Kılıçdaroğlu İzmir’de
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz yüzyılın projesini hazırladık. Hiçbir çevre ‘Bu proje yanlıştır' demiyor. AKP de yanlış demiyor. Gündoğdu Meydanı'ndan Ankara'daki meydana sesleniyorum hiç meraklanmayın. 8 Haziran'ı bekleyin. Nasıl yapılacağını size santim santim öğreteceğim. Sözüm söz, bir de onlara devlet nasıl yönetilir kursunu açacağım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz yüzyılın
projesini hazırladık. Hiçbir çevre ‘Bu proje yanlıştır' demiyor.
AKP de yanlış demiyor. Gündoğdu Meydanı'ndan Ankara'daki meydana
sesleniyorum hiç meraklanmayın. 8 Haziran'ı bekleyin. Nasıl
yapılacağını size santim santim öğreteceğim. Sözüm söz, bir de
onlara devlet nasıl yönetilir kursunu açacağım" dedi.
CHP Genel Başkanı ve İzmir Milletvekili Adayı Kemal Kılıçdaroğlu,
Gündoğdu Meydanı'nda halka hitap etti. CHP Lideri alana gelmeden
önce İzmirli vatandaşların Türkiye'deki sıkıntıları anlattığı ve
CHP'li milletvekillerinin halka seslendiği barkovizyon sunumu
yapıldı. Partililer CHP'nin seçim şarkılarıyla coşarken, ellerinde
parti bayrakları ve hükümeti eleştiren dövizlerle sık sık slogan
attı. Alanda en üst seviyede güvenlik önlemi de alınırken, miting
boyunca Gündoğdu meydanı üzerinde polis helikopteri gezdi. Denizden
yanaşan teknelere de Kemal Kılıçdaroğlu posterleri asıldı, havai
fişekler atıldı.
Eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile gecikmeli olarak geldiği İzmirlileri
selamlayan Kılıçdaroğlu, konuşmasına "Yaşanacak bir Türkiye
için iktidara yürüyoruz. İzmir şaha kalktı, inşallah Türkiye'yi
şaha kaldıracağım. Gecikmenin nedeni helikopterin hava koşulları
nedeni ile uçamamasıydı. Söz verdiğim yerlere arabaya gitmek
zorunda kaldım. İzmir'in hoşgörüsüne sığınıyorum. İzmir,
demokrasinin başkenti İzmir, çağdaşlığın başkenti İzmir, uygarlığın
başkenti İzmir, İzmir selam olsun sana" diye başladı.
"DAVUTOĞLU ERDOĞAN İÇİN, KILIDÇAROĞLU HALK İÇİN
ÇALIŞIR"
İzmir'den tüm Türkiye'ye sözü olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu,
Türkiye'yi baskıcı rejimden kurtaracağını savundu. Türkiye'yi
aydınlık yarınlara taşıyacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları
söyledi:
"Türkiye'ye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Madem ki
uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz, madem ki AB'ye tam üye
olmak, madem ki bağımsız tarafsız yargı istiyoruz, madem ki darbe
hukukunu sıfırlamak istiyoruz size Gündoğdu Meydanı'ndan söz, bu
ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Medya üzerindeki,
sokaktaki insanın, iş dünyası üzerindeki baskıları biliyorum. İş
dünyasına sesleniyorum. Biri zaman zaman gelip toplantılarda size
şikayet ediyorlar. Biri diyor ki bunlar vatan haini, biri ‘Efendim
Kılıçdaroğlu'na karşı çıkın' diye. Ama iş dünyası son derece
saygılı davrandı. Beni şikayet ediyorlar. Demişim ki asgari ücret
bin 500 TL olacak. Kılıçdaroğlu sözü, bizim iktidarımızda bin 500
TL olacak. Beni şikayet ediyorlar. Diyorlar ki işverenlere ‘Sen
Kılıçdaroğlu'na karşı çık.' E sen çık senin yüreğini cesaretin yok
mu? Çık, ‘işçiye bin 500 TL vermeyeceğim' de. Bende sana soracağım
hangi gerekçeyle vermiyorsun? Ya bin 500 TL, malı götürüyorsunuz,
köşeyi dönüyorsunuz, yandaşlara çalışıyorsunuz, asgari ücretliye
gelince ‘verilmez bu para' diyorsunuz. O Ankara'daki beyler ne
düşünürlerse düşünsünler. Birisi diyor ki ‘efendim işçiye bin 500
lira vermek işçi için zulümdür' lafa bak. Sıcak koltuğunda oturan o
beyefendiye soruyorum. Sen ayda 14 bin TL nakit alıyorsun, sana
zulüm değil de işçiye mi zulüm oluyor. İzmirliler şunu unutmayın,
kimse unutmasın. Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk
için çalışır."
"İŞ DÜNYASINA SESLENİYORUM"
İş dünyasına seslenen Kılıçdaroğlu, "Siz ürettiğiniz
sürece, istihdam yarattığınız sürece kimse önünüze engel
çıkartmayacaktır. Ben buna izin vermeyeceğim. Sizden tek isteğim
üretin, istihdam yaratın. Kimse işsiz kalmasın, yoksul olmasın
isteğim bu. Madem ki ben birinci sınıf demokrasiyi getireceğim diye
söz verdim. CHP iktidarından sana bir güvene daha veriyorum. Biz
yanlış yaparsak çıkıp özgürce konuşabilirsiniz. Senin kapına ertesi
gün bir müfettiş ordusu göndermeyeceğim. Senden sadece vicdanlı
olmanı ve üretmeni isteyeceğim, o kadar" dedi.
