Görevi devretti, hızlı trenle İstanbul'a gitti
Meclis Başkanlığı görevini Celal Adan'a devreden Binali Yıldırım, devir teslim töreninden sonra eşi ve torunlarıyla hızlı tren ile İstanbul'a gitti.
Eşi Semiha Yıldırım ve torunları ile birlikte hızlı trenle
İstanbul'a hareket eden Binali Yıldırım, trende gazetecilere
açıklamalarda bulundu. Binali Yıldırım'ın torunları ile yaşadığı
diyalog da kameralara yansıdı. Yıldırım'ın torunu Ali,
"Dede hızlı trene bindik ama niye hızlı gitmiyor
bu" diye dedesine sorunca, Bina Yıldırım da
"Gençler hızlı. Bunlar z kuşağı. Z kuşağı olunca daha hızlı
hayat akıyor. Şimdi televizyonlar senin konuşmanı verecek bizimki
güme gidecek nasıl yapacağız" diyerek espri yaptı.
Semiha Yıldırım ise, "İnşallah hayırlısı olur. Bizim için
daha iyi, çocuklar, torunlar orada en azından beraber
oluruz" ifadelerini kullanırken, Binali Yıldırım da,
"İstanbul'da aile bireyleriyle daha fazla görüşme imkanımız
olacak" dedi.
"BU TECRÜBEYLE İSTANBUL'DA DA GÜZEL İŞLER YAPILACAĞINA
İNANIYORUM"
İstanbul'un müjdelenmiş bir şehir olduğunu söyleyen Binali
Yıldırım, "Dünya başkenti bir şehre hizmet etmeyi borç biliyorum.
İstanbul'a geldiğimde 11 yaşındaydım. Lise, üniversite okudum,
evlendim, çocuklarım oldu. İstanbul beni ben yapan, bu konuma
getiren bir şehir ve bundan dolayı İstanbul'a hizmet etmek büyük
bir onur. Bu kararı tabi İstanbul halkı verecek. Belediye Başkanı
seçilirsek İstanbul için yapacağımız çok güzel hizmetler var.
İstanbul'un sorunlarını biliyoruz, İstanbulluların beklentilerini
biliyoruz. Bu tecrübeyle İstanbul'da da güzel işler yapılacağına
inanıyorum" ifadelerini kullandı.
"ZAMAN ZAMAN ANKARA'YA GELECEĞİZ, TEMELLİ TERK
ETMİYORUZ"
Ankara'nın Türkiye'nin başkenti, İstanbul'un da ekonomi, kültür ve
ticaretin başkenti olduğunu, İstanbul'un dünyada emsali olmayan bir
şehir olduğunu belirten Yıldırım, "Ankara'da özleyeceğiniz
ilk şey nedir" sorusuna şu ifadelerle cevap verdi:
"Ankara'da 2002'den beri sürekli buradayız. Bakanlık, Başbakanlık,
Meclis Başkanlığı görevlerinden dolayı. Ankara'yı öğrendik desek
yanlış olur. Bir şehri öğrenmek yürüyerek şehirde kaybolmak demek.
Ankara'da 4 tane kapı öğrendik. Bakanlık kapısı, Meclis'in kapısı,
Çankaya Köşkü'nün kapısı, Beştepe'nin kapısını öğrendik. Şehrin
sosyal, kültürel, gündelik hayatına yönelik çok fazla vaktimiz
olmadı. Ankara her şeye rağmen siyasetin kalbidir. Zaman zaman
Ankara'ya geleceğiz, temelli terk etmiyoruz."
"YAPTIKLARIMIZ YAPACAKLARIMIZIN TEMİNATIDIR"
Seçimlere kalan 39 gün içinde her ilçede programlar yapılacağının
altını çizen Yıldırım, "İstanbul Türkiye'nin özetidir.
İstanbul, Türkiye'nin birliği ve beraberliğini en güzel şekilde
temsilidir. Amacım, İstanbulluları, nereden gelirse gelsin ister
Hakkari'den ister Edirne'den gelsin, kendi memleketine olan sevgisi
devam etsin ama ‘İstanbulluyum, İstanbul benim geleceğim'
diyebilsin istiyoruz. İstanbul aidiyetini çok önemsiyoruz. Bir
şehrin sahiplenilmesi, o şehirde yaşayanlar tarafından ne kadar
fazla olursa şehir o kadar güçlü olur. Eğer İstanbullu bize destek
verir, güvenir, belediye başkanı yaparsa öncelikli hedefim İstanbul
aidiyetini, kimliğini daha da güçlendireceğiz. İstanbul ekonomisini
büyütmek demek Türkiye'nin büyümesi demek. Bu şehrin mutlaka öncü
rolünün devam etmesi lazım. Yaptıklarımız yapacaklarımızın
teminatıdır" dedi.