Kılıçdaroğlu’nun "erken seçim" çağrısına yanıt verdi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kılıçdaroğlu'nun ‘erken seçim' açıklamalarına ilişkin, "Bu çok ucuz bir siyasi hamle, bizim gündemimizde herhangi bir şekilde bir erken seçim yok. Milleti de bir seçim külfetine taşımak gibi bir niyetimiz yok. Bunu açık ve net bir şekilde ifade ediyorum" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kılıçdaroğlu'nun
‘erken seçim' açıklamalarına ilişkin, "Bu çok ucuz bir
siyasi hamle, bizim gündemimizde herhangi bir şekilde bir erken
seçim yok. Milleti de bir seçim külfetine taşımak gibi bir
niyetimiz yok. Bunu açık ve net bir şekilde ifade
ediyorum" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, parti
genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin
açıklamalarda bulundu. Ünal, şu ana kadar 22 il başkanının
değiştiğini belirterek, bundan sonra il ve ilçe kongrelerinin
birlikte yapılacağını ifade etti. Kasım ayı son haftasında il
kongrelerine başlayacaklarını kaydeden Ünal, mart sonunda bitirmeyi
planladıklarını, büyük kongrenin ise 12 Eylül tarihinde
yapılmasının planlandığını söyledi. AK Parti'nin bir değişim
sürecini yönettiğini belirten Ünal, teşkilat, belediye ve aynı
zamanda hükümetin 180 günlük planlaması dahilinde bütün
icraatlarının gözden geçirilerek yola devam edildiğini söyledi.
Ünal, "Bizim hakikate gözümüzü kapatma gibi bir lüksümüz
olamaz. Milletimizin bizden büyük beklentileri var ve biz kendi
siyasetimizi değişim siyasetini yönetirken risk alma üzerine
kurduk. Risk aldığınız yerde keyfilikten bahsedemezsiniz. Siyasetin
olduğu yerde antidemokratik uygulamalardan bahsedemezsiniz. AK
Parti siyaseti, Türkiye'de hem değişimi yöneten hem siyasi risk
alan yönüyle yoluna devam etmektedir. Özellikte anamuhalefetin
değişim süreçlerine getirdiği eleştiriler değerlendirildiğinde şunu
söyleyebiliriz. AK Parti siyasetinin bu uygulamalarına
antidemokratik diyemezsiniz. AK Parti, aynı zamanda şunu da
gerçekleştirmektedir. Tabii ki demokrasinin temeli seçimdir, iki
seçim arası seçilmişler için siyasi ve sosyolojik hem de hukuki
denetim söz konusudur. Unutulmamalıdır ki siyasi ve sosyolojik
denetimi siyasi partiler gerçekleştirir. AK Parti aynı zamanda
siyasi ve sosyolojik denetimi, halkın taleplerini de dikkate alarak
bu değişim süreçlerini yönetmektedir" ifadelerini
kullandı.
"Burada mesele şahıslar meselesi değildir, meseleleri
kişiler üzerinde konuşmak son derece yanlıştır, burada mesele ülke,
millet, istiklal ve istikbal meselesidir" diyen Ünal,
"Her değişimin acılı sonuçları olacaktır ama şu hususu asla
gözden kaçırmamamız gerekir. Kimsenin bu süreçte birilerini suçlu
ilan etmeye onlara kabahat yüklemeye, hele hele bu insanların
onurlarını rencide edecek söz ve davranışlar içerisine girmeye
hakkı yoktur. Gelen bizim arkadaşımızdır, giden de bizim
arkadaşımızdır. Biz makamlar üzerinden değil, görev ve sorumluluk
üzerinden her zaman kendimizi ifade ettik ve her bir arkadaşımız
kendisini bu davanın neferi olarak gördüğü andan itibaren statü ve
makamlarla tanımlamaz. Kendisini sorumluluk ve görevleriyle
tanımlar. Kendisini bu davanın neferi olarak gören her bir
arkadaşımız bu istişareye riayet eder" şeklinde
konuştu.
