Hakkari’de iki yeni süsen bitkisi keşfedildi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde iki yeni süsen bitkisi keşfederek, bilim dünyasına tanıttı.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Biyoloji
Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, Hakkari'nin
Şemdinli ilçesinde iki yeni süsen bitkisi keşfederek, bilim
dünyasına tanıttı.
Ünlü botanikçi Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, Hakkari'nin
Şemdinli ilçesinde ilkini 2006, ikincisini 2013 yılında yaptığı
arazi çalışmalarında topladığı bitkilerden örnekler alarak
mikroskopla yaptığı araştırmalarda yeni bir tür olduğunu keşfetti.
Bitkilerden birine ‘Iris koyuncui', ikincisine 'Iris zagrica subsp.
hakkariensis' ismini veren ünlü botanikçi Fırat, keşfedilen iki
yeni bitki türünü "Phytotaxa" adlı bir
uluslararası prestijli bilim dergisinde yayımlandı. İHA muhabirine
konuşan ünlü botanikçi Mehmet Fırat, süsen bitkisinin bazı
türlerinin milattan önce Antik Mısır medeniyetinde kadınların
günümüz rujlara benzer süs malzemeleri olarak kullandığına dikkat
çekti. Keşfettiği ilk bitki türüne üniversite hocasının, ikinci
türe ise Hakkari'nin adını verdiğini ifade eden Fırat, "İlk
olarak 2006 yılında Şemdinli Beyazdağ civarında Haruna Geçidi
arasında bir araştırma yapmıştım. İlginç bir bitki görmüştüm.
Bitkinin farklı olduğunu anlamıştım. Fakat biz bilim insanları
yaptığımız çalışmalara hemen karar vermiyoruz. 2016 yılına kadar
ara ara 10 yıl boyunca arada araziye giderek popülasyon gözlemleri
yaptım. Prof. Dr. Mehmet Koyuncu'nun adını verdim. ‘Iris koyuncui'
bir Süsen çeşididir. İkinci bitkiyi ise aynı şekilde Şemdinli
tarafında buldum. Derecik ile Dağlıca arasında 2013 yılında o dönem
barış süreci de olduğu için arazide rahat çalışabiliyorduk.
Keşfedilen ‘Iris zagrica subsp. hakkariensis' adını Hakkari'den
almıştır" dedi.
"BİTKİ ULUSLARARASI BİLİM DERGİSİNDE
YAYINLANDI"
Keşfedilen bitkilerin Süsen çeşidi olduğunu belirten Fırat,
Türkiye'de daha önce 49 türünün olduğunu dile getirerek,
"Yaptığımız iki çalışmanın sonucunda bitkileri uluslararası
yayın yapan Phytotaxa adlı prestijli bilim dergisinde yayımladık.
İlki 2016'da, ikincisi 2017'de yayınlandı. Bu bitkiler süs
bitkileridir. Ülkemizde bu bitkiden 49 tür vardı. Yani keşfedilen
iki türle beraber 51 tür oldu. Dünyada ise doğal 280 türü var.
Totalde doğal olarak kültürleriyle birlikte 400'e
yaklaşıyor" diye konuştu.
"MİLATTAN ÖNCE ANTİK MISIR'DA KULLANILMIŞ ÖZELLİKLERİ
VARDIR"
Cinsin bazı türlerinin Antik Mısır medeniyetinde kadınlar
tarafından dudağı kırmızı ve dolgun gösterme özelliği nedeniyle ruj
olarak kullanıldığına dikkat çeken Fırat, "Bunlar herhangi
bir yiyecek ve yahut da kimyasal olarak pek kullandıkları yoktur.
Fakat bitkinin Antik Mısır çağında bazı türlerini kadınlar ruj
olarak kullanmışlardır. Mor ve koyu renkli olanları oje gibi de
tırnaklarına sürerek kullanmışlar. Bir de bunların bazı asidik
özellikleri olan türlerini ezerek suyunu dudaklarına sürerek,
dudakta kanın toplanması sağlanmıştır. Bu da dudakları daha dolgun
ve daha kırmızı görünmesini sağlamıştır. Milattan önce Antik
Mısır'da kullanılmış özellikleri vardır. Güzel süs bitkileridir.
Ülkemiz için de biyoçeşitlilik için önemli katkı
sağlamıştır" şeklinde konuştu.
"BU İŞ DIŞARINDAN GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ KOLAY DEĞİL"
Sadece bir türü keşfetmek için 10 yıl boyunca araziye giderek
popülasyonlarını gözlemlediğini belirten Fırat, "2006
yılında bu bitkiyi gördüm. 2016 yılına kadar 10 yıl boyunca her
senenin nisan ayında araziye giderek, tek tek popülasyon gözlemleri
yaparak, farklı alanları tarayarak dünyadaki örnekleriyle
karşılaştırarak farkına varıyoruz. Bunun için dünyadaki bütün
bitkileri bileceksiniz ki mukayese edebilesiniz. Araziye gitme
şartları çok zordur. Dolayısıyla siz dağları dolaşıyorsunuz.
Yırtıcı hayvanlar var, güvenlik sıkıntısı var. Özellikle Hakkari
coğrafyası çok vahşi ve çok zordur. Hakkari coğrafyası, yeryüzünde
gördüğüm en vahşi coğrafyalarından bir tanesidir. Gidilmemiş çok
yer var. 2013-2014 sürecinde gidilmemiş yerlerin aşağı-yukarı
hepsine gittim. Şu ana kadar çok sayıda yeni tür
yayınladım" şeklinde sözlerini tamamladı.
(Yılmaz Sönmez /İHA)