Kılıçdaroğlu: “Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim belediye
başkanlarımızın tamamı düzgün insanlar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 31 Mart'ta yapılacak yerel
seçimler öncesinde Madenci Anıtı önünde miting gerçekleştirdi.
Kılıçdaroğlu, Zonguldak isminin Bülent Ecevit'i hatırlattığını
ifade ederek, "Zonguldak deyince aklıma hep rahmetli Ecevit
gelir. İşçilerin babası Ecevit, grevi, toplu sözleşmeyi getiren
Ecevit. Kıbrıs Fatih'i Ecevit. Biz Ecevit deyince Zonguldak,
Zonguldak deyince Ecevit'i hatırlarız. Kara elmasın, alın terinin
başkenti. Alın terini lokmasına katık edenlerin başkenti.
Zonguldak'ta olmanın bir ayrıcalığı vardır. Zonguldaklı demek
çalışan ve üretenler demektir. Birlikte yaşamak demektir. Türkiye
sevdasını yüreğinde taşıyan insanlar demektir. Ben Zonguldak'ı
böyle bilirim, böyle tanıdım ve böyle tanımaya da devam
edeceğim" dedi.
"ZONGULDAK'IN ALTINDA HAZİNE VAR"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Zonguldak'ın altında bir maden var,
bir hazine var. Bu hazineyi kazanmak için binlerce insanımız
çalıştı, alın teri döktü. Binlerce insanımız buradan
kazandıklarıyla evlatlarını üniversiteye gönderdi, evlendirdi,
askere gönderdi. Zonguldak bir tarih yazdı. Şimdi geliyoruz aynı
Zonguldak'a bugün geliyoruz. 17 yılın sonunda geliyoruz. 17-20 bin
kişinin çalıştığı kara elmasın yatağında bugün binlerce kişi
çalışmıyor. Her seferinde gelip size söz verdiler. Seçimler öncesi
gelip söz verdiler. Şu kadar işçi alacaklarını söylediler. Oylarını
alıp gittiler" şeklinde konuştu.
"İŞSİZLİK, TÜRKİYE'NİN EN TEMEL
SORUNUDUR"
Son bir yılda işsiz kalanların sayısının 1 milyon 11 bin kişi
olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Son olarak bir yılda işsiz
kalanların sayısı 1 milyon 11 bin kişi. Toplam işsiz sayısı 8
milyon. 8 milyon eve ekmek girmiyor" dedi.
"17 yılın sonunda vatandaşı getirdiler soğan kuyruğuna
mahkum ettiler" diyen Kılıçdaroğlu, "Şimdi o
kuyruk varlık kuyruğu diyor. Ne söylenir. Ben şimdi Japonya'nın
haline üzülüyorum. Fakir Japonya. Almanya'ya üzülüyorum. Sizin
ülkenizde varlık kuyruğu yok. Zenginlik yok. Açlık var, sefalet
var. Varlık kuyruğu görmek istiyorsanız gelin görün Türkiye'yi
diyeceğim. İnsanların aklıyla alay ediyorlar. Sarayda oturuyor.
Sarayın mutfağı ayrıdır. Soruyor sarayda mutfakta eksiklik var mı,
yok. Kilosu 4 bin liralık çay da var. Kılıçdaroğlu işsiz nereden
çıkardı diyor. Bay Kemal'e anlat anlat ne söyleyeceğiz diyor. Bay
Kemal konuşacak. İşsizin, vatandaşın, alın teri dökenlerin derdini
elbette dile getirecek. Bay Kemal olmak kolay değil"
dedi.
"OSMANLI'NIN PARASINI BASACAK MERKEZ BANKASI BİLE
YOKTU"
Türkiye'nin canlı hayvan, mercimek ve nohudu yurt dışından ithal
ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Merkez Bankasıyla ilgili de şöyle
dedi:
"Dışarıdan kömür gelmiyor sadece, tütün geliyor. Geçen sene
13 milyon dolarlık tütün aldık. 115 milyon dolarlık pamuk aldık.
