Geçen Yıl 5 Bin 200 Beklenirken 2 Bin Kök Hücre Nakli Yapıldı
ANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ertem, Türkiye'de her yıl 5 bin 200 kök hücre nakil uygulanması beklenirken, geçen yıl 2 bin naklin gerçekleştirildiğini belirterek, “Bir başka deyişle ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin hasta nakil olanağına kavuşamadığı için belki de hayatını kaybetmektedir" dedi.
ANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet
Ertem, Türkiye'de her yıl 5 bin 200 kök hücre nakil uygulanması
beklenirken, geçen yıl 2 bin naklin gerçekleştirildiğini
belirterek, “Bir başka deyişle ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin
hasta nakil olanağına kavuşamadığı için belki de hayatını
kaybetmektedir" dedi.
Türk Hematoloji Derneği'nce bu yıl 38'incisi düzenlenen Ulusal
Hematoloji Kongresi, Antalya'da gerçekleştirildi. Serik ilçesine
bağlı turizm beldesi Belek'te, 5 yıldızlı bir otelde 31 Ekim'de
toplanan ve bugün sona eren kongrede 'Akraba Dışı Hematopoetik Kök
Hücre Verici Sorunları Çalıştayı'nın raporu açıklandı.
Türkiye'nin kök hücre nakli faaliyetleri ile Avrupa'nın kök hücre
nakli faaliyetlerinin karşılaştırılmasını içeren raporu açıklayan
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet
Ertem, Türkiye'de, 2011 rakamlarına göre, 37 erişkin ve 17
pediatrik olmak üzere toplam 54 kök hücre nakli ünitesinin faaliyet
gösterdiğini söyledi.
KÖK HÜCRE NAKLİNDE ÇARPICI ARTIŞ
2001 yılında toplam 374 olan kök hücre nakli sayısı 5 yılda yüzde
115 artış göstererek 2006 yılında 801'e, 2011 yılında ise nakil
sayısının 2 bine ulaşıldığının belirtildiği rapora göre bu
nakillerin 400'ünü çocuk ve 1600'ü erişkin hastalar oluşturdu.
Raporda, kök hücre nakillerinin 1135'i otolog (hastanın kök
hücrelerinin kendisine verilmesi işlemi) ve geri kalan 865'i ise
allojenik (Bir başkasının kök hücrelerinin hastaya verilmesi)
nakiller olduğu belirtildi.
BEKLENTİ RAKAMLARI ÇOK YÜKSEK
Prof. Dr. Ertem, Türkiye'de her yıl 3 bin otolog kök hücre nakli
uygulanması beklendiğini ifade etti. Prof. Dr. Mehmet Ertem, “Ancak
geçen yıl ülkemizde toplam 1135 otolog kök hücre nakli uygulanmış
olması bu konuda yetersiz kalındığını göstermektedir"
dedi. Prof. Dr. Ertem, allojenik kök hücre nakli beklentisinin de 2
bin 200 olduğunu söyledi, ancak geçen yıl 865 allojenik kök hücre
nakli uygulandığını kaydetti. Bu rakamlar ışığında Türkiye'de her
yıl 5 bin 200 kök hücre nakil uygulanması beklenirken, geçen yıl 2
bin naklin gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Ertem,
"Bir başka deyişle ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin hasta
nakil olanağına kavuşamadığı için belki de hayatını
kaybetmektedir" dedi.
ALMANYA - TÜRKİYE KARŞILAŞTIRMASI
Geçen Mart ayı verileriyle 34 bin gönüllü verici ve Ankara
Üniversitesi Allojenik Kordon Kanı Bankası'nda ise sadece 187 ünite
kordon kanı bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ertem, Almanya'da ise
nüfusun 5.6'sına denk gelen 4.6 milyon gönüllü verici ve 14 bin
ünite kordon kanı bulunduğunu söyledi.
Aile dışı uygun verici bulunabilmesinin ön koşulu olan kemik iliği
ve allojenik kordon kanı bankacılığının Türkiye için çok yetersiz
olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ertem, “Bu yetersizlik nedeniyle
aile içi uygun vericisi bulunmayan bine yakın hasta için aile dışı
uygun verici bulunma şansı, neredeyse yok denilebilecek kadar
azdır" diye konuştu.
ÇOCUKLARDA KANSIZLIK
Türk Hematoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Hale Ören,
çocuklarda anemi yani kansızlığın iki temel nedeni olduğunu
söyledi. Her iki temel nedenin de önlenebilir olduğunun altını
çizen Prof. Dr. Ören, “Bu nedenler, demir eksikliği anemisi ve
Akdeniz anemisi yani talasemi hastalığı" dedi.
Türkiye'de çocuklarda demir eksikliğinin yüzde 40 dolayında
olduğunu belirten Prof. Dr. Hale Ören, “Demir eksikliğinin en
önemli nedeni süt çocuklarında ek besinlere zamanında geçilmesi ve
doğru beslenmemek. Demir eksikliği, çocuğun zekasını etkiliyor. Hem
motor hareketlerini, hem de gelişimini etkiliyor. Enfeksiyonlara
meyil yaratıyor. Bir kısır döngüye neden oluyor. Erkenden tanısının
konup tedavi edilmesi ama asıl doğru beslenme ile demir eksikliği
anemisine girmesinin engellenmesi gerekiyor" diye
konuştu.
Prof. Dr. Hale Ören, talaseminin ise iki taşıyıcının evlenmesiyle
her bir çocuk için yüzde 25 oranında görülebildiğini kaydetti.
Antalya ve bölgesinde taşıyıcılık oranın yüzde 15 olduğunu ve
Türkiye çapında bu oranında yüzde 2 olduğunu kaydeden Prof. Dr.
Ören, “Hiç de küçümsenmeyecek rakamlar bunlar. Sağlık Bakanlığı da
bu rakamlara dikkat ediyor ama her iki anemi de artış var"
dedi.
YETİŞKİNLERDE KANSIZLIK
Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Muzaffer Demir
ise yetişkinlerde anemiye bir hastalık olarak bakılmaması
gerektiğini, birçok hastalığın bileşeni gibi ele alınması
gerektiğini söyledi. Aneminin pek çok belirtilerle ortaya
çıktığının altını çizen Prof. Dr. Demir, tedavi edilmeyen aneminin
özellikle erkeklerde yayılmış bir kolon kanserine neden olacağını
söyledi.
SİGARA KAN KANSERİNE NEDEN OLUYOR
Türk Hematoloji Derneği Araştırma Sekreteri Prof. Dr. İbrahim
Haznedaroğlu, son bir yıl içerisinde sigaranın kan kanseri de
yapabildiğinin ortaya çıktığını söyledi. Kanser olan hastaların
geçmişinde yüksek oranda sigara tükettiğinin görüldüğünü belirten
Prof. Dr. Haznederoğlu, “İnsan her içtiği sigarayla kan kanserine
davetiye göndermektedir. Bu davetiyeye vücut cevap gönderir ya da
göndermez ama bir ciddi bir risktir" dedi.
Prof. Dr. Hale Ören ise Avustralya'da yapılan bir araştırmanını
sonuçlarına göre sadece annenin değil babanın da sigara
tiryakiliğinin anne kanındaki bebeği etkilediğinin ortaya çıktığını
söyledi. Prof. Dr. Ören, “Bu araştırma bir erkek günde 20'nin
üzerinde sigara tüketiyorsa çocukta akut lösemi riski arttığını
göstermiş" değerlendirmesinde bulundu.
EB(SU/AAA) (FOTOĞRAFLI)