Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi: Ülkemiz adına üzülüyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana Muhalefet Partisinin gerçekten çapsız, kalitesiz, kifayetsiz, içi de altı da boş siyaset tarzı ülkemizin en büyük handikabıdır. Bizim karşımıza da çıka çıka CHP ve onun başındaki Kılıçdaroğlu gibi bir avane çıktı. Ülkemiz ve milletimiz adına üzülüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ana Muhalefet Partisinin
gerçekten çapsız, kalitesiz, kifayetsiz, içi de altı da boş siyaset
tarzı ülkemizin en büyük handikabıdır. Bizim karşımıza da çıka çıka
CHP ve onun başındaki Kılıçdaroğlu gibi bir avane çıktı. Ülkemiz ve
milletimiz adına üzülüyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin grup
toplantısında açıklamada bulundu. 16 yılda gerçekleştirilen 14
seçimde milletin karşısına çıktıklarını ve her defasında ‘durmak
yok yola devam' mesajı aldıklarını söyleyen Erdoğan, "AK
Parti olarak 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından bismillah deyip
kolları sıvarken, ülkemizi 4 temel sütun üzerinde yükseltme sözü
vermiştik. Eğitim, sağlık, adalet ve emniyet. Hizmetlerimizi
anlatmaya da bu sıralamayla başlamıştık. Bugün de geleneği
bozmayarak eğitim ve sağlıktan başlamak üzere icraatlarımızı özetin
özeti şeklinde paylaşmak istiyorum" diyerek eğitim
alanında gerçekleştirilen reformları şöyle aktardı:
"EĞİTİME AYRILAN KAMU KAYNAĞINI 120,2 MİLYAR LİRAYA
ÇIKARTTIK"
"Eğitim davası bu milletin asırlardır tartıştığı,
konuştuğu, üzerinde durduğu ama bir türlü istediği neticeyi
alamadığı bir meseledir. Biz öncelikle eğitimin altyapısı ile
ilgili eksikleri, mazeretleri, talepleri ortadan kaldırmaya yönelik
bir hamle başlattık. Eğitime ayrılan kamu kaynağını 10 milyar
liradan bu yıl itibariyle 120,2 milyar liraya çıkartarak bütçede
ilk sıraya yükselttik. Derslik sayısı 288 bin ilave ile 575 bine,
öğretmen sayısını 607 bin ilave ile 920 bine çıkartarak bu alandaki
sorunları büyük ölçüde çözdük. Çıkıyor atıyor, öğretmenler açıkta,
sınıflar boş. Dünyadan haberi yok. Millet bu gerçekleri görüyor.
Sadece bu yıl 166 milyon ders kitabını öğrencilerimize ücretsiz
dağıttık. Üniversite sayımızı 130 ilaveyle 206'ya, akademik
personel sayımızı 82 bin ilave ile 158 bine çıkarttık. Öğrencilik
yıllarımızda 70-75 kişilik sınıflarda biz okuduk. Ama ülkemin
genelinde 100 kişilik sınıfların olduğunu da iyi biliyorum. Bunlar
CHP'nin, diğerlerinin iktidarlarının olduğu dönemde bunlardan böyle
bir mirası devraldık. Şimdi ortalamamız 30 civarlarında. Biz kitap
alamıyorduk. Biz tekstil kağıtları ile okuduk. Ağabeylerimizden
tekstil kağıtlarını satın almak istediğimizde satmak da
istemezlerdi. Biz kuşe kağıtta, birinci hamur kağıtta ders
kitaplarını sıraların üzerine koyduk ve ücretsiz olarak dağıttık.
Bu sadece bizim milletimizin emanetini sahibine teslim etmekti.
