Koruması kaza anını anlattı
Denizli'de Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper ve şoförünün hayatını kaybettiği kazadan yaralı kurtulan koruma polisi Ramazan Uğur, o anları anlattı. Uğur,
Denizli'de Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper ve şoförünün
hayatını kaybettiği kazadan yaralı kurtulan koruma polisi Ramazan
Uğur, o anları anlattı. Uğur,
Muzaffer Akşehirli'nin cenaze namazı için geldiği Merkez Hilal
Camii'nde gazetecilere kaza anını anlatan Uğur, "Dün rutin
cezaevine kontrole gidiyorduk, her ay kontrole gidiyorduk.
Cezaevine giderken her zaman kullandığımız kestirme yoldu. Trafiğin
az olduğu bir yol. Yine o yoldan gittik. Yoldan giderken herhangi
bir sıkıntı yoktu rutin gidiyorduk. Anayolu da geçtik, biz
anayoldayız, tali yoldan gelen hafriyat kamyonu sarı bir kamyon.
Beyaz bir araç önümüzden geçti. Arkasından biz geçtik, biz hatta
geçemedik. Bizi görmesi gerekiyordu. Başsavcımız ve şoförümüzü
terör şehit etmedi ama hafriyat kamyonları şehit etti. Sonuçta bu
da hafriyat terörü" dedi.
"'BAŞSAVCIM, MUZAFFER AĞABEY' DİYE BAĞIRDIM"
Gazetecilerin 'kamyon bir anda mı karşınıza çıktı?' sorusuna,
"Yol hakkı bizimdi" diye cevap veren Uğur,
"Biz cezaevine gidiyorduk. Yol hakkı bizde olduğu için
şoförümüz 30 yıllık bir şoför, o yolları gözü kapalı bilir. Nerenin
anayol nerenin tali yol olduğunu bilen bir şoför. Kamyon şoförünün
dalgınlığımı veya ne niyetle yaptığını bilmiyorum. Ben bir anda
kamyonu gördüm, bilincim kapandı. Film koptu bende. Uyandığımda
etrafımda sağlık ekipleri, itfaiye ekipleri vardı. Sıkışmış bir
şekilde dizime yatmış vaziyette şoför duruyordu. ‘Muzaffer ağabey,
başsavcım' diye bağırdım. Fakat kıpırdayamadım, nefes almakta
güçlük çekiyordum, baktım silahım da duruyor, daha sonra aracın
üstünü kestiler, tavan kısmını kestikten sonra biraz nefes almaya
başladım ve ambulansla hastaneye götürüldüm" diye
konuştu.
"SADECE SARI KAMYONU GÖRDÜM"
Sosyal medyada kaza anında beyaz aracın geçmesinin ardından
kamyonun bir anda hızlandığı yönündeki iddiaları da değerlendiren
Uğur, "Kuşkulu bir durum, önden beyaz bir araba geçiyor,
arasından siyah bir araba geliyor. Şoförün durması lazım. Ben
kamyonum seni ezer geçerim mantığıyla olmaması gerekir. Kural
gereği de dur levhasını görüp durması gerekiyordu. Niye durmadı onu
da bilmiş değilim. Ben sadece sarı kamyonu gördüm, çarptığımızı
bile hatırlamıyorum" dedi.
"Kamyon süratli miydi?" sorusuna ise
"hatırlamıyorum" şekkinde cevap veren Uğur,
"Biz yola odaklanmıştık, kamyonun geldiğini çarpma
esnasında fark ettim. Bizim hızımız fazla değildi diye
zannediyorum" ifadelerini kaydetti.
"KORUMA DEĞİL BABA OĞUL GİBİYDİK"
Gazetecilerin, "Başsavcı tehdit alıyor muydu?"
sorusuna Uğur, "Başsavcımız görevini layıkıyla yapan bir
kişiydi. Kime nasıl davranacağını kimse nasıl mesafe koyacağını
bilen birisiydi. Biz hemen hemen günümüzün tamamını beraber
geçirirdik. Koruma değil, baba oğul gibiydik. Olsaydı söylerdi.
FETÖ'nün ilk 15 Temmuz girişiminden sonra bir şey vardı.
Tedbirlerimizi fazlasıyla aldık" diye cevap verdi.
"KAZADAN ÖNCE ÇOK NEŞELİYDİ"
Kazadan önce başsavcının oldukça neşeli olduğunu anlatan Uğur,
"Mutlu bir şekilde geldi, ‘günaydın' dedi. Herhangi bir
sıkıntısı yoktu, neşeliydi. Arabada telefonda gündemi takip ederdi,
herhangi bir şüpheli bir durum ve arkamızda araçta yoktu. Yani
kavşaklarda sürekli sağıma soluma bakarım şüpheli araç var mı diye.
Araca bindiğim zaman silahım her zaman kucağımdadır" diye
konuştu.
(Sabri Çağlar - Harun Erdoğdu/İHA)