"Krizin sonuçlarını..."
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş "Türkiye ve Rusya iki komşu dost müttefik olarak bu krizin sonuçlarını ortadan kaldıracak adımları atar, diplomatik ve askeri kanalları açık tutar diye düşünüyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş
"Türkiye ve Rusya iki komşu dost müttefik olarak bu krizin
sonuçlarını ortadan kaldıracak adımları atar, diplomatik ve askeri
kanalları açık tutar diye düşünüyoruz" dedi.
Kurtulmuş, "Rus tarafının bile bile, isteyerek, Türkiye'ye
düşmanca tavır içinde olmayacağını bildiğimiz için 'Rus uçağı
olduğunu bilseydik böyle olmazdı' diyoruz. Yani, Ruslar buradan
geçiyordu, zaten Ruslar da herhalde gelip uçaklarıyla Türkiye'yi
bombalar diye endişe etmeyiz, Türkiye'ye zarar verir' diye endişe
etmeyiz. Dolayısıyla, diplomatik anlamda, bu söz
söylenmiştir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, 64.
hükümetin ilk Bakanlar Kurulu toplantısında alınan kararlarla
ilgili açıklama yaptı. Kurtulmuş, Türkiye'nin 1 Kasım seçimlerinden
sonra önemli demokrasi süreçlerini tamamladığını ve yeni
parlamentonun göreve başladığını ifade etti. Yarın hükümet programı
hakkında Meclis'teki parti gruplarının müzakeresinin
gerçekleştirileceğini anlatan Kurtulmuş, hükümet programının
genelinden 64. hükümetin reform ağırlıklı bir hükümet olduğuna
işaret etti. Kurtulmuş, sadece hükümet programı değil, hükümet
programından çıkartılacak icra programıyla birlikte hükümetin
çalışmalarına başlayacağını dile getirdi.
Bugünkü Bakanlar Kurulu'nun ilk toplantısında öncelikli olarak
tanışmanın yapıldığını ve arkasından Başbakan Davutoğlu'nun
başbakan yardımcılarının ilgili görevlerini açıklayacağını belirten
Kurtulmuş, kendisinin kamu diplomasisiyle ilgili kurumların
koordinasyonundan sorumlu olacağını ifade etti. Şimşek'in ekonomi
ile ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyonundan, Akdoğan'ın
yurtdışıyla ilgili kurum ve kuruluşların koordinasyonundan,
Türkeş'in ise kamu kurumlarıyla hükümet arasındaki ilişkilerden,
Elvan'ın ise TBMM ile ilgili ilişkiler, reform ve yatırımların
koordinasyonundan sorumlu olarak görevlerini yürüteceğini söyledi.
Kurtulmuş, bu kararların bu akşamki Resmi Gazete'de ilan
edileceğini ifade etti.
Suriye sınırından düşürülen uçağa ilişkin değerlendirmede bulunan
Kurtulmuş, "4 temel hususun altını çizmek istiyorum.
Birinci olarak, bu uçak düşürüldüğü andan milliyeti bilinmeyen,
sonradan öğrenilen uçak Türk hava sahasına yaklaşmaya başladığı
andan itibaren defaatle ikaz edilmiştir. Hem de herhangi bir savaş
uçağında pilot göreve başladığında telsiz kanalını açtığında ortak
kullanılan kanaldan bu ikaz yapılmıştır. Angajman kuralları
çerçevesinde Türk hava sahasına yaklaşan cisimler için bu ikazlar
yapılmıştır. Bu olay ortaya çıktıktan sonra Rusya Federasyonu
tarafından herhangi bir ikaz yapılmadığı yönünde açıklamalar
geldiğini görüyoruz, bu doğru değildir. Türkiye, 10 kez ikaz
etmiştir" diye konuştu.
İkinci temel meselenin, vurulan uçağın Türkiye kara sınırları
içinde vurulduğunu belirten Kurtulmuş, "Uçağın bazı
parçaları Türkiye ve Suriye sınırları içine düşmüştür"
dedi.