Iğdır, Kars, Muş, Hakkari, Ağrı'daki öğrencilerimizin İstanbul'a,
Ankara'ya, şuraya, buraya gelmesini değil, üniversiteleri onların
ayağına götürdük. Bununla hem eğitim öğretimin maliyetini düşürdük,
hem de fiziki imkanlar artık sizin önünüzde. Böylece üniversiteli
öğrencilerimizin sayısını 1 milyon 650 binden, 7 milyon 600 bine
ulaştırarak neredeyse her bir evladımız için bu eğitim kapısının
açık kalmasını sağladık. Son Almanya ziyaretimde Şansölye ile
konuşurken kendisine şunu sordum: Üniversitedeki öğrenci sayınız
nedir? Bana enstitüleri ile beraber 3 milyon öğrencilerinin
olduğunu söyledi. Nitelik olarak onların seviyesinde şu anda
olmayabiliriz ama 5-10 yıl sonra o seviyeyi de yakalayacağız ve
aşacağız. Yüksek öğrenim öğrencilerimizin kredi burs miktarını 1
Ocak'tan itibaren 500 lira. Ya kredi ya burs. Her müracaat edene bu
verilecek. Bazı öğrencilerimiz illa da burs diyor. Evladım illa da
burs yok. Sen krediye de müracaat etsen faiz uygulaması yok, size
en düşük taksitlerle ve sigortalı olarak işe girdiğin anda devlet
tahsil edecek. İster krediye ister bursa müracaat et ama et. İnanın
Bay Kemal'e bunları sorun bilmez. Haberi yoktur. Ne oluyor ne
bitiyor bu ülkede haberi yoktur. Yurt yatak kapasitesini 664 bine
yükselttik. Kat sayı, okul katkı puanı gibi engelleri ortadan
kaldırarak her bir öğrencimizin adaletli bir şekilde eşit şartlar
altında yüksek öğrenime geçişini temin ettik. Zorunlu eğitimi 12
yıla çıkartırken 4+4+4 sistemi ile meslek liseleri ve imam hatip
okullarına yapılan haksızlığa son verdik. Fatih Projesi kapsamında
yaklaşık 1,5 milyon öğretmenimize ve öğrencimize tablet bilgisayar
dağıttık. Yeni dönemde enerjimizi kalitenin yükseltilmesine tekzip
ederek evlatlarımızın zihni ile birlikte gönüllerini doyuracak bir
talim terbiye sistemi kurmanın çabası içerisinde
olacağız."
"SAĞLIK HİZMETLERİNDE VATANDAŞLARIMIZI BİR ÜST SINIFA
TAŞIYORUZ"
En büyük reformların gerçekleştirildiği alanların başında sağlığın
geldiğine dikkat çeken Erdoğan, bu alanda yapılan reformlarla
ilgili, "Eski Türkiye'nin hastanelerinde, sağlık
ocaklarında, eczanelerinde yaşanan utanç verici görüntüleri orta
yaş üzeri vatandaşlarımız çok iyi bilir. Savaş Ay'ın o malum
belgeselini izlemişsinizdir. Bunlar bu Bay Kemal'in genel müdürlüğü
döneminde ölülerimizi bile rehin aldılar. SSK'nın genel müdürüydü.
Her şeyden önce sağlık sistemini baştan sona değiştirdik. Bugün
ülkemizde Genel Sağlık Sigortası şemsiyesi dışında kalan kimse
yoktur. Hastane yatak kapasitemizi 136 bin ilave ile 240 bine,
sağlık çalışanı sayımızı 550 bin ilave ile 928 bine ve böylece
doktor sayımızı da 94 bin ilave ile 231 bine çıkarttık. Sağlık
birimlerimizi, tomografisinden emarına, diyalizinden röntgenine
kadar en modern cihazlarla donattık. Ambulans sayımız 618'di. Şu
Türkiye'de 618 çürümüş ambulans. Biz bunu 5 bine çıkarttık.
Uçağından helikopterine, artık bizim ambulans uçaklarımız,
helikopterlerimiz var. Bay Kemal genel müdürken bu ülkede ambulans
yok muydu? Niye bu çürük içinde tedavi imkanı olmayan ambulanslara
mahkum ettiler. Ben bir trafik kazası geçirdim arkadaşlarımla
beraber bir seçim çalışmasına giderken. Bu garibim Osman'ın eline
ilaç şişesi verildi, o tutuyor serumu biz 4 kişi ambulansın içinde
yatıyoruz. Bu da yetmedi geldik Bolu'ya, Bolu'da da hastane soruyor
sigortalı mısın emekli misin? Komadayız yatıyoruz işte daha neyi
soruyorsun. Bay Kemal'in genel müdürlüğü buydu. Biz damdan düştük
Bay Kemal. Ama şu anda bütün sağlıkta evelallah kimseye kalkıp da
kapıdan çevirme hakkı yoktur. Şimdi pek çok hizmet devreye girdi.