Nasıl oluyor da bu cennet gibi ülkede bereketli tarlaları, suyu,
güneşi varken yurt dışından niye bunlar geliyor. Mercimek, canlı
hayvan, nohut, et geliyor. Her şeyi dışarıdan alırsanız bu iş
yürümez. Yorulmadan, alın teri dökmeden, çalışmadan başkalarının
ürettiklerini tüketirseniz haysiyetinizi ve onurunuzu, daha sonra
da bağımsızlığını kaybedersiniz diyor Mustafa Kemal Atatürk. Gazi
Mustafa Kemal Atatürk, Osmanlı'nın nasıl battığını gördü.
Üretmediği için Osmanlı battı, üretemediği için battı. Osmanlı'nın
parasını basacak Merkez Bankası bile yoktu. 1930 yılından sonra
paraları basacak bir bankamız oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk
üretime önem verdi. Sümerbank, Etibank bunları pamuk satarak,
incir, üzüm satarak kurdu. Yani ilk şeker fabrikamız Uşak'ta
yumurta satılarak kuruldu. Şimdi babalarımızın, dedelerimizin,
incir, üzüm, pamuk, yumurta satarak kurdukları fabrikaları biz
satıyoruz. Fabrika satarak canlı hayvan alıyoruz. Fabrika satarak
pamuk alıyoruz. Patates alıyoruz, soğan alıyoruz. Yani işler
tersine döndü. Tersine gidişi düzeltmek bizim, sizin elinizde, yani
sandıkta. Buna izin vermeyeceğiz. Yeter kardeşim üretmekse beraber
üretelim, üretmek kazanmak demektir. Üretmek alın teri dökmektir.
İşsizlikle mücadele demektir. Bunu yaptığınız zaman başarılı
olursunuz."
"DÜNYADA HANGİ DEVLET KENDİ SİLAH FABRİKASININ YÜZDE
49.9'UNU YABANCI BİR ÜLKEYE SATMIŞTIR"
Sakarya'daki tank palet fabrikasının Katar ordusuna satıldığını
söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sakarya'daki tank palet fabrikası bugünkü değeri 20 milyar
dolar. Bunu niye anlatıyorum. Özellikle ülkücü kardeşlerime,
milliyetçi kardeşlerime anlatıyorum. Bir silah fabrikası devletin
namusu, haysiyeti, Türkiye'nin bekasıdır. Dünyanın aynı konuda
üretim yapan 5 fabrikasından birisidir. Değeri 20 milyar dolar.
Kime satıldı, Katar ordusuna satıldı. Ülkücü kardeşlerime soracağım
ilk soru, dünyada hangi devlet kendi silah fabrikasının yüzde
49.9'unu yabancı bir ülkeye satmıştır. Dünyada böyle bir örneği
yok. Eğer dünyada bir örneği yoksa dönüp kendisine milliyetçi diyen
vatandaşa, Katar ordusuna peşkeş çekenlerin arkasında durup
milliyetçi diyecek misiniz? Kendi silah fabrikalarımıza, kendi
üretimimize güveniyoruz. Fabrikalarımızın başka orduya peşkeş
çekilmesini istemiyoruz."
"Bizim belediye başkanlarımızın tamamı düzgün
insanlar" diyen Kılıçdaroğlu, "Yeni pırıl pırıl
insanlar. Sizin İstanbul'da çok arkadaşlarınız, dostlarınız var.
Ekrem İmamoğlu diye bir beyefendiyi tanıyor musunuz? Ekrem İmamoğlu
İstanbul'un kaderini değiştirecek. Hiç kimseyi ötekileştirmiyor,
herkesi kucaklıyor. Alın teri, dostluk, kardeşlikten yana. Onlar
ayrıştırıyorlar, biz birleştiriyoruz. Biz barış tohumları, huzur
tohumları ekiyoruz. İstiyoruz ki her evde huzur, bereket olsun.
Mutluluk olsun. İnsanlar mutlu yaşasınlar. En büyük arzumuz
budur" dedi.
Kılıçdaroğlu, madenci bareti ve Zonguldak Kömürspor atkısıyla
çıktığı mitingde partisinin belediye başkan adaylarıyla hatıra
fotoğrafı çektirerek kent merkezinden ayrıldı.
(İHA)