'İncirlik Üssü'nün kapatılması gündemde değil'
Dışişleri Bakanı Çavuşoğl, "Şu anda İncirlik Üssü'nün kapatılması gündemde değil ama özellikle DEAŞ için gelen ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının bir anlamı da yok." dedi.
NEW YORK (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: "Şu
anda İncirlik Üssü'nün kapatılması gündemde değil ama özellikle
DEAŞ için gelen ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının
bir anlamı da yok." dedi.
ABD'deki temaslarını sürdüren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile
yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İncirlik Üssü'nde NATO çerçevesinde ABD ve diğer müttefiklere bağlı
güçlerin bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, DEAŞ ile mücadele
kapsamında başka ülkelerin uçaklarının da gelmesine müsaade
ettiklerini söyledi.
Türkiye'nin DEAŞ'e karşı önemli bir mücadele yürüttüğünü vurgulayan
Çavuşoğlu, "Fakat son zamanlarda koalisyonun hava desteğini
görmüyoruz. Madem DEAŞ ile mücadele etmek için bir koalisyon
oluşturduk, Türkiye de fiziki imkanlar sağladı, peki niye destek
vermiyorsunuz? Amaç ne? Ne istiyorsunuz?" diye sordu.
Rakka'dan El Bab'a doğru gelen DEAŞ unsurları olduğunu ve bunların
koordinatlarını da verdiklerini anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam
etti:
"Niçin vurmuyorsunuz? Bunu beklemek bizim en doğal hakkımız
değil mi? Şimdi bunlar olmayınca da halkımız da soruyor; 'Madem
destek vermeyecekler, İncirlik Üssü'nü niye kullanıyorlar?' Son
derece haklı bir soru ya da sorgulama. Yani şu anda İncirlik
Üssü'nün kapatılması gündemde değil ama özellikle DEAŞ için gelen
ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının bir anlamı da
yok. Halkımız bana göre haklı. Halkımızın ferasetine biz her zaman
inanıyoruz. Sağduyulu bir şekilde sorguluyor; 'Biz burada şehit
veriyoruz. Niye destek vermiyorsun? Niye geldin, niye destek
vermiyorsun?' Bu son derece haklı bir soru."
Astana görüşmeleri
Bakan Çavuşoğlu, başka bir soru üzerine, Astana görüşmelerinin
önündeki temel engelin Suriye'deki ateşkes ihlalleri olduğunu dile
getirdi.
İhlal listesini gördüğünü ve bunun kendisini kaygılandırdığını
bildiren Çavuşoğlu, tüm ihlallerin rejim ve destekçileri tarafından
gerçekleştirildiğini, muhaliflerden tek bir ihlal bile gelmediğini
ifade etti.
Bu ihlallerin kabul edilemeyeceğini söyleyen Çavuşoğlu,
görüşmelerin taraflarının belirlenmesinin önemine de işaret ederek
bu konunun da diğer bir sorun olabileceğini anlattı.
Muhaliflerin Astana görüşmelerine hazır olduğunu ve bir çözüm
vizyonu ortaya koyduklarını belirten Çavuşoğlu, "Tüm
taraflar delegeleri kendileri belirleyecekler. Bu, anlaşmanın bir
parçası. Hem rejim tarafı hem de muhalifler delegelerine kendileri
karar verecek." ifadelerini kullandı.
Rusya'dan beklentiler
Çavuşoğlu, ihlallere ilişkin "nasıl yaptırım
uygulanacağı" konusundaki çalışmaların da sürdüğünü
aktararak, Türkiye'nin rapor edilen tüm ihlalleri Rusya'ya
ilettiğini bildirdi.
Rusya'dan beklentileri olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Bu da
çok basit; rejimi ve rejimin yanındaki grupları durdurmaları
gerekiyor. Herkes verdiği sözü tutsun, imzaladığı belge ve
yükümlülüklerin arkasında olduğunu göstersin. Bugünkü ihlallere
baktığımız zaman hepsi rejim tarafından, hava saldırıları da öyle.
Şimdi İran'ın da burada garantileri var."
değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını kaydeden Çavuşoğlu,
muhaliflerin de bu ihlallere karşı ölçülü bir tutum sergilemesinin
hem bu sürece hem de Türkiye'ye olan güvenlerinin sonucu olduğunu
dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin ihlallere karşı muhalifleri tutmaya
çalıştığını anlatarak, "Ama karşı taraf buna devam ederse
bu da çok zor olacaktır. Bunu bilmemiz gerekir." diye
konuştu.
Kıbrıs müzakereleri
Çavuşoğlu, Kıbrıs sorunununa ilişkin şu değerlendirmede
bulundu:
"Kıbrıs konusunu da görüştük ve son aşamaya geliyoruz. İki
taraf ve BM yapıcı bir şekilde çalışıyor. Hala birtakım sorunlar
var. Cenevre'de 9-11 Ocak tarihlerindeki toplantı öncesi iki taraf
bu konuları görüşmeye devam ediyor. 12 Ocak'ta ise iki taraf, üç
garantör ülke ve Avrupa Birliği olacak. Bu son toplantıda bütün
konuları görüşeceğiz. Türkiye bu süreci en başından beri
destekliyor."
"Kıbrıs sorunun çözümü konusunda ne kadar
iyimsersiniz?" sorusuna Çavuşoğlu, "Her
zamankinden daha iyimserim, şahsen de iyimserim. Suriye'deki durum
bazen beni kötümser yapsa da gerçekçi bir kişiyim. Ciddi konular
var, kolay da değil. Yöntemler ve çerçeve ortada, Kıbrıs'ta çözüme
ulaşabiliriz. Sadece Türkiye değil, Yunanistan, Kıbrıs'ta iki
taraf, Doğu Akdeniz ve bölgemizin böyle olumlu bir gelişmeye
ihtiyacı var. Kolay değil ama çözüme ulaşılması konusunda
kararlıyız." yanıtını verdi.
"Trump ile 20 Ocak'tan sonra görüşeceğiz"
Mevlüt Çavuşoğlu, "Donald Trump'ın ekibiyle de görüşmeyi
düşünüyor musunuz? Görüşürseniz Fetullah Gülen'in iadesini gündeme
getirecek misiniz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Resmi bir şekilde göreve başladıkları zaman görüşeceğiz.
Şimdi bir mevcut yönetim var. Bu yönetim görevi 20 Ocak'ta
devrediyor. Trump yönetimi de 20 Ocak'ta iş başına geliyor.
Gayriresmi görüşmelerimiz her zaman oluyor. Cumhurbaşkanımızın
Trump ile telefon görüşmesi oldu. Ekibin içinde bizim de
tanıdıklarımız var, görüşüyoruz. Bunlar olur ama resmi
görüşmelerimizi, tabii ki mevcut yönetime de saygı duymamız lazım,
20 Ocak'tan sonra yapacağız. Elbette terörist başı Fetullah
Gülen'in iadesini istemek en doğal hakkımızdır. Zaten bu talebi biz
çoktan ilettik. Delilleri, dosyaları aynı şekilde Amerikan tarafına
verdik. Süreci de yakından takip ediyoruz. Yeni yönetime de tabii
ki bu taleplerimizi dile getireceğiz ve iadesini
isteyeceğiz."