112 Acil Sağlık İstasyonu sayımızı 481'den 2 bin 668'e yükselterek
ihtiyaç halinde her vatandaşımıza ulaşılabilmesini sağladık. Şimdi
şehir hastaneleri geliyor. Şu ana kadar Yozgat, Isparta, Mersin,
Adana, Kayseri ve Elazığ'da 6 şehir hastanesini hizmete aldık.
Yakında Ankara Bilkent, Eskişehir ve Manisa'yı da hizmete alıyoruz.
Toplamda 44 bin 400 yatağa ulaşacak olan şehir hastanelerinde
sağlık hizmetlerinde vatandaşlarımızı bir üst sınıfa
taşıyoruz" açıklamasını yaptı.
"UYAP SİSTEMİNİ MODERNLEŞTİREREK DAVALARIN SONUÇLANMA
SÜRECİNİ HIZLANDIRDIK"
Adalet ve emniyet alanında yapılan reformlara yönelik ise Erdoğan,
şunları söyledi:
"Geçmişte darbecilerin, vesayet güçlerinin altında en çok
ezilen, zarar gören kurumlarımızın başında adalet sistemimiz
geliyor. Temel kanunlarımızı günün ihtiyaçlarına uygun şekilde
yeniledik. Adalet teşkilatımızın toplam personel sayısını 61 binden
139 bine çıkartarak sistemin insan kaynağını zenginleştirdik.
Yüksek yargının kapasitesini genişleterek, istinaf mahkemelerinin
hayata geçirerek, UYAP sistemini modernleştirerek davaların
sonuçlanma sürecini hızlandırdık. İnşa ettiğimiz 245 adalet sarayı
ile yargı mensuplarının çalışma mekanlarını yapılan işin önemine
uygun hale getirdik. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkıyla,
arabuluculuk sistemi, ihtisaslaşmayla, insan hakları ve kişisel
verilerin korunması yollarıyla vatandaşlarımıza ilave hak arama
yolları açtık. Emniyet konusu önceliklerimizin başında yer almaya
devam ediyor. Türkiye terör örgütleriyle, çetelerle, uyuşturucu
tüccarlarıyla, asayişi bozmaya yönelik her türlü eylem ve
mücadeleyle tarihinin en başarılı neticelerini bizim dönemimizde
almıştır. Terör örgütlerine sınırlarımız dahilinde ve haricinde
vurulan darbeler sayesinde milletimiz huzur içinde hayatını
sürdürebilmektedir. PKK'den DEAŞ'a, FETÖ'den DHKP-C'ye kadar
karanlık güçlerin beslediği, büyüttüğü, üzerimize saldırttığı ne
kadar örgüt varsa hepsini tepeledik, tepeliyoruz, tepeleyeceğiz.
Sadece, 2016 Temmuz ayından bu yana yapılan operasyonlarda yurt
içinde 761, Kuzey Irak'ta bin 92, Fırat Kalkanı Harekatında 3 bin,
Zeytin dalı Harekatında 4 bin 500'ün üzerinde teröristi etkisiz
hale getirdik. FETÖ ihanet çetesi mensuplarından 15 bine yakını
tutuklu, 17 bine yakını hükümlü olarak demir parmaklıklar ardında
cezalarını çekiyorlar. DEAŞ ile irtibatlı 2 bin kişi tutuklu iken 7
bin kişi sınır dışı edilmiş, 70 bine yakın kişiye de ülkemize giriş
yasağı konulmuştur. Suriye'den ülkemize gelen 3,5 milyon kişiye ev
sahipliği yapıyoruz. Buna karşılık sadece bu yıl ülkemize yasa dışı
yollardan giren 200 binin üzerinde kişiyi sınır dışı ettik.