Ünal, bir saatin dişlileri gibi çalıştıklarına dikkati çekerek,
"Milletvekili, belediye başkanı, il başkanı, meclis
üyesiyle her birimiz sorumluluklarımızı eksiksiz bir şekilde yerine
getirerek millete hizmet üretiriz. Bugüne kadar bütün seçimleri
kaybetmiş ve hiçbir siyasi başarısı olmayanların da bunu anlamasını
beklemeyiz. Biz şunu biliriz ki mahkeme kadıya mülk değildir.
Hiçbir makam hiçbir kimsenin ebedi mülkü de değildir, üzerine
tapulu hiç değildir, hepimiz bir gün yerlerimizi aynı görevleri çok
daha büyük vizyonla yerine getirecek birilerine bırakırız"
diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NUN ‘AK PARTİ KAYNIYOR' AÇIKLAMASI
Açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Ünal,
Kılıçdaroğlu'nun ‘AK Parti kaynıyor' açıklamasının sorulması
üzerine, "Ben Kılıçdaroğlu'nun televizyon programlarını
dinliyor ve izliyorum ama açıkçası yıllardan beri siyasetin
içerisinde olan birisi olarak Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili genel
kanaatim şudur, şimdi düşünün Meclis'te müftülere nikah kıyma
yetkisi verilmesiyle birlikte Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'nin hangi
argümanları ortaya koyduğunu gördük ve birlikte dinledik. Bir de
dün akşam Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinledim. Siyasi olarak düşünceniz
değişir ama bu kadar sürede nasıl değişir? Açıkçası anlamakta
zorlandım. Müftülere verilen nikah kıyma yetkisinin medeni kanunun
verdiği ölçüde değerlendirildiğini söyledi, bizim çizgimize geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne yaptığına doğru baktığınızda Kemal
Kılıçdaroğlu iftirayı, provokasyonu, hakareti çok muhteşem bir
şekilde yapıyor ama yapamadığı şey nedir derseniz, siyaseti,
milletin umudu olan, değişiminin dönüşümünün taleplerinin
ihtiyaçlarının devlete taşınma aygıtı olan siyaseti asla ve asla
yapamıyor, gerçekleştiremiyor. O yüzden önce dönsün bir kendisine
baksın. Kendi partisinden istifa eden milletvekili ve kendi
partisinin içerisinde ayrı beş kanadın varlığının hangi
çatışmalarını doğurduğunu bir değerlendirsin, ondan sonra AK Parti
ile ilgili konuşsun" açıklamasında bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun 8 ay önce Abdullah Gül ile görüştüğü yönündeki
açıklamasına ilişkin Ünal, "Bu sorunun cevabını Sayın
Kılıçdaroğlu konuşmasında verdi. Yine burada Sayın Kılıçdaroğlu'nun
ifadelerini dinlerken, eğer kasıt yoksa konuşmasında, sahiden
inanarak konuşuyorsa, yine benim tuhaf bulduğum şu, 2007'de
referandumla cumhurbaşkanını halkın seçmesine karar vermişseniz,
halk cumhurbaşkanını seçtiğini anda siyaset kurumu aracılığıyla
seçmeyecek mi? Bir cumhurbaşkanının seçilmesi, siyasetin devreye
girmesi anlamına gelmiyor mu? Şimdi, seçilmiş bir cumhurbaşkanını
diğer cumhurbaşkanları ile mukayese ettiğini dinledim akşam. Yani,
şaşkınlık içerisinde dedim herhalde maksada binaen bunları
söylemiyorsa başka neyle izah edilir onu da açıkçası
bilemiyorum" dedi.
