Kılıçdaroğlu’ndan iş kazaları eleştrisi
CHP'nin TBMM Grubu 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı, Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm merkezindeki Sirene Otel'de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşması ile başladı.
CHP'nin TBMM Grubu 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı,
Antalya'nın Serik ilçesi Belek turizm merkezindeki Sirene Otel'de,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açılış konuşması ile
başladı.
Konuşmasına Cumhuriyet 91'inci yıl dönümünü buruk kutladıklarını
belirterek başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Ermenek'ten gelen haberin yürekleri burktuğunu söyledi. Devletin
akıl ve bilimle yönetilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, devletin
kinle, öfkeyle, intikamla yönetilemeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu,
"Oy versin vermesin bütün yurttaşları kucaklayan akılla
yönetilir. Akılla yönettiğiniz zaman farklı devlet profili çıkar.
Ve siz iktidardan beklentilerinizi karşılayıp kararlarını
sorgularsınız, böylece aklın bütün coğrafyaya egemen olmasının
yolunu açarsınız" dedi.
"İŞ CİNAYETLERİNDE AVRUPA BİRİNCİSİ, DÜNYA
ÜÇÜNCÜSÜYÜZ"
Türkiye'nin akılla yönetilmediğini belirten Kılıçdaroğlu,
"Üzülerek, içim yanarak söylüyorum, Türkiye Cumhuriyeti
akılla yönetilmiyor. Akılla yönetilmeyen bir ülkede adalette hukuk
olmaz. Akılla yönetilen bir devlette iş kazaları, iş cinayetlerine
dönüşen kitlesel ölümler gerçekleşmez. Akılla yönetilseydi bir
devlet, bu olur muydu? Sadece Türkiye'de mi yer altında çalışan
var? Bütün ülkelerdeki maden ocağında çalışan işçiler var. Hatta
oralarda da zaman zaman kazalar oluyor ama bizim gibi kitlesel
ölümler olmuyor. İş kazalarında, iş cinayetlerinde Avrupa
birincisi, dünya üçüncüsüyüz. Standart yaşamda birinci olmalıyız.
Demokraside birinci olalım ama biz iş kazalarında Avrupa
birincisiyiz. Bu da Türkiye'nin akılla yönetilmediğini gösteriyor,
bilimle yönetilmediğini gösteriyor" diye konuştu.
"CİNAYETE EL KOYULMAZ"
Akılla yönetilen bir ülkede yer altına çalışmaya gönderilen işçiler
için bütün risk gruplarının ortadan kaldırıldığını dile getiren
Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ardından, 'Buyurun, yer altında çalışabilirsiniz'
deniliyor. Bizde işçi bulunuyor, doğru dürüst eğitimden geçirmeden,
'Haydi yer altına git çalış' diyorlar hiçbir güvenlik önlemi
almadan. Sonra kitlesel iş cinayeti ortaya çıkıyor. İkinci perde
sahneleniyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Valiler,
Kaymakamlar kitle halinde oraya gidiyorlar. Neymiş, iş kazası
olmuş. El koymaya gidiyorlar. Cinayete el koyulmaz. Cinayete el
koyacak kişinin adresi bellidir. Devletin savcısı el koyar o kadar.
Üçüncü perde, orada başlıyorlar şikayet etmeye. Her önüne geleni
şikayet ediyorlar. Kardeşim sen nerede oturuyorsun?
Cumhurbaşkanlığı koltuğunda, Başbakanlık koltuğunda oturuyorsun.
Sen şikayet edersen bu vatandaş şikayetini kime anlatacak?
Geldiğimiz nokta bu. Akılla yönetilmeyen bir ülke ile karşı
karşıyayız. Akılla yönetilmiyor. Günlük kararlarla bir ülke
yönetilmez."
