Fotoğraflarda çıkan kırmızı göz sağlık göstergesi
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Hematoloji/ Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Demir, fotoğraf çekimi sırasında çocukların göz bebeğinin kırmızı yerine beyaz yansımalı çıkmasının hastalık belirtisi olabileceğini söyledi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Hematoloji/ Onkoloji Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Demir, fotoğraf çekimi sırasında çocukların göz
bebeğinin kırmızı yerine beyaz yansımalı çıkmasının hastalık
belirtisi olabileceğini söyledi.
Flaşlı çekilen fotoğraflarda gözlerin kırmızı veya turuncu çıkması,
çocuğun gözünde bir sorun olmadığının göstergesi fakat göz bebeği
beyaz çıkıyorsa; gözde katarakt veya tümör olabilir. Çocuk Sağlığı
ve Hastalıkları Çocuk Hematoloji/ Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet
Demir ve Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Neslihan Atsam çocukluk
çağında görülen göz hastalıklarından retinablastomun nasıl fark
edileceği ile ilgili önemli uyarılarda bulundu.
"HAYATİ RİSKİ OLAN BİR TÜMÖR ÇEŞİDİ"
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Neslihan Atsam, retinablastomun
çocukluk çağında görülen göz içi tümörlerden biri olduğunu
belirterek, "Çocuklarda göz içi tümörler içerisinde en çok
hayati anlamda da risk ortaya çıkaran bir tümör çeşidi. Çünkü gözün
içinde bulunan retina tabakası, sinir lifi tabakasından orijin alıp
başlamakla birlikte özellikle erken fark edilmezse beyine kadar
yayılım göstererek hayati anlamda risk oluşturarak maalesef
çocukları kaybetmemize sebep olan çok ciddi bir göz içi tümör.
Hastalığın görülme sıklığı oldukça nadir ama ortaya çıktığında
tümör göz içinde yerleşim gösterdiği için ve hasta da çocuk olduğu
için kendisi ifade edemeyeceği bir yaşta olduğu için fark edilmesi
oldukça zaman alabiliyor ve dolayısıyla tedavi aşamasına
gelindiğinde kaybedilmiş çok kıymetli bir zaman ortaya çıkıyor ve
metastaz riskiyle karşılaşarak da ortaya çıkabiliyor"
şeklinde konuştu.
"GÖZDE BEYAZ BİR LEKE OLARAK ÇIKMASIYLA FARK
EDİLİYOR"
Çocuklarda erken yaşta yapılacak olan göz muayenelerinin önemine
vurgu yapan Op. Dr. Atsam, "Çocuklarda 3 yaşından önce göz
muayenesinin yapılması çok yaygın olmayabiliyor. Bulgusu, fotoğraf
çekimleri sırasında göz bebeğinde kırmızı olması gereken görünümün
bir gözde beyaz bir leke şeklinde lökokori dediğimiz bir bulguyla
fark edip geliyor hastalar. Anne baba diyor ki ‘Çocuğun
fotoğraflarını çekiyoruz bir gözünde göz bebeği hep beyaz çıkıyor'
işte bu lökokorinin sebepleri içerisinde retinoblastom olabildiği
göz bebeğini beyaz gösteren birçok göz hastalığı da olabiliyor.
Mesela doğuştan katarakt olabiliyor orada da yine göz bebeği beyaz
görünebiliyor veya gelişimsel bir takım anomaliler oluyor"
ifadelerini kullandı.
"GÖZ MUAYENELERİNİN ERKEN YAŞTAN BAŞLAYARAK PERİYODİK
OLARAK YAPILMASI GEREKİYOR"
Erken yaşta periyodik olarak yapılan göz muayenelerinin önemine
dikkat çeken Op. Dr. Atsam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bizim burada retinablastom veya çocuklarda göz
hastalıkları açısından en çok vurgulamak istediğimiz şey periyodik
olarak erken yaşta başlayan göz muayenelerinin hiçbir şikayeti
olmasa bile yapılması. Doğuştan yapısal ve bu tip göz tümörü gibi
çok ciddi konulara ulaşabilecek hastalıkların erken yakalanması
çocuğun ileriki dönemde görme fonksiyonunu kazanması için çok
önemli çünkü doğuştan bir katarakt eğer atlanırsa 3 yaşından sonra,
daha ileri yaşta katarakt ameliyatı yapılsa bile o gözde istenilen
görsel sonuca ulaşamıyorsunuz. Bunun gibi retinablastomun da hayati
tehlikesi olması bakımından periyodik muayenelerde fark edilmesinin
önemi daha da artıyor çünkü göz içinde lökalize yakalanabilirse en
azından çocuğun görsel kazanımında tereddütte kalınsa bile hayati
yönden çok ciddi bir kazanım elde edilmiş oluyor."
"ÖNEMLİ BİR KISMI 3 YAŞ ALTINDA TANI
ALMAKTADIR"
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk Hematoloji/ Onkoloji Uzmanı
Doç. Dr. Ahmet Demir ise, sağlam çocuk takibinde çocukların
özellikle göz muayenesinin çok önemli olduğunu kaydederek,
"Bazı doğumsal anomalilerin görme kusurları olabilir,
retinal hastalıklar olabilir ya da göz kaslarıyla ilgili sorunlar
olabilir bunların hepsini sağlam çocuk takibinde muayenelerimizde
anlamamız mümkündür. Diğer önemli bir nokta birinci ayda bir de 18.
ve 21. aylarda çocukların hiçbir şeyi olmasa bile bir göz hekimi
tarafından göz diplerine bakılması da ayrıca doğumsal anomaliler ve
bazı hastalıkların erken tespiti açısından çok önemlidir. Özellikle
onkolojik göz hastalıkları açısından bakıldığı zaman retinoblastom
en sık görülen göz tümörüdür. Burada gerçekten de önemli bir kısmı
3 yaş altında tanı almaktadır fakat burada eğer çok uyanık
olunmazsa, bulgulara çok dikkat edilmezse geç tanı konulmaktadır.
Retinablastom dediğimiz göz tümörleri çocuklarda en sık görülen göz
tümörü. Buradaki en önemli belirti; gözlerde kayma (şaşılık), bu
şaşılık dediğiniz şey aslında çok basit bir bulgu olmakla beraber
bazen bir göz tümörünün de belirtisi olabilir. İkinci önemli bulgu
da lökokori, beyaz göz, kedi gözü görüntüsüdür, bu bizim için çok
önemlidir. Eskiden biz, gözde bir beyazlık görüldüğü zaman ‘bu bir
göz tümörü olabilir' deriz şimdi burada başka birçok hastalık
olabilir, bu göz hekimlerinin alanıdır ama bir de retinablastom
dediğimiz yine göz hekimlerinin tanı koyduğu, beraber tedavisini
yürüttüğümüz bir hastalık grubu var ki bu çok önemlidir"
diye konuştu.
"FOTOĞRAF ÇEKTİĞİNİZ ZAMAN EĞER ÇOCUĞUNUZUN BİR GÖZÜ BEYAZ
GÖRÜNÜYORSA RETİNABLASTOM OLABİLİR"
Fotoğraf çekme teknolojisinin çok geliştiğini hatırlatan Doç. Dr.
Demir, "Bununla birlikte artık fotoğraflarda, fotoğraf
çekiminde kırmızı gözü yok etme uygulaması da var. Fotoğraf
çektiğiniz zaman eğer çocuğunuzun bir gözü beyaz ya da beyazın
tonlarında görünüyorsa bu direk retinablastom değil diğer retinal
hastalıklar olabilir ama bu bir retinablastom da olabilir diye
derhal göz hekimine başvurulması gerekir. Onlar da böyle bir
hastalık olduğunu düşünürlerse bizimle birlikte entegre bir şekilde
bu hastalığın tedavisini ediyoruz. Retinablastom hastalığının
evreleri var, evre 1'den evre 5'e kadar. Erken evrede yakaladığınız
zaman siz direkt olarak hem gözü hem de çocuğun hayatını
kurtarıyorsunuz ama ileri evrede tanı koyduğunuz zaman çocuğun göz
küresini almak, çıkarmak zorunda kalabilirsiniz. Kemik iliğine,
kemiğine ya da başka organlara yayıldığı zaman da bu sefer de çok
yoğun bir tedavi gerekir ki bunlardan biri de bazen seçilmiş
vakalarda kemik iliği nakli olabilir. O zaman nakile kadar giden
yoğun bir tedavi süreci ortaya çıkıyor. Çok basit bir bulguyla siz
eğer hastalığa erken tanı koyarsanız çok basit şekilde lokal, lazer
ya da kriyo, çeşitli lokal tedavilerle, göz hekimlerinin uyguladığı
lokal tedavilerle tedavi etmeniz mümkünken geç tanı koyduğumuzda
kemoterapiler, radyoterapiler gerekirse nakiller veya hastalığın
tekrarlaması bazılarının göz kaybına ya da hayatına mal olabilecek
uzun, meşakkatli tedavi süreçlerinin ortaya çıkmasına yol
açıyor" açıklamalarında bulundu.
"EĞER HASTALIK İLERİ EVREDE GELMİŞSE TEMEL HEDEFİMİZ
ÇOCUĞUN HAYATINI KURTARMAKTIR"
"Lütfen çocuğunuzun karanlık ortamda ve yansıyan ışık
olduğunda gözünde beyaz bir parlaklık görüyorsanız, çocuğunuzun
fotoğrafını çektiğinizde bir gözünde kedi gözü gibi beyaz bir
parlaklık görüyorsanız derhal çocuk hekiminize, göz doktoruna veya
bir çocuk onkoloğuna başvurunuz" diyen Doç. Dr. Demir, şu
bilgileri aktardı:
"Bu hastalığın çift taraflı olan ailevi olanları var bir de
tek gözde olan sonradan ortaya çıkan formları var. Doğuştan da
olabilen var, daha sonra da ortaya çıkabilenler var ama burada en
önemli nokta o beyazlık olduğunda hekime başvurmak. Burada aileye
düşen şey net, böyle bir görüntü olduğunda acil, zaman kaybetmeden,
yorum yapmadan hekime başvurması, ondan sonra biz zaten gerekeni
yapıyoruz. Retinablastomlarda bir gende bir mutasyon oluyor daha
sonra da bir gende ikinci bir mutasyon olduğunda kaçınılmaz bir
şekilde retinablastom ortaya çıkıyor. Bunların çoğunluğu da çift
taraflı ailevi retinablastomlardır. Biz zaten, çift taraflı
retinablastomu çocuğu olan bir aileye ikinci bir çocuk yapmak
isterlerse risk nedir? Ne kadardır? Onun bilgisini paylaşıyoruz ona
göre çocuk sahibi olup olmama kararını kendilerine bırakıyoruz.
Erken evrede tanı konulduğu zaman lazer teknolojisi ya da dondurma
teknolojilerine bağlı göz hekimlerimizin uyguladığı lokal tedaviler
var. Bazen ilaçların damardan uygulanması da söz konusu olabiliyor.
Bu tamamen çocuk onkolojisi uzmanı ve bu alanda tecrübeli bir göz
hekimiyle birlikte yürütülen bir tedavi sürecidir. Bir de
kemoterapi uyguluyoruz, sistemik damardan ilaç kemoterapisi
uyguluyoruz ve gerçekten de kemoterapiye çok duyarlı bir
hastalıktır ve ne kadar erken dönemde yakalarsanız gözü koruma
şansınız ve çocuğun hayatını kurtarma şansı da o kadar artıyor.
Bu hastalıkta olaya iki açıdan bakıyoruz birincisi görmenin ve
gözün korunması, iki çocuğun hayatının korunması. Eğer hastalık
ileri evrede gelmişse bizim burada temel hedefimiz gözle çok
ilgilenmek değildir, burada çocuğun hayatını kurtarmaktır. Burada
biz evreye göre kemoterapi, duruma göre radyoterapi, bazen gözün
tamamen çıkarılması ya da ekzenterasyon, bazen gözünün eşlik eden
dokularıyla beraber çıkarılması gerekebilir ama burada toplumumuz
açısından en önemli nokta şaşılık, gözde beyazlık, parlaklık ve
kedi gözü görüntüsünün olması durumunda derhal hekime başvurulması.
Gerçekten bu fotoğraf çekme teknolojisi iyi bir şey, çünkü biz
eskiden bu muayeneyi çocuğa karanlıkta ışık tutarak lökokoriye
bakıyorduk ama şimdi fotoğraf çekiminde zaten flaşlar alıyor. O
testi yapar gibi adeta renklendirme farkını görünce de şüphelenip
hekime başvurmanız lazım. Bu bizim için çok önemli."
(Goncagül Özcan - Fatih Erdoğan / İHA)