Üçüncü olarak, uçak vurulduğunda uçağın milliyetinin belli
olmadığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Milliyeti bilinmeyen
uçağa karşı olan ikazlar karşılıksız kaldığı için bu olay vuku
bulmuştur" diye konuştu.
Kurtulmuş, 3-4 Ekim ve ondan sonraki ihlaller sonrası Rusya
Federasyonu'nun bütün askeri ve diplomatik kaynaklarla uyarıldığını
belirterek, bu uyarıların bir kere değil, defahatle tekrarlandığını
söyledi. Kurtulmuş, bu dört hususun daha önce de ifade edildiğini
ve konunun uluslararası alana taşınan kriz haline geldiğini ve
bunun kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini ifade etti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve ilgili komutanların
Bakanlar Kurulu'nda Türkiye'nin askeri hassasiyetlerini toplantıda
paylaştığını belirten Kurtulmuş, YAŞ toplantısında da Türkiye'nin
muhtemel tehditler, imkan ve fırsatlarının masaya yatırıldığını
ifade etti.
"BU, KASITLI BİR OLAY, HUSUS DEĞİLDİR"
Suriye sınırında uçağın düşürülmesiyle ilgili olarak Kurtulmuş,
bunun kasıtlı bir olay olmadığını belirterek, "Böyle bir
olayın gerçekleşmesinden üzüntü doyduğumuzu ifade etmek isterim.
Ancak, Türkiye Cumhuriyeti kendi sınırları ve egemenliği koruyacak
güce sahiptir. Keşke böyle bir ihlal olmasaydı, angajman kuralları
çerçevesinde cevap verilmeseydi. Bu krizin çözülmesi için askeri ve
diplomatik kanalların açık tutulmasını isteriz. Ne Türkiye ne Rusya
Federasyonu bu durum sonucu ilişkilerini gözden çıkaracak değiliz.
Biz, bu krizini daha da büyümemesini temenni ediyoruz. Yeni krizin
ortaya çıkmaması için azami şekilde dikkat gösterdiğimizi ifade
ediyoruz. Türkiye'nin egemenliğini koruyacak, teyakkuz içinde
olduğumuzun bilinmesini istiyoruz. Türkiye ve Rusya iki komşu dost
müttefik olarak bu krizin sonuçlarını ortadan kaldıracak adımları
atar. Diplomatik ve askeri kanalları açık tutar diye
düşünüyoruz" dedi.
TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDA VİZE SERBESTİSİ
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un, Türkiye ile Rusya arasında
vize serbestisinin 1 Ocak'tan itibaren askıya alacağını
duyurmasının' hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, "Vize
muafiyeti konusu, Rus turistlerin Türkiye'ye gelmesi, Türkiye'den
Rusya'ya gidenler, tarım ürünlerinin karşılıklı olarak ithalat ve
ihracatı ile ilgili gelişmeler, Rus gazının Türkiye'den geçmesiyle
ilgili gelişmeler...Türkiye ile Rusya arasında sadece vizelerin
ortadan kaldırılmasıyla ilgili ilişki yok, çok sayıda ekonomik
ilişki var. Olayın sıcaklığı dolayısıyla Rus tarafından bazı
tedbirler alınabilir. Bunların uzun sürmeyeceğini temenni ediyoruz.
Böylesine bir olay sebebiyle Rusya'nın Türkiye ile olan
ilişkilerini tamamen gözden çıkaracağını düşünmüyoruz"
dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Bir gazetecinin, çözüm sürecine ilişkin sorusuna Kurtulmuş,
"Yasa gereği bundan sonraki Milli Birlik ve Kardeşlik,
Terörün Sona Erdirilmesi ve Kardeşliğin Sağlanması ile İlgili Yasa
Gereği Başbakanın koordinasyonunda, ilgili Başbakan Yardımcılarının
ve ilgili Bakanların katıldığı bir kurul, Milli Birlik ve Kardeşlik
Projesi'nden sorumlu olacaktır bundan sonraki süreçte"
karşılığını verdi.
