama
girişiminde bulunulduğunu biliyoruz, 300'ün üzerinde cami saldırıya
uğramış o tarihten bu yana. Bu gerçekten kabul edilebilir bir durum
değildir. Özellikle Avrupa'da ve dünyanın birçok yerinde giderek
artan İslamofobia faaliyetlerinin ne kadar önemli bir noktaya
geldiğini bu kadar güzel, huzur dolu bir yerde bile bu mütevazi bir
camiye saldırıdan anlıyoruz. Bu İslam karşıtlığına karşı hep
beraber buradaki Alman vatandaşlar ve yetkililerle beraber çözüm
bulmak zorundayız. İslam karşıtlığı, yabancı düşmanlığı, göçmen
düşmanlığı hangi kılıf altında olursa olsun bunların hepsi bir
insanlık suçudur. Hiçbir dine, hiçbir etnik yapıya hiçbir kimliğe
karşı topyekun karşı olunarak böylesine bir takım saldırıların
yapılmasını asla tasvip etmeyiz. Geçmişte başka ırk ve din
mensuplara yapılan saldırıları nasıl benimsemiyor ve kabul
etmiyorsak burada yurttaşlarımızın camilerine, mescitlerine ya da
kimliklerini taşıdıkları merkezlerine karşı yapılan bu saldırıları
şiddetle nefretle kınıyoruz. Elbirliğiyle bütün Avrupa'da daha
demokratik, daha entegre olmuş ve daha iç içe geçmiş toplumların
oluşabilmesi için ortaya konulan ve giderek yabancı düşmanlığına
karşı ortak bir mücadelede bulunmamız şarttır. Bir kere daha her
zaman ifade ettiğimiz gerçeğin altını çizmek istiyorum. Özellikle
son zamanlarda eşzamanlı olarak gelişen iki önemli tehdit hem
Avrupa'daki demokrasileri etkiliyor hem dünyanın birçok yerinde
birlikte barış içinde yaşama kültürünü etkiliyor. Bunlardan birisi
artan terördür. Özellikle İslam'ın kutsal adını kullanarak,
kirleterek ortaya konulan terör, bu ne kadar tehlikeli ve insanlık
suçu ise bunu bahane ederek bütün Müslümanlara karşı bir düşmanlık
algısının oluşturulması da o kadar insanlık suçudur. İslamofobia
dediğimiz şey budur ve maalesef giderek Avrupa kıtasında yükselen
bir şekilde varlığını sürdürüyor, kimi yerlerde göçmen düşmanlığı
gibi oluyor, kimi yerlerde Türk düşmanlığı şeklinde ortaya çıkıyor,
kimi yerde efendim Müslüman düşmanlığı şeklinde ortaya çıkıyor ama
bunların hepsinin altında yatan esas mesele ırkçılıktır. Irkçılık
bir insanlık suçudur, Müslümanlık karşıtlığı bir insanlık suçudur,
herhangi bir dine karşı olmak insanlık suçudur. Gerçekten bunları
şiddetle kınıyoruz. Aslında her ikisi de birbiriyle rakip gibi
gözükse de aynı amaca hizmet ediyor. Amaç nedir? İnsanların burada
huzur içinde yaşamamaları, insanların bu toplumun entegre olmuş,
birinci sınıf yurttaşlar olarak yaşamamalarını sağlamak istiyorlar.
Türk toplumunun, Müslüman toplulukların korkmasını, içine
kapanmasını buradaki diğer Almanlarla diğer halklarla
yakınlaşmasını engellemeye çalışıyorlar. Biz ise buna düşmeyeceğiz.
54 yıldır burada bulunan Türk toplumu gerçekten büyük bir
olgunlukla şimdiye kadar yaşadığı bütün saldırıları bertaraf
etmesini bilmiştir. Bütün bu saldırılara rağmen asla içine
kapanmamıştır, bundan sonra da kapanmayacaktır. Sürekli olarak bu
toplumun eşit ve özgür yurttaşları olarak Almanya'nın kalkınmasına,
bu toplum ileriye gitmesine katkıda sunan bireyler olarak bu
toplumdaki refahtan da adaletten de birlikte barış içinde
yaşamaktan da nasibi almaya devam edeceklerdir. Bir saldırı
girişiminde bulunuldu, en kısa zamanda buradaki tahribatı inşallah
önleyeceğiz, burası tekrar yenilenecek. Ama daha güzeli, belki bu
saldırı vesile olur, bundan sonra buraya bu camiden daha güzel daha
görkemli bir camiyi dikmek nasip olur. Bununla ilgili teferruatlı
olarak konuşacağız. Ben bütün Witten'deki bu caminin bağlıları olan
bu camide bulunan, gelip giden bütün Türklere bütün Müslümanlara
geçmiş olsun diyorum. Aynı şekilde Witten'de yaşayan bütün Türk
toplumuna geçmiş olsun diyorum. Allah korumuş, Allah saklamış.
Allah her türlü kötülüklerden saklasın. Hepinize sağlık, esenlik
içerisinde buralarda uzun yıllar yaşamayı nasip etsin
diyorum."
(İHA)