Kocaoğlu 3 nedenden ötürü aday olmuş
CHP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adaylığını açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, zorunlu olduğu için aday adayı olduğunu, bunun için üç nedeni bulunduğunu ve kararı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme sırasında aldığını söyledi.
CHP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adaylığını
açıklayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, zorunlu
olduğu için aday adayı olduğunu, bunun için üç nedeni bulunduğunu
ve kararı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşme
sırasında aldığını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, düzenlediği basın
toplantısında CHP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday
adaylığı kararını anlattı. İzmir'e karşı borcu olduğunu vurgulayan
Kocaoğlu, "15 sene İzmir'de başkanlık yaptım. Bu kentte
yaşıyorum. Çocuklarımın hepsi bu kentte. Bu kente karşı borcumu
yerine getirdim. Bu kadar problem yaşanmasaydı; biz aday
olamayacağımızı açıklamıştık ama İzmirliye olan sorumluluğumdan
dolayı tekrar aday adayı olma kararı vermek zorunda kaldım. Birinci
neden budur. İkinci neden partime olan sorumluluğumdan dolayı,
partimin en fazla oy aldığı en büyük ilinde büyükşehri alabiliriz
ama ilçelerde büyük sıkıntı yaşayacağımızın atmosferini gördüğüm
için karar aldım. Şahsımla ilgili olan da; bu kentte yaşayacağım.
Bu kentte herhangi bir olumsuzluk olursa bunun faturası bana
çıkacaktır. 'Sen 5 yıl daha aday olsan böyle olmayacaktı.' 'Elini
taşın altına koysan böyle olmayacaktı' diye bu kenti bugünü halimle
yaşamayacağımı hissettim. Bunun ağırlığı altında ezileceğimi
hissettim. 71 yaşından sonra bu kenti terk etmek niyetim olmadığına
göre elimi taşın altına koymam gerektiğini düşündüm. Bütün mesele
budur. Başka bir şey yoktur" diye konuştu.
"ZORUNLU OLDUĞU İÇİN ADAY ADAYI OLMAK DURUMUNDA
KALDIM"
Hiçbir kişi, kurum, kuruluşla uzaktan yakından alakası olmadığını
belirten Kocaoğlu, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile genel başkan
olduğu günden bu yana birebir görüşerek süreci götürdüğünü söyledi.
Her zaman genel başkanla teke tek görüşerek her türlü konuyu
konuştuğunu, aralarında önemli sevgi ve saygı bağı bulunduğunu
ifade eden Kocaoğlu, "Aday adayları kendilerini genel
başkana, MYK ve PM'ye teslim eder. Takdir onlarındır. CHP'nin
ilgili kurumlarınındır. Biz fedakarlık yapmak gerektiğini
duyduğumuz için adaylığa talip olduk. Görev yapma bilinciyle,
sorumluluk bilinciyle talip olduk. Takdir yukarısınındır. Bağımsız
aday olacağım filan gibi sözler de tamamen laf-ı güzaftır. Zorunlu
olduğu için aday adayı olmak durumunda kaldım. Eğer orada İzmir
için, parti için bir olumsuzluk görmeseydim tabii ki 1 Ekim'deki
kararımda duracaktım ve aday adayı olmayacaktım. Yeterince açık. AK
Parti adayı 2 aydır sahada çalışıyor, bizim adayımız ortalıkta
yok" dedi.
"GENEL BAŞKANLA KONUŞURKEN KARAR ALDIM"
Bir televizyon programında söylediği sözler üzerine gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Kocaoğlu, "Partinin siyaset mutfağı
yoktur konusunu televizyonda konuşmadan önce hem Deniz Baykal'la
hem de Kemal Kılıçdaroğlu ile sırf bu mutfak lafına, siyaset
üretecek mutfak konusunu defalarca konuştum. Bunu yapmamız
gerekiyor diye kendilerine eleştiriyi getirdim. Kişilerle ilgim
yok. Genel gidişatı değerlendiriyorum. Genel gidişatın bana verdiği
sorumlulukla aday adayı olmaya karar verdim. Genel başkan ile
konuşurken bu kararı vermek durumunda kaldım. Ben de ‘müsaade
ederseniz aday adayı olmak istiyorum' dedim. Orada karar aldım.
