FETÖ'den yargılanan avukatlar: "Gülen'in Allah belasını versin"
Samsun'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün avukat yapılanmasıyla ilgili 12'si tutuklu 26 sanıklı davaya başlandı.
Samsun'da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında örgütün avukat
yapılanmasıyla ilgili 12'si tutuklu 26 sanıklı davaya başlandı.
Samsun'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması
(FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında "FETÖ
örgütünün yöneticisi olmak, silahlı terör örgütüne üye olmak, terör
örgütüne finans sağlamak ve örgütün gizli haberleşme programı
ByLock'u kullanmak" suçlarından 12.5 yıldan 25 yıla kadar
hapis cezası istenen 23'ü avukat, 1'i emekli öğretmen, 1'i psikolog
ve 1'i de avukat katibi toplam 26 kişinin yargılanmasına başlandı.
Samsun 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşması
sanık sayısı fazla olduğu için adliyenin konferans salonunda
yapıldı. Davanın ilk duruşmasında tutuklu bulunan avukatlardan
F.C.Ş., S.Ş., K.Y., Ö.M.E., M.K.A., M.S.Ö., Y.Z., M.Y., Z.A., S.K.
M.A. ve avukat katibi R.B. ile tutuksuz olan Ü.Ö., Y.Ş., S.B.,
T.K., F.G., R.K., N.Y., G.S., E.K., H.T., B.K., F.Ş. ile emekli
öğretmen Y.Ş. ve psikolog E.Ç. hakim karşısına çıktı.
FETÖ'nün avukat yapılanmasının yöneticisi olduğu iddiasıyla tutuklu
olarak yargılanan avukat F.C.Ş, hakkındaki suçlamaları kabul
etmeyerek, "FETÖ/PDY ayrı ayrı analiz edilmesi lazım. FETÖ
örgütünü bilmiyoruz. Türkiye'de bir Fetullah Gülen gerçeği var.
Fetullah Gülen okullar açmış, yurtlar açmış, insanlara yapmış
olduğu bir faaliyet var. Gazetelerde sürmanşetlerde haberlerim
çıkıyor. 'Örgütün 800 milyon lira parası ele geçti' diye. 'Lüks evi
var' diye. Ne böyle bir para var ne de lüks ev ve arabam. Beni bu
işin içine çekmeye çalışıyorlar. FETÖ/PDY'nin yöneticisi de
değilim. Ben silahlı terör örgütüne üye ve yönetici de değilim.
Dosya kapsamında hiçbir şey yok. Bank Asya'da param olduğu iddiası
ise bu paranın bir lirası benim kendi hesabım değil. İş yerimde
maaş ödeme hesabı ve başka müşterilerin hesapları. Başka bankalarda
da hesabım var. Neden Amerika'ya gittiğim sorgulanıyor. Oğlum
Amerika'da okuyor ve onun okul ve öğrenci işleri için gidip geldim.
Tahkim Derneği ve KASİAD üyeliğim ile ilgili de birçok derneğe
üyeliğim var. Çalışanlarımdan FETÖ için burs ve yardım parası
istemedim. FETÖ/PDY'nin avukatlar Karadeniz sorumluğunu de hiç
yapmadım. 15 Temmuz'da her kim darbe girişiminde bulunmuş ise Allah
belasını versin. Fetullah Gülen de bu işin içindeyse Allah onun da
belasını versin. ByLock da kullanmadım. Suçsuzum"
dedi.
Avukat S.Ş. ise, "Pişmanlık hükümleri için dilekçe verdim.
Bu yapının insanları kandırdığını düşünüyorum. Bu düşüncemi sosyal
paylaşım sitelerinde de paylaştım. ByLock ile ilgili birçok bilgiyi
de sundum. Allah rızası için hizmet eden kuruluş olarak görüyordum.
Savcılığın bulamayacağı bilgileri verdim. S.C. avukatların
sorumlusu olduğu bir kişi. S.C. benim telefonuma bir şeyler
yükledi. ByLock diye adlandırılan bu sistem FETÖ'nün pisliklerini
aklamak için kullanıyordu. Bize örgütü aklayan gazete yazıları
gönderiyorlardı" diye konuştu.
Avukat K.Y. ise, "Ben aklını kiraya veren biri değilim. Bu
yapı gerçekten ülkeye zarar verecek, dünyaya zarar verecek hale
geldi. Dilekçede bildirdiğim kişilerin araştırılması,
soruşturulması gerekiyor. Bu yapıya yurt içinde ve dışında eğitim
verdiği için ilgi duydum. Ben bu yapının tehlikeli bir yapı
olduğunu söylediğim yığınla tanık getirebilirim. KHK ile
kapatılmadan önce çocuğumu Feza Okullarından alıp başka okula
verdim. Darbe gecesi birçok siyasinin cesaret edemediği sosyal
paylaşım sitesinde paylaşımlar yaptım. 15 Temmuz şehitleri için
bağış kampanyasına katıldım. FETÖ'nün ülke için ne kadar tepkileri
olduğuna dair Hüseyin Gülerce dahil gazetecilere mektup gönderdim.
2,5 yıldır bu oluşumun sohbetlerine katılmadım" şeklinde
konuştu.
Psikolog E.Ç., "Ben bu yapının içine dini inançlardan
dolayı girdim. Dini cemaat diye sohbetlere devam ettim. Poliste
doğruları söylemedim ancak savcıya doğruları anlattım. İbadet diye
Allah, Kur'an diye inandım. Böyle bir yapı olmadığını sonradan
anladım" ifadelerini kullandı.
Diğer sanıklar da suçlamaları kabul etmeyerek kendilerini
savundular. Sanıkların ifade vermelerinin ardından avukatları da
müvekkillerinin mağdur olduklarını ve tutuklu bulunanların
tahliyelerini talep ettiler. Saat 09.45'te başlayan duruşma, öğlen
40 dakika verilen aradan sonra saat 20.00'ye kadar devam etti.
Mahkeme heyeti, avukatlar S.Ş., K.Y., M.S.Ö., M.Y., M.A. ve
Z.A.'nın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerine karar verdi.
Avukatlar S.Ş., K.Y. ve M.S.Ö.'nün ise Etkin Pişmanlık Yasası
kapsamında tahliye oldukları öğrenildi. Duruşma ileri bir tarihe
ertelendi.
(Muammer Ay /İHA)