Belediye başkanlarının istifalarının sorulması üzerine Ünal,
"Balıkesir Belediye Başkanı'ndan da aynı adımları
bekliyoruz. Burada meseleyi isimler üzerinden, kişiler üzerinden
konuşmayı doğru bulmuyoruz. AK Parti'nin genel başkanı yetkili
kurullarında konuşarak, istişare ederek AK Parti'den seçilmiş bazı
belediye başkanlarına ‘çekilme çağrısı' yapabilir ve bu da
demokratik meşruiyete tamamen uygundur. (Belediye başkanı
çekilmezse) Ha bunu yapmazsa ne olur? Bu yönde birileri ısrarla
birtakım kara propagandalar yürütüyorlar, bunu yapmazsa bunun
sonuçları yine demokratik meşruiyet konuşulur, tartışılır ve yeni
kararlar verilir" ifadelerini kullandı.
Muhalefetin ‘AK Parti'deki istifaların arkasında FETÖ
bağlantılarının olduğu yönündeki iddialarının' olduğu yönündeki
soruya Ünal, "AK Parti'nin kendi içerisinde sosyolojik ve
siyasi denetim mekanizmasını çalıştırması başka bir şeydir. Bunun
hukuki ve idari olarak değerlendirilmesi başka bir şeydir. Böyle
bir itham, iddia, cezai durum söz konusu olsa burada hukuki ve
idari bir denetimi konuşmamız gerekir. Muhalefetin bu meseleyi
cezai bir mesele olarak değerlendirmesi tamamen kendi siyasi
pozisyonları ve sürdürdükleri kara propaganda ile ilgilidir. Bu
süreçlerin hukuki ve cezai denetimle herhangi bir ilgisi söz konusu
değildir" diye konuştu.
Ünal, ilçelerde de istifaların olacağı yönündeki açıklamaları
değerlendirerek, "Değerlendirme süreci devam ediyor. AK
Parti'nin performans kriterleri çerçevesinde bir değerlendirme
süreci başladı. Bu değerlendirme süreci devam ediyor, bunun
sonuçlarını da biz sizlerle düzenli olarak paylaşıyoruz"
dedi.
ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
Kılıçdaroğlu'nun ‘erken seçim' açıklamalarının sorulması üzerine
Ünal, "Bu çok ucuz bir siyasi hamle, bizim gündemimizde
herhangi bir şekilde bir erken seçim yok. Biz, milleti de bir seçim
külfetine taşımak gibi bir niyetimiz yok. Bunu açık ve net bir
şekilde ifade ediyorum" şeklinde konuştu.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in istifasının
ardından yerine gelecek ismin kim olacağına ilişkin soruya Ünal,
"Biz de Ankara Büyükşehir Belediyesinde grubu bulunan bir
siyasi parti olarak Meclis üyelerimizle gerekli istişarelerimizi
günü geldiğinde yaparız" dedi.
Ünal, Büyükada Davasına ilişkin iddialara değinerek, "Alman
Dışişleri Bakanı seçim öncesi sürdürdüğü hoş olmayan tavrını
sürdürüyor. Kullandığı ifadeler bu ülkenin hakimlerine, savcılarına
hukuk sistemine hakarettir. Bu ülkede müzakere ile yargı karar
vermez, yargı kendi tarafsızlığı ve bağımsızlığı gereği karar
verir. Schröder'in arabuluculuk yaptığı ve bu arabuluculuğun
sonucunda da söz konusu tutukluların serbest bırakıldığı ifadesi
son derece çirkin bir ifadedir" diye konuştu.
Katalonya'nın tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan etmesine
ilişkin konuşan Ünal, "Tek taraflı bağımsızlık ilan
etmesini doğru bulmadığımızı paylaşmıştık. İspanya'nın da toprak
bütünlüğünden yana olduğumuzu belirtmiştik" ifadelerini
kullandı.
Ünal, FETÖ firarisi Adil Öksüz'ün Almanya'da yakalanıp Türkiye'ye
iade edildiği yönündeki iddiaların sorulması üzerine,
"Böyle bir bilgi söz konusu değil, bize ulaşan böyle bir
bilgi de yok" dedi.
(Enise Vural - Nurullah Geylani /İHA)