Gizli tanık, FETÖ'nün kullandığı yöntemleri detaylarıyla anlattı
FETÖ/PDY çatı davasında dinlenen gizli tanık Bulut, FETÖ'nün kullandığı yöntemleri detaylarıyla anlattı.
FETÖ/PDY çatı davasında dinlenen gizli tanık Bulut, FETÖ'nün
kullandığı yöntemleri detaylarıyla anlattı.
Darbe girişiminden önce açılan ve aralarında terör örgütü elebaşı
Fetullah Gülen'in de yer aldığı 73 sanığın yargılandığı Ankara 4.
Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel
Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) çatı davasında gizli tanık Bulut
dinlendi.
Tanık Bulut, "şike kumpası", "himmet adı altında iş adamlarında
haraç alınması", "Özel Harekat Daire Başkanı Oktay'ın şüpheli
ölümü", "belediyelerin ele geçirilmesi için planlar" ile "örgüt
üyelerinin deşifre olmamaları için kullandıkları yöntemleri"
detaylarıyla anlattı.
Ortaokulda örgütle tanıştığını, lise ve üniversite öğrenimi boyunca
da bu yapıyla irtibatını devam ettirdiğini belirten Bulut,
"Terörist başı Gülen'in kitaplarını okuyorduk, abilerin
sohbetlerine katılırdık. Sistematik bir şekilde bizde tam bir
aidiyet yapısı geliştirdiler. Anadolu'dan gelen insanlar olarak
'ilayıkelimetullah', 'irşat' gibi kulağa hoş gelen hedefler
belirliyorlardı." dedi.
Örgüt içinde ilk başlarda basit görevler verildiğini, daha sonra
kişinin muhakeme yeteneğine göre yönlendirildiğini belirten Bulut,
sadakat gösterenlerin kariyer planları, sosyal çevresi ve özel
hayatına ilişkin bütün planlamaların örgüt tarafından yapıldığını
ifade etti.
"HİZMET İÇİN YAPILAN HARAMLAR, HELAL
DEĞERİNDEDİR"
Örgütteki gizlilik, sadakat ve itaat anlayışına değinen gizli tanık
Bulut, FETÖ'de mutlak bir itaat anlayışının hakim olduğunu
belirterek, "Sık kullanılan 'Gayretullaha dokunmak' diye bir tabir
vardır. Yani hayatın perişan olmasına sebebiyet verecek bir durum.
Sadakat göstermeyenlerin böyle bir akıbet yaşayacaklarını iddia
ederler. Örgütü koruma için yapılan tedbirlerle ilgili son
zamanlarda duyduğum bir durum var. Olası bir polis baskını
sırasında abi ve ablaların, eş değiştirme yaptıkları söylemlerini
isteyebilecek kadar namusu hiçe sayan bir anlayışı hakim bunlarda."
iddiasında bulundu.
Alkol almamasına rağmen 2004'te örgüt yöneticileri tarafından
içkili bir toplantıya gönderildiğini belirten Bulut, "Alkollü bir
ortamda olacağım söylendi. 'Yaptığın bir haram, bin kat daha fazla
sevaba kazanacaksın. Hizmet için yaptığın haramlar, helal
değerindedir.' dediler. Allah'ın haram kıldığını helal kılacak
direktifler de gördük." ifadelerini kullandı.
"HİMMET ADI ALTINDA HARAÇ ALIYORLARDI"
FETÖ'nün anlayışında paranın tartışılmasız bir yer edindiğini,
paraya ulaşmak için her yolu mubah saydığına dikkati çeken Bulut,
"Para bunlar için dinden daha önemlidir, 'Para varsa hizmet vardır'
anlayışı, para için her yol mubahtır sonucunu beraberinde
getiriyor." tespitini yaptı.
Örgütün, emniyet ve yargıdaki mensupları aracılığıyla iş
adamlarından himmet adı altında haraç aldığını vurgulayan Bulut,
şöyle devam etti:
"Örneğin bir iş adamı himmet vermeye yanaşmıyor. Bu şahsın
mahremine yönelik bir çalışma yapılıyor. Semt imamları,
bölgelerinde belirlemiş oldukları şahısları, devlet içindeki
adamlarıyla çembere alınıyordu. Sonuçta o kişinin biyografisi
çıkarılarak himmet adı altında haraç alınıyordu. Kamu ihalelerinin
örgütün kontrolü dışına çıkmayacak isimlere verilmesi
isteniliyordu. Diyelim ki örgütten olmayan biri ihaleye için
başvurdu. Bir bakmışsınız o şahıs organize şubece kimlik kontörlü
için alınıyordu. Bel altı vurmayı örgüt çok iyi benimsemiştir. Bunu
Türkiye'de zamanında çok sistematik olarak kullandı."
"ANAYASA MAHKEMESİ ÖNÜNDE ÖDEME YAPILDI"
"Futbolda şike" soruşturmasını yürüten savcı ile yaptığı görüşmeyi
de anlatan Bulut, o dönem soruşturma kapsamında gözaltına alınan
Serdar Adalı'nın serbest bırakılması için çaba sarf ettiğini
belirterek sonrasında yaşanılanları şöyle anlattı:
"Benim üstüm olan biri, Adalılarla muhabbeti, dostluğu vardı.
'Serdar Adalı'yı kurtarabilir miyiz?' diye rica etti. Çeşitli
görüşmeler yaptık, soruşturmayı yapan savcının yanına gittim. O da
'İlgili yerlerin haberi var mı?' diye sordu. Daha sonra savcı Cihan
Kansız ile de görüştüm. Ancak bu aşamada yardımcı olamayacağını,
dışarıdakilerle görüşmemi istedi. Anadolu yakasındaki FEM
dershanesinde toplantı yapıldı. Bunların himmette bulunabileceğini
söyledim. 'Serdar Adalı'nın ağabeyi Hünkar Şevki Adalı'ya geçmiş
olsun için gidelim, niyetlerini anlayalım' dedim. Şevki Adalı ile
görüştük. Avukatı Ömer Durak vasıtasıyla himmet talebi yapıldı ve
Anayasa Mahkemesinin önünde ödeme yapıldı."
"ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİ ELE GEÇİRDİLER"
Gizli tanık Bulut, "Himmet adı altında alınan haraçların" kalıcı
hale getirilmesi için örgütün İzmir, Adana gibi büyükşehir
belediyelerini ele geçirmek için planlar yaptığını ve bunu Adana'da
uyguladığını kaydetti.
Örgütün Akdeniz sorumlusu olarak görev yaptığı dönemde Adana
Büyükşehir Belediyesine daire başkanlarını, şube müdürlerini, genel
sekreteri ve yardımcıların, genel müdürleri hatta zabıtalara kadar
bütün atamaları kendisinin yaptığını savunan Bulut, "Adam memur
olmak için 25 bin lira veriyordu. Bu şekilde bir kalemde 20 trilyon
kadar bir para himmet alındı. Daha sonra maaşlarını aldıklarında da
düzenli olarak himmet veriyorlardı. Adana'da bulunduğumuz dönemde
örgüt 1 milyar TL'nin üzerinde para aldı. Bunlar belgeleriyle
ortaya koydum. Adana belediyelerin ele geçirilmesi için ilk pilot
ildir." ifadelerini kullandı.
Adana yürütülen soruşturma kapsamında, örgüte mensup kişilerin
isimlerini ilgililere verdiğini dile getiren Bulut, şunları
söyledi:
"İşin hizmet değil de ihanet olduğunu fark ettiğimde, bu oyunun bir
parçası olmayalım diye uyarılarda bulundum. Devletimizin sırlarının
ifşa etmeye çalışan savcı Özcan Şişman, eşimi alıkoyduğum
iddiasıyla hakkımda gözaltı kararı çıkardı. Tutuklandım, adli
mahkum olmama rağmen dosyamın üzerine 'PKK' yazılarak hedef
gösterildim. Öldürülme tehlikesine karşı bir gece cezaevim
değiştirildi."
"ÖZEL HAREKATÇI OKTAY İNFAZ EDİLDİ"
Bulut, tanık olarak beyanını tamamlamasının ardından mahkeme
heyeti, müşteki, sanık ve avukatların sorularına cevap verdi.
İntihar ettiği iddia edilen eski Emniyet Genel Müdürlüğü Özel
Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay'ın eşi Şengül Oktay, kocasının
ölümüyle ilgili bilgisini bulunup bulmadığını sordu.
Gizi tanık Bulut da Oktay'ın infaz edilmiş olabileceğini
belirterek, "Behçet Oktay örgütün hedefindeydi. Milli duruşu olan
vatan sevdalısı bir adamdı. Örgütten bağlarımı kopardıktan sonra
kendisiyle iki kez görüşmem oldu. Örgüt doğuda bir kalkışma, halkı
tahrik edip hükümeti zaafa uğratma planı yapıyordu. Bunun için özel
harekat polislerini halka karşı kullanmayı planlıyordu. Oktay'ın da
buna boyun eğmeyeceği biliniyordu. Bunun için infaz edildiği
kanaatindeydim. Bilgi sahibi değilim ama örgütün reflekslerini çok
iyi biliyorum." iddiasında bulundu.
GİZLİ TANIK "YAĞMUR" HAKKINDA YAKALAMA KARARI
Sanık Hidayet Karaca'nın bazı olaylarla ilgili tarih, yer ve saat
sorması üzerine, gizli tankı Bulut, soruların kimliğinin deşifre
edilmesine yönelik olduğu için cevap vermek istemediğini dile
getirdi.
Karaca'nın davanın firari sanığı Ekrem Dumanlı ile ilgili soru
yöneltmesi üzerine Bulut, "Siz Dumanlı'nın avukat mısınız? Ülkesine
gelip hesap versin, o soruyu bana o yöneltsin." cevabını verdi.
Öte yandan bir diğer gizli tanık Yağmur'un dinlenmesi için
mahkemenin yazdığı müzekkereye gelen cevapta, 17 Mart 2016'da
Kazakistan'a gittiği belirtilen tanık hakkında, Ankara 16. Asliye
Ceza Mahkemesi tarafından yakalama kararı çıkartıldığı ifade
edildi.