HDP ikinci turda kimi destekleyecek ?
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, KADEM tarafından düzenlenen toplantıda soruları yanıtladı. Demirtaş, partisinin ikinci turda kesinlikle bir adayı destekleme kararı almayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,
KADEM tarafından düzenlenen toplantıda soruları yanıtladı.
Demirtaş, partisinin ikinci turda kesinlikle bir adayı destekleme
kararı almayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,
KADEM tarafından düzenlenen toplantıya katıldı. Demirtaş, bir
televizyon kanalındaki bir programın sunuculuğunu yapan Şirin
Payzın'ın, katılımcılar ve sosyal medyadan yöneltilen soruları
yanıtladı. Şirin Payzın'ın Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkındaki
sorusu üzerine Selahattin Demirtaş, "Kampanyanın ilk
gününden bu yana ortaya koyduğumuz tespit vardır. Cumhurbaşkanlığı
sürecinin en büyük eksiği kadın adayının olmamasıdır. Ben kendi
adaylığım konulduğu zamanda ifade ettim. Bizler tüm çevrelerimizde
yaptığımız tartışmada da, en büyük eksikliğin bu olduğunu fark
ettik. İlk defa Cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından
yapılacağı seçimde bir kadın aday çıkaramadık. Bu aslında hepimizin
öz eleştirisidir ve bir sonraki seçimde mazeretsiz bir şekilde
giderilmesi gerekir" dedi.
Demirtaş, "Benim Cumhurbaşkanlığı adaylığımız toplumda
çokça istenen ve birçok ilerici kesimin yapmaya çalıştığı, bir
türlü başaramadığı bu bir arada durma duygusunu geliştirsin
istedik. Kampanyamızı da bunun üzerine kurduk. Türkiye'de bu
kampanyanın bu kadar heyecanla karşılanmasının en önemli nedeni
budur. Benim seçilme ihtimalimden daha çok zaten bu adaylığın başlı
başına bir kazanıma dönüşmesi ve herkesin özlediği bu bir arada
olma heyecanı duygusu bu kampanya ile gideriliyor. Bu bizim için
çok önemlidir" ifadelerini kullandı.
Yeni yaşam teklifini sadece Kürt halkına sunmadıklarını ifade eden
Selahattin Demirtaş, "Kürt halkı buna çok açık zaten.
Özellikle bizim tabanımız bu teklif için mücadele etmiş bir
tabandır. Kendi tabanımız için yabancı, ilk defa duyduğu şeyleri
söylemiyoruz. Bu mücadeleyi yürüten diğer örgütler, sendikalar için
ilk defa duyulan şeyler değildir. Bunu ilk defa hep birlikte
söylüyoruz. İlk olmasının özelliği budur, yoksa ben bir mucize
yaratmıyoruz. Yeni bir teori, kimsenin bilmediği bir şeyden söz
etmiyorum. Kürtler de elbette ki hem dinine hem de diline saygı
duyar. Bunu da sahiplenerek, bunu da geri plana itmeden yeni yaşam
çağrısı içerisinde olacak. Bu yeni yaşam çağrısı dini öteleyen ve
ıskalayan bir şey değildir" şeklinde konuştu.
"4+4+4 SİSTEMİ PİYASAYA ELEMAN YETİŞTİRME ÜZERİNE
KURULUDUR"
4+4+4 yasası hakkındaki sorular üzerine Demirtaş, "Ben
Cumhurbaşkanı olsaydım tereddütsüz veto ederdim. Çünkü devletin
çocuklar ve gelecek nesiller üzerinde bu kadar hoyrat bir şekilde
yetki kullanma hakkı yoktur. Çocuklarımız devletin, hükümetin malı
değildir. Eğitim müfredatının içeriği ve usulü de problemlidir. Bu
konuda bütün kapitalist ve modernist ülkelerde aynıdır ama Türkiye
bunu çok daha çiğ bir şekilde uyguluyor. Eğitim sistemi tümüyle
piyasaya eleman yetiştirme, ara eleman yetiştirme üzerine
kuruludur. Sistemin devamı için kurulur. Aydın zihniyetli,
özgürlükçü bir nesil yetiştirme, birey yetiştirme üzerine değildir.
4+4+4 sisteminde bu bahsettiğim anlayışa hizmet etsin diye icat
edilmiş ve zorla topluma dayatılmış bir modeldir"
dedi.
"DÜZGÜN BİR DEVLET POLİTİKASI İLE MÜCADELE EDİLEREK KADIN
CİNAYETLERİNİN ÖNÜNE GEÇİLEBİLİR"
Kadına şiddetin ve kadın cinayetlerin önüne geçilmesi hakkındaki
düşüncelerinin sorulması üzerine Demirtaş,
"Cumhurbaşkanlığının bütün bunları tek başına değiştirmesi
çok ciddi bir iddia olmaz. Ancak o mevzi, yetkiyi ve gücü
kullanarak bu mücadeleye destek olmanın Cumhurbaşkanlığının işi
olmalıdır. Bu konuda yapılan birçok iş var. Bir defa bu kötü bir
kültür unsurudur. Kadının sadece namus olarak algılanması, kadın
üzerinden namusun temizlenmeye çalışılması kültürü binlerce yıllık
geçmişe dayanan kültürün negatif unsudur. Kültür kolay kolay
değişmiyor. Bir genelge ya da basın açıklamasıyla insanların
kültürünü değiştiremiyorsunuz. Bu uzun bir mücadele sonucu olacak
bir şeydir. Biraz önce bahsettiğim gibi eğitim mevzusu çok
önemlidir. Bir veya birkaç neslin geçmesi gerekiyor ama bu konuda
ısrarlı, kararlı bir mücadele gerekiyor. Buna karşı doğru düzgün
bir devlet politikası halinde sürdürülemezse, kadına yönelik kadın
cinayetleri, töre cinayetleri adı altında kadın cinayetleri devam
edecektir" ifadelerini kullandı.
