Korkutan görüntü: Sayıları artıyor !
Konya'nın Karapınar ilçesinde oluşan obrukların sayıları artarken uzmanlar, obrukların kontrol edilmesinin imkansız olduğunu, sadece yer altı sularının kullanımının kontrol edilebileceğini belirtiyor.
Konya'nın Karapınar ilçesinde oluşan obrukların sayıları
artarken uzmanlar, obrukların kontrol edilmesinin imkansız
olduğunu, sadece yer altı sularının kullanımının kontrol
edilebileceğini belirtiyor.
Oluşan yaklaşık 300 obrukla ilgili bilgiler veren Jeoloji
Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Fetullah Arık,
obrukların kontrol edilmesinin imkansız olduğunu, sadece yer altı
sularının kullanımının kontrol edilebileceğini belirterek,
obrukların oluşması için birkaç farklı jeolojik nedenden söz
edilebileceğini söyledi. Prof. Dr. Arık, "Bunlardan en
önemlisi ilgili birim içerisinde, formasyon içerisinde suyla
karşılaştığı zaman eriyebilir nitelikte tabakaların bulunması ki
bunlar genellikle karbonatlar, kireç taşları gibi tuzlardan
oluşuyor. Bu suyla karşılaştığı zaman eriyebilir nitelikteki
birimlerde önce küçük boşlukla başlayan obruk oluşumları aslında
karstik bir şekil. Zaman içerisinde boşluklar büyüyor, suyun
asitlik derecesine bağlı olarak bir süre sonra üzerindeki tabakayı
taşıyamaz hale gelip ani bir çökmeyle yeni oluşan yeryüzü
şekillerine bu bölgede obruklar diyoruz. Bölgede özelikle Tuz Gölü
civarından başlayarak güneye doğru Karapınar'a, hatta Çumra'ya
kadar giden İnsuyu formasyonu ya da Cihanbeyli formasyonu dediğimiz
genç bir birim var. Bunun içerisinde de az önce söylediğimiz gibi
suyla karşılaştığında eriyebilir nitelikte kireç taşı tabakaları
var. Bunlarla Karacadağ volkanizmasının sönmesinden sonra suların
nispeten asitliği yükselmiş, kuzeye doğru suların hareketleri
sırasında oradaki gömülü Karapınar'dan Tuz Gölü'ne bağlı olarak
oluşan boşluklar giderek genişliyor ve bölgede yoğun bir obruk
oluşumu söz konusu" dedi.
"İNSANA ETKILEŞIMI OLDUĞU IÇIN DE RISK OLARAK GÖRÜLMEYE
BAŞLANDI"
Bölgede bugüne kadar tespit edilen yaklaşık 300 civarında irili
ufaklı eski yeni obruk oluşumu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fetullah
Arık, "Söylediğim bölge Konya-Karapınar ilçesi, Çumra,
biraz kuzeye doğru gittiğimiz zaman Aksaray'ın bazı ilçeleri bunun
içerisine giriyor. Kadınhanı hatta Sarayönü'ne kadar, Altınekin'e
kadar ilerleyen bir bölge içerisinde obruklardan bahsediyoruz. Ama
yoğunlaştığı yerler Karapınar bölgesi. Karapınar bölgesinde
yoğunlaşmasının temel nedeni de söylediğimiz gibi genç
volkaniklerin orada yoğunlaşmış olması. Burada geçmişte su seviyesi
yüksek olduğu için yer altı su seviyesinin yüksek olması tepelik
alanlarda meydana geliyordu ve insanla etkileşimi olmadığı için de
sadece bir potansiyel tehlike olarak duruyordu. Ancak son yıllarda
artan yer altı suyu kullanımı devam eden kuraklık nedenlerine bağlı
olarak yer altı su seviyesinde ciddi düşmeler meydana geldi. Son 30
yıllık periyot içerisinde bu 35-40 metrelik bir yer altı su
seviyesi düşümünden bahsediyoruz. Böylece daha önce daha yüksek
yerlerde oluşan obruklar daha yakınlarda tarımsal alanlarda ve
yerleşim alanlarının yakınlarında oluşmaya başladı. İnsana
etkileşimi olduğu için de risk olarak görülmeye başlandı"
ifadelerini kullandı.
"KONYA KAPALI HAVZASINDA 100 BINDEN FAZLA YERALTI SUYU
KUYUSU MEVCUT"
Bazı obrukların çaplarının bir kilometreye kadar uzanabildiğini
söyleyen Prof. Dr. Fetullah Arık şöyle devam etti:
"Oldukça büyük çukurluklar. Kimisinin tabanında hala yer
altı suyu gözlenebiliyor. Ancak artan yer altı suyu ve kuraklık
nedeniyle geçtiğimiz yıllarda sulu olan obrukların bazılarının bu
yıl kurudukları görülüyor. Örneğin; Çıralı Obruğu gibi... Çıralı
Obruğu doğal görünümü açısından oldukça da güzel bir görünüm
sunmaktaydı. Daha geçen hafta oraya gittiğimiz zaman o obruğun da
tamamen kuruduğunu gördük. Ancak işte bir kilometreye kadar varan
çap üzerinde herhangi bir yerleşim yeri olsa ciddi bir risk unsuru
olarak ortaya çıkıyor. Dolayısıyla obruk oluşumlarıyla ilgili bizim
potansiyel jeolojik tehlikeleri ya da oradaki faktörleri yok etme
şansımız yok. Kontrol edebileceğimiz tek bir şey var, yer altı suyu
kullanımıdır. Konya kapalı havzasında 100 binden fazla yeraltı suyu
kuyusu mevcuttur. Bu yer altı sularının önemli bir bölümü ruhsatsız
yani kaçak kullanım dolayısıyla havzada ne kadar su kullanıldığı
net olarak belirlenemiyor ve bu havzada da yoğun su tüketen
bitkilerin kullanımı devam ediyor. Bunlar bir araya geldiği zaman
yer altı suyu kullanımı devam ediyor."
"HALKIN YOĞUN OLARAK YER ALTI SUYUNDAN YARARLANMASI OLUMSUZ
YÖNDE OBRUK OLUŞUMUNU TETİKLİYOR"
Bölgede kuraklığın olduğunu ve çöl şartlarına yakın bir durumda
olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fetullah Arık, "Ülke genelinde
642 milimetre metrekareye yağış alıyor. O bölge 250 ile 300
milimetre metrekareye yağış alıyor. Dolayısıyla çok ciddi bir yağış
azlığı olan bölge ve bu bölgede halkın yoğun olarak yer altı
suyundan yararlanması olumsuz yönde obruk oluşumunu tetikliyor.
Oluşan obrukların hepsi ciddi bir şekilde takip edilmekte. Sadece
2017 yılında 8-9 tane obruk oluştuğunu biliyoruz. Eylül ayı
içerisinde son oluşan obrukta Karakum yaylası yanında hemen 10
metre 20 metre ileride bulunmakta. O nedenle yerleşim alanları
içinde bir risk oluşturduğunu görmekteyiz. Yarım metre obruk
oluşumu kenarlarından devam etmiş ve Eylül ayı içerisinde de çökme
meydana gelmiş. Oluşan obrukların çapı yaklaşık 40 metre ve
derinlik de 30 metre civarında. Dolayısıyla bir evi yutabilecek
boyutta. Bunun için de önlemlerin alınmasını yararlı
görüyoruz" diye konuştu.
(İHA)