İkinci kalkışma çok yakında
Emekli Albay Hasan Atilla Uğur, 'üst akıl' destekli yeni bir darbe hazırlığına ilişkin çok önemli açıklamalar yaptı. İşte, Uğur'un kaynaklarına dayandırarak anlattığı ikinci kalkışma senaryosuna ilişkin şok bilgiler...
Yenişafak gazetesinden Kıymet Sezer'in haberine göre ABD
destekli 15 Temmuz darbe girişimi, 7'den 70'e milletin destansı
girişimiyle püskürtüldü. Fetullahçı Terör Örgütü'ne bağlı
haşhaşiler ve onların destekçileri eliyle tertiplenen işgal
girişiminin üzerinden 2 ayı aşkın zaman geçti. Hainlere yönelik
OHAL kapsamında yürütülen yoğun operasyonlara rağmen tehlike henüz
geçmedi.
15 Temmuz günü gazetemizin Ankara temsilciliğini ziyaret ederek ilk
kalkışmayı haber veren emekli Albay Hasan Atilla Uğur, 'üst akıl'
destekli yeni bir darbe hazırlığına ilişkin çok önemli açıklamalar
yaptı. İşte, Uğur'un kaynaklarına dayandırarak anlattığı ikinci
kalkışma senaryosuna ilişkin şok bilgiler...
KİMSE 'BU İŞ BİTTİ' DEMESİN
"İkinci kalkışmaya hazır olun. Ve çok yakın bir zamanda. Çok net
bilgi olarak söylüyorum: İkincisi daha kanlı olacak. Bugün bir
zafer sarhoşluğu içindeyiz. Ben sizin aracılığınızla Türkiye'yi
uyarıyorum. Kimse 'Tamam bu iş bitti, Türkiye rayına oturdu, artık
Amerika başka bir şey yapamayacak, FETÖ başka bir şey yapmayacak,
PKK başka bir şey yapamaz, biz belini kırdık bu örgütlerin' falan
demesin. Bu bizi, hazırlanmakta olan kalkışmada tamamen
başarısızlığa götürür. Paramparça oluruz."
İNGİLİZLER AŞİRETLERLE 2.5 AYDIR NE GÖRÜŞÜYOR?
"Aldığım bilgiye göre, İngilizler 2.5 aydır Güneydoğu'daki bütün
aşiretlerin ayağına gidiyor. Özellikle Hakkari, Van, Çatak, Silopi,
Mardin bölgesinde etkin aşiretlere... Bunlarla pazarlıklar
yapıyorlar. Toprak ağası olarak varlığını sürdüren bu aşiretlerin
bankalara olan birikmiş trilyonlarca liralık borçlarını ödediler.
Aşiretlerin bütün kredi borçları ödendi. İngiltere ödedi bunları.
Konsolosun aşiretler içinde ne işi var? PKK yol kontrolü yaparken
bunların araçlarını 'buyurun' diyor bırakıyor, diğer araçlara
kimlik kontrolü yapılıyor. Neden?"
10 BİN PİYADEYLE GELECEKLER
"Bundan 3-4 gün önce İngiltere'nin yüksek tirajlı gazetelerinden
biri olan Daily Express'te bir yazı yayınlandı. Diyor ki,
'Türkiye'de ikinci kaos ortamı geliyor. Bizim Kıbrıs'ta üssümüzdeki
10 bin deniz piyademiz, Türkiye'de bulunan 50 bin İngiliz'in can
güvenliği için Türkiye'ye girecek, Türkiye'de güvenli bölgeler
oluşturacağız. Vatandaşlarımızı hava yoluyla tahliye edeceğiz'.
Bakın bu bir işgal planıdır. Bu ikinci kalkışmanın esas amacı
işgal."
KAOS GÜNEYDOĞU'DA BAŞLATILACAK
"Peki bu kaos nasıl olacak? Çok net bir bilgi bu: Güneydoğu'da her
zaman yaptıkları gibi HDP'lilerin de çağrısıyla bir nümayiş,
gösteri yapılacak. Polisin, askerin içinde tespit edilmemiş
FETÖ'cüler gaz sıkmak yerine, halkın üzerine ateş açacaklar. Bu,
benim ulaştığım bir bilgi, net. Olay büyük ihtimal Şemdinli,
Yüksekova ya da Kızıltepe'de olacak. Burada 15-20 kişi ölecek.