Organize suç örgütlerine karşı yürüttüğümüz mücadelede 33 bine
yakın kişi yaralanmıştır. Uyuşturucu tüccarları ve satıcılarına göz
açtırmayarak geçtiğimiz 16 yılda 87 bin şüpheliyi yakaladık ve 30
binini tutukladık. Şehirlerimizi daha güvenli hale getirmek için
yaklaşık 76 bin kamerayı devreye aldık. Plaka tanıma sistemi,
kiralık araç bildirimi, kayıp alarmı gibi ilave tedbirlerle
suçlulara göz açtırmıyoruz."
"HAVAYOLLARINDA KATETTİĞİMİZ MESAFE İFTİHAR VESİLESİ
HİZMETLERİMİZDEN BİRİDİR"
AK Parti'nin en başarılı hizmet alanlarından bir diğerinin de
ulaştırma alanı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bugüne kadar
bölünmüş yol uzunluğumuzu 20 bin kilometre ilave ile 26 bin 107
kilometreye, otoyol uzunluğumuzu 943 kilometre ilave 2 bin 657
kilometreye çıkardık. Karayollarımızın üzerindeki tünellerin
sayısını 348'e yükselttik. Marmaray, Osman Gazi Köprüsü, Yavuz
Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli, Çankırı Ilgaz Tüneli, Malatya
Erkenek Tüneli, Artvin Cankurtan Tüneli, Rize Ovit Tüneli, İzmir
Sabuncubeli Tüneli, Elazığ Ağın Köprüsü gibi yüzlerce dev eseri
ülkemize biz kazandırdık. Demiryollarında ülkemizi daha önce örneği
olmayan YHT ile donatmaya başladık. Birkaç yıla kadar Bursa,
Yozgat, Sivas, Erzincan, Karaman, Kayseri, Mersin, Osmaniye,
Gaziantep hatları da devreye girecek. Ayrıca çok sayıda hızlı tren
hattı ile etüt ve proje hazırlıklarımız sürüyor. Havayollarında
katettiğimiz mesafe iftihar vesilesi hizmetlerimizden biridir.
Havalimanlarımızın sayısını 30 ilave ile 56'ya çıkarttık. Bizden
önce gelen ey CHP zihniyeti ve diğerleri siz ne yaptınız? Yurt dışı
uçuş noktalarımızın sayısı 60'tı, şimdi ise 316 ve dünyada bir
numarayız. Büyük gövdeli uçak sayımızı 162'den 506'ya, uçak kargo
kapasitemizi 303 tondan bin 866 tona, sektörün cirosunu 2,2 milyar
dolardan 25 milyar dolara yükselttik. Bay Kemal çalışıyoruz,
üretiyoruz. Kıskansan da, patlasan da çalışacağız. ‘Cumhuriyet
Bayramı resepsiyonu Ankara'nın dışında yapılmaz' diyor. Sen bizim
nice pek çok kutlamamıza katılmadın. Sen çıktın Tandoğan'da
yürüdün, Kızılay'da yürüdün. Asıl devletin icrai faaliyet ettiği bu
tür kutlamalara katılmadın. Senin hayatın zaten bu tür meşru
olmayan yollarla geçti ve devlet nedir, devlet adamı olmak nedir
sen bunları unuttun, bunları yapamıyorsun. Ve o gün o salonda 10
bine yakın vatandaşımızla bir araya geldik, kutlamamızı orada
yaptık ve o 29 Ekim Cumhuriyet kutlamamıza bir hediyemiz oldu,
İstanbul Havalimanı. Sen o güzelliği, heyecanı, coşkuyu taşımaktan
mahrum oldun. Nasibin yok nasibin. Denizcilikte tersane sayımızı 41
ilave ile 78'e, limanlarımızın yük kapasitesini 281 milyon ton
ilave ile 471 milyon tona, yat bağlama kapasitemizi 10 bin ilave
ile 18 bin 500'e çıkarttık" dedi.
"İHRACATIMIZ EKİM AYI İTİBARİYLE YILLIK 167 MİLYAR DOLARA
YAKLAŞTI"
Ekonomi alanında gerçekleştirilen hamlelerle kişi başına düşen
mille geliri 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara yükselttiklerini
hatırlatan Erdoğan, "Dünyada milli gelir sıralamasında
17'nci, satın alma paritesine göre ise 13'üncü sırada yer alıyoruz.
