Kılıçdaroğlu’ndan ’yeşil alan’ vurgusu
İstanbul'un Esenyurt ilçesinde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, yeşil alan vurgusu yaparak, "Bu şehirde yaşayan çocuklar sokakta, caddede oynamamalı. Onların da parkta oynamaya hakkı var" dedi.
İstanbul'un Esenyurt ilçesinde konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu,
yeşil alan vurgusu yaparak, "Bu şehirde yaşayan çocuklar
sokakta, caddede oynamamalı. Onların da parkta oynamaya hakkı
var" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Esenyurt'ta bir otelde, sivil
toplum kuruluşları, meslek odaları temsilcileri, iş insanları ve
muhtarlarla bir araya geldi. Esenyurt'un bugün beton yığınına
dönüştüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, "İnsanlar beton ormanı
içinde yaşıyorlar. Güzel kentsel dönüşümler yapılacak biliyorum.
Ekrem başkan ile beraber el ele vereceksiniz ve mutlaka yeşil
alanlar kazandırmak zorundasınız. Bu şehirde yaşayan çocuklar
sokakta, caddede oynamamalı. Onların da parkta oynamaya hakkı
var" şeklinde konuştu.
Esenyurt'ta çocukların 55-60 kişilik sınıflarda okuduğunu ileri
süren Kılıçdaroğlu, "Başka yerdeki çocuklar 25 kişilik
sınıflarda okuyor. Öğretmen daha fazla zaman ayırıyor çocuklara. O
çocuklar üniversite sınavlarında daha başarılı oluyorlar. Neden?
Milli Eğitim Bakanlığı görevini yapmıyor." ifadelerini
kullandı.
Kılıçdaroğlu, CHP'nin Belediye Başkan Adayı Kemal Deniz Bozkurt'a
Esenyurt'a okul yapmasını tavsiye ederek sözlerine şöyle devam
etti: "Her yerden kesin ama Esenyurtluların çocuklarına iyi
okullar yapın. Gerekirse bu konuda size Büyükşehir'den her türlü
destek verilecektir."
"EKREM BAŞKAN İLE ELE ELE VERDİĞİNİZDE..."
Esenyurt'ta rantların oluştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu
kentte, büyük rantlar oluştu. Şimdi kentsel dönüşümle diyorlar ki:
'Evlerinizi terk edin, yıkacağız.' 'Nereye gedeceğiz biz?' 'Şehrin
dışına gideceksiniz.'
Buraya ne yapacaksınız? 'Lüks konutlar yapacağız, parası olanlara
vereceğiz' Ekrem başkan ile el ele verdiğinizde eğer bir rant
varsa, rant, o gecekonduda oturanların hakkıdır. Onlar kesinlikle
başka bir yere sürülmeden, o mahallede daha güzel evlere sahip
olmalılar" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Herkes kendi özel dünyasında yaşama
özgürlüğüne sahiptir. Kimsenin inancı ya da kimliği siyasetin
konusu değildir. Bunu kabul ettikten sonra bizim şu noktada oturup,
genel durum değerlendirmesi yapmamız lazım. İstanbul 20-25 yıldır
aynı siyasi anlayışla yönetiliyor. Bana bir Allah'ın kulu çıkıp
desin ki 'İstanbul'un şu sorununu çözdük'. Hiçbir sorun çözülmedi.
Tam tersine var olan sorunlar derinleşti, ek yeni sorunlar geldi.
Çünkü kent planlanmadı. Planı yok. Devasa bir İstanbul, üç büyük
imparatorluğa başkentlik yapmış bir İstanbul. En fakirin ve en
zenginin bir arada yaşadığı bir İstanbul. On binlerce kişinin
denizi görmediği bir İstanbul. Yüz binlerce kişinin boğazı
görmediği bir İstanbul." dedi.
"17 YILIN SONUNDA NEREYE GELDİK"
Kılıçdaroğlu, AK Partili seçmenlere seslenerek şunları söyledi:
"Bir siyasi düşünceyi 17 yıl tek başına iktidarda tuttular.
Bakansa bakan, kanunsa kanun, çoğunluksa çoğunluk, kararnameyse
kararname... Her şeyi yapma gücünü AK Parti'nin seçmenleri verdi.
Peki 17 yılın sonunda nereye geldik? 17 yılda vatandaştan ne
istediler? Vergi istediler, herkes vergi verdi. Musluğu açtığınız
anda 5, elektrik düğmesine bastığınız anda 4 çeşit vergi ödersiniz.
Dolmuşa, otobüse, uçağa binersiniz vergi ödersiniz. Her vatandaş
vergi ödedi. Niye ödedi bu arkadaşlarımız?"
Şehir hastanelerinin, İstanbul Havalimanı'nın kaça yapıldığını
kimsenin bilmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bu Güney
Kore'de, Japonya'da olsa kıyamet kopar. Benim vergimle yapıyorsun
da kaça yaptığını söylemiyorsun. Bir devlet, liyakat ve adalet
sistemi üzerinde büyür ve gelişir. Yöneticilerin hesap vermesi
demokrasinin temel kuralıdır. 'Ben hesap vermem'. Niye hesap
vermiyorsun? Hiçbir demokraside böyle bir kural yoktur. Hesap
vermek bir siyasetçi için onur ve gurur meselesidir"
şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, MHP seçmenine seslenerek, "Milliyetçilik
şudur; vatanseverliktir. Bayrağımızın altında hep beraber
yaşayacağız. Kimliklerimiz, inançlarımız, yaşam tarzlarımız farklı
olabilir. Bu farklılıkların tamamı, bu ülkenin
zenginliğidir" ifadelerini kullandı.
(İHA)