Koronavirüsle yeni kalp hastaları eklendi!
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Hakan Karpuz, koronavirüse yakalanıp da hayatını kaybeden kişilerin büyük çoğunluğunu kalp hastalarının oluşturduğunu belirtti. Koronavirüs sonrası yeni kalp hastaları eklendi diyen Prof. Dr. Hakan Karpuz, "Özellikle miyokardit dediğimiz kalp kası iltihabı gibi durumları fazla görmeye başladık" ifadelerini kullandı
Koronavirüsün kalp tutulumuna dikkat çeken Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Hakan Karpuz, kalp kası iltihaplanmasının bu virüsle birlikte sıkça görüldüğünü anlattı.
Kalp hastalarında en fazla görülen şikayetin göğüs ağrısı olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Karpuz, "Kalp hastalığı semptomu veren bu tip hastalar koronavirüs sonucu maruz kaldıkları kardiyak komplikasyonlarla bize geldiler. Buna karşılık bir grup kalp hastası bulaş korkusu nedeniyle bizlerden biraz uzak kaldılar. İşte o tip hastalarda Türkiye ve dünyada yapılan çalışmalar gösterdi ki, gerek hastalığın ağırlaşması gerekse ölüm oranlarında bu dönemde artış oldu" değerlendirmesinde bulundu.
"GENÇ HASTALARDA KALP KASI İLTİHABI
GÖRÜLDÜ"
Koronavirüse yakalanan kalp hastalarının hastalığı daha ağır
geçirebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Karpuz, "Buna karşılık
örneğin hipertansiyon hastalarımız ilaçlarını oldukça düzgün bir
şekilde kullandılar, acil olmadıkça gelmediler. Bu ve bunun gibi
hastalar, rutin kontroller dışında, önemli bir belirtileri olduğu
takdirde (özellikle göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi) hiç
tereddüt etmeden hastaneye başvursunlar; çünkü gelmemeleri
gelmelerinden çok daha riskli olabilir. Unutmayalım, koronavirüs
sonrası yeni kalp hastaları eklendi; özellikle de kalp kası
iltihabını daha fazla görmeye başladık. Bunun yanı sıra bizim daha
fazla rastladığımız, var olan kalp hastalarının koronavirüse
yakalandığı zaman durumlarının ağırlaşması özellikle genç
hastalarda kalp kası iltihabı gibi durumlar daha ön plana çıktı. Bu
arada koronavirüse yakalananların sadece yaşlı olanlarında kardiyak
problemler olabileceğini düşünmeyin. Bu tehlikeyi her yaş grubu
için düşünmenizi istiyoruz" uyarısında bulundu.
VİRÜSLE SAVAŞTA 2 YAKLAŞIMA DİKKAT!
Pandeminin başından bu yana sahada aktif olarak görev aldığını
belirten Prof. Dr. Karpuz, virüsle savaşta 2 önemli yaklaşım
olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Ya virüsü almayacaksınız ya
da alırsanız virüsle savaşacaksınız. Herkes bunu yapabilir.
Bulunduğunuz ortamları havalandırma en önemli önlemlerden bir
tanesi çünkü bu virüs temasla, havayla bulaşıyor. Almamanın en
basit yolu virüsün vücuda girişini engellemek yani maske kullanmak.
Maskenizi taktığınızda virüsün girişini engellemiş oluyorsunuz. Çok
zor önlemler değil, mesafemi koruyorum, maskemi takıyorum, ellerimi
yıkayıp dezenfekte ediyorum. Kalabalık ortamlara gireceğim zaman
nar kabuğu özütü içeren bir pastil kullanıyorum. Bunlar artık benim
rutinime girdi ve düşünmeden yaptığım şeyler oldu. Dolayısıyla
bununla yaşamaya da alışmamız gerekiyor."
"AŞILANMAM ALDIĞIM TEDBİRLERİ HAFİFLETMEZ"
Önlemlere rağmen virüse yakalanan kişilerin virüsle savaşta dikkat
etmesi gerekenleri anlatan Kardiyolog Karpuz, "Virüsün girişini
engelleyemediyseniz bununla savaşmayı öğreneceksiniz. Bununla
savaşmak çok zor değil; evet bu virüsün bir ilacı yok ve bunu net
bir şekilde kafamıza koymamız lazım, ancak çaresiz değiliz. Düzenli
bir uyku, beslenme ve mümkünse düzenli bir egzersiz herkesin
yapabileceği bir şey. Aşılanmış olmak bende güven yaratıyor, virüse
karşı beni koruyabilecek ama aldığım tedbirleri değiştirmiyor. Bu
tedbirler arsında, örneğin biraz önce de bahsettiğim gibi, virüse
karşı etkinliği klinik çalışmalarla ispatlanmış, nar kabuğu özütü
içeren pastil formundaki preparatların ve de ayrıca besin
takviyelerinden de ek önlem olarak fayda sağlayabilirsiniz.
Bilimsel veriler aşı ile ilgili önemli bir riskimiz olmadığını
gösteriyor. Her iki aşının da bugüne kadar yapılmış farklı
çalışmalarda yetkinliğini ispatlamıştır" ifadelerini kullandı.