Katil zanlısından ilginç savunma
Malatya'da 34 yaşındaki kadını öldürdükten sonra yakarak toprağa gömmekten yargılanan sanık, mahkemedeki savunmasında olayın kazayla olduğunu, cesedi vicdanen rahatsız olduğu için toprağa gömdüğünü söyledi.
Malatya'da 34 yaşındaki kadını öldürdükten sonra yakarak toprağa
gömmekten yargılanan sanık, mahkemedeki savunmasında olayın kazayla
olduğunu, cesedi vicdanen rahatsız olduğu için toprağa gömdüğünü
söyledi.
Malatya'da geçtiğimiz Mart ayında kaybolan ve jandarmaya gelen bir
ihbarla öldürüldükten sonra yakılıp toprağa gömülen Fidan Kaya'nın
katil zanlısı olarak gönül ilişkisi yaşadığı bekçi Şemsettin Ö.
gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Yakılarak toprağa gömülen 34
yaşındaki Fidan Kaya'nın katil zanlısı Şemsettin Ö. ile ona yardım
eden 2 kişinin yargılanmasına Malatya 2 .Ağır Ceza Mahkemesi'nde
devam edildi. Son duruşmada kendisini savunan sanık Şemsettin Ö.,
cinayeti istemeden işlediğini savundu.
49 yaşındaki sanık Şemsettin Ö., savunmasında cinayeti istemeden
işlediğini savundu. Şemsettin Ö., Fidan Kaya'yı tasarlayarak
öldürmediğini, olayın kaza olduğunu öne sürdü. Maktül ile uzun
zamandır tanıştığını ve aralarında gönül bağı olduğunu belirten
Şemsettin Ö., daha sonra bir yakınının kendilerinin dini nikahını
kıydığını belirtti. Akrabasının imam olmaması nedeniyle Adıyaman'da
başka bir hocaya dini nikah kıldırdıklarını söyleyen sanık,
maktülün ailesinin de bu durumdan haberdar olduğunu savundu.
Mahkemede olay gününü de anlatan sanık, Fidan Kaya ile Akçadağ
Develi'de bulunan bir türbeye ziyaret için yola çıktıklarını
söyledi. Dağlık alan olduğu için arabayı park edip yürüyerek
gittiklerini söyleyen sanık, bu sırada bir yerde dinlenerek yanında
getirdikleri yiyecekleri yediklerini ifade etti. Fidan Kaya ile
aralarında tartışma çıktığını ve maktülün kendisine "Ben
eşimden boşandım, sende bu hafta içinde boşanacaksın
evleneceğiz" dediğini ifade eden sanık, "Bende
kendisine çocuğumun okulunun olduğunu, onun okulunu bitirmesini,
işlerin yola girmesinden sonra benim de boşanacağımı ve daha sonra
evleneceğimizi söyledim. Bunun üzerine bana 'Bir gün annenin
babanın hastalığı, bir gün çocuğunun okulu, ne zamana kadar devam
edecek ben senin neyinim' gibi sözler söyledi. Bunun üzerine bende
'Sen bu güne kadar her şeyimdin, bundan sonra hiçbir şeyim
değilsin' dedim. Bunun üzerine maktül dönüp yüzüme tükürdü, ayağıma
tekme ile vurdu. Gözümdeki gözlüğü alıp taşların üzerine atarak
kırdı. ‘Sende erkek misin iyi ki seni aldatmışım' dedi. Devamında
beni biri ile aldattığını söyledi. Bu sözleri ve davranışları benim
zoruma gitti, bunun üzerine ben kendisine kızdım. ‘Türbe ziyareti
yok toparlan gidiyoruz' dedim. O sırada maktül ateşin başında
oturuyordu, ben bu sözlere sinirlendiğim için 7-8 metre maktülün
yanından uzaklaştım, sözler çok ağırıma gittiği için 7-8 metre
uzaklaştıktan sonra dönüp rastgele bir el ateş ettim. Ben maktülün
yerde oturduğunu düşünüyordum, zira yanından uzaklaşırken ona
sırtım dönüktü, meğer ateş ettiğim sırada maktül de ayağa kalmış.
Bu sebeple kafasına isabet aldı ve yere düştü. Yanına gidip nabzını
kontrol ettiğimde nabzının atmadığını gördüm" diye
konuştu.
Cesedin yanına birkaç tane taş ve yanında getirdikleri şemsiyeyi
bıraktıktan sonra olay yerinden ayrıldığını belirten sanık, daha
sonra cesedini gömmek istediğini, açıkta kalmasının vicdanen
kendisini rahatsız ettiğini söyledi. Malatya merkeze giderek yanına
kazma kürek aldıktan sona yeniden Akçadağ'a geldiğini ifade eden
sanık, daha sonra halasının oğlu olan diğer sanık Ömer Ö.'yü yanına
çağırdığını ve durumu anlattığını söyledi. Sanık, daha sonra araçla
bölgeye gidip bir çukur kazarak maktülün cesedini sürükleyerek
çukura koyduklarını söyledi. Bu sırada Fidan Kaya'nın montunda
yanmalar olduğunu gördüklerini ileri süren zanlı, halasının oğlunun
el fenerini alarak çevrede kimsenin olup olmadığını kontrol
ettiğini ifade etti. Gece yarısı cesedi toprağa gömdükten sonra
halasının oğlunun kendisini ve bıraktığını belirten Şemsettin Ö.,
Ömer'in durumu ihbar etmesi üzerine gözaltına alındığını söyledi.