Kafamda bir şey vardı. Satranç gibidir. Siz bir hamle karşı bir
hamle yapar. Siz söylersiniz, o bir şey söyler. En son siz başka
gücünüz olmadığına göre kendinizi ortaya atarsınız. Bizim de
yaptığımız budur. Gayet iyi geçti görüşmemiz. Ben ‘aday konusunda
bir mutabakat, görüşme yapabilir miyiz diye geldim' dedim. O da
‘değerlendiriyoruz' dedi. ‘Ben bir daha size gelemem vakit
daralıyor bu konuyu açmamız mümkün mü?' dedim. ‘Daha
değerlendiriyoruz' deyince ‘o zaman beni de değerlendirin' dedim. O
da ‘hay hay en doğal hakkındır' dedi. Bu kadar kısa ve net. İzmir,
parti ve kentte onurumla, huzurla yaşamak diye üç nedenim
var" açıklamasında bulundu.
O KOLTUĞU NEDEN DOLDURDUN?
Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Bütün belediye başkanlarımızı tanıyorum. Kimin ne iş
yaptığını herhalde en iyi bilen kişiyim. Kimseyle ilgili bir şey
söylemem söz konusu değil. Milletvekilinin olmasına kökten
karşıyım. 6 ay önce seçim oldu. Eğer belediye başkanlığını
düşünüyorsan neden milletvekili oldun. 'Vekilliği cebime koyayım
sonra ayarlayabilirsem belediye başkanı olayım.' Milletvekilliği,
belediye başkanlığı için bir basamak mıdır? Sanırım buna
Kılıçdaroğlu da karşıdır. İzmir'den milletvekili ol, kazanma şansın
yüksek olan yere belediye başkanı olmaya çalış. O zaman bu koltuğu
neden doldurdun? Ben duyduğum lüzum üzerine üç şey söylüyorum.
İzmir, parti ve bu kentte onurumla yaşamak. Üç gerekçem var.
İzmir'in geleceği, partinin geleceği ve benim bu kentte huzur
içinde yaşamam. Beni bu sürece iten faktörler
bunlardır."
TUNÇ SOYER VE TUNCAY ÖZKAN SORUSUNA CEVAP
Adaylık konusunda İzmir için ismi geçen isimlerden Tunç Soyer ve
Tuncay Özkan ile ilgili açıklamalarda bulunan Kocaoğlu, şunları
söyledi:
"Tuncay Özkan, İzmir milletvekili ve genel başkan
yardımcısı. Tunç Soyer ile ise 10 yıldır Seferihisar Belediye
Başkanı olarak birlikte çalışıyorum. Kişilerle hiçbir işim olmadı,
olamaz da. Gerekçelerimi söyledim. Gerekçem; İzmir, CHP ve benim bu
kentte onurumla yaşamak isteğimdir. Yerel seçimler genel
seçimlerden farklıdır. Yerel seçimlerin sürükleyicisi belediye
başkanları ve meclis üyeleridir. Bunu kimsenin aklından çıkarmaması
gerekir. Milletvekili belirlenir gibi belediye başkanı belirlenmez.
Herkes vekillik yapabilir ama başkanlık yapamaz. Burası bir icra
makamıdır, çok farklı özelikler ister."
"NİHAT BEY 2 AYDIR SAHADA"
Adaylık açıklamasının 2014'teki adaylık açıklamasına göre geç
kalındığına ilişkin söylemleri değerlendiren Kocaoğlu, "Geç
kalıp kalmamak tarih olarak değerlendirilecek bir şey değil. 2014'ü
hatırlarsanız Cumhurbaşkanımız Binali Yıldırım'ın elini
kaldırdıktan sonra il binasına gidip dosyamı verdim. Yani sürece
birlikte başlamak üzere adım atmıştım. Aday olmadığımızı 1 Ekim'de
açıkladık. 27 Kasım'da Zeybekci'nin adaylığı kesinleşti. Bugün 2
aya yakın bir süredir Nihat Bey sahada ama bizde daha ilçe
başkanları ve Büyükşehir adayı belli değil. Bu bir dezavantaj.
