İçişleri Bakanı uyardı: Sakın ha !
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hükümeti şehitler arasında ayrımcılık yapmakla suçlayan siyasetçileri uyararak, "Sakın ha şehitlerimizin üzerindeki bir tehlike, bir ayırmaya gitmeye çalışanlara karşı sakın ha diyorum, bu milletin değerleriyle oynamayın" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, hükümeti şehitler arasında
ayrımcılık yapmakla suçlayan siyasetçileri uyararak, "Sakın
ha şehitlerimizin üzerindeki bir tehlike, bir ayırmaya gitmeye
çalışanlara karşı sakın ha diyorum, bu milletin değerleriyle
oynamayın" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Altındağ Belediyesi'nin düzenlediği
şehitleri anma programı ve şehit yakınlarına verilecek evlerin
anahtar teslim törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmada Bakan
Soylu, Altındağ Belediye Başkanının yaptığının örnek bir davranış
olduğunu belirterek, "Şehitlerimizin ve sizlerin haklarını
ödeyebilmemiz, onların yerine bir şey koyabilmemiz mümkün değildir.
Ama bir şeyler yapmak elimizden geldiğince bu yaraya merhem olmaya
çalışmak, onlarla birlikte olmak, onların o anlayışından
nasiplenmektir bizim yolunda yürüdüğümüz. Kıymetli belediye
başkanımızın, belediye yetkililerimizin yolunda yürüdüğü. Biz ne
zannediyoruz kendi tedbirlerimizle mi belalardan kurtuluyoruz. Biz
ne zannediyoruz, çocuklarımız kazadan beladan, ailelerimiz, iş
yerlerimiz, evlatlarımız, annelerimiz ne zannediyoruz kendi
aldığımız tedbirlerle mi belalardan kurtuluyoruz. Eğer böyle
düşünüyorsak yanlıştayızdır, değiliz. Onu bilmediğimiz için onu
öyle anlamadığımız için bugün buradayız. Biz bu yolda devam
etmeliyiz. Sığındığımız Cenabı Allah'tır. Sığındığımız başka hiçbir
güç ve kuvvet değildir. Bana verilen şehit listesine baktığımda
dikkatimi çekti. Bir kısmı 15 Temmuz gecesi yaşadığımız büyük
ihanete karşı vatanını savunurken şehit olmuş kardeşlerimiz, bir
kısmı da ülkemizdeki terör belasına karşı mücadele eden güvenlik
güçlerimiz, jandarmamız, askerimiz, polisimiz. Bu liste aslında bir
şey söylemektedir, demektedir ki; bu millet vatanına yönelen
tehlike nereden gelirse gelsin kendisi ister sivil olsun, ister
üniformalı olsun aynı tepkiyi vermektedir. Aynı cesareti
göstermektedir. Sadece asker olduğu için değil, sadece polis olduğu
için değil, görev icabı şehit düşmemiştir" şeklinde
konuştu.
"ÇANAKKALE'DE DEDELERİ, ATALARI, HANGİ HİSSİYATLA NE
YAPTIYSA ONLARIN TORUNLARI DA..
"Çanakkale'de dedeleri, ataları, hangi hissiyatla ne
yaptıysa onların torunları 15 Temmuz akşamı da, diğer günlerde de
aynı hissiyatla onu yapmıştır" diyen Soylu, "Biz
nasıl hakkını öderiz. Çocuğu Sivas'ta doğum yapan polis baba eşini
ziyarete gitmiyor, eşinin doğumuna gitmiyor ama aynı timde
teröristlerle mücadele ettiği için eşim orada doğum yapabilir ama
eğer arkadaşlarıma bir kurşun gelirde birini kaybedersem bu vicdan
azabıyla yaşayamam diye onlarla beraber bu ülkenin özgürlüğü,
istiklali ve burada bizim huzurlu bir şekilde bulunabilmemiz için
kendi arkadaşlarını bırakmayan yüce bir anlayışa sahip bir milletin
evlatlarıyız bizler. Elbette ki bu kardeşlerimizin hepsi ülkesini,
vatanını, şerefini, namusunu savunmuştur. Düşmanın adına, onun
sözde büyüklüğüne bakmamıştır. FETÖ'süne de, PKK'sına da, DAEŞ'ine
de, onların arkasında esas bulunanlara da karşı durmuştur ve
şahadet şerbetini içmiştir. Bunun ne olduğunu ancak biz anlarız,
Batılısı anlamaz. Dünyanın başka bir yerindeki insan da bunu
anlayamaz. Bizim içimizden görünüp de tırnak içinde söylüyorum,
başkaları gibi düşünenler de anlamaz. Bizi biz anlarız. Şahadet
emrini veren komutanla şehidin babasının birbirine sarılıp
ağlamasını onlar anlamaz ancak biz anlarız. Bize bu hainlikleri
yapanlar terörle, bu ülkeyi, devleti yıkamayacaklarını biliyorlar.
