Karlov suikasti için MİT içindeki örgüt üyesinden bilgi toplamış
FETÖ'nün Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti için MİT'teki örgüt elemanından bilgi topladığı belirlendi.
FETÖ'nün Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
için MİT'teki örgüt elemanından bilgi topladığı belirlendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi
Karlov'un 19 Aralık 2016'da Ankara'da katıldığı bir sergide
uğradığı suikast sonucu öldürülmesine ilişkin yürüttüğü
soruşturmayı tamamladı. 28 şüphelinin bulunduğu yaklaşık 600
sayfalık iddianamede FETÖ elebaşı Fetullah Gülen bir numaralı
şüpheli olarak yer alırken, örgütün tepe yöneticileri arasında yer
alan Şerif Ali Tekalan ve Emrullah Uslu da şüpheliler arasında
bulunuyor.
Şüpheli Vehbi Kürşad Akalın, ifadesinde MİT İKK bölümünde Rusya
masasında çalıştığını, FETÖ soruşturmaları kapsamında 2017'nin
Haziran ayında ihraç edildiğini söyledi. Teşkilatta 3 yıl 4 ay
çalıştığını ve bu süre içerisinde tamamen Rusya masasında görev
yaptığını belirten Akalın, yaptığı iş ve çalıştığı bölüm nedeniyle
Rusya Federasyonunun Türkiye'deki istihbari faaliyetleri ile ilgili
birçok bilgiye ve bu ülkenin Türkiye'de bulunan temsilcilikleri ile
ilgili bilgilere sahip olduğunu ifade etti. Örgütte kendisi ile ilk
etapta Yıldıray Pala isimli şahsın ilgilendiğini, daha sonra ise
"Yusuf" kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden
Hüseyin Kötüce'nin kendisiyle ilgilenmeye başladığını dile getiren
Akalın, Kötüce'nin Rusya savaş uçağının düşürülmesinden sonra
kendisiyle sık sık görüştüğünü anlattı.
KARLOV'A İLİŞKİN BİLGİLER MİT İÇİNDEKİ ÖRGÜT ÜYELERİNCE TEMİN
EDİLMİŞ
Kötüce'nin görüşmelerde sürekli olarak Rusya'nın Ankara
Büyükelçiliğinin güvenliğinin nasıl olduğunu ve ne şekilde
sağlandığını sorduğunu aktaran Akalın, "Büyükelçi Andrey
Karlov ile ilgili ve şahsın kişiliğiyle alakalı bilgiler verdim.
Sadece Karlov ile alakalı değil, sorduğu diğer çalışanlarla ve
güvenlikle alakalı bilgiler de verdim. Güvenlikle ilgili bir
şirketin ana kapıda nöbet tuttuğunu, bazen olası eylemlere karşı
polisin dışarıda sokakta güvenlik sağladığını, Büyükelçilik binası
içerisinde ise güvenlikten sorumlu personelin görev aldığını
söyledim. Bu hususları Yusuf kod adlı kişiye sohbet ortamında bir
araya geldiğimizde sözlü olarak verdim. Herhangi bir belge veya
dijital materyal şeklinde vermedim. Yusuf kod adlı kişi, Karlov'un
aracına koruma aracının eşlik edip etmediğini sordu. Ben, bu
durumun değişkenlik gösterdiğini, Büyükelçilik ile alakalı protesto
eylemlerinde koruma aracının eşlik edebildiğini, gösteri ve
protesto eylemleri olmadığında ise normal prosedürün devam
ettiğini, Büyükelçinin protesto olaylarında korumalarının olduğunu,
onun haricinde Türkiye'de kendisini güvende hissetmesi nedeniyle
koruma talep etmediğini söyledim" diye konuştu.
"BU BİLGİLER SAYESİNDE YOL HARİTASI HAZIRLANILDIĞINI
SÖYLEDİ"
Verdiği bilgilerin ne yapıldığını, nerede kullanıldığını Kötüce'ye
sorduğunu belirten Akalın, şunları kaydetti:
"Bu bilgilerin abiler tarafından incelendiğini, diğer
kaynaklardan elde edilen bilgilerin bir araya getirildiğini ve elde
edilen bu bilgiler sayesinde yol haritası hazırlanıldığını söyledi.
Ülke içerisinde makam sahibi konumunda olan abilere bu yönde
bilgiler verildiğini ve bu abilerin çizilen rota dahilinde politika
ürettiklerini ve bu yönde işlemler yaptıklarını belirtti. Ayrıca
sadece kendisinden bilgi almadıklarını, teşkilat içerisinde bulunan
ve örgüt mensubu olan diğer arkadaşlarından da bilgi aldıklarını
söyledi."
