Kılıçdaroğlu'ndan kardeşi ile ilgili müthiş suçlama!
Kılıçdaroğlu kardeşi ile ilgili 'Kardeşinize para mı verdiler?' sorusuna, "Benim ne söylediğimi siz de söylediniz herkes anladı. Belediye başkanımıza, 'Soyadı Kılıçdaoğlu da olsa, kim olursa olsun buna benzer şeyler söyleyince kapının önüne koyun' dedim. Konu ahlaki bir konu. Ama birisi cebine para koydu, çık şunu söyle dediyse kapının önüne koyarız" yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kardeşi Celal
Kılıçdaroğlu'nun CHP'den ihraç edilmesine ilişkin, "Benim
düşüncelerimi kardeşim beğenmeyebilir. Buna saygı gösteririm. Ama
birisi cebine para koydu ‘çık bunu söyle' dedi ve söylediyse kimse
kusura bakmasın alır kapının önüne koyarız. Bunun kardeşlikle
ilgisi yoktur, bunun temelinde ahlak yatar" dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon kanalında gündeme
ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başkanlık sistemiyle ilgili
Kılıçdaroğlu, "Abdullah Öcalan'ın İmralı günlükleri
yayınlandı. O da başkanlık sistemini savunuyor. Her başkanlık
sistemi toplumu ayrıştırır. Toplumu kandıracaklar, başkanlık değil
de cumhurbaşkanlığı. Niçin? Cumhurbaşkanlığı dersek Devlet Bey'i
tatmin etmiş olacağız. Adı değişmiyor, sadece bütün yetkiler bir
kişide yine" diye konuştu.
"OLABİLİR DE OLMAYABİLİR DE"
Ufukta erken genel seçim mi gördüğünün sorulması üzerine
Kılıçdaroğlu, "Olabilir de, olmayabilir de. 14-15 yıldır bu
ülkeyi yönetiyorlar mı? Yönetiyorlar. Sıfır terörle devraldılar.
Bugün Türkiye terör batağında. PKK dışında IŞİD ve diğer örgütlerde
çıktı ortaya" ifadelerini kullandı.
"BU ÜLKENİN HAPİSHANELERİNDE 146 GAZETECİ VAR"
Adana'daki mitingde tutuklu gazetecileri saydığının hatırlatılması
üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"3 isim tartışıldı Altan kardeşler ve Nazlı Ilıcak. Parti
içinden tepkiler geldi. Yol kazası olduğunu düşünüyor
musunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim ne
yol kazası. Orada 3 değil, 13 isim de olabilirdi, 23 isim de. Bu
ülkenin hapishanelerinde 146 gazeteci var. İmkanım olsa 146'sını da
sayardım. Biz bir ilkeden yola çıkıyoruz. Demokrasisi gelişmiş bir
ülkede bir gazeteci yazı yazdı diye tutuklanmamalı. Dünyadan en çok
hapishanelerinde gazeteci olan ülke Türkiye. Bu ayıp değil mi?
Kahramanlaştıran iktidarın kendisidir ben değilim. Bir insanı
suçsuz yere hapse atarsan kahraman yaratmış olursun. Gazeteci
elbette yargılanır. Dindar geçiniyorlar, onların dindar olduklarına
da ben inanmıyorum. Onlar çıkarcıdırlar ve samimi Müslüman
değiller. Devlet kinle, intikamla yönetilmez" yanıtını
verdi.
"YENİKAPI RUHUNA SADIK KALAN TEK KİŞİ BENİM"
Yenikapı ruhuyla ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu,
"Yenikapı ruhuna sadık kalan tek kişi benim. Yenikapı'dan
12 madde halinde nelerin yapılması gerektiğini söyledim. Bizim
istediğimizi kabul edersen Yenikapı ruhu var, kabul etmezsen
Yenikapı ruhu yok. Bu mudur söyledikleri?" dedi.
"KILIÇDAROĞLU OLAN KİM OLURSA OLSUN, YAKIN UZAK AKRABAM BİR
BELEDİYEYE GİDİP ÇIKAR AMAÇLI BİR ÖNERİ GÖTÜRDÜĞÜ AN KAPININ ÖNÜNE
KOYUN DEDİM"
Kardeşi Celal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklamaların hatırlatılması
üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kardeşim küçük bir çocuk değil. Onun illa benim siyasi
görüşümü desteklemesi gibi durum da söz konusu değil. Altını özenle
çiziyorum; bizim Didim Belediyesi, Didim'e olağanüstü hizmetler
veriyor. Kıyıyı temizledi açtı. Didim'de iki tane yüksek bina var.
Bu binaların yıkılması lazım. O binaların sahipleri parayla insan
satın alıp bize saldırtmanın yollarını arıyorlar. Bu kadar açık net
söylüyorum. Cebine para koyup, çık şunu yap diyorlar, çıkıp onlar
yapılıyor. O kişinin etrafındaki insanlara bakın göreceksiniz o
müteahhidin yandaşları."
