İlker Başbuğ’dan dış politika yorumu
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Türkiye'nin dış politikası ile ilgili, "Devlet ananesi olan ülkelerde milli menfaatler sık sık değişmez" dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Türkiye'nin dış
politikası ile ilgili, "Devlet ananesi olan ülkelerde milli
menfaatler sık sık değişmez" dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Birlikte Türk Milletiyiz
Platformu'nun düzenlediği "Dış Politikamız, Ermeni
İddiaları ve Gerçekler" isimli konferansın konuğu oldu.
Türkiye Barolar Birliği'nin Ankara Balgat'taki binasında
gerçekleştiren konferansta Türkiye'nin dış politikası ve Ermeni
iddialarına dair açıklamalarda bulunan Başbuğ, "Devlet
ananesi olan ülkelerde milli menfaatler sık sık değişmez. Milli
menfaatler öyle her siyasi iktidarlar döneminde büyük çaplı
değişikliğe tabi tutulacak kavramlar değil çünkü bir noktada milli
menfaatler devletin devamlılığıyla da bağlantılı bir konu"
şeklinde konuştu.
Bağımsız bir devletin mutlaka milli menfaatlerinin olması
gerektiğini kaydeden Başbuğ, "Milli kelimesine karşı bir
sıkıntı var. Milli lafını duyduğu zaman bazıları ciddi bir
rahatsızlık duymaya başlıyor. Bağımsız bir devletseniz tabi ki
milli bir devlet olacaksınız. Dış politika dediğiniz zaman akla ilk
olarak şunu sormanız lazım. Şimdi biz mili menfaat diyoruz. Bir
devlette milli menfaat kavramı yoksa milli menfaatler güzel tespit
edilmemişse o zaman çok şeyi sorgulamak lazım. Biz her konuda biraz
bu kavramın içini mi boşalttık veya önemsemiyor muyuz, bu kavramı
ne kadar önemsiyoruz? Ben bunu şahsen sorguluyorum. Bir de devlet
ananesi olan ülkelerde milli menfaatler de sık sık değişmez. Milli
menfaatler öyle her siyasi iktidarlar döneminde büyük çaplı
değişikliğe tabi tutulacak kavramlar değil çünkü bir noktada milli
menfaatler devletin devamlılığıyla da bağlantılı bir konu"
ifadelerini kullandı.
"DIŞ SİYASETE İDEOLOJİK OLARAK BAKAMAZSINIZ"
Suriye meselesine ilişkin Türkiye'nin sahip olması gereken
parametreleri açıklayan Başbuğ, "Suriye ile ilgili
Türkiye'nin dış politikasının parametreleri şu olması lazım.
Suriye'nin toprak ve siyasi bütünlüğünün muhafaza edilmesi.
Komşuyuz biz. Çünkü aynı filmi aynı senaryoyu Irak'ta yaşadık.
Yönetilebilen bir devletin olması bizim için önemli. ‘Efendim bu
devlet şöyle olur, böyle olur' dış siyasete ideolojik olarak
bakamazsınız" değerlendirmesinde bulundu.
Başbuğ, Sözde Ermeni Soykırımı'ndan bahsettiği konuşmasını şu
şekilde sürdürdü:
"Ermeni konusunu eğer yabancılar yazmasaydı biz bilemezdik.
Bu çok acı ama söylememiz lazım. Bu konuda ciddi araştırma yapan,
bugün bize ana kaynak sağlayan kişiler yabancı. Hangi vilayetlerde
zorunlu göç yapıldı diye baktığınız zaman Erzurum, Van, Bitlis.
Peki, Erzurum, Van, Bitlis neresi? Kafkas Cephesi'nin gerisi.
Kafkas Cephesi'nin gerisindeki Ermenileri siz zorunlu göçe tabi
tutuyorsunuz. Osmanlı Devleti'nin yaptığı, bir devletin yapması
gerekendir. Savaş esnasındasınız ve cephenin gerisindeki
bölgelerdeki Ermenileri zorunlu göçe tabi tutmak zorunda
kalıyorsunuz. Osmanlı bürokrasisi o dönemde kaç cephede çarpışıyor.
O savaş cephelerinde savaşan Osmanlı Devleti'nin bürokrasisine
baktığımız zaman bugünkü bürokrasiden daha iyi."
(İHA)