"Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağız"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Parti içi mücadele, parti içi kavga, parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğim. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Parti içi
mücadele, parti içi kavga, parti içi kavgaya asla izin
vermeyeceğim. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne
koyacağız" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup
toplantısında yaptığı konuşmada, 150'yi aşkın gazetecinin şu anda
hapishanede olduğunu söyleyerek, "Ahmet Şık, Ergenekon
Balyoz sürecinde evi basıldı. Basılmamış kitabı evinden alındı.
Kitabın adı ‘İmamın Ordusuydu'. Gülen cemaatinini bütün
ayrıntılarını kitapta anlatıyordu. Yakalandı ve hapse atıldı. Sonra
beraat etti. Şimdi aynı Ahmet Şık FETÖ terör örgütü üyesi diye
hapiste. Hangi akıl, hangi mantık bunu kabul eder. Buna adalet,
hukuk, demokrasi, düşünce özgürlüğü, vicdan, ahlak denir mi? Atilla
Taş, attığı tweet yüzünden hapiste. Silahlı terör örgütü
üyeliğinden hapiste hangi terör örgütü. Atilla Taş bildiğimiz
saygıdeğer birisi. Murat Aksoy aynı şekilde. Savcı Atilla Taş ve
Murat Aksoy için duruşmada diyor ki, ‘bunların tutuksuz
yargılanmaları gerekir.' Hakim uyuyor ‘tutuksuz yargılansınlar'
diyor. Hemen aynı gün yeni bir savcı, yeni mahkeme ikisi
tutuklanıyor. Tekrar uzun süre gözaltında kalınıyor. Ondan sonra
tekrar hapse atılıyor. ‘Tutuksuz yargılanmaları gerekir' diyen
savcı ve hakim, Hakimler Savcılar Kurulu tarafından açığa
alınıyor" şeklinde konuştu.
"BİRER ÇETE MENSUBUNUN ÜYELERİ OLARAK TARİHE GEÇECEK
ONLAR"
YSK'nın Türkiye'ye yaşattığı tabloyu bütün dünyanın bildiğini ifade
eden Kılıçdaroğlu, "YSK'da görev yapan 10 hakim yasalara
uymamışlardır. Yasalara uymayıp eylem yapanlara, yasalara aykırı
karar verenlere bizim hukukumuzda çete denir. Orada oturan karar
veren 10 tane yargıç, yargıç değil YSK'nın çetesini
oluşturmaktadır. Gerdan kıran adama yargıç mı denir? Birer çete
mensubunun üyeleri olarak tarihe geçecek onlar"
değerlendirmesinde bulundu.
"DEMOKRASİ MÜCADELESİNİ YENİ BAŞLATIYORUZ"
Kılıçdaroğlu, "Demokrasiden yana olan bütün siyasal
partiler, bütün meslek kuruluşları, bütün sivil toplum örgütleriyle
konuşacağız. Bizim hayırımız sona ermiş bir hayır değildir. Biz
demokrasi mücadelesini yeni başlatıyoruz. Verilen mücadele bizim
demokrasi tarihimizin en önemli taşlarından birisidir. Bir
kilometre taşıdır" ifadelerini kullandı.
"PARTİ İÇİ MÜCADELE, PARTİ İÇİ KAVGA, PARTİ İÇİ KAVGAYA
ASLA İZİN VERMEYECEĞİM"
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bütün baskılara, saldırılara rağmen silahlı ve silahsız,
eşit olmayan koşullara rağmen bu ülkenin seçmenlerinin yarısı
sandığa gitti ve demokrasiden yana tavır koydu. Bu çok değerlidir.
Bu değeri korumak her CHP'linin boynunun borcudur. Parti içi
mücadele, parti içi kavga, parti içi kavgaya asla izin
vermeyeceğim. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağız.
Demokrasi hepimiz için geçerli. Benim gibi düşünmeyen insan için de
demokrasi geçerli. Ama onun oyunu sahiplenmek, ‘bu oy benim
oyumdur' demek doğru değil."
"BİR PARTİNİN GENEL BAŞKANI ARTIK 80 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI
OLAMAZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AK Parti üyeliğiyle ilgili de konuşan
Kılıçdaroğlu, "Evet oyu kullanan vatandaşların bir kısmı da
bugün pişmanlar. Neden? Bugün tarafsız bir cumhurbaşkanlığı süreci
doluyor artık. Bir partinin genel başkanı artık 80 milyonun
Cumhurbaşkanı olamaz. O dönem bitti. Bir partinin genel başkanı
sadece o partiye oy verenlerin Cumhurbaşkanıdır. Saygıyı da bu
çerçevede görecektir. Tarafsızlık üzerine yemin edildi. Bir
partinin genel başkanı hangi tarafsızlık üzerine yemin edecek?
Nerede bu kural? Fenerbahçe kaptanını Fenerbahçe maçında hakem
yapacaksın olur mu böyle şey. Biz bunu anlattığımızda bazıları
inanmıyordu. Kılıçdaroğlu doğru söylemiyor deniyordu. Buyurun bugün
hep birlikte tanık oluyorsunuz. Tarafsız olması gereken, hiçbir
partiye üye olmaması gereken bir cumhurbaşkanı bugün törenle
partisine üye oluyor. Bir partinin genel başkanı Anayasa
Mahkemesine, Hakimler Savcılar Kurulu'na hakim tayin edecek. Bir
partinin genel başkanı bütün üst düzey yöneticileri tayin edecek.
Devlet de o olacak. Buna izin verecek miyiz? Elbette vermeyeceğiz.
Onun için söylüyorum mücadelemiz yeni başlıyor diye"
şeklinde konuştu.
Adliyeye, kışlaya, camiye siyaseti sokmayın diye söylediklerini
şimdi üçüne de siyaseti sokulduğunu savunan Kılıçdaroğlu,
"Hakim siyasallaşırsa adalet olmaz. Adalet olmazsa devlet
olmaz. Bir çöküşün eşiğindeyiz" dedi.
Bütün bunlar olurken hükümetin tek derdinin Amerika'daki Rıza
Zarraf'ın nasıl kurtarılması olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu,
şunları kaydetti:
"Niçin? O Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı onun için
gidiliyor. Almanya'ya git hapishanelerinde yüzlerce binlerce Türk
var. Onlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil mi? Onların hakkını
niye savunmuyorsun? Çünkü onlar ayakkabı kutusu geleneğinden
geliyorlar. Korkuyorlar ya Rıza Zarraf konuşursa. Konuşacak gün
gelecek konuşacak. O konuşmazsa Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı
var o konuşacak."
(Pelin Üzek - İbrahim Berat Yılmaz / İHA)