Bölgedeki bütün ilçelerde, illerde, İngiliz konsolosluğundan
ziyaret edilen aşiretler bu oyuna gelirlerse eğer, halkı sokağa
dökecekler. Batı'da ise fitili, 4-5 noktada sansasyon yaratacak
büyük patlamalarla ateşleyecekler. Bunu ya PKK ya da IŞİD yapacak.
Yine eşzamanlı olarak hedef olarak gördükleri kişilere yönelik
suikastler devreye girecek. Bu yapıldığı zaman inanılmaz bir kaos
ortamı olacak. Herkes ayağa kalkacak ve iç savaş dedikleri, esas
onların istedikleri plan hayata geçecek."
40 YIL SÜREN HAZIRLIK
"15 Temmuz'da beceremedikleri, erken düğmeye bastıkları için
yapamadıkları bu. İç savaş durumunda Amerika diyecek ki, 'Benim
Türkiye'de vatandaşlarım var. Zaten Türkiye de benden yardım
istedi', diyerek gelip oturacak. İngiltere de aynı şekilde
hazırlıklı zaten. Peki ne olacak o zaman Türkiye? Allah korusun.
Kimin kimi vurduğu belli olmayacak. Komşu komşuyu vuracak, yağma
başlayacak. Aklınıza ne geliyorsa, her şeyi uygulayacaklar, 100
sene önce yapamadıklarını şimdi yapacaklar. 40 yıldır FETÖ'yü,
PKK'yı bunun için yetiştiriyorlar. Amerika, İngilizlerle beraber bu
işin arkasında olacak. Öcalan'ı ben sorguladım. 8 ay boyunca orada
kaldım. Bana bir lafı var: 'Dünyada bugüne kadar her şeyi
İngilizler planlar, Amerikalıları oynatır'."
Gülen'in teslimi Apo'dan zor
1999 yılında PKK elebaşı Öcalan'ı sorgulayan efsane komutan olarak
tanınan emekli Albay Hasan Atilla Uğur, "Öcalan'ın ele geçirilmesi
mi zordu, FETÖ'nün mü ele geçirilmesi mi daha zor olacak?" sorusuna
şu cevabı verdi: "FETÖ, PKK ile büyük benzerlik gösteriyor. ASALA
bitti, PKK çıktı. PKK elebaşı alındı, hemen akabinde Fetullah at
başı geliyordu. Ama FETÖ konusunda ABD'nin şöyle bir avantajı var:
Bu, dini duyguları kullanan bir örgüt. Dünyada sosyalizmi
kullanmaya çalışan bir PKK'dan ziyade dini duyguları ön plana
çıkaran, istismar eden, iktidarlar ve muhalefetle 40 yıldır hep
işbirliği içerisinde olan bir örgütten söz ediyoruz. Dolayısıyla
ABD, FETÖ konusunda Apo'yu kullandığı zamankinden daha akıllı
hareket etmeye başladı. Nedir? Gülen'in ABD'den bize teslim
edilmesi onlarca sene alacak bir hukuki süreç teşkil ediyor.
Öcalan'ın iadesinden çok daha zorlu bir süreç bekliyor bizi
FETÖ'nün iadesinde. Öcalan'ın iadesinde biraz daha erken hareket
ettik. Karşılıklı istihbarat örgütleri de konuşuyordu Apo konusunu.
Ama şimdi FETÖ konusunda bu çok fazla geçerli değil."
Kriptolar duruyor
"Bugün zafer sarhoşluğuyla, 'bakın içeri aldık adamları' diyoruz
ama kriptolar duruyor. Siyasetin içindeki adamlar bunlar. Bunlar
gözümüzün içine baka baka 'FETÖ ile mücadele ediyoruz' görünümü
çizmeye çalışıyorlar. Mesela MİT. Burada bir temizlik oldu mu?