İhracatımız Ekim ayı itibariyle yıllık 167 milyar dolara yaklaştı,
yıllık otomobil satışımız 91 binden 723 bine, buzdolabı satışımız 1
milyondan 3 milyona, çamaşır makinesi satışımız 824 binden 2,5
milyona, bulaşık makinesi satışımız 282 binden 1,8 milyona, fırın
satışımız 339 binden 1 milyona yükseldi. İstihdam'da 19,6 milyondan
28,8 milyona çıktık. Yani 16 yılda 9,2 milyon yeni istihdam ortaya
çıktı. İşçisinden emeklisine, engellisinden yaşlısına kadar tüm
kesimlerin gelirlerinde yüzde binlere, iki binlere varan artışlar
sağladık. Kamu borç stokunun milli gelire oranını yüzde 60'tan, son
dönemdeki tüm olumsuzluklara rağmen yüzde 9'a düşürmeyi başardık.
IMF'ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. 2013'te bunu sıfırladık.
Bay Kemal ya bunlar sizlerden geldi bize. Tarım kesimine verdiğimiz
destek ödemelerini yıllık 1,9 milyar liradan 15 milyar liraya
çıkarttık. Böylece genel bitkisel üretimi yıllık 98 milyon tondan
115 milyon tona yükseltmeyi başardık. Özellikle katma değeri yüksek
ürünlerde bu artış oranı yüzde 40'ı buldu. Büyükbaş hayvan
varlığımız 9,9 milyon adetten 16 milyon adedin üzerine, küçükbaş
hayvan varlığımız ise 32 milyon adetten 44 milyon adedin üzerine
çıktı. İnşallah kısa bir zamanda artık hayvan ithaline de
ihtiyacımız olmayacak. Bütün bunlara rağmen et fiyatlarının
ülkemizde yüksek seyretmesinin genel refah seviyemizin artması
sebebiyle talepte yaşanan yükselişle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Biz bu fiyatları rantabl seviyeye düşürmek için gerekirse orada
cari açığı bile düşünmeden ithale gider ve piyasayı balanse ederiz.
İnşallah bu meseleyi de yeni dönemde kalıcı bir şekilde çözeceğiz.
Orman varlığımızı 1,5 milyon hektar arttırarak bu konuda dünyadaki
nadir ülkelerin arasına girdik. Barajlarımızın sayısını 276'dan
538'e, hidroelektrik santrallerimizin sayısını 105'ten 533'e, içme
suyu tesislerimizin sayını 31'den 201'a çıkarttık. Ülkemizin
iftihar projesi olan GAP'ı özel bir eylem planı ile bitme aşamasına
getirdik. Ilısu ve Silvan barajlarının tamamlanması ile GAP Projesi
zirveye ulaşacaktır" diye konuştu.
Savunma Sanayinin, AK Parti döneminde en büyük ilerlemenin
sağlandığı stratejik alanların başında geldiğini vurgulayan
Erdoğan, "Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada büyük
mücadeleler verdiği bir süreçte savunma sanayindeki yerlilik
oranını yüzde 20'den yüzde 65'e çıkartmış olmamızın hayati
katkılarını gördük" dedi.
"BU BİR DEVRİMDİR"
Erdoğan, "Kalkınmanın temel unsuru olan enerjide kurulu
gücümüzü 32 bin megavattan 87 bin megavata yükselttik. Bu bir
devrimdir. Ülkemizin tüm şehirlerinin doğalgazın konforundan ve
temizliğinden faydalanabilmesini temin ettik. Bugün nüfusumuzun
yüzde 80'i doğalgaz kullanabilir hale geldi. Toplu konutta inşa
ettiğimiz 837 bin konutla şehirlerimizin çehresini değiştirdik.
İmar barışı ile devletimiz ile vatandaşlarımız arasında ihtilaf
konusu olan idareyi, yargıyı uzun süre meşgul eden sorunlara köklü
bir çözüm getiriyoruz. Sosyal yardımlara gelince, ülkemizin
zenginliğini tüm kesimlere yayma aracı olarak görüyoruz. Kimsesiz
çocuğundan yaşlısına, kadınından engellisine, genç kızından madde
bağımlısına, terör mağdurlarından romanlarımıza kadar toplumun tüm
kesimini kucaklayan bir sosyal yardım politikasını uyguluyoruz.