Kürtaj konusundaki sorular üzerine Demirtaş, "Parlamentoda
bu mevzu tartışılırken özelikle kadın arkadaşlarımız da görüşlerini
ifade ettiler. Kadın bedeni üzerinde devletin ya da erkeğin kendini
otorite olarak gören hiçbir gücün tasarruf hakkı yoktur. Kürtaj da
halkın kendi inisiyatifine sunulması gerekir. Devletin bunu
tartışması bile abesdir. Devletin bunu parlamento halinde getirmesi
bile utançtır. Kadın bedenini ilgilendiren her şey kadının kendi
vereceği bir karardır. Buna ne kocanın ne kardeşin ne de devletin
hakkı vardır. Bu konu bu kadar nettir" şeklinde
konuştu.
"PARTİM İKİNCİ TURDA KESİNLİKLE BİR ADAYI DESTEKLEME KARARI
ALMAYACAK"
Demirtaş, "Seçimden 2 gün sonra partimin meclis toplantısı
var. Partim o gün tavrını ve kararını belirleyecek. İkinci tura biz
kalmışsak kampanyanın geri kalan kısmını nasıl yürüteceğimizi
kararlaştıracağız. Yok ben ikinci tura kalamamışsam partimiz
tavrını resmileştirip, kamuoyu ile paylaşacak. Bu HDP'in kararı ve
tavrıdır. Bizi destekleyen her çevre elbette ikinci turda oturup
kararını verecek. Bu konuda herkes baktığı durduğu yerden yeni bir
değerlendirme yapacaktır. Biz buna saygı duyacağız. HDP'nin kararı
neyse herkes o kararı alsın demeyeceğiz. Partim kesinlikle herhangi
bir adayı destekleme kararı almayacak. Fakat bunun yerine
alternatif olarak ne sunacağız. Bu seçim sonucunu oy dağılımını
gördükten sonra bizim bunun kendi aramızda taktiğini konuşacağız.
Biz şu adayı bu adayı destekleme kararı aldık gibi bir tavrımız
olmayacak. Biz ya da ben aday olarak Ekmeleddin Bey'i
destekleyeceğim gibi bir açıklamaya yapmazsam, dolayısıyla Tayyip
Erdoğan'ı desteklemiş olurum. Şehrimizle ilgili bir açmaza bu
durumda sokulmamamız lazım. Ekmeleddin Bey'i desteklememek, Tayyip
Erdoğan'ı desteklemektir. Bizi destekleyen çevre, ikinci turda
Ekmeleddin Bey'i destekleyelim diye buluşmadılar. Bu ilkeleri
destekleyelim diye buluştular. İkinci turda ilkelerimizin
yakınından geçen bir aday varsa oy verin. 2 adaydan hangisi
bunların yakınından bile geçiyorsa, oyunuzu ona göre verin. 2 aday
da bunun yakınından bile geçmiyor. Yakınından geçse belki bu
ilkelere yaklaşmışlar deriz. İki adayın da hem savunduğu ilkeler ve
duruşlar itibariyle bizim savunduğumuzun yakınından bile
geçmiyor" dedi.
"TÜM SEÇMENLER KENDİNİ O GÜN OY PLANLAMAYA HAZIRLAMALIDIR,
BU 'TIPIŞ TIPIŞ' DEĞİL"
Seçim zamanındaki oy kullanma ve sonrasındaki sorular üzerine
Demirtaş, "Oy kullanmak bu kadar kritik bir süreçte
sorumluluktur. Kesinlikle herkes sandığı gitmeli ve tüm
olanaklarını zorlamalıdır. Yurtiçi ve dışında tüm seçmenler o gün
oy kullanabilecek şekilde kendini planlamalıdır. Öyle ‘Tıpış tıpış'
da demiyorum" ifadelerini kullandı.
Yurtdışındaki sandıkların güvenliği konusundaki soruya ise
Demirtaş, "Konsolosluklardaki sandıklar konusunda herhangi
bir sıkıntı yaşamayız da, oylar kullanıldığı yerde sayılmayacak.
Bütün itirazlara rağmen YSK, bu uygulamayı değiştirmedi. 54 ülkeden
sandıklar ve zarflar sadece sayılacak. Açılmadan torbaya
doldurulacak, çuvalla mühürlenip, uçakla Ankara'ya getirilecek.
Karayoluyla kapalı spor salonuna taşınacak. O uçak ve karayolunda
müşahitlerimiz eşlik edemeyecek. Biz tüm bunları zorlayacak
yapıyoruz" diye konuştu.
(İHA)