FETÖ davasında "Kemal Sunal filmi" damga vurdu
Isparta'da FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Eğirdir'deki 700 Harbiyeli'nin Ankara'ya götürülme girişimi davasına tanık beyanları ve mahkeme başkanının ifadeleri damga vurdu.
Isparta'da FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi
Eğirdir'deki 700 Harbiyeli'nin Ankara'ya götürülme girişimi
davasına tanık beyanları ve mahkeme başkanının ifadeleri damga
vurdu.
FETÖ davası tanığı uzman çavuşun "Darbe girişimi akşamı
Kemal Sunal filmi izliyorduk" sözleri üzerine mahkeme
başkanı, "Memlekette savaş çıkmış, siz film
izliyorsunuz" dedi. Tanık da, "Hiçbir şeyden
haberimiz yoktu, bilmiyorduk, soracağımız kimse de yoktu"
yanıtını verdi.
Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki hain ve kanlı
darbe girişimi sırasında Isparta'daki tugaydan çıkacak olan
araçlarla Eğirdir Dağ Komando Okulunda eğitim gören 700
Harbiyeli'yi Ankara'ya sevk edecekleri iddiasıyla 2. Ağır Ceza
Mahkemesinde yargılanan 9'u tutuklu 21 sanıklı davanın görülmesine
devam edildi. Aralarında eski Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve
Tatbikat Merkezi Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ile eski
Erkan Başkanı Orhan Yılmaz'ın da tutuklu sanık olarak bulunduğu
dava, güvenlik gerekçesiyle Isparta Adliyesi Konferans Salonu'nda
görüldü. Duruşma salonuna gelen sanık yakınları, polis ekipleri
tarafından kapı girişinde arandıktan sonra içeri alındı. Duruşmaya
eski Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanı
Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ile Merih Özşahin, Ses ve Görüntü
Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuklu sanıklar
İlhan Çağrı Kayaoğlu, Ahmet Nazif Şahinoğlu, Nurhan Baran, Ahmet
Yıldırım, Orhan Yılmaz, Cumhur Keyik, Hüseyin Seçkin Eraslan ile
tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları da salonda hazır bulundu.
TANIK UZMAN ÇAVUŞ O GECEYİ ANLATTI
15 Temmuz hain ve kanlı darbe girişimi gecesinde nöbetçi olan ve
araç bakımlarından sorumlu olduğu belirtilen tanık Uzman Çavuş
Muhammed Özkan, yöneltilen soru üzerine yemin