Halep’teki konvoya Şii milisler mi saldırdı ?
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, Halep'teki konvoya yapılan saldırıya ilişkin, "İranlı milisler yaptığı konusu teyide muhtaç bilgilerdir. Kesin bir şey söylemem mümkün değildir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hüseyin Müftüoğlu, Halep'teki
konvoya yapılan saldırıya ilişkin, "İranlı milisler yaptığı
konusu teyide muhtaç bilgilerdir. Kesin bir şey söylemem mümkün
değildir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Müftüoğlu, gündeme ilişkin basın
mensuplarının sorularını yanıtladı. Halep'te İran komutasındaki Şii
milislerin tahliye edilmek üzere bekleyen hasta ve yaralıların
bulunduğu araç konvoyuna ateş açtığı yönündeki haberlerle ilgili
bilgi veren Müftüoğlu, "Halep'ten tahliyeler başladı.
Başlar başlamaz da konvoy silahlı saldırıya uğradı. Bir saldırı
olduğu konusunda bize bilgiler ulaştı ve 1 ölü, 4 yaralı olduğu
yönünde haberler yer aldı. Bu bilgiyi teyit etmeye ihtiyaç var
ancak bir saldırı olduğu yönünde bilgiler bize ulaştı. Bu üzüntü
vericidir. Dün sabah gerçekleşmesi gereken tahliyeler maalesef
sahadaki bir takım unsurların engellemeleri sebebiyle
gerçekleşmemişti. Biz Türkiye olarak tekrar devreye girdik.
Görüşmeler sonucu dün akşam mutabakat yeniden sağlandı ve
tahliyelerin yeniden başlaması konusunda bir gelişme yaşandı.
Yeniden nefesler tutuldu ve tahliyenin sorunsuz bir şekilde
gerçekleşmesini beklerken maalesef son aldığımız haber konvoya
saldırı yapıldığı. Halep'te bir insanlık suçu işlenmektedir.
Türkiye buna sessiz kalmadı ve kalmayacaktır. Gelişmeleri yakından
takip ediyoruz. Oradan öncelikli olarak yaralı ve hastaların,
sivillerin ve daha sonra da muhalif güçlerin ayrılmasına ilişkin
anlaşmanın uygulanmasını destekliyoruz" diye konuştu.
"NİYETİMİZ, TAHLİYE EDİLENLERİN KENDİ VATANLARINDA KALMASI
YÖNÜNDEDİR"
Halep'ten tahliye edilen sivillerin hangi kamplarda kalacağı
yönündeki soruya Müftüoğlu, "AFAD ve Kızılay bu yönde ciddi
çalışmalar gerçekleştiriyor. İlk hedef hastaların ve yaralıların
gecikmeksizin Suriye'deki veya gerekiyorsa Türkiye'deki hastanelere
biran önce nakledilmesidir. Sivillerin daha fazla zorluk çekmeden
biran önce oluşturulacak kamplarda barındırılmalarının sağlanması
ise ikinci hedefimizdir. İlk etapta hedef, sınırın öbür tarafında
oluşturulacak kamplarda sivillerin barındırılmasının sağlanması.
Olası bir insan hareketine yönelik AFAD ve Kızılayın hazırlıkları
bu yönde devam ediyor. Türkiye zaten 3 milyona yakın göçmeni
bağrında barındıran bir ülke. Türkiye göçmenlere karşı her zaman
hazırlıklı bir ülkedir. Bizim bu konuda herhangi bir sıkıntımız ve
altyapı eksikliğimiz yok. Ancak niyet, istek ve arzumuz, bu
insanların kendi ülkelerinde, kendi vatanlarında kalması
yönündedir" yanıtını verdi.
"HERKES SUSSA BİZ SUSMAYACAĞIZ"
Bugün Halep'ten tahliye edilen sivillerin kimlerden oluştuğu sorusu
üzerine Müftüoğlu şu cevabı verdi:
"Daha önce varılan mutabakatta öncelikli olarak yaralı ve
hastaların tedavisi şeklinde bir mutabakata varıldığı göz önünde
bulundurulursa, ilk grubun yaralı ve hastalardan oluşması ihtimali
mümkün. Kesin bir bilgi veremiyorum. Buraya gelmeden önce en son
aldığım bilgi bir ateş açıldığı yönündeydi. Benim tahminim ilk
etapta ayrılanlar, öncelikli olarak tahliye edilmesi gereken hasta
ve yaralılar olsa gerek."
Bir basın mensubunun "Bu yoğun diplomasi trafiğine rağmen
Suriye'de çözümlenemeyen nedir?" sorusu üzerine Müftüoğlu,
"Ortam çok kırılgan. Birçok aktörün bulunduğu bir ortamda
ister istemez değişik unsurlar her an her gelişmeyi
etkileyebiliyor. Birçok aktör sahnede. İster istemez değişik
görüşler, yaklaşımlar bazı konularda netice alınmasını engelliyor.
Halep'te işlenen insanlık dramındaki en büyük sorumlu Esad
rejimidir. Türkiye'den başka çok fazla bu olayı uluslararası
toplumun gündeminde tutmaya çabalayan ülke yok gibi. Türkiye
sürekli bu çabaları gösteriyor. Gelen mesajlarda Türkiye bir
kurtarıcı şeklinde görülüyor. Herkes sussa biz susmayacağız. Bu
insani koridorun gerçekleşmesi yönündeki çabalarımızı sürdüreceğiz.
Bu insanlık suçunu kimin işlediği ortadadır. Esad rejimi katliam
yapıyor, insanlık suçu işliyor" açıklamasını yaptı.
Saldırıyı İran komutasındaki Şii milislerin yapıp yapmadığına
yönelik de bilgi veren Müftüoğlu, "İranlı milisler yaptığı
konusu teyide muhtaç bilgilerdir. Kesin bir şey söylemem mümkün
değildir. Olaylar çok hızlı gelişiyor. Belirli olan unsur ise Sayın
Bakanın mevkidaşı ile telefonda 4 kez görüştüğüdür. İran önemli bir
aktör. Yalnız dün geceki tahliye anlaşmasının Sayın
Cumhurbaşkanımızın, Rusya Devlet Başkanı Putin ile görüşmesinin
ardından yeniden gündeme geldiği gerçeğini göz ardı etmememiz
gerekiyor" dedi.
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Yunanistan'a kaçan 8
darbecinin son durumu hakkında ise Müftüoğlu şu bilgileri
verdi:
"Yunanistan'da bulunan 8 askere ilişkin olarak temyiz
süreci devam ediyor. 8 askerden 3'ünün iadesi yönünde karar
verilmişti. Biz bu aşamaların biran önce tamamlanması ve 8
darbecinin gecikmeksizin ülkemize iadesi konusunda beklentimizi
ifade etmek istiyorum."
(İHA)