İhsanoğlu: “Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir iki söz söylemek istiyorum"
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylık görevini, askerlik görevi gibi, namus görevi gibi gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, cumhurbaşkanlığı
adaylık görevini, askerlik görevi gibi, namus görevi gibi gördüğünü
söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Bilecik ziyaretlerinin
ilk ayağı olan Söğüt İlçesinde, ilçede bulunan Çelebi Sultan Mehmet
Cami'sinin çay bahçesinden halka seslendi. Türk vatandaşı her Türk
gibi ilham alabilecek çok kıymetli değerli olan tarihi hadiseler
olduğunu Osmanlı Devletinin 700 sene önce Söğüt'te kurulduğunu ve
bugün bu devletin devamı olarak Cumhuriyetin evlatları olarak bu
tarihten büyük bir asırdan dersler almaları gerektiğinin söyledi.
İhsanoğlu, bu çıktığı şerefli yolda onunla birlikte beraber olan bu
sevgili kardeşleri ile Söğüt'te olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu
belirterek, "Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir iki söz
söylemek istiyorum. Türkiye tarihinde çok önemli bir sınavla karşı
karşıya Pazar günü Türkiye Türk Milleti sandığa gidip ilk defa
Cumhurbaşkanını oylarıyla seçecek daha önce biliyorsunuz hep
mecliste oyların yoluyla seçiliyordu ama bu sefer Milletin kendisi
seçecek Milletin önünde 3 tane aday var. Mecliste 4 tane aday var
bu 4 partiden 2'si aday gösteriyor. AK Parti aday gösterdi, BDP
aday gösterdi ondan sonra CHP ve MHP geldiler bir araya dediler ki
biz birer aday göstereceğime müşterek bir aday gösterelim bizim
partinin üyesi olmasın ama öyle bir aday isteyelim ki bulalım ki
bütün milletin etrafında toplanacağı bir partili olmasın Milletin
kucaklayacağı Milleti kucaklayacak birisi olsun sağ olsunlar beni
düşündüler" dedi.
"BEN EMİN Kİ TÜRKİYE BU GÖREVE GELEBİLECEK ÇOK KIYMETLİ
İNSANLAR VAR"
Türkiye'de bu göreve gelebilecek ve bu görevi yapabilecek çok
kıymetli insanlar olduğunu belirten İhsanoğlu, "Siyaset
adamları, devlet adamları var millet adamları, bilim adamları,
yüksek yargıçlar var. 76 milyon millette yüce birçok insan var ama
sağ olsunlar dediler ki biz sizi istiyoruz. Bende sizdeyim dedim
siz böyle bir şeyin karşısında ne dersiniz kaçabilir misiniz?
Değerli aziz kardeşlerim bu milletin evladıyım ben Yozgatlı bir
ailenin çocuğuyum babam, dedem, dedemin dedesi soyumuz sopumuz
bellidir. Bizde Orta Asya'dan gelmiş bir ailenin evlatlarıyız.
Şimdi hal böyle olunca bu iki parti arasındaki uzlaşma orada durmak
bu aslında tarihi bir uzlaşma düşünebiliyor musunuz CHP ve MHP bir
araya geliyorlar uzlaşıyorlar. Bu çok güzel bir şey değil mi? bu
çok güzel uzlaşıyorlar ve ben kendi adayım CHP'den aday vermiyorum
ben MHP'den aday vermiyorum ben müşterek bir adayım peki bu ilan
edildikten birkaç gün sonra 12-14 tane parti sağcısı solcusu bütün
partiler birleşti dedi ki? İhsanoğlu'na oy vereceğiz bu kötü bir
şey mi?" dedi.
"BEN BU GÖREVİ ASKERLİK GÖREVİ GİBİ NAMUS GÖREVİ GİBİ
GÖRDÜM"
Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinin askerlik görevi gibi şeref
görevi gibi gördüğünü dile getiren İhsanoğlu, "Bayrak
hizmeti olarak gördüğüm bu görevi onun için bana diyorlar ki proje
diyorlar ne projesi, milli proje, milli mutabakat projesi. Şimdi
sevgili kardeşlerim siz sağcı olunuz solcu olunuz muhafazakar
olunuz sosyal demokrat olunuz hangi partiden olursanız olunuz AK
Partili olunuz siz cumhurbaşkanlığında başa gelecek insanda hangi
vasıflar bekliyorsunuz. Her şeyden önce bayrağına saygılı bayrağını
düşürmeyecek bayrağını düşüreni kulağından tutup ensesine vuracak
Türkiye'nin içinde huzuru sağlayacak kavga etmeyecek sen Alevisin
sen Sünnisin sen şusun busun demeyecek bütün milleti bir sayacak
ondan sonra siz ne istiyorsunuz ikilik mi istiyorsunuz yoksa birlik
mi? istiyorsunuz bütünlük mü? İstiyorsunuz yoksa parçalanmak mı
istiyorsunuz siz cumhurbaşkanını siyasi bir hipodromun sonucu mu?
Olmasını istiyorsunuz yoksa bütün siyasi partilerden yana eşit
mesafelerden mi? olmasını istiyorsunuz" diye konuştu.