Dünyanın hiçbir yerinde 8 bin-10 bin rütbeli personelin katıldığı
böyle bir kalkışma, böyle bir işgal, rezillik hareketini MİT'in
duymadığına beni kimse inandıramaz. MİT, en başından beri bu
girişimden haberdardı. Peki niye bir şey yapmadı? Ülkenin bütün
kurumları FETÖ'nün eline geçti de bir tek orası mı pir-ü pak kaldı?
Senaryoları boşa çıkarmak için yapacağımız bir diğer şey, süratle
milli bürokrasiyi oluşturmamız. Hem askeri hem sivil anlamda milli
bürokrasiyi mutlaka oluşturmamız lazım. MİT, TSK vb. Buralarda
milli, mandacı olmayan, şucu bucu olmayan, liyakatli insanları
istihdam edilmeli."
EĞER ÖNLEM ALMAZSAK KASIMDAN ÖNCE...
"İkinci kalkışmayı gayri milli unsurlar, PKK ve FETÖ birlikte
yapacak. Şuanda ABD'nin argümanı durumunda olan tüm örgütler hepsi
birlikte yapacaklar. Askeri, polisi, bürokratı, kim varsa devreye
girecek. Şekli 15 Temmuz gibi olmayacak. Çift başlı, on başlı bir
hadise. Şuana kadar alınmayanlar, bilinip de dokunulamayanlar,
hepsini göreceğiz bu hadiselerde. Sadece askeri değil, polis,
bürokrasi, emir komuta zinciri diyecekler. Türkiye'yi uyanık olmaya
davet ediyorum. Eğer biz bu oyunu bozmazsak, ikinci girişim kasım
ayını geçmez."
HERKES 'ABD' DİYORKEN...
"Türk milletini ikaz ediyorum. Çok dikkatli ve akıllı olmamız
gereken bir zaman. Hani bir ara 'Yenikapı ruhu' dedik ya. Şuanda bu
ruh bilinçli olarak zedeleniyor. Başta CHP bozmaya başladı bu ruhu.
Bilerek yapılıyor bunlar. Görev. Bir kamplaşma yaratılmaya
çalışılıyor. Tarık Akan'ın, Allah rahmet eylesin, cenaze törenine
baktığımızda, Türkiye'de normal bir ortamda cenazeye 5-10 bin kişi
giderdi, şimdi 1 milyona yakın kişi gitti. Bu, kamplaşmanın bir
göstergesi. Ben onlar o taraf, bunlar bu taraf demiyorum, yanlış
anlaşılmasın. Ama ilginç bir sosyolojik süreçten geçiyoruz. 15
Temmuz ertesi bu olayın ABD oyunu olduğu konusunda herkes yüzde 100
hemfikir iken şimdi, 'Olur mu öyle şey! ABD mi? Olmaz' deniyor. Bir
NATO'culuktur çıktı piyasaya."
AYRILIKLARI BIRAKALIM
"Neredeyse her programda Mustafa Kemal Atatürk'e söven birileri
çıkıyor. Bunu germek için yapıyorlar, bilerek yapıyorlar bunu. Bu
gerginliğin yaratılması direk ABD'nin, Fetullah Gülen'in işine
yarar. Bizim bu kadar tecrübeden sonra bu oyuna gelmememiz lazım.
Dünyanın hangi yerinde bir ülkenin Meclisi bombalandı? Biz hâlâ mı
kendimizde değiliz? Bırakalım bu ayrılıkları, gayrılıkları. TV'lere
bir bakıyorsunuz, illa bir Kürtçü, bir FETÖ'cü çıkıyor ekranlara.
Bunlar terörist. Son ana kadar ne olacak diye bekledi bunlar.
Türkiye, duruma göre taraf olanlardan geçmişte çok çekti. Artık
çekmeyelim."
Paraları tıkır tıkır ödendi
"Cezaevlerinde de çok büyük isyanlar başlayacak. Bunu cezaevindeki
FETÖ'cülerin gardiyanlarla, oradaki jandarma personelleriyle
konuşmalarından görebilir yetkililer. Bu isyanlara sadece
FETÖ'cüler değil, hırsızı, tecavüzcüsü, herkes katılacak.
