"İçe kapanmayacağız, kötümser olmayın"
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin içe kapanmayacağını belirterek, "Türkiye ile ilgili kötümser olmayın. Dünyada sıkıntılar var ama dünyanın kendi kendine kaldığı tuzaklara düşmek istemiyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin içe
kapanmayacağını belirterek, "Türkiye ile ilgili kötümser
olmayın. Dünyada sıkıntılar var ama dünyanın kendi kendine kaldığı
tuzaklara düşmek istemiyoruz" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, İzmir Ticaret Borsası'nın
"Borsa Söyleşileri" programına kaldı. Programda;
İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın,
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve
borsa yöneticileri hazır bulundu. Şimşek, Türkiye ve dünyanın zor
dönemlerden geçtiğini ancak Türkiye'nin içe kapanmayacağını
kaydederek, "Türkiye için en kötüsü muhtemelen geride
kaldı. Bu coğrafyada büyük öngörülerde bulunmak kolay değil ama
muhtemelen. ‘En kötüsü geride kaldı' derken, normalleşme anlamında
önemli bir eşikteyiz, o anlamda söylüyorum. Daha çok reformla,
demokrasiyle, hak ve özgürlüklerle, dışa açıklıkla daha müreffeh
ülke haline geleceğiz. İçe kapanmayacağız. Avrupa Birliği ile
tartışmalar var ama Gümrük Birliği güncellenme konusunu komisyon oy
birliği ile kabul etti. Körfez bölgeleri ile serbest ticaret
anlaşması için tekrar görüşmeler başladı. Dışa açık olmaya devam
edeceğiz, reformları yapmaya devam edeceğiz. Kötümser olmayın.
İzmir rahat olsun. İhracata odaklanmaya yatırım ve istihdam
seferberliğine, pay almaya yoğunlaşsın. Türkiye ile ilgili kötümser
olmayın. Evet zor dönem ama büyük oranda geride kaldı. Dünyada
sıkıntılar var ama dünyanın kendi kendine kaldığı tuzaklara düşmek
istemiyoruz. Dışa açık, karşılıklı menfaat üzerine yolumuza devam
etmek istiyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE YAPISAL REFORMUNA DÖNECEK, DÖNMEK
DURUMUNDA"
Türkiye'nin, içeriden ve dışarıdan birçok şokla karlı karşıya
kaldığını ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu şoklara karşı Türkiye büyük bir direnç gösterdi. Bu
direnç önceki 10 yılın başında yapılan reformların ve sonraki
uygulamaların temellerimizi sağlamlaştırdığını gösteriyor. 2000
yılların ortasında Avrupa Birliği, ihracatın yüzde 57'sine tekabül
ediyordu. 2012'ye gelindiğinde 38'e düştü. dramatik. Türkiye'nin
Orta Doğu'ya ciddi bir alternatif yaklaşımı oldu. 2000 yılların
başında ihracatın yüzde 12'si Orta Doğu'ya giderken 2012'de bu oran
32'ye çıktı ama orada ada kaos başladı. Devlet olma niteliğini
kaybeden ülkeler ortaya çıktı. Bunlar teröre zemin hazırladı.
Türkiye bir kaç yılda dünyada eşi benzeri görülmemiş, anlatılması
zor darbe girişimine sahne oldu. 16 Nisan aradan çıktıktan sonra
Türkiye yoğun bir şekilde tekrar kaldığı yerden yapısal reform
gündemine dönecek, dönmek durumunda. Türkiye'nin iyi bir yol
haritası var. Mikro ve makro anlamda tüm reform alanlarına ilişkin
önemli çalışmaları tamamladık. Bir kısmı da hayata
geçti."
"EN ZOR DÖNEMDE BİLE BİRÇOK ALANDA İLERLEME
VAR"
2016 döneminde ekonomik destek anlamında atılan adımları aktaran
Şimşek, şöyle devam etti:
"Devletin mali alanı var. Maliye politikasında alanımız
olmasaydı, zamanında mali disiplinde gereken hassasiyeti
göstermeseydik bugün bunları yapamazdık. Şimdi yatırımda neredeyse
seferberlik anlayışı var. Biliyoruz zor bir dönemle karşı karşıya
kaldık ama kötümser olmayın. En zor dönemde bile birçok alanda
ilerleme var. Biz sanayicimizin, üreticimizin, ihracatçımızın
yanında olduk. Ortalık toz duman iken gerçekçi olalım. Aslında
belirsizlik biraz azalınca bakıyorsunuz bu teşvik ve tedbirler çok
güçlü etkiye sahip. İnanıyorum ki; 16 Nisan'dan itibaren ülke
sadece yapısal reforma dönmeyecek."
"TÜRKİYE BÜYÜK DİRENÇ GÖSTERDİ"
Anayasa değişikliğine iki sebepten ihtiyaç olduğunu vurgulayan
Şimşek, "Biri genelde algı var. ‘Mevcut sistemde sıkıntı
yok, durup dururken nereden çıktı.' Mevcut sistem krizlere gebedir.
Düzeltme seçeneklerinden biri milletin önüne koyduğumuz anayasa
değişikliğidir. 65. hükümette başbakan yardımcısıyım. Bizim
parlamenter sistemimizde arzuladığımız istikrarlı hükümetler
oluşamamış ama şu da bir gerçek; genelde Türkiye güçlü millet
desteğine sahip hükümetler daha çok iş yapıyor. Anayasa değişikliği
sistemi, bazı sorunlarını önemli ölçüde giderir, Türkiye'nin önünü
açar. Türkiye büyük bir direnç göstermiştir. Bu şartlar altında
performansı da oldukça iyidir. Türkiye, yaşadığı deneyimleri bir
daha yaşamamak üzere adım attı. Darbe girişimi sonrası bir daha
böyle bir şey olmasın diye ciddi adımlar atıldı" dedi.
"ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ AYAKTAYIZ"
İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise
şunları söyledi:
"Türkiye çok zor bir dönemden geçti, geçiyor.
Yaşadıklarımız sanki bir alacakaranlık kuşağı ve bir türlü bitmek
bilmiyor. Son bir yılda başımıza gelenlerin yarısını başka bir ülke
yaşasaydı, sanırım bu kadar badirenin altından kalkması mümkün
olmazdı. İş dünyası olarak iş yapmanın zorlaştığı, belirsizliklerin
arttığı, geleceğin flulaştığı bir ortamda çalışmaya gayret ettik.
Şükürler olsun ki ayaktayız ve ülkemiz için üretmeye devam
ediyoruz. Bu da bizim krizlere karşı güçlü direncimizin önemli bir
göstergesi."
Konuşmaların ardından Başkan Kestelli tarafından Başbakan
Yardımcısı Şimşek'e üzerinde zeytin dalı motifleri olan tablo
hediye edildi.
(Ceren Atmaca - Sinan Yeniçeri / İHA)