Şüpheli Hüseyin Kötüce, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunda
(BTK) 2013 ile 2017 tarihleri arasında uzman yardımcısı olarak
görev yaptığını belirterek, bu sürede MİT içerisindeki bazı örgüt
üyelerinin "abiliğini" yaptığını ve kod isminin
"Yusuf" olduğunu anlattı. Örgüt içerisindeki abisi
"Sadık" kod adlı soruşturmanın şüphelilerinden
Cemal Karaata'nın kendisinden Rusya Büyükelçiliği ile ilgili
bilgiler istediğini kaydeden Kötüce, bunun üzerine MİT'in İKK
bölümünde Rusya Federasyonu biriminde çalışan
"Vedat" kod adlı şüpheli Vehbi Kürşad Akalın'dan
buna ilişkin bilgiler aldığını, bu bilgileri laptopuna işlediğini
ve Karaata'ya teslim ettiğini ifade etti. Kötüce, Karaata'nın
istediği bilgiler arasında Andrey Karlov'un kimler tarafından
korunduğu, koruma kullanıp kullanmadığı gibi bilgiler ile
genellikle Karlov ile alakalı bilgiler olduğunu anlatarak, bu
bilgilerin kendisinden Rus uçağının düşürülmesi olayının ardından
istendiğini söyledi.
KARLOV BİLGİLERİ ÖRGÜT ELEBAŞI GÜLEN'E GÖTÜRÜLDÜ
Kötüce, söz konusu bilgilerin doğrudan doğruya "en
yukarıya" götürüldüğünü, Karaata'nın bir keresinde
Amerika'ya giderek örgüt elebaşı Gülen'e bu hususları kendisinin
arz ettiğini söylediğini kaydetti. Gülen'e bilgiler gitmeden
herhangi bir karar verilebileceğini düşünmediğini anlatan Kötüce,
silsile içerisinde bilgilerin gittiğini, bu şekildeki bir karar
verildiğini düşündüğünü, örgüt içerisinde Gülen'in bilgisi ve izni
dışında karar alınmasının söz konusu olmadığını ifade etti.
"KENDİSİNİ ÖRGÜTE ADAMIŞ BİR KİŞİYDİ"
Suikasti gerçekleştiren Mevlüt Mert Altıntaş'ın örgüt içerisindeki
abisi olduğu belirtilen Şahin Söğüt ise, Altıntaş ile doğrudan veya
dolaylı herhangi bir irtibatının bulunmadığını, FETÖ üyesi
olmadığını savundu. Söğüt, söz konusu suikastten de haberinin
olmadığını öne sürerken, iddianamede Söğüt'ün FETÖ ile irtibatına
bir bir yer verildi. Soruşturmanın şüphelilerinden Salih Yılmaz'ın
alınan ifadesinde, Ankara'ya gelen Mevlüt Mert Altıntaş'ı
soruşturmanın şüphelilerinden Ramazan Yücel'in karşıladığını ve
Altıntaş'ı Söğüt'e teslim ettiğini anlattığı kaydedildi. Söğüt'ün
kod adının "Ahmet" olduğunu belirten Yılmaz'ın,
"Şahin Söğüt, derecelendirilmede de 5/5 olarak
derecelendirilmiş, kendisini örgüte adamış bir kişiydi. Örgütün
ifadesiyle dava adamı olan bir kişiydi" şeklinde beyanda
bulunduğu aktarıldı. İddianamede, Söğüt'ün ByLock kullanıcısı
olduğunun tespit edildiği, FETÖ çatı davası sanıklarından örgütün
üst düzey yöneticileri Ali Çelik ve Ziya Demirel ile HTS kaydının
bulunduğunun belirlendiği ifade edildi.
ÜZERİNDE ELE GEÇİRİLEN TELEFONU KIRARAK, "TELEFON
İÇERİSİNDEKİ HİÇBİR ŞEYİ ALAMAYACAKSINIZ" DEMİŞ
İddianamede, gözaltına alınan Şahin Söğüt'ün Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü D Büro Amirliği içerisinde bulunduğu esnada masa üzerinde
delil poşeti içerisinde bulunan üzerinden ele geçirilen hatsız
şekildeki cep telefonunu bir anda alarak açık olan oda kapısından
hızla koştuğu anlatıldı. Söğüt'ün peşinden koşan polisleri
engellemek için kağıt kıyma makinesini yıktığı, boş ekran dolabını
devirdiği ve tuvalet kısmına girerek kapıyı kilitledikten sonra
telefonu kırdığı belirtildi. Tuvalet kapısı kırılarak etkisiz hale
getirilen Söğüt'ün polislere, "Telefon içerisindeki hiçbir
şeyi alamayacaksınız, hepinizin Allah belasını versin, zalimsiniz,
mazlumları eziyorsunuz" dediği kaydedildi.
Karlov suikastini azmettirdiği ve saldırgan polis memurunun
maillerindeki mesajları sildiği iddia edilen Söğüt'ün suikasttan 10
gün önce Altıntaş'ın evinin yakınlarında baz kaydı tespit edildi.
Altıntaş'ın bu görüşmenin ardından suikast hazırlığı yapmaya
başladığı ve suikast talimatının da Söğüt tarafından getirildiği
belirtildi.
(Abdullah Sarica/İHA)