Tek hedefleri var korkutmak, sindirmek, panik yaratmak, milleti
devletine güya düşman etmek, karşılıklı bir endişe oluşturmak ve bu
milleti, bu insanları yarına ait belirsizliğe sevk etmek"
değerlendirmesinde bulundu.
"BU ÜLKEYE SAVAŞ AÇMIŞ BÜTÜN EŞKIYA SÜRÜSÜNÜN KÖKÜNÜ
KAZIYACAĞIMIZDAN HİÇ ENDİŞENİZ OLMASIN"
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu ülkenin İçişleri Bakanıyım. Şehit cenazelerine
katılıyorum. İnsanlarımızla omuz omuza bir safta duruyorum. Göz
göze geliyoruz, konuşuyoruz, size çok açık bir şey söylemek
istiyorum. Bu milletle devletin arası bir santim bile açılmış
değildir. Milletin devletine karşı ne inancı ne de güveni sarsılmış
değildir. Acımız vardır, iç yaramız vardır ama inancımız tamdır.
Millet ve devlet tam anlamıyla kenetlenmiş haldedir. Terör
insanlığı asla bastıramayacaktır. Arkalarında kim olursa olsun,
akıl hocaları kim olursa olsun FETÖ'sü, PKK'sı, DAEŞ'i, PYD'si aynı
çizgide bu ülkeye savaş açmış bütün eşkıya sürüsünün kökünü
kazıyacağımızdan hiç endişeniz olmasın. Bu ülkeyi bu yaban
otlarından temizleyeceğimizden de hiç endişeniz olmasın. Şuanda
Tendürek'te, Mardin'de, onlarca yerde bizim evlatlarımız, sizin
kardeşleriniz, emanet ettiklerimiz o emanete asaletiyle sahip
çıkıyor ve burada şehitlerin kendisine vermiş olduğu o asil
bayrağı, ay yıldızlı bayrağı orada göndere dikebilmek ve
dalgalanmasını sağlamak için büyük bir mücadele veriyorlar. Her
zaman fitne olmuştur. Fitneyi ortaya koyanlara da bakmak gerekir.
Sorumluluk mevkiindeki insanlar dedikodu yapmazlar, fitne ve fesat
ortaya koymazlar. Koskoca siyasi partileri yönetenler şehitlerimizi
15 Temmuz şehitleri ve diğer şehitlerimiz gibi ayrıldığını ortaya
koyabilecek adice bir anlayışı bir şekilde milletimize anlatmaya
çalışmazlar. Sakın ha şehitlerimizin üzerindeki bir tehlike, bir
ayırmaya gitmeye çalışanlara karşı sakın ha diyorum bu milletin
değerleriyle oynamayın. Birçok şeyiyle oynamaya çalıştınız bu
millet size teslim olmadı. Ortaya koyduğunuz düşüncelere teslim
olmadığını, 15 Temmuz akşamı da her şehit cenazesi geldiğinde
asaletiyle birlikte ortaya koyduğu duruşuyla birlikte net bir
şekilde paylaşmaktadır. Bunu yapmayın. Bu milletin kodlarına,
değerlerine, inançlarına teröristlerin attığı gibi el bombası
atarak tahrip etmeye çalışmayın. O yoldan sakın gitmeyin. Bu millet
asil bir millettir. Bu milletin değerleriyle oynamayın. Oynadıkça
başkalaşıyor, yabancılaşıyor, milletin elinin tersiyle karşı
karşıya kalıyorsunuz bunu anlamıyorsunuz."