"BAKANI KUTLUYORUM"
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sanki bunlarda hiç kabahat yok. Efendim sendikalar yer
altına inince işçileri eğitmiyorlarmış. Bunu söyledikleri zaman
içimden bir şey koptu. Ya siz ülkede sendika mı bıraktınız? Hangi
maden ocağında sendika var? Sendika eğitmiyor, sen eğit. Sen adam
gibi eğit. O da olmuyor. Burada bir gerçeği daha gördük. Neydi o
gerçek? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik şikayet
ediyor. Efendim diyor, 'Maden ocağını kapatılmasın diye 50 kişiyi
araya sokuyorlar.' Müthiş bir itiraf. İtirafta bulunduğu için bu
Bakanı kutluyorum ama Başbakan koltuğunda oturan kişiye söylüyorum.
O Bakanı çağırıp, 'Gel bakalım bu ocakla ilgili müfettiş raporu var
mı? Kapatma kararı alman gerekiyordu. Kimler araya girdi? Hangi
gerekçeyle sen maden ocaklarını açtın' diye sorabildin mi?
Ağabeyinden izin isteyecek mutlaka. O koltuğun hakkını vereceksin.
O Bakanı çağıracaksın, bunun hesabını soracaksın. Araya girenle
arasında kimin yakını var? Ayakkabı kutusu sahibi var mı? Çikolata
kutusu sahibi var mı? Bakanlar, bakan çocukları var mı? Başbakanlar
var mı? Bunların sorulması lazım. Mademki itiraf ediyorsun biz de
devamını getiriyoruz. Bunları sor, adam gibi sor."
Bir başka perde hakkında görüşlerini aktaran Kılıçdaroğlu,
"Yer altında iş cinayetleri var. Ülkenin Cumhurbaşkanı,
başbakanlık yaptığı dönemde diyordu ki, ‘Bu işin fıtratında ölümler
var.' Peşinen yer altında kalan kişilerin cenaze namazını kılıyor.
Bu işin fıtratında var da neden Türkiye'de var? Neden Almanya'da
başka ülkede yok? İspanya'da, İngiltere'de yok. Sadece Türkiye'de
var. Bu neyi gösteriyor. Devletin akılla yönetilmediğini
gösteriyor. Devleti akılla yönetemezseniz bu tür felaketlere zemin
hazırlarsınız" şeklinde konuştu.
Bu devleti akılla yönetecek iktidarın göreve gelmesi gerektiğinin
altını çizen Kılıçdaroğlu, "Bütün yurttaşlarıma
sesleniyorum. Bir, devleti akılla yönetecek iktidarı göreve
getirin. Ben bunları anlattığım zaman halkımız alınganlık
gösterebilir. AKP'ye oy verenler alınabilir. Sözüm oy verenlere
değil, sözüm o oyların hakkını yerine getirmeyen, devleti akılla
yönetmeyenleredir. Aklımızı başımıza toplayacağız. Ülke yönetimi
iyi değil. O zaman oturup hep beraber düşüneceğiz. Devleti akılla
yönetecek kadroları teslim edeceğiz. Türkiye'nin gerçeği
budur" ifadelerine yer verdi.
Havuz medyasına da yüklenen Kılıçdaroğlu, "Son günlerde bu
medyanın manşetlerinde hedefe patronları koymuşlar. Bu patron bunu
nasıl yapar, kesmek lazım, manşetler böyle. Onları çok iyi
anlıyorum. İktidar giderse telefon edemeyeceğini biliyorum. Şimdi
hedefe patronları koymuşlar. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Şu
soruyu kendinize sorun. Bu ruhsatı kim verdi? Fransızlar mı, CHP
mi, Amerikalılar mı? O ruhsatı verenler iktidar koltuğunda
oturanlardır. İş cinayetlerine ortam hazırlayan iktidar koltuğunda
oturanlardır. İktidarı koruma gibi görevlerinin olduğunu
unutmasınlar. İktidardan beslenenler, iktidarı eleştiremezler.
Sözüm söz CHP döneminde hiçbir medya grubu devletin hazinesinden
beslenemeyecek" şeklinde konuştu.
(İHA)