"UMUT EDERİZ Kİ MAHKEME, OBJEKTİF VE ADİL
DAVRANIR"
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklu yargılanmasına
ilişkin bir soruya Kurtulmuş, "Biz, Türkiye'de hiçbir basın
mensubunun tutuklu yargılanmasını istemeyiz. Ancak, biz yürütme
tarafıyız, yargı tarafı ise yürütmeden bağımsız olarak işlerini
sürdürüyorlar. Devam etmekte olan bir süreç var. Sayın Can Dündar
ve Erdem Gül'ün gazeteci olma vasfı ayrıdır, ortada henüz bir iddia
vardır, bu iddia çerçevesinde iki gazeteci arkadaşımızın yargılanma
süreci devam ediyor. Savcılığın iddiasındaki esas şey, bu
arkadaşlarımızın devletin gizli kalmış sırlarını ifşa etmek
konusundan itham ediliyor. Bu ithamın mahkemede görüleceği süreç
var. Umut ederiz ki mahkeme, objektif ve adil davranır. Keşke, bu
süreç tutuksuz yargılanmayla sürdürebilseydi" karşılığını
verdi.
YAŞ TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR
Yaş toplantısında alınan kararların hatırlatılması üzerine
Kurtulmuş, "Teenni ve teyakkuz, teenni ortaya çıkan
krizleri çözebilecek aklı ortaya koymayı, teyakkuz ise ülkenizin
ulusal bütünlüğünü gerekli kılar. Bu, her ikisiyle birlikte ilave
hangi adımların atılacağı konuşuldu. Biz, teenni ve teyakkuz
içinde, bu sürece zarar vermeden, süreci atlatacağımızı
düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
"BU SÜREÇTE HER İKİ TARAFIN YETKİLİLERİ KARŞILIKLI OLARAK
SÖZLERİNİ DİKKATLE SEÇİYORLAR"
"Rusya'nın Türkiye'den bir özür beklentisi var, bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna Kurtulmuş,
"Her bir kelimenin dile getirilen her bir ifadenin her
cümlenin bir de diplomatik anlamı var. Aslında bu uçağın vurulduğu
anda, milliyetinin bilinmediğini ve böyle bir olayın eğer bir Rus
uçağı olsaydı, biz böyle bir olayla karşılaşmayacak olduğumuzu
devletin en üst kademesinden bu görüşleri dile getirdik. Bu,
aslında bu konuda ne kadar titiz davrandığımızın da diplomatik
olarak açık bir ifadesidir ama bundan sonra bu süreçte karşılıklı
olarak her iki tarafın yetkilileri karşılıklı olarak sözlerini
dikkatle seçiyorlar. Türkiye, bunu çok açık ifade etmiş oldu. Yani,
eğer bunun bir Rus uçağı olduğu bilinseydi, böyle bir olay vuku
bulmazdı, eğer bu uyarılar yapıldığında karşı taraf, 'Biz, Rus
uçağız' diye en azından ikazda bulunsaydı, bizim ikazlarımıza
mukabil ikazlar olsaydı böyle bir olay vuku bulmazdı. Biz, nasıl
Rus uçağının milliyetini bilseydik böyle bir şey olmazdı' diyorsak,
şuna güvenerek söylüyoruz. Rusya ile bu kadar yakın ilişkilerimiz
var, bu kadar stratejik ortaklıklarımız, ticari olarak gelişme
potansiyeli çok yüksek ticari ortaklık alanımız var, aramızda
hiçbir sorunumuz yok. Böyle ikili ilişkiler içinde olan ülkeler,
Rus tarafının bile bile, isteyerek, Türkiye'ye düşmanca tavır
içinde olmayacağını bildiğimiz için 'Rus uçağı olduğunu bilseydik
böyle olmazdı' diyoruz. Yani, Ruslar buradan geçiyordu, zaten
Ruslar da herhalde gelip uçaklarıyla Türkiye'yi bombalar diye
endişe etmeyiz, Türkiye'ye zarar verir' diye endişe etmeyiz.
Dolayısıyla, diplomatik anlamda, bu söz söylenmiştir. Türkiye'nin
en üst devlet kademelerinden söylenmiştir. Doğrusu da budur, bunu
söylerken de sözler dikkat edilerek seçilmiş, hem olayın hakikati
ortaya konulmuştur" cevabını verdi.
(İHA)