"Kaçan darbeciler mutlaka hesap verecekler"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kaçan darbeciler mutlaka hesap verecekler. Kaçanlar, kaçtıklarıyla kalacaklarını düşünmesinler" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Kaçan darbeciler mutlaka
hesap verecekler. Kaçanlar, kaçtıklarıyla kalacaklarını
düşünmesinler" dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, Büyük Sinema Salonu'nda AK Parti Şubat Ayı
Yozgat İl Danışma Meclis Toplantısı'na katıldı. Toplantıda konuşma
yapan Bakan Bozdağ, 2016 yılının 15 Temmuz darbe teşebbüsüyle Türk
demokrasisi bakımından, Türk siyasi hayatı bakımından ve tarihleri
bakımından çok önemli bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek
Türkiye'nin 2016'yı çok büyük zorluklarla geçirdiğini belirtti.
Bakan Bozdağ, "Belki dünyada böylesi bir vahşeti yaşayan
ülke sayısı çok azdır. Ama böylesi büyük bir vahşet karşısında
milli iradesine, hukukuna, devletine, seçilmişlerine, anayasasına
ölümüne sahip çıkan ve destan yazan millet varlığı yoktur. Ne zaman
düdük çalan olsa başka ülkelere bakın düdük çalanlar hep kazanmış.
Türkiye'nin geçmişine baktığınız zaman 15 Temmuz'a kadar çalınan
düdükler hep başarılı olmuş. Ama 15 Temmuz'da Türkiye'nin hem
siyaseti farklı durmuş, hem yönetimi farklı durmuş, hem meclisi
farklı durmuş, hem medyası farklı durmuş, hem sivil toplum örgütü
farklı durmuş hem de halkımız farklı durmuş. Ölümüne hep beraber
demokrasi demiş, hukuk demiş, milli irade demiş ve darbecilere
Türkiye'yi değil, dünyayı dar etmiştir, dar. Şimdi kaçıyorlar,
Amerika'ya kaçıyorlar, Almanya'ya kaçıyorlar, başka yerlere
kaçıyorlar. Nereye kaçarlarsa kaçsınlar, hangi deliğe saklanırlarsa
saklansınlar onları bulmak, milletin yargısının önüne çıkarmak ve
milletin yargısına hesap vermesini sağlamak bizim boynumuzun
borcudur. Kaçan darbeciler mutlaka hesap verecekler. Kaçanlar,
kaçtıklarıyla kalacaklarını düşünmesinler. Millete yaptıklarının,
bu devlete yaptıklarının, şehit ettiklerinin, gazi yaptıklarının,
akıttıkları kanların, bu millete ve devlete yaptıkları ihanetin
cezasını mutlaka görecekler. Ondan kimsenin endişesi
olmamalıdır" dedi.
"MİLLETE GÜVENENLER, 'EVET' MİLLETTEN KORKANLAR, 'HAYIR'
DİYECEKTİR"
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Bakan
Bozdağ, hükümeti şuan da milletvekillerinin seçtiğini söyledi.
Türkiye'de bir cumhurbaşkanlığı seçiminin bir de milletvekilliği
seçiminin olduğunu dile getiren Bozdağ "Hükümet nereden
çıkıyor? Meclisin içinden çıkıyor. İşte millete güvenmeyen bu
anayasa, milletin doğrudan hükümet seçmesine izin vermiyor. Milleti
doğrudan hükümet seçmeye ehil görmüyor. Şimdi, cumhurbaşkanlığı
hükümet sistemiyle yapılan en önemli değişiklerden birisi, hükümeti
doğrudan seçme yetkisinin asıla, aziz milletimize verilmesidir.
Referandumda, halk oylamasında, milletimiz esasında, 'hükümeti
doğrudan ben seçmek istiyor muyum, istemiyor muyum?' diye bir
muhakeme yapıp ona göre karar verecektir. Eğer, 'hükümeti doğrudan
ben seçmek istemiyorum, ben buna ehil değilim' diyenler 'hayır'
diyecektir. 'Hayır kardeşim, ben asılım asıl, milletvekilini ben
seçiyorum, benim seçtiklerim hükümeti seçiyor, ben vekilleri aradan
çıkarıyorum, hükümeti doğrudan bundan sonra ben seçeceğim'
diyenler, 'evet' diyecektir. Millete güvenenler, 'evet' milletten
korkanlar, 'hayır' diyecektir. Korku pompalıyorlar. Ne değişiyor?
Ankara'da ayak oyunlarıyla hükümet teşkil etme dönemi tarihe
kavuşuyor. Onun için dikkat edin milletten alamadıkları iktidarı
Ankara'da almaya alışmış çevreler, ara dönemlerde darbe öncesi,
sonrası vesaire, bazı puslu havalarda güç ve kudret devşirenler
hepsi cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine karşı bir araya geldiler.
Niye karşı? 'Milli egemenlik zayıflıyormuş' diyor. Ya Allah aşkına,
millete hükümet seçme görevini vermemiş bu anayasa, milli
egemenliği madem millete tanıyor da neden hükümeti seçme görevini
doğrudan millete vermiyor? Şimdi ne yapılıyor? Doğrudan hükümeti
seçme görevi aziz millete veriliyor. Bu referandum, bunun
oylanacağı referandum. Biz buna karar vereceğiz. 'Hükümeti doğrudan
biz mi seçelim, yoksa bizim seçtiğimiz vekiller mi seçsin?' İşin
esası, özü burada düğümleniyor. Ben inanıyorum ki, aziz milletimiz,
'hükümeti doğrudan ben seçeceğim.' Halkın doğrudan hükümet seçmesi
milli egemenliğin sahibine doğrudan tevdi anlamına gelir ve milli
egemenliği güçlendirir. Hem belediyeyi doğrudan seçiyor, hem
belediye meclisini doğrudan seçiyor, hem il genel meclis üyelerini
doğrudan seçiyor, hem milletvekilini yani yasamayı doğrudan
seçiyor, hem cumhurbaşkanını doğrudan seçiyor, şimdiye kadar
hükümetini seçemiyordu bundan sonra Türk milleti hükümetini de
doğrudan seçecektir" şeklinde konuştu.
(Bahadır Muhlis Gökgül / İHA)