Harvard’ın yüzde 100 bursla aldığı Nil, başarısını anlattı
Dünyanın en saygın üniversitelerinden Harvard, başvurunun kapanmasına yarım saat kala yazdığı samimi niyet mektubu nedeniyle Nil Çakırca'yı yüzde 100 bursla kabul etti.
Dünyanın en saygın üniversitelerinden Harvard, başvurunun
kapanmasına yarım saat kala yazdığı samimi niyet mektubu nedeniyle
Nil Çakırca'yı yüzde 100 bursla kabul etti.
Çok mutlu olduğunu belirten genç kız başarısını ise "Kendim
oldum, hiçbir mülakatta ve kompozisyonumda karşımdaki kişiyi
etkilemeye çalışmadım" dedi.
İzmir'de özel bir lisede burslu olarak okuyan 18 yaşındaki Nil
Çakırcı, mezuniyetinin ardından dünyanın en iyi üniversiteleri
arasında gösterilen Amerika'daki Harvard Üniversitesi'ne başvuru
yapmaya karar verdi. Başvuruda bir de niyet mektubu yazılması
isteniyordu. Bir mektup hazırlayan ve hazırladığı mektubu annesine
beğendiremeyen Nil, hemen kalem kağıdı eline alıp bu defa samimi
duygularını anlattığı bir yazı kaleme aldı. Başvurunun kapanmasına
yarım saat kala annesinin sözünü dinleyerek mektubu ile başvurusunu
yapan Nil'in yazdıkları Harvard Üniversitesi yetkilerini çok
etkiledi ve Nil'e 100 burs verildi.
"WHATSAPP UYGULAMASI BENİM İÇİN İLHAM KAYNAĞI
OLDU"
Başarı öyküsünün uzun bir sürece dayandığını paylaşan Nil Çakırca,
"Bu süreç çok uzun bir süreç, yalnız lise 4'te başlayan bir
şey değil lise 1'den beri yoğun çalışmalara başlamıştım.
Amerika'daki üniversiteler özellikle Harward gibi üniversiteler,
yüksek not ortalamasını çok önemsiyor. Bunun dışında ders dışında
katıldığımız aktiviteler de çok önemli ve bu noktada özellikle
liderlik görevi üstlenmiş olmak çok önemli. Be İzmir Amerikan
Koleji sayesinde bu olanakları fazlasıyla edinebildim. Bu okulda
çok fazla sayıda kulüpte, liderlik pozisyonlarında yer aldım.
Bunların dışında tabii ki sosyal servis projelerine öncelik ettim.
Tabi kii yazdığım kompozisyonlar üniversiteye başvururken çok
etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü Harvard gibi bir okula dünya
çapında on binlerce öğrencinin başvurduğunu düşünürsek herkesin
başarısı çok yüksek ve sizi farklı kılan bir şeyin olması
gerektiğine inanmıştım. Bunun için farklı bir şey yazmak istedim
ama kesinlikle karşımdaki kişiyi etkilemeye çalışmadım. Kendim
olmaya çalıştım, kendi hayatımı çok basit bir şekilde yazdım. Benim
hayatımda çok küçük gibi görünen bir şeyi benim kişiliğimin
gelişmesinde nasıl rol oynadığından bahsettim. Başvuru süresine
yarım saat kala annemin de önerisi ile kompozisyonumu baştan
yazdım. Burada ise whatsapp uygulaması benim için ilham kaynağı
oldu. Kendi kişiliğimin nasıl geliştiğini, ailemin değerlerini
nasıl ön planda tutmayı öğrendiğimi ve kendi benliğimi nasıl
keşfettiğimi öğrenmiş oldum" diye konuştu.
"LİSE DÖNEMİNE KADAR AKILLI TELEFONUM YOKTU"
Ailesi ile aldığı en basit karardan en önemli karara kadar
paylaştığını, bu bağlamda kompozisyonunu da annesi ile hemen
paylaştığını belirten Çakırca, "Ben ilk başta ekonomi ile
ilgili bir kompozisyon yazmıştım. O daha farklı bir şey yazmamı
istediğini ima ettiğini hissettim. Annemle beraber kendi hayatımı,
nasıl bir insan olduğumu basit bir şekilde yazıya döktüm
diyebilirim. Ben whatsapp uygulaması ve akıllı telefonlardan
bahsettim. Ailemin bunların zararlı olduğuna dair düşünceleri
vardı. Bu sebeple ben lise 1 dönemine kadar ailemden akıllı telefon
talep etmemiştim. Çünkü gereksinim de duymuyordum. Ailem bana
akıllı telefon alamdı ama annem bana piyano, çello aldı. Kendimi bu
şekilde geliştirmeye başladım" dedi.
MAİLLERİME BAKAM GEREKSİNİMİYLE AKILLI TELEFONLA TANIŞTIM
Maillerine bakmak ve okulla ilgili ilişkilerini kontrol etme
gereksinimini üzerine akıllı telefonla ve whatsapp uygulamasıyla
tanıştığını anlatan Nil Çakırca, "Sınıf gruplarımızdan
arkadaşlarımızla olan iletişim ağının ne kadar güzel ve benim kendi
benliğimi geliştirmemde kuvvetli bir etkiye sahip olduğunu gördüm.
Tüm bunları hayatımdaki küçük anılarımı, arkadaşlarımın bana onarla
sınıf grubundan yardımda bulunduktan sonra beni yemeğe çıkarıp
küçük Oscar heykelciği hediye ettiklerinden bahsettim. Ülkeme geri
dönüp, ülkemdeki çocuklara benim edindiğim fırsatlardan
edinebilmeleri için destekte bulunmak istediğimden bahsettim.
Bunların dışında Amerika'daki eğitimin benim gelişimime, ülkeme
geri döndüğümde daha yerlere gelebilmekte katkı sağlayacağından
bahsettim" ifadelerini kullandı.
"KARŞIMDAKİ KİŞİYİ NASIL ETKİLERİM, DİYE HİÇ
DÜŞÜNMEDİM"
Yazdığım eserin dışında Harvard Üniversitesi Kabul Ofisi'nden de
bir kişiyle mülakat yaptığını anlatan genç kız, sözlerine şöyle
devam etti:
"Aslında bu normal başvuru sürecinde çok karşılanmayan bir
şey mülakat yapması. Mülakat yaptığım kişi ülkeme neden geri dönmek
istediğimi sordu. Ben de Türkiye'deki eğitim sisteminin daha iyiye
gitmesi için çalışmalar yapmak istediğimden bahsettim. Çocukların
hayal etmelerinin önünün açılması gerektiğinden bahsettim. Aslında
sohbet havasında geçen bir görüşmeydi. Bu mülakatta da karşımdaki
kişiyi nasıl etkilerim diye hiç düşünmedim. Her zaman kendim olmayı
hedefledim. Ailem de bana her zaman doğruluğun ve dürüstlüğün
hayatta bir yerlere getirebileceğini öğütlemişlerdi. Ben bu yüzden
hem mülakatımda hem de yazdığım kompozisyonda kendim oldum, gerçek
Nil ne ise onu yansıtmaya çalıştım."
"ÇOK MUTLUYUM, ÖNCE EKONOMİ SONRA HUKUK
OKUYACAĞIM"
Yurt dışında arama motoru Google'da çalışan ablasının kendisi için
önemli bir rol model olduğunu belirten Nil Çakırca, ablasından
mülakatlarda da bahsettiğini söyledi.
Kazandığı için çok mutlu olduğunu belirterek duygularını paylaşan
Nil Çakırca, "Herkesin hayallerindeki okuldur benim de
hayallerimi süsleyen bir okuldu. Herkesin desteği ile yazdığım
kompozisyonlar, sınavlardaki başarılarım, mülakatlardan
harmanlanmış koskocaman bir sonucun içinden çıkıp güzel bir sonuca
vardığım için çok mutlu hissediyorum kendimi. Harvard'da ne
okuyacağıma henüz karar vermedim. Ekonomi okuduktan sonra hukuk
okuluna devam etmek istiyorum. Bunun sonucunda başarılı bir hukukçu
olarak, eğitim alanında güzel şeyler yapmayı hedefliyorum"
dedi.
(Abdülaziz Baydilli /İHA)