Adayın, rakibin durumuna göre saptamakta büyük fayda olduğunu
düşünüyorum" dedi.
"71 SENEDE ÖĞRENMEDİĞİMİ FARK ETTİM"
1 Ekim'den bu yana süreci sorumlulukla izlediğini ifade eden
Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir müddet sahada veda ziyaretlerine başlamıştım. Sonra
onu da durdurmanın uygun olduğunu düşündüm ve beyanat vermemeye
başladım. Aday belli olduktan sonra bu süreci adayla beraber
yürürüz diye düşünmüştüm. Benim hiçbir zaman kişilerle ilişkim
olmadı. Kişilere yönelik iş yapmadım, kişilerle uğraşmadım. Böyle
lüksüm, kişiliğim yok. Burada bir de şöyle söz var; ‘2014'te de
Kocaoğlu aday yapılmayacaktı ama mağduriyet söz konusu olduğu için
ve aday yapılmazsa mağdur olacağı için aday yapıldı' diye bir
söylentiler kabartılarak devam ediyor. Bir de dün bir köşe yazarı
bizim genel başkanlık adaylığını düşündüğümüz konusunda yazı
yazmış. Ben ailem 1877'den beri yerel yöneticilik yapıyor. Bütün
felsefelerin, bütün inançların, deneyimlerin özünde kendi bilmek,
haddini bilmek vardır. Hiçbir zaman kişiliğim elvermediği için ne
genel siyaset yani ne de boyundan büyük genel başkanlık gibi konuyu
hiçbir zaman aklımdan geçirmedim. Böyle bir şey düşünmedim. 6 ay
kala partim kendine göre pozisyon alsın diye aday olmayacağımı
açıkladım. 71 yaşını sürüyorum. Aday olmadığımızı açıkladıktan
sonra öğrendiğimi, 71 senede öğrenmediğimi fark
ettim."
"SİYASETE GİRMEK KOLAY, SİYASETTEN ÇIKMAK KOLAY
DEĞİL"
Bornova Belediye Başkanı olmak için aday adayı olacağı dönemi
anlatan Kocaoğlu, "2003'te babam annemle geçen konuşmayı
anlatayım; annem ‘çok çektik siyasetten Bornova'ya başkan olma'
diye tepki gösteriyor. Eşim Türkegül'ü de ‘sahip çık' diye
bastırıyor. Bir gün telefonla konuşurken yine ‘aday olma' diyor.
Babam telefonu aldı, ‘oğlum 500 bin nüfuslu Bornova'ya başkan olmak
çok onurlu iştir. Sen devam et' dedi ama ‘girmek senin elinde ama
çıkmak senin elinde değil bunu bilerek gir' dedi. Biz o zaman bir
şeyler anlaşmıştık ama rahmetli babam ve annemin o günleri, babamın
o sözleri kulağımda çınlıyor. Siyasete girmek kolay ama siyasetin
yüklediği sorumluluktan sonra siyasetten çıkmak maalesef bugün iyi
yaşıyoruz, kolay değil" diye konuştu.
"İZBAN HALLOLDU SAYILIR"
Kocaoğlu, ertelenen İZBAN grevi ile ilgili de, "İZBAN
akşama sabaha çözülür. Sendika ile mutabık kalındı. TCDD ilke de
mutabık kalındı. Sendika da metrodan sonra olumlu bir pozisyona
geldi, halloldu sayılır" bilgisini verdi.