İktidara geldiğimizde yılda 2 milyar olan sosyal yardım ödemelerini
bu yıl itibariyle 38 milyara yükselttik" ifadelerini
kullandı.
"Biz bu icraatları yaparken ülkemizdeki siyaset anlayışı
maalesef Türkiye'nin geldiği seviye ile çok da orantılı bir gelişme
gösterememiştir" diyen Erdoğan, CHP Genel Başkanı
Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Erdoğan, "Ana Muhalefet
Partisini gerçekten çapsız, kalitesiz, kifayetsiz, içi de altı da
boş siyaset tarzı ülkemizin en büyük handikabıdır. İnsan siyaset
arenasına çıktığında en büyük alternatifi olarak şöyle az çok ele
gelecek, mücadele etmesi tat ve heyecan verecek bir rakip görmek
istiyor. Demokrasiyi zaten bu tür güçlü muhalefet güçlendirir. Eğer
güçlü muhalefetiniz yoksa o zaman demokrasi güç bulamaz. Bizim
karşımıza da çıka çıka CHP ve onun başındaki Kılıçdaroğlu gibi bir
avane çıktı. Ülkemiz ve milletimiz adına üzülüyoruz. Nasıl
üzülmeyelim ki. Bu zat geçtiğimiz Perşembe günü bir televizyon
programına katılıyor, orada esip gürlüyor. Ama söylediklerinin aslı
astarı yok. CHP'nin belediyecilikte başarılarını anlatırken; Muğla
Büyükşehir Belediye Başkanını örnek veriyor. Bu belediye başkanının
Muğla'nın tüm ilçelerine okul yaptırdığını, her yeri
anaokullarıyla, kreşlerle donattığını söylüyor. Arkadaşlar
araştırdılar, aradılar, taradılar, sordular, soruşturdular.
Büyükşehir Belediyesinin Muğla'da yaptırdığı tek bir okul bile
bulamadılar. Hatta Muğla'nın yerel basını da seferber olmuş, onlar
da epey bir aramışlar fakat sözü edilen eserlerin hiçbirini ortaya
çıkartamamışlar. Hiç olmayan bir şeyi dakikalarca ballandıra
ballandıra anlatmanın adı nedir bilmiyoruz. Konuyu erbabına havale
ediyoruz. Artık psikiyatrist mi olur, psikolog mu olur, nörolog mu
olur, yoksa Pensilvanya'daki şarlatan mı olur orasını kendileri
bilir. Sorunu çözecek birisini bulup bu işi bir neticeye bağlarlar
herhalde. Bu zatın yalanlarını, palavralarını ortaya dökmekten,
mahkeme önünde hesaplaşıp tazminat almaktan yoruldum. Sadece bu
örnek değil, önümüzdeki mahalli idareler seçimlerinde CHP'li
belediyeler tarafından yönetilen şehirlerde yaşayan halkımızı maruz
kaldıkları zulümden kurtarma sorumluluğumuzu göstermeye
yeterlidir" açıklamasını yaptı.
AK Parti belediye başkan aday adaylıkları için başvuruların dün
alınmaya başladığını hatırlatan Erdoğan, "12 Kasım'da
adaylık başvuruları kendi parti programımız çerçevesinde sona
erecek. Hedefimiz öncelikle mevcut belediye başkan adaylarımızdan
yeniden aday göstereceklerimizi kesinleştirmek ve ilan etmektir.
Büyükşehirlerden başlayarak diğer adaylarımızı da peyderpey
açıklayıp diğer adaylarımızı da açıklayıp biran önce seçim
çalışmalarına başlamayı planlıyoruz. Şubat ayının ortası gibi aday
listelerinin resmen teslimi gerekiyor. O tarih gelmeden tüm
hazırlıklarımızı tamamlayıp sahaya çıkmış olacağız" diye
konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son olarak Meksika'da
düzenlenen Dünya Kupası'nda Dünya 2'ncisi olan Ampute Milli
Takımını tebrik etti.
(İHA)