"ANAYASA DİYOR Kİ SEÇİLDİĞİN ANDAN SİYASİ PARTİ İLE OLAN
İLİŞKİNİN KESECEKSİN"
Anayasanın cumhurbaşkanı seçildiğin an partinle olan ilişkinin
keseceğini belirten İhsanoğlu, "10 Ağustos akşamı
cumhurbaşkanı belli oldu. Kazandı o an itibariyle partisi ile olan
ilişkisi kesilir. Şimdi birisi çıkıyor diyor ki? Ben Hasan'ı
getireceğim, Hüseyin'i getireceğim böyle particilik olur mu? Böyle
particilik olur ama böyle devlet reisliği olmaz. Onun için bunu
düşünmesi lazım peki Cumhurbaşkanlığına göndereceğiniz kişi orada
devletin tepesinde otururken öfkeli kavgalı etrafına tekme tokat
atan birisini mi istiyorsunuz. Yani Çankaya'da sorun yaratan
birisini mi istiyorsunuz. Yoksa sorun çözen birisini mi
istiyorsunuz. Şimdi ben size bir şey söyleyeceğim örnek vereceğim
İtalya birkaç sene önce büyük siyasi krize girdi. Ekonomik krize
girdi. Memleket çökmek üzereydi İtalyan cumhurbaşkanı bir yönetim
üyesiydi hala görevde 2'inci dönemi yapıyor ve onun yetkileri Türk
cumhurbaşkanı yetkilerinden daha az o adamcağız hikmetiyle
erdemiyle soğuk kanlılığıyla bütün siyasi partileri toplayarak
bütün siyasetçileri toplayarak sabırla onlarla uğraşa uğraşa
İtalyan'ın batık gemisini yüzdürerek selamet sahiline ulaştı
ekonomisini düzeltti siyasetini düzeltti ve şimdi İtalya büyük bir
millet olarak düzlüğe çıktı işte devlet reisi budur. Devlet
reisinden beklenen budur. Bunu yapmak bunu yapmak önemli değil yol
göstermek yol Cumhurbaşkanı yol gösterir".
"HEPİMİZ BU MÜBAREK TARİHİ YERDEYİZ"
Cumhurbaşkanı seçimlerinde yanında tüm arkadaşları ile mübarek ve
tarihi bir yer olan Söğüt'te bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu
belirten İhsanoğlu, "Osmangazi'nin, Orhangazi'nin, Şeyh
Edebali'nin olduğu yaşadığı yerler bakın Şeyh Edebali, Osmangazi'ye
ne diyor. Herkes bunu biliyor ama ben bunu okuyacağım diyor ki,
hoca kendisine beye söylüyor. Artık sen beysin, devlet reisisin
bundan sonra öfke bize uysallık sana yani bey öfkelenmeyecek, bey
tokat tekme atmayacaksın, bey böyle olur böyle olmayan bey olmaz
suçlamak bize katlanmak sana ama bizde ne oluyor bey suçlamaya
çalışıyor ve biz katlanıyoruz böyle şey olur mu? Türk örf ve adetin
de böyle bir şey kabul edilir mi? tam tersi laik olunuz bundan
sonra bölmek size bütünlemek sana biz böleceğiz biz yanlış
yapacağız sen bütünleyecek sin ey oğul yani ey bey bugün biraz
tuhaf değil mi? bunun tam tersi olur son olarak şunu söylüyorum.
Şeyh Edebali Osmangazi'ye diyor ki? En büyük zafer nefsini
tanımaktır bu aslında Peygamber efendimizin bir hadisine dayanır
işte İslam ahlakı bu İslam dini bu Türk töresi bu. Türk töresiyle
İslam ahlakı aynıdır. Öfke ve nefsin bir olup aklını yener yani
aklını öfkene ve nefsine mağlup etme ey oğul. Bey daima sabırlı
sebatlı ve iradene sahip olasın şimdi biz öfkeyi beyden görüyoruz.
Görmek istemiyoruz artık beyden biz beyden sabır istiyoruz sebat
istiyoruz ve herkesi sevmesini istiyoruz. Ben sizden bunu vaat
ediyoruz" dedi.
"AVRUPA'DA AMERİKA'DA ORTA ASYA'DA İSLAM DÜNYALARINDA BU
ŞEREFLİ YOLCULUKTA SEVGİ EKMEYE ÇIKTIK"
Kendi tavrının, öğrencileri tarafından, hocaları tarafından,
meslektaşları tarafından, Avrupa, Amerika, Orta Asya'da, İslam
dünyasında, Devlet reisleri, Cumhurbaşkanları, Başbakanların
kendisini bu çıktığı şerefli yolda arkasında olduğunun üzerini
çizen İhsanoğlu, "Sevgili Söğütlüler biz bu şerefli
yolculuğa sevgi ekmeye çıktık, saygı ekmeye çıktık, birlik ve
beraberlik ekmeye çıktık, biz bunları ekiyoruz ki ekmeliyiz
büyüsün. Ekmeğimizi büyütelim, ekmeğimiz büyüdükçe paylaşması daha
kolay olur. Daha büyük parçalar hisseler bize düşer daha mutlu
oluruz. Ve biz bunu paylaştıkça huzur ve istikrar içerisinde biz
daha mürebbi çocuklarımız daha huzurlu ve zengin olur. Biz bu
ekmeğimizi büyüttükçe muhtaç olan dostlarımızla komşularımızla
paylaşabiliriz. Biz bu ekmeğimizi kendi aramızda paylaşırız
başkalarıyla paylaşırız ama toprağımızı vatanımızı asla
paylaşmayız. Allah bu Millete bu Devlete asla zeval vermesin,
hepinizden Allah razı olsun" dedi.
(İHA)