“Katliam yaptıkları videolarla gözdağı verdiler”
Kurtarılan 49 Musul Başkonsolosluğu'nda personeli arasında bulunan Özel Harekat Polisi Alpaslan Yel, "Güneşi görmüyorduk. Yatıyorsun, sabah kalkıyorsun ince sünger var. Sünger ıslanmış, onu havalandırıyorsun. Bize katliam yaptıkları videoları izleterek gözdağı veriyorlardı. Sanırım Cumhuriyetin ilk resmi esirleri biziz" dedi.
Kurtarılan 49 Musul Başkonsolosluğu'nda personeli arasında
bulunan Özel Harekat Polisi Alpaslan Yel, "Güneşi
görmüyorduk. Yatıyorsun, sabah kalkıyorsun ince sünger var. Sünger
ıslanmış, onu havalandırıyorsun. Bize katliam yaptıkları videoları
izleterek gözdağı veriyorlardı. Sanırım Cumhuriyetin ilk resmi
esirleri biziz" dedi.
İzmir'in Buca İlçesinde oturan Musul Başkonsolosluğunda görevli
Özel Harekat Polisi Alpaslan Yel, ailesine kavuşmanın mutluluğunu
yaşadı. IŞİD'in kendilerini tehdit etmediğini söyleyen Yel,
rehinelere zaman zaman katliam yaptıkları videoları izleterek
gözdağı verdiklerini ifade ederek, "Canımız tehdit
edilmedi, sadece ara sıra gözdağı verildi. Yaptıkları katliamlarla
ilgili videoları gösteriyorlardı. Ama onlar da moralimizi çok
bozuyordu" diye konuştu.
"YATTIĞIMIZ SÜNGERLER ISLANIYORDU"
Üzerlerine bombalar atıldığını ve sekiz sığınak gezdiklerini ifade
eden Alpaslan Yel, en zorlarına giden olayın IŞİD tarafından
kendilerine kafir denilmesi olduğunu söyledi.
IŞİD askerlerine kendilerinin Müslüman olduklarını anlattıktan
sonra iyi davrandıklarını ama çok kötü şartlarda yaşadıklarını
anlatan Yel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bize tehdit olmadı,
siz Müslümansınız dediler. Canınız bize emanet dediler. Ama bizi
rehin tuttular. Tükiye'ye siz kafirsiniz diyorlardı. Arkadaşlarımız
hepimiz namazını kılıyordu. Onların baskısından dolayı değil ama
aksatanlar devamlı kılmaya başladı. Umudumuz hep vardı, biz
devletimize güvendik. Hep güven içindeydik. Ama süre uzayınca çok
üzüldük. 101 gün dile kolay. Bazen umutsuzluğa düşüyorsun ama
takdir-i ilahi olacaksa çaresi yok. Ne gelecekse başınıza gelecek.
Orada güneşi görmüyorduk. Hep rutubetli ortamlar. Yatıyorsun, sabah
kalkıyorsun ince sünger var. Sünger ıslanmış, alttan nemlenmiş, onu
havalandırıyorsun. Sıkıntılı yerlerdi. Vatanımızı özledik,
bayrağımızı özledik. Ülkemizin yeşilini özledik."
"PİLAV YOKSA KURU EKMEK YİYORDUK"
Bir odada 30-38 kişi kaldıklarını ifade eden Yel, 101 gün boyunca
hep pilav yediklerini belirterek, "Zaten beklentimiz de
yoktu. Olmayan şey bizim için yoktur dedik. 101 gün pilav yedik.
Şükürler olsun pilav yedik. Ekmeğimiz vardı, olmadı kuru ekmek
yiyorduk" dedi.
"CUMHURİYETİN İLK RESMİ ESİRLERİ BİZİZ"
Rehine ailelerin çocuklarının orada adım atmaya ve baba demeye
başladığını aktaran Yel, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuklar orada yürümüyordu, orada yürümeye başladı. Baba
demeye başladılar. Bizlere de dede diyorlardı sakallarımızdan
dolayı. Çok şükür döndük. Sevdiklerimize kavuştuk, mutluyuz. 1 ay
izinliyiz. Moralimizi düzeltmek için eşimizi dostumuzu ziyaret
edeceğiz. Maalesef sanırım cumhuriyetin ilk resmi esrileri
bizleriz. 101 gün çok uzun bir süreydi. Nihayet
bitti."
Yel'in komşuları da en çok hacca gideceği için mutlu olduğunu
söyledi. Yel'in iki yıldır hac için yazıldığını hatta sırf hac
çıkarsa diye izinlerini bile kullanmadığını ifade ettiler.
Alpaslan Yel'in oturduğu sokağa, apartman girişinde ve evinin
balkonuna Türk bayrakları asıldı.
(İHA)