"Kardeşinize de bu insanlar tarafından para verildiğini mi
söylüyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Benim ne
söylediğimi siz de anladınız, herkes de anladı. Soyadı Kılıçdaroğlu
olan kim olursa olsun, yakın uzak akrabam bir belediyeye gidip
çıkar amaçlı bir öneri götürdüğü an kapının önüne koyun dedim.
Hiçbir tereddüdüm yok. Benim düşüncelerimi kardeşim beğenmeyebilir.
Buna saygı gösteririm. Ama birisi cebine para koydu ‘çık bunu
söyle' dedi ve söylediyse kimse kusura bakmasın alır kapının önüne
koyarız. Bunun kardeşlikle ilgisi yoktur, bunun temelinde ahlak
yatar. Ahlaklı insanın benim başımın üstünde yeri vardır. CHP ile
ilgili konuştuğu için CHP'den ihraç edildi mesele de
bitti" cevabını verdi.
"KARŞITLIK YAPARKEN HER YABANCIYI TUTUP DA ALMAN DİYE
SORGULAYALIM. BU OLMAZ"
TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın Almanya'da gördüğü
muameleye ilişkin Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Sen kalkacaksın Türkiye Cumhyuriyeti'nden bir parlamenteri
alacaksın 45 dakika bir yerde tutacaksın. Bunu kabul etmem.
Karşıtlık yaparken her yabancıyı tutup da Alman diye sorgulayalım.
Bu olmaz. Ne olur? Ayağınıza kurşun sıkmış olursunuz. Bunu
söylerken bunu Dışişleri veya İçişleri Bakanlığının bir telefonuyla
olabilirdi. Türkiye'yi yöneten başbakan yok, bakanlar yok.
Sorunumuz da asıl orada. Neden Cumhurbaşkanı konuştuktan sonra
bunlar oluyor Dışişleri Bakanı neden yapmıyor bunu? İçişleri niye
yapmıyor?"
"DOLARIM YOK Kİ ZATEN NE DOLARI, BEN KENDİ ÜLKEMİN PARASINA
GÜVENİYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘dolar bozdurma' çağrısına CHP'nin destek
verip vermeyeceği soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Dolarım yok
ki zaten ne doları. Ben kendi ülkemin parasına güveniyorum. Ben
devleti yöneten her kişinin benim gibi düşünmesini isterim. Şimdi
doları aldın en üstteyken bozdurdun, vatandaşa dönüyorsun ‘sende
dolarını bozdur' diyorsun, vatandaşın cebinde dolar mı var? Sahte
dolar makbuzları dolaşıyor piyasada. Berberin cebinde dolar mı var?
30 milyon avrosu vardı Bilal Bey'in neredeydi bu paralar. Asıl
onların bozdurulması lazım" açıklamasında bulundu.
"MERHEM OLSAYDI DOLAR YÜKSELMEZDİ"
Başbakan Yıldırım'ın açıkladığı EKK kararlarının sıkıntıya merhem
olup olmayacağı sorusuna Kılıçdaroğlu, "Merhem olsaydı
dolar yükselmezdi. Güven kaybeden bir siyasi iktidar ne yaparsa
yapsın güveni tazeleyemez. Yatırımcının da güveni yoktur. Yarınını
göremiyor yatırımcı, yabancılar içinde aynı şey geçerli. Ben
2002'den 2016'ya kadar ne kadar faiz ödediklerini söylemiştim. Bu
hükümet faiz lobisine çalışan bir hükümet" yanıtını
verdi.
"NEDEN ONLARIN FASIL AÇMALARINI BEKLİYORUZ"
Kılıçdaroğlu, AB ile Türkiye ilişkilerine ilişkin ise,
"Binali Bey'e açık ve net çağrı yapayım; neden onların
fasıl açmalarını bekliyoruz biz. Binali Bey gelsin parlamentoya
demokrasi için hukuk, adalet için neyse Batı standartları onları
beklemeden biz oturup kendimiz yapalım. Açık çek
veriyorum" dedi.
Fırat Kalkanı ile ilgili Kılıçdaroğlu, dış politikada AK Parti
hükümetlerinin Türkiye Cumhuriyeti'ne tarihinin en büyük
yenilgisini yaşadığını savunarak, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanı dilini tutamadı, bizim oraya gidişimiz
Esed'i yıkmak dedi. Erdoğan çıktı biz oraya bir kişi için değil,
terör için gittik dedi. Bir ülkenin Cumhurbaşkanına, bir başka
ülkenin devlet başkanı ayar vermemelidir. Ayar verdiği andan
itibaren o ülkede yaşayan 80 milyon kişinin onuruyla oynamış
olursunuz. Her gün şehitlerimiz geliyor. Ne işimiz var bizim orada?
Halep'e, El Bab'a, Musul niye gidemiyoruz? En büyük kaybı
Türkmenler yaşadı. Türkmenlerin Suriye'de de Irak'ta da çok ciddi
duruşları vardı. Hayat standartları iyiydi. Türkmenlerde bölündüler
kendi aralarında. Bunu yapan kimdi Türkiye Cumhuriiyeti'nin
izlediği yanlış dış politika. Fatura bize çıkıyor. Afriya'ya
gidemiyoruz, mal gönderemiyoruz."