Hasan Gönen’in istifa açıklaması
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Rektörü Hasan Gönen, devletin bekası, soruşturmanın selameti ve üniversitesi başta olmak üzere devlet kurumlarının yıpratılmaması adına görevimden istifa ettiğini açıkladı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ), Rektörü Hasan Gönen,
devletin bekası, soruşturmanın selameti ve üniversitesi başta olmak
üzere devlet kurumlarının yıpratılmaması adına görevimden istifa
ettiğini açıkladı.
Rektör Gönen, ESOGÜ'de 6 gün önce Volkan Bayar tarafından Eğitim
Fakültesinde düzenlenen silahlı saldırıda Dekan Yardımcısı Mikail
Yalçın, Fakülte Sekreteri Fatih Özmutlu, araştırma görevlisi Yasir
Armağan ile öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Serdar Çağlak hayatını
kaybetmesinin ardından ilk basın toplantısını düzenledi. Yaptığı
açıklamada, yaşanan elim hadisenin Eskişehir Osmangazi Üniversitesi
ailesini olduğu gibi tüm milleti de derinden yaraladığını anlatan
Rektör Prof. Dr. Hasan Gönen, olay sonrasında yapılan açıklamaların
gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, "Bu açıklamalarda yer
alan iddialar 15 Temmuz sonrası Kanun Hükmünde Kararnamelerle
Üniversitemizden uzaklaştırılan ve FETÖ/PDY terör örgütü üyesi veya
bağlantısı olmakla yargılanan kişilere ait taraflı iddialardır.
Olayın sıcaklığı ve kaybettiğimiz değerlere olan saygımız ve
yürüttüğümüz kamu görevinin gereği olarak bir açıklamada
bulunmadık. Gelinen noktada ortaya çıkan vahim durum karşısında,
iddiaların kurumumuzu hedef alan hususlarına ilişkin
paylaşılabilecek ölçüdeki resmi bilgileri sizlere açıklama ihtiyacı
doğmuştur. Yüce Türk adaleti sürecin sonunda elbette tüm gerçekleri
ortaya çıkaracaktır. 15 Temmuz 2016 sonrası FETÖ/PDY silahlı terör
örgütü ile irtibatı, iltisakı veya aidiyeti olduğu iddiaları ile
ilgili olarak Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde sadece katil
Volkan Bayar'ın ihbarlarına dayanılarak bazı kişiler hakkında
soruşturma açıldığı ve işlem yapıldığı iddiası tamamen gerçek
dışıdır. Cinayetleri işleyen katil Volkan Bayar da dahil
üniversitemize o dönemde verilen tüm ihbar belgeleri dikkatlice
incelenmiş ve devletimizin ilgili kurumlarından gelen bilgiler ile
birlikte değerlendirme yapılmıştır. Sadece bir dilekçe ile işlem
yapıldığı iddiası üniversitemizi olduğu kadar FETÖ/PDY ile
mücadelede görev alan devletimizin tüm kurumlarını da töhmet
altında bırakan bir tutumdur. Kullanılan bütün deliller
devletimizin ilgili kurumları tarafından üniversitemize verilen
delillerdir. Üniversitede yürütülen soruşturmalarda katil Volkan
Bayar'ın ihbarlarına göre soruşturma açılmadığının en büyük kanıtı
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'na ve OHAL Komisyonuna gönderilen
soruşturma dosyalarıdır" diye konuştu.
"İHRAÇ EDİLENLER GÜNDEMİ KENDİ ÇIKARLARINA KULLANMA
ÇABASINA GİRDİLER"
Olay sonrasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunanlar
hakkında konuşmasını sürdüren Gönen, şunları söyledi:
"KHK'lar ile FETÖ/PDY bağlantıları kapsamında
üniversitemizden ihraç edilen ve gündemi kendi çıkarları
doğrultusunda kullanma çabasındaki kişiler hakkında da sadece katil
Volkan Bayar'ın iddia ve ihbarlarına dayanarak hiçbir soruşturma
açılmamış olması da bunun bir göstergesidir. 15 Temmuz 2016
tarihinde devletimizin bütünlüğüne kasteden hain FETÖ/PDY
kalkışması sonrasında, tüm kamu kuruluşlarında olduğu gibi
kurumumuzda da FETÖ/PDY terör örgütü üyesi veya bağlantısı olmakla
suçlanan kamu görevlileri olmuştur. Bu kişilerin ihracı Kanun
Hükmünde Kararnameler sonucunda yapılmıştır. Malumunuz üzere, daha
sonrasında yapılan düzenleme ile görevlerine dönme noktasında OHAL
komisyonları yetkilendirilmiştir. Üniversitemizin ve diğer
kurumların bu konuda hiç bir yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle
basın önünde yapılan bazı açıklamalarda özellikle kişilerin göreve
üniversitemizce döndürülmediği iddiası tamamen gerçek dışı bir
iftiradır. Dilekçelerinin işleme konulmadığını iddia eden kişiler
hiçbir zaman can güvenliği ve tehdit unsurlarından dolayı mağdur
olduklarını belirten bir dilekçe sunmamışlardır. Sunulan dilekçeler
katil Volkan Bayar'ın kendileri hakkında ihbarcı olup olmadığı,
bilgi-belge istemi, katil Volkan Bayar'ın FETÖ ile ilgili işlem
yapılmasını talep eden dilekçelerdir. Bu dilekçelerin tümü
kurumumuzca işleme alınmış olup, hepsi için muhatap kişilere cevap
verilerek işlemleri yapılmıştır. Halen devam eden işlemler de
bulunmaktadır."
"KATİL VOLKAN BAYAR İLK DİLEKÇESİNİ 27 ARALIK 2017
TARİHİNDE VERDİ"
Katil Volkan Bayar'ın verdiği dilekçeler hakkında da konuşan Rektör
Gönen, "Volkan Bayarı'n iftira niteliğinde ihbarlarda
bulunduğuna yönelik ilk başvuru dilekçesi 27 Aralık 2017 tarihinde
rektörlüğümüze verilmiş olup, katil Volkan Bayar hakkında derhal
disiplin soruşturması açılmıştır. Son olarak merhum Yasir Armağan
tarafından 23 Mart 2018 tarihinde verilen şikayet dilekçesi
üniversitemizce işleme konmuş ve katil Volkan Bayar ile eşi Saadet
Aylin Bayar hakkında soruşturma 27 Mart 2018 tarihinde açılmıştır.
Katil Volkan Bayar hakkında verilen dilekçelerin işleme konulmadığı
iddiası gerçek dışıdır. Tüm başvuruların evrak kayıt işlemleri
zamanında yapılmış olup verilen bütün cevaplar, yapılan tüm
işlemler belgeleri ile birlikte savcılık, YÖK gibi resmi makamlara
iletilmiştir. Ayşe Aypay ve Neslihan Bay, katil Volkan Bayar
tarafından kendileri ve eşleri hakkında FETÖ üyesi olmakla
suçlandıkları dilekçelere istinaden eşleri Ahmet Aypay ve Yalçın
Bay'ın KHK ile görevden alındıklarını beyan etmektedirler. Ancak,
devletimizin ilgili kurumlarından kendileri ile ilgili başka bir
belge verilmediğinden Ayşe AYPAY ve Neslihan Bay'ın halen
üniversitemiz öğretim üyesi olarak kurumumuzda çalışmaları ve
terfilerinin yapılması sadece katil Volkan Bayar'ın dilekçeleri ile
işlem yapılmadığının diğer bir kanıtıdır. Basın kanallarında katil
Volkan Bayar'ın ruh sağlığının bozukluğu hakkında açıklamalar
yapmalarına karşın, veri tabanlarında Volkan Bayar, Saadet Aylin
Bayar, Selahattin Turan, Ahmet Aypay'ın 2016 Kasım ayına kadar
farklı zamanlarda, birlikte gerçekleştirdikleri kitap, bölüm
yazarlığı, araştırma, sempozyum katılımı, danışmanlık gibi bir çok
ortak çalışmalar ve işbirlikleri mevcuttur" şeklinde
konuştu.
"GENÇ BİLİM İNSANLARIMIZI VE DENEYİMLİ BİR İDARECİMİZİ
KAYBETTİK"
Gönen, "Görevi başında şehit olan mesai arkadaşlarımızın
cinayete kurban gittikleri anda basın açıklaması yapan Prof. Dr.
Ayşe Aypa'ın yönetime karşı içinde tuttuğu kini, öfkeyi öyle 3 bir
anda ortaya atabilmesi çok vahim ve düşündürücüdür"
diyerek sürdürdüğü konuşmasının devamında şunları söyledi:
"KHK'larla üniversitemizden ihraç edilen Ahmet Aypay,
Yalçın Bay ve Selahattin Turan ile üniversitemiz öğretim üyesi
Prof. Dr. Mesut Küçükkalay, basında ve cenaze töreninde de aynı
şekilde yönetime intikam duyguları ile hakaret etmiş, algı yönetimi
ile kendilerine fırsat oluşturmak istemişlerdir. Üniversitemiz
camiasının ve ailelerin yitip giden dört canın acısını yaşamalarına
fırsat vermemişlerdir. Tüm bu yaşananları milletimizin vicdanına
bırakıyoruz. Bu kişiler elim olayın yaşandığı andan itibaren planlı
bir şekilde davranarak diğer üniversitelerden ihraç edilen ve
farklı organizasyonlara mensup kişileri de tören alanına
toplamışlarıdır. Böylece toplum algısını yönetmek, infial
oluşturmak ve devletimizin FETÖ/PDY ile mücadelesinde haksızlık
yapıldığı üzerinden kamu vicdanını incitmek üzere hareket ettikleri
açık bir biçimde görülmüştür. Olayın asıl mağduru olan ailelerin
acılarından yararlanmak için örgütlü bir biçimde davranmışlar ve bu
durum cenaze töreninde merhumların bazı aile yakınları tarafından
"şov yapmayın artık acımızı yaşatmıyorsunuz"
sözleri ile tepki görmüştür. Üniversitemizden KHK'lar ile ilişiği
kesilen Selahattin Turan'ın elim olaydan sonra tekrar gündeme
getirdiği Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ile kapatılan Fatih
Üniversitesi arasındaki protokol konusu ve tüm diğer iddialar YÖK
denetleme kurulu ve yargı makamlarınca incelenerek kurumumuz lehine
kapatılmıştır. Üniversitemiz 15 Temmuz sonrasında üzerine düşen
bütün sorumluluğu yerine getirmiş ve yasal çerçevede gerekenleri
yapmıştır. Bu elim olayı provoke eden kişilerin amacı, devletimizin
terör örgütlerine karşı yürüttüğü mücadeleyi ulusal ve uluslar
arası boyutta haksız göstermek, devletimizi itibarsızlaştırmak ve
meydana gelecek kaos ortamından yararlanmaktır. Eskişehir Osmangazi
Üniversitesi ailesi olarak, vicdanlara sığmayan bir olay sonucunda
genç bilim insanlarımızı ve deneyimli bir idarecimizi kaybettik.
Henüz acımız bu kadar taze iken kamuoyunu yanıltmaya yönelik olarak
örgütlü, planlı ve gerçek dışı ithamlara da cevap vermek durumunda
olmanın derin üzüntüsü içindeyiz. Ülkemizin terörle mücadelesinde
aldığı kararları töhmet altında bırakan, kamu kurum ve kuruluşları
ile yöneticilerini yıpratmayı amaçlayan, cenaze törenimizin üzerine
gölge düşüren bu kişileri ve davranışları kabul edilemez buluyor ve
şiddetle kınıyoruz. Bu elim olaya sebep olan katili lanetliyoruz.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi olarak, 49 yıllık geçmişimizde
olduğu gibi bugün de bilime ve ülkemize hizmet etmek ile birlikte
nitelikli öğrenciler yetiştirmek, ülkemizin ihtiyacı olan sağlıktan
mühendisliğe tüm alanlarda önde gelen bölge üniversitesi olma
misyonumuzu layığı ile yerine getirmeye çalışıyoruz."
"İSTİFA EDİYORUM"
Konuşmasının son bölümünde istifa ettiğini açıklayan Gönen,
"Böylesi elim olayların hiçbir şekilde yaşanmamasını
temenni ediyor, kaybettiğimiz görev şehitlerimize Allah'tan rahmet
kederli ailelerine, tüm üniversitemiz camiasına ve milletimize
sabırlar diliyoruz. Başımız sağolsun. 2011 yılından bugüne bilimi
rehber edinerek, yüce Türk milletinin onur ve şerefini yükseltecek
çalışmaları tüm mesai arkadaşlarımla birlikte yapmaya gayret ettim.
Huzurlarınızda Eskişehir Osmangazi Üniversitesi aileme teşekkür
ediyorum. Tüm bu açıklamalardan sonra devletimizin bekası,
soruşturmanın selameti ve üniversitem başta olmak üzere devlet
kurumlarımızın yıpratılmaması adına görevimden istifa
ediyorum" dedi.
(İHA)