Cezaevindeki adamın psikolojisini ben bilirim; 5 yıl 8 ay 10 gün
yattım ben. Cezaevlerinden aldığım bilgilere göre, şu anda FETÖ
mensupları bir buçuk aydır cezaevlerinde artık itirafçı konumuna
gelmiyorlar. Başta itirafçı olmaya çok temayül vardı,
vazgeçirttiler. 'Yanınızdayız, maddi-manevi, aileleriniz bize
emanet. Bunları yapanlardan hepsinin hesabını soracağız. Biz büyük
akılız' dediler. İtirafçılık bitti. Ailelerinin sözde mağduriyeti
de bitti. Bütün kredi kartı borçları ödendi. Ev kredileri vs.
aklınıza ne geliyorsa bunların hepsi tıkır tıkır ve nakit para
olarak götürüldü, ellerine verildi. Emniyetteki arkadaşlara
sorduğunuzda 'getireni tespit etmeye çalışıyoruz' yanıtını
alıyorsunuz. İşte bu zafer sarhoşluğudur, 'zaten aldık' demektir ve
bunun bize zararı olur. Bunlar cezaevlerinde gardiyanları tehdide
falan başlamışlar. Yine FETÖ'nün 2009-2010'da cezaevlerindeki
gardiyanlara yönelik örgütlenmelerini düşündüğümüzde cezaevi
ayaklanmalarının nereye gideceğini kolaylıkla kestirebiliriz.
Gardiyanlara yönelik ciddi bir FETÖ temizliği gördük mü? Hayır.
Yine özel güvenlik şirketlerine de bakılmadı bugüne kadar. Özel
güvenlik bugün Başbakanlık'ta da her yerde de var. Bu
şirketlerin
sahiplerine de bir bakmalıyız."
Rakka tuzak
"Suriye konusunu dışarıda tutamayız. Şu çok açık: 40 gün önce
derdest edilmiş, tokatlanmış, içinden bir sürü hain temizlemiş bir
ordu, Cerablus gibi bir yeri 1 günde Amerika'ya rağmen girdi ve
aldı. Bunu dünyada hiçbir yerde göremezsiniz. Bu, efsanenin geri
dönüşüdür. Bu Türk ordusudur. Maya sağlam çünkü. Operasyonda
geldiğimiz noktada, ABD inanılmaz taktikler uyguluyor. 'Münbiç'e
giremezsiniz' diyor, Tel Abyad'da bayrak asıyor. Fırat Kalkanı
yüzde yüz doğru bir harekâttır. Bizim operasyonel hedefimiz şu
olmalı: Cerablus tamam, sıra Münbiç ve El Bab'da. O kareyi
kurmalıyız. ABD bize diyor ki, 'sen şimdi kal burada ya da çık'.
Eğer şu anda oradan çekilirsek Türkiye paramparça olur. Önce
Hatay'da kalkışma başlatılacak, eğer çekilirsek. Çekildiğimiz
alanlara ABD ve PYD yerleşecek. ABD-İsrail-Kürt koridorunu kendi
elimizle gerçekleştirmiş olacağız. Bunun için kesinlikle orada
kalmalıyız. El Bab'ı mutlaka biz almalıyız. ABD'nin teklif ettiği
Rakka operasyonu ise bir tuzaktır. Rakka 250 km aşağıda. Savaşı
lojistik kazanır. İkmaliniz, lojistiğiniz yoksa orada boğuluruz.
Esas bizim için bataklık Rakka'dır. Biz Musul'a girmeliyiz.
Telafer'de 400 bin Türkmen var. Bu bizim meşru hakkımız. Irak
kuzeyinde yıllardır mücadele ettiğimiz bir PKK var. Üstelik,
Mustafa Kemal'in vasiyeti var burada. Biz Musul'daki operasyona
katılmalıyız. Kerkük'te de facto olarak oluşturulan Kürt bölgesi
tuzağına Musul'da izin vermemeliyiz."