2018'DE 2,5 MİLYAR LİRALIK FİİLİ YATIRIM
Konuşmasında 2018 yılını değerlendiren Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir
Belediyesinin 2018'de ESHOT ve İZSU dahil 2,5 milyar liralık fiili
yatırım yaptığını söyledi. Kocaoğlu, "Bunu neyle
kıyaslamalıyız? 2004-2008 döneminde yani ilk dönemde 5 yılda toplam
2,5 milyar liralık yatırım yapabilmiştik. İkinci 5 yılda, yani
2009-2014'te 4,5 milyar liralık yatırım yapabilmiştik. 3.5 yılda 10
milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. Şu anda yatırım miktarımız
17 milyar 600 milyon liradır 15 yılda. Devam eden büyük
projelerimiz, 2018'de yapmaya başladığımız projeler var. Bunların
en başında opera binası geliyor. Narlıdere metrosu, gördüğünüz gibi
hızlı şekilde ilerliyor. Halk arasında uçan yol, Homeros Bulvarı,
Konak tünellerinden Buca ve Bornova'yı toplayan 7,5 kilometrelik
ana arterin hem, 5 kilometrelik çifte tünelin ve 2.2 kilometrelik
viyadük çalışmaları devam ediyor. O da İzmir'in kuzeyden yaptığımız
bulvar ile güneyden yapacağımız hem Homeros Bulvarı hem Atatürk
Caddesi hem de ana arterleri rahatlatacak çalışmalar
yapılıyor" dedi.
KIRSAL KALKINMA
Kırsal kalkınmaya verilen desteklerin devam ettiğini vurgulayan
Kocaoğlu, şöyle konuştu:
"Bugüne kadar 1 milyar 78 milyon lira fiili destek vermişiz
kırsal kalkınmaya. Kentsel dönüşüm, bizim modelimizle hızlı şekilde
devam ediyor ve edecek. Bizden kaynaklanmayan, genel sıkıntı da
konut arz talebindeki ekonomik durumdan kaynaklanan talep düşüşünün
bir müddet ihale süreçlerini uzatabileceği noktasında. Ama ekonomi
hareketlendiğinde, konut stokları dengelendiğinde bu model hızlı
şekilde İzmir'in konut ihtiyacını karşılayacak ve çarpık yapılardan
İzmir kurtulacak. En güzel örneğini ve herkesin mutlu olduğu örneği
Uzundere'de gerçekleştirdik."
İZMİR'DE RAYLI SİSTEM
İzmir'in raylı sistem yatırımlarında çok büyük sıçrama yaptığını
ifade eden Kocaoğlu, "11 kilometre ve 70 bin kişi günlük
taşımadan, bugün İZBAN'la, metroyla, tramvayla günde ortalama 800
bin civarında yolcu taşımaya başladık. Bu, toplam yolcu taşıdığımız
yolcunun yüzde 40'ına tekabül ediyor. Bir aylık İZBAN grevi de
olmasına rağmen yüzde 40'ı yakalamış durumdayız. Narlıdere metrosu
bittiğinde bu oran daha da artacak. Hedef taşıdığımız yolcu
sayısının yüzde 50'nin üstüne çıkması. Daha önemlisi, seyahat
edilen kilometrenin büyük çoğunluğunun raylı sistemle
gerçekleştirmiş olmak. 2018'de 205 milyon yolcuyu raylı sistem
taşıdık. Vapurlarımızda 16 milyon yolcumuzu 2018'de taşıdık. Yeni
iskelelerimizi açıyoruz. Aliağa'dan Bergama'ya uzanacak İZBAN'da
TCDD ile mutabıkız. Biz de bize düşen ihalelere hemen
çıkacağız" diye konuştu.
BUCA METROSU
Buca metrosunun şu anda bakanlıkta onay beklediğini hatırlatan
Kocaoğlu, Buca Üçyol metro onayı gelince önümüzdeki sene
çalışmalara başlanacağının bilgisini verdi. Kocaoğlu,
"Dünyadaki finans yapısı bu süreçleri uzatabilir,
kısaltabilir. Ona göre hareket edeceğiz. Ayrıca Karşıyaka'dan
Çiğli'ye tramvayı uzatmayı planlıyoruz. Bunun da projeleri
hazırlandı. Ankara'ya bakanlıklara gönderildi. Onay geldiğinde
çalışmalarına başlayacağız" ifadelerini kullandı.
(İHA)