Hükümetin Suriye politikasını eleştirdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, "En başından beri, 'Suriye bataklığına girmeyin, yapmayın etmeyin, iç işlerine karışmayın' dedik. 3,5 milyon Suriyeli geldi ve ne yapacağımızı hala bilmiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada tam bir açmazla karşı karşıyalar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye
politikasını eleştirerek, "En başından beri, 'Suriye
bataklığına girmeyin, yapmayın etmeyin, iç işlerine karışmayın'
dedik. 3,5 milyon Suriyeli geldi ve ne yapacağımızı hala
bilmiyoruz. Bugün geldiğimiz noktada tam bir açmazla karşı
karşıyalar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'de partisinin grup
toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu sabah
iki acı haberin geldiğini belirterek konuşmasına başlayan
Kılıçdaroğlu, "Halil Akyüz, Antalya'da geçirdiği kalp krizi
sonucu hayatını kaybetti. Uzun süredir Antalya'daydı. Fikret Ünlü,
siyasetimizin önemli aktörlerimizdendi. Spor dünyasını özellikle
çok yakından takip eden birisiydi. O da uzun süredir tedavi gördüğü
hastanede hayatını kaybetti. Allah'tan rahmet diliyoruz. Her ölümün
aslında başka bir başlangıçtır. Mevlana ölümü farklı değerlendirir.
Bizim Anadolu kültüründe ozanlar, aşıklar vardır. Ozanlar ve
aşıklar halkın sesini sazlarıyla dile getirirler. onların
özelliklerinden birisi zulme karşı boyun eğmezler. Sevgiyi,
hoşgörüyü dile getirirler, Ozan Arif'e de Allah'tan rahmet
diliyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, daha sonra ise Ozan Arif'in kaleme aldığı bir mektup
ve şiiri okudu.
SURİYE POLİTİKASINI ELEŞTİRDİ
Hükümetin Suriye politikasını hedef alan Kılıçdaroğlu,
"Anneler yine kaygıyla bakıyorlar Suriye'deki evlatlarına.
Zeytin Dalı Operasyonu nedeniyle Suriye'de olan şehit olan Umut
Öznütepe kardeşimiz de şehit oldu. Hepimizin başı sağ olsun, şehit
hepimizin şehididir. Şehidimize saygı duymak bu topraklarda yaşayan
herkesin ortak görevidir. Öteden beri Suriye politikasının doğru
olmadığını söyledik. En başından beri, Suriye bataklığına girmeyin,
yapmayın etmeyin, iç işlerine karışmayın dedik. 3,5 milyon Suriyeli
geldi ve ne yapacağımızı hala bilmiyoruz. Sözde 24 saatte
gideceklerdi. Bugün geldiğimiz noktada tam bir açmazla karşı
karşıyalar. Şehitlerimiz geliyor. Bizler şehitlerimizin hakkını ve
hukukunu her ortamda savunmak durumundayız" diye
konuştu.
Yargının bağımsız olmadığını savunan Kılıçdaroğlu,
"Aydınlarımıza yeni bir tehdit. Cumhuriyet Gazetesi'nin
değerli yazarları, istinaf mahkemesinin cezayı onaylamasıyla
yeniden hapishaneye girecekler. Musa Kart bunların başında. Ünlü
bir karikatürist. Aydınları, gazetecileri hapse atıp ne
yapacaksınız? Türkiye'nin itibarını zedeleyeceksiniz. Hala bunun
farkında değiller. Efendim, yargı bağımsız. Onu, siz benim külahıma
anlatın" dedi.
SÖZLEŞMELİ ER VE ERBAŞLARIN DURUMU
Kılıçdaroğlu, sözleşmeli er ve erbaşlar konusuna değinerek,
"Bunlar nasıl göreve alınıyorlar? Bir sınavla. Birlerce
kişinin içerisinden askerler belli kişileri alıyorlar. Ayrıca
bunların en az ortaokul mezunu olması lazım. İlkokul mezunu olan
kişi sözleşmeli er ve erbaş olamıyor. Bunların görev süreleri de 7
yıl. 7 yıl sonra nereye gidecek bunlar? Sorunları çözülsün diye
kanun bir madde koymuşlar. 7 yıl görev yapanlar çıkarılacak bir
yönetmelikle, bunlar kamuda görev alabilsinler diye. Bu yönetmelik
bir türlü çıkmıyor. 7 yılını doldurup ordudan ayrılanlar ne yapıyor
şimdi? İşsiz. Özellikle terörle mücadele için eğitilen insanlar 7.
yılın sonunda görevlerini bırakıyorlar ve bunlar sokağa
bırakılıyor. Niye yönetmelik çıkmıyor? İlgili birimler bunları
kamuya almak istemiyorlar. Bunlar şu anda 7 yılını tamamlayıp
dışarıda olanlar, işsiz ordusunun birer bireyi olarak evlerinde
oturuyorlar" açıklamasında bulundu. Sözleşmeli er ve
erbaşların sorunlarını anlatacağını belirten Kılıçdaroğlu,
"7 yıl boyunca kışlada er koğuşunda kalmak zorundalar. Soru
şu, neden? Bunların eşleri yok mu? Ocak 2018'de uzman çavuş ve üst
kademeye 400 lira iyileştirme yapıldı. Herkese zam, sözleşmeli er
ve erbaşlara bu zam verilmedi. Neden? Görevse görev, terörle
mücadele ise terörle mücadele. Neden? Bunu sormak
zorundayız" dedi.
Kılıçdaroğlu, sözleşmeli er ve erbaşlar için eş durumu tayininin de
olmadığını kaydederek, "Eğer bir rütbeli evliyse eşi de
oraya tayin edilmek zorunda. Bunlar da eş durumu tayini de yok.
Şehit olduklarında bunlara ayda 4 bin 200 lira veriliyor.
Sözleşmeli er ve erbaş dışında asker şehit oluyorsa onlara 5 bin
600 TL veriliyor. Şehitler arasında ayrım olur mu? 15 Temmuz
Şehitleri için toplanan milyonlar nereye gitti? Şehit yakınlara
veya gazilere kira yardımı yapılıyor, ama sözleşmeli er ve
erbaşlara yapılmıyor, neden?" diye sordu.
Uzman er ve erbaşlara sağlanan hakların sözleşmeli er ve erbaşlara
da sağlanması gerektiğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bunu
Ordu Milletvekilimiz araştırma önergesi olarak verdi. CHP vekilleri
bunu bütün ayrıntılarıyla dile getirecekler. Çözüm olacaksa her
türlü çözüme katkı vermeye hazırız" şeklinde konuştu.
İŞSİZLİK VE ASGARİ ÜCRET
İşsizlikle ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Fabrikaları
sattın, şimdi domates satıyorsun. Geldiğin noktaya bak"
dedi. Asgari ücretin vergi dışı tutulması gerektiğini anlatan
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin tarım politikalarına da eleştiri getirdi.
Çiftçinin desteklenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu,
"Tanzim satış mağazaları kuruyorlar. Gariban insan eğer
yakınsa gidip alışveriş yapar. İstanbul'un varoşlarında oturan bir
kadın aynı otobüs parası verip evine gidecek. Otobüs parası o
kadında var mı?" dedi.
(İHA)