"NASIL YAPILACAĞINI SİZE SANTİM SANTİM
ÖĞRETECEĞİM"
Seçim vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, "13 yılda ülkeyi
bir çıkmazın içine soktular. Biz sorun yaratan değil sorun çözen
bir hükümet kurmak istiyoruz. 13 yılık iktidar kendisi sorun
yaratıyor. Biz sorun çözmek için iktidar olmak istiyoruz. Cebimizi
doldurmak, yandaşı zengin etmek değil, Türkiye'yi dünyaya rezil
etmek için değil, Türk bayrağını dalgalandırarak onurla iktidar
olmak istiyoruz. Dediler ki ‘CHP proje üretmez, sadece eleştirir.
CHP vatandaşın sorunuyla ilgilenmez.' Biz yüzyılın projesini
hazırladık. Dünyada sadece 3 yerde uygulanan projenin 4'üncüsünü
açıkladık. Hiçbir çevre ‘Bu proje yanlıştır' demiyor. AKP de yanlış
demiyor, ‘Bunu nasıl yapacaksın, kaynağı nasıl bulacaksın, biz
yapamıyoruz, siz nasıl yapacaksınız' diyorlar. Gündoğdu
Meydanı'ndan Ankara'daki meydana sesleniyorum hiç meraklanmayın. 8
Haziran'ı bekleyin. Nasıl yapılacağını size santim santim
öğreteceğim. Sözüm söz bir de onlara devlet nasıl yönetilir kursunu
açacağım" diye konuştu.
"BEN HALKTAN BİRİSİYİM SİZİN GİBİ YAŞIYORUM"
İzmirlilere ‘Ben sizden birisiyim' diye seslenen Kılıçdaroğlu şöyle
devam etti:
"Siz nasıl yaşıyorsanız bende öyle yaşıyorum. Ben ayrıca
yedi çocuklu aileden geliyorum. Rahmetli anne okuma yazma bilmezdi.
Ablam da bilmez. Benim dışımdaki kardeşlerimin kimse ne yaptığını
bilmez. İçlerinde üniversiteyi bitiren tek kişiyim. Devletin zorlu
sınavlarına girdim. SGK'da müdürlük yaptım. Devlet nasıl yönetilir,
harcamalar nasıl yapılır bilirim. Elimden trilyonlar geçti, hiçbir
kardeşim köşeyi dönmedi, amcam dönmedi, dayım dönmedi, üç çocuğum
var üçü de köşeyi dönemdi. Herkes kendi işiyle mütevazi hayat
sürüyorlar. O yüzden söylüyorum. Ben halktan birisiyim sizin gibi
yaşıyorum. Para hırsım yok. Vatandaş nasıl yaşıyorsa bende öyle
yaşamak istiyorum. Bana diyorlar nasıl yapacaksın. Çok basit ben
her kuruşun hesabını millete vereceğim. Rahmetli babamın vasiyeti
vardı ‘Oğlum sen doğru dur eğri belasını bulur.' Bir şey daha
öğrettiler bize kul hakkı yemeyeceksin, yedirtmeyeceksin. O nedenle
Ankara'daki beylere bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ben sabahın
6'sında oğluma telefon edip ‘evladım paraları sıfırla' demeyeceğim.
Benim bakanlarım birilerinin önüne yatmayacak. Benim bakanlarımın
çocuklarımın evinde boy boy para kasaları olmayacak, benim genel
müdürlerim evinde ayakkabı kuruları olmayacak. Her kuruşun hesabını
vereceğim. Bu benim gönül borcum, namus borcumdur."
"ÇATLASALAR DA PATLASALAR DA O İKRAMİYEYİ
VERECEĞİM"
Refahı tabana yayacaklarını, herkesin büyümeden nasibini alacağını
belirten Kılıçdaroğlu, "Yıl 2002 Türkiye nüfusunun yüzde
1'i Türkiye'deki toplam servetin yüzde 39'una sahip, yıl 2014
Türkiye nüfusunun yüzde 1'i yüzde 54.3'üne sahip. Yani yüzde 1'i
yüzde 99'dan daha fazla servete sahip. Bunu kabul edecek miyiz? Bir
de bana diyorlar ki ‘kaynağı nerden bulacaksın.' Hakça
bölüşülmüyor. Adil bölüşülmüyor. Rahmetli Ecevit'in miras bıraktığı
düşünce var. Ben onu aynen sürdürüyorum. Ne diyor? ‘Ne ezilen, ne
ezen insanca hakça bir düzen getireceğim. Emeklimiz perişan, 8
milyon emekli bin TL altında aylık alıyor. Bin lira altında. Dedik
ki refahı tabana yayacağız. Kime vereceğiz? Hani dedim ya yüzde 99
toplam servete sahip olana değil, 11 milyon emekliye vereceğiz.
Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş vereceğiz. Çatlasalar da
patlasalar da o ikramiyeyi vereceğim" ifadelerini
kullandı.
(İHA)