Gelibolu'da 579 yıllık hamam restore ediliyor
ÇANAKKALE'nin Gelibolu İlçesi'nde Çandarlı Halil Paşa'nın İznik'teki imaretine vakıf olarak yapılan 579 yıllık tarihi Şengül Hamamı restore edilmeye başlandı.
ÇANAKKALE'nin Gelibolu İlçesi'nde Çandarlı Halil Paşa'nın
İznik'teki imaretine vakıf olarak yapılan 579 yıllık tarihi Şengül
Hamamı restore edilmeye başlandı.
Gelibolulu armatör Mehmet Aksoy, 579 yıllık tarihi Şengül Hamamı'nı
yıllar önce satın alan babası merhum Yakup Aksoy'un hatırasını
yaşatmak amacıyla restore ettirmeye karar verdi. Restorasyon
çalışmalarının danışmanlığını Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi'nden Prof. Dr. Oğuz Ceylan üstlendi. Tarihi binanın
restorasyonuna, dönemin işçiliğine ve harç sanatına bağlı kalınarak
başlandı. İşadamı Mehmet Aksoy, yapımı 15'nci yüzyılın ilk
çeyreğine denk gelen yapının, restorasyonu öncesinde
gerçekleştirilen kurtarma kazısıyla 10 kamyon hafriyat atıldığını
söyledi. Tarihi hamamın aslına sadık kalınarak restore edileceğini
anlatan Aksoy, "Bu tarihi binayı yıllar önce babam Yakup Aksoy
satın almıştı. Restorasyonunu babamın anısını yaşatmak amacıyla
yapıyoruz. Bu ecdat yadigarını en güzel şekilde restore edeceğiz"
dedi.
ERKEN OSMANLI ÖRNEĞİ
Prof. Dr. Oğuz Ceylan ise Şengül Hamamı'nın diğer hamamlardan en
büyük farkının, soyunmalık ve ılıklık arasında Osmanlı dönemi
öncesi Türk hamamlarında görülen bir aralık bulunması olduğunu
söyledi. Restorasyonun tamamlanmasıyla tarihi yapının yeniden hayat
bulacağını ifade eden Ceylan şöyle konuştu:
"Bu hamam, erken Osmanlı örneklerinden bir tanesi. Çok önemli bir
duvar tekniği var. Her taşın altında birer tuğla bulunuyor. Erken
Osmanlı özelliğini taşıyor. Bu bir Selçuk geleneğidir. Daha sonra
bu gelenek kaybolacak ve tuğla sırasını hatıl olarak görmeye
başlayacağız. Yani 100, 110 santimetrede bir tuğla sınırı görmeye
başlayacağız. Çok önemli ve özgün bir hamam bu. Bu yüzden
restorasyonu için elimizden geleni yapacağız."
'DENİZCİLERE ÖZGÜ'
Binanın restorasyonda, orijinalinde olduğu gibi yine horasan harcı
kullanılacağını belirten Ceylan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim geleneksel Osmanlı mimarisinde hamamlar her zaman şehrin
merkezinde olur. Cami ile ilişki içerisindedir ve bu kuraldır
adeta. Ama bu hamamın çok özgün bir konumu var. Biz buna açık
hamamlar diyoruz. Mahallenin dışında ve deniz kıyısında olması
nedeniyle, büyük bir olasılıkla denizcilere özgü olduğu bize
söylendi."