İlk zamanlarki ifadesinde korktuğu için olayı inkar ettiğini ancak
tutuklanıp cezaevine girdikten sonra avukatı ile birlikte savcılığa
başvurarak olayın tüm detayını anlattığını kaydeden Şerafettin Ö.,
kendisine ait 2 adet ruhsatlı silahının bulunduğunu ancak cinayetin
av tüfeğinden çevrilme bir silahla olduğunu, olayı tasarlayarak
işlemediğini savundu.
Şemsettin Ö., Fidan Kaya'yı öldürdükten sonra yakmadığını da iddia
ederek, "Cesedin ne şekilde yanmış olduğunu da bilmiyorum.
Tahminimce kafasına isabet alıp düştüğü sırada ısınmak amacıyla
yaktığımız ateşin üstüne düşmüş olabilir. Zira ben cesedin
yandığını ikinci kez cesedi gömmek için olay mahalline gittiğimde
fark ettim. Yoksa cesedin üzerine herhangi bir şey dökerek
yakmadım" dedi.
Cinayetten dolayı pişmanlık duyduğunu söyleyen zanlı, maktül ile
ilk olarak 1998 yılında tanıştığını ancak duygusal
arkadaşlıklarının 2013 yılında başladığını söyledi. Fidan Kaya'nın
2012-2013 yılları arasında polis evinde çalıştığını, kendisinin de
o tarihte polis evinde çalıştığını belirten sanık, "Malatya
Polisevi'nde yaklaşık 23 yıl şef olarak çalıştım. Daha sonra
emniyet müdürü ile yaşadığımız sorundan dolayı beni Yazıhan
ilçesine verdiler. Emniyetteki görevim bekçiliktir, maktül Fidan
Kaya'nın kızının telefonuna atılan mesajlardan dolayı disiplin
soruşturması başlatıldı ve soruşturma neticesinde bana altı ay
kıdem durdurma cezası verildi, daha sonra dava açıp bu cezayı iptal
ettirip yasal haklarımı geri aldım, yaptığımdan pişmanım"
ifadelerini kullandı.
Sanığın savunmasının ardından maktül Fidan Kaya'nın anne ve babası
da söz alarak sanıktan şikayetçi olduklarını ve cezalandırılmasını
istediler. Anne İnsaf Gökçe, mahkemede yaptığı konuşmada kızı
Fidan'ın Şemsettin Ö. ile aralarında dini nikah kıydıklarından
haberinin olmadığını ifade ederek, "Kızım kaybolduktan
sonra sanık bize eve gelerek olaydan haberi yokmuş gibi davranarak,
ne oldu buldunuz mu gibi sözler söylüyordu. Ancak biz sanıktan
şüpheleniyorduk, daha sonra sanık Şemsettin'in gerçekleştirdiği
ortaya çıktı. Sanıklardan şikayetçiyim, cezalandırılmasını talep
ederim" diye konuştu.
Fidan Kaya'nın babası Bekir Gökçe de, Şemsettin Ö.'nün kızını
parası için öldürdüğünü iddia ederek, olay günü kızının üzerinde
bulunan paraların hiçbirinin bulunamadığını söyledi. Kızının
sanıkla bir gönül ilişkisinin olmadığını belirten baba Gökçe,
"Zira kızım umreye gitmek için hazırlık yapıyordu. Umreye
gitmek için hazırlık yapan birinin birisi ile bir gönül ilişkisi
yaşaması doğru değildir. Kızımda böyle bir şey yapmaz, sanığın
kızım ile dini nikah kıyması da söz konusu değildir"
şeklinde konuştu.
Sanığın kızını üzerine benzin dökerek yaktığını belirten baba
Gökçe, olay mahallinde keşif yapan heyetin ateş yakılmadığını
kendilerine ilettiğini söyledi. Kızının sağ tarafının yandığını
ifade eden baba Gökçe, "Bu demektir ki sanık kızımın
üzerine boydan boya benzin dökerek yakmış. Ayrıca cesedi kontrol
ettiğimizde kızımın ağzındaki dişlerinde söküldüğünü gördük.
Kızımın ağzında takma diş yoktu, sanık kızımı öldürdükten sonra
ağzındaki ana dişlerini de sökmüş, ne şekilde söktüğünü bilmiyoruz.
Gelecek otopsi raporunda bu durumun ortaya çıkacağını
düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
Davada söz alan diğer davacılar da sanığın tasarlayarak adam
öldürmekten yargılanmasını talep ettiler. Mahkeme, eksikliklerin
giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
(İHA)