"Harem-i Şerif tüm İslam aleminin onurudur"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kudüs'teki Harem-i Şerif tüm İslam aleminin onurudur, namusudur. İslam dünyasının tepkisiz kalması mümkün değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kudüs'teki Harem-i
Şerif tüm İslam aleminin onurudur, namusudur. İslam dünyasının
tepkisiz kalması mümkün değildir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23-24 Temmuz tarihlerinde
Körfez ülkelerine gerçekleştireceği ziyaretin ilk durağı olan Suudi
Arabistan'a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde
açıklamalarda bulundu. Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'da
gerçekleştireceği resmi temaslara ilişkin değerlendirmelerde
bulunan Erdoğan, "Mescid-i Aksa'ya karşı son birkaç gündür
sergilenen pervasızlıklar, İslam dünyasını derinden üzmektedir.
Kudüs'teki Harem-i Şerif, sadece Filistinlilerin değil 1,7
milyarlık İslam aleminin onurudur. Kısıtlamalar ile Müslümanların
onurlarının incitilmesi karşısında İslam dünyasının tepkisiz
kalması beklenemez. Ülke olarak tepkimizi ortaya koyduk. İslam
İşbirliği Teşkilatı olarak gerekli açıklamalarımızı yaptık. Bizler
başta Kudüs olmak üzere tüm dinlerin barış içinde yaşamasını
sağlamış köklü bir medeniyetin mensuplarıyız. Mahmud Abbas ve
İsrail Cumhurbaşkanı ile telefon görüşmelerim oldu. Dün de Fransa
Cumhurbaşkanı Macron ile durumu ele aldık. Uzun uzadıya bir
değerlendirme yaptık. Kim olursa olsun insanların can, mal ve
ibadet haklarına yönelik saldırıları tasvip etmediğimizi ifade
ettik. İslam dünyasının yeni ayrılıklara değil işbirliğine ve
dayanışmaya ihtiyacı var. Böylesine hassas bir dönemde enerjimizi
iç tartışmalarla heba etmemeliyiz. Katar krizinin ilk anlarından
itibaren biz istikrar, dayanışma ve diyalogdan yana olduk.
Taraflara gerekli telkinleri yaptık. Krizin daha fazla uzamasının
kimseye bir faydası yok. Mevcut krizden istifade edenler, kardeş
kavgasının alevlenmesi için fırsat kollayan hasım
çevrelerdir" dedi.
Katar krizine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Burada bir hakkı teslim etmekte fayda görüyorum.
Katar, krizin ilk anlarından itibaren aklı selim ile davranmıştır.
Sorunun diyalogla çözüme kavuşması için çaba sarf etmişlerdir.
Açıklamada ortaya konan iradeyi takdirle karşıladığımı belirtmek
istiyorum. Herkesin gerekli mesajları çıkaracağına inanıyorum.
Ziyaretimizin bölgemiz için hayırlara vesile olmasını temenni
ediyorum" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN İÇİNDE AJAN PROVOKATÖRLÜK YAPANLARA KARŞI
TÜRKİYE DE ELİNDEN GELENİ YAPACAKTIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra basın mensuplarının sorularını
yanıtladı. Almanya Dışişleri Bakanı'nın "Türkiye'ye çok
fazla sabır gösterdik" ve Almanya'daki Türklere yazdığı
mektupta "Tepkimiz size değil, Türk hükümetine"
şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Türkiye her şeyden önce bir hukuk devletidir, sosyal bir
devlettir, laik bir devlettir. Bu anayasasında zaten amir hükümler
olarak yerini bulmaktadır. Türkiye'nin demokratik sosyal bir hukuk
devleti olarak içişlerine kimsenin karışmaya yetkisi yoktur. Ve
gerek güvenlik, gerek yargı süreci içerisindeki atılmış adımları
atmaya da kimsenin yetkisi yoktur. Türkiye'nin içinde ajan
provokatörlük yapan, hatta hatta bunu diplomatik servislerini
kullanmak suretiyle sürdürmeye gayret edenlere karşı Türkiye de
elinden geleni yapacaktır. Fakat ben Alman Dışişleri Bakanı'nın
şahsında Alman yetkililerine bir şeyi devamlı söyledim. Bizler
NATO'da beraberiz, AB süreci içerisinde müzakereci bir devletiz.
Dolayısıyla aramızdaki stratejik ortaklık yeni değil. Uzun zamandır
ortaklığımız var. Bu ortaklığa gölge düşürecek herhangi bir adım
atılmamalıdır. Türkiye'den kaçan teröristleri Almanya'da
barındırırsanız, onlara hatta teşvik imkanı verirseniz, üstelik
suçlu konumunda olursa ki Türkiye'de yargılanıp suçlu göründüğü
halde tutuksuz yargılanma sebebiyle serbest bırakılanı siz alır
bağrınıza basarsanız, bunu konuşturmak suretiyle ödüllendirirseniz,
Cumhurbaşkanlığı makamında bunları ağırlarsanız bizim sizlere
bakışımız o kadar rahat olmaz" dedi.
"TÜRKİYE'DE BULUNAN ALMAN ŞİRKETLERİNE KARŞI SORUŞTURMA
YOKTUR"
Almanya'ya 4 bin 500 dosya verildiğini aktaran Cumhurbaşkanı
Erdoğan, "Ve bu dosyalar tamamen terör örgütü PKK'ya ait
dosyalar. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti devletine darbe girişiminde
bulunan FETÖ terör örgütünün birçok mensubu Almanya'da cirit
atıyor. Bunların isimleri verildi. Bunlar bize iade edilmeyecek,
siz sürekli olarak iki tane burada bir tanesi tutuklu olmak
kaydıyla, bir diğeri şu anda gözaltı süresi henüz dolmadı. Böyle
bir süreçte olmasına rağmen kalkıp bunlarla Türkiye'yi
sıkıştıracaksınız. Yok böyle bir şey. Türkiye yargının gereği neyse
bunu işletmektedir. Ama Almanya'da şu anda siyasetin içerisinde
olanlar, kalkıp da Ekim'de yapılacak seçimler için bir pazar
oluşturmaya çalışıyorlarsa o bizi pek de ilgilendirmiyor. Ve medya
organlarında başta şahsım olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletine
yönelik saldırıların affedilir bir tarafı yoktur. Türkiye'de
bulunan Alman şirketlerine karşı soruşturma kovuşturma da yoktur.
Yalan yanlış uydurma haberlerdir" diye konuştu.
"HA ALİ, HA VELİ"
Terör örgütü YPG'nin ismini değiştirmesine ilişkin bir soru üzerine
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ha Ali, ha Veli. Değişen bir şey
yok. Biz kimin kim olduğunu gayet iyi biliyoruz. Her ikisi de aynı.
Bunların nerede nasıl cirit attığı ortada. Aslolan tabelayı
değiştirmek değil, içeride ne var budur. Bunları zaten istihbaratı
ile takip eden Türkiye var. Kollarındaki kokartlarla terör
örgütünün kokartını taşıyanları da biliyoruz. Dostlar birbirini
aldatmamalı" ifadelerini kullandı.
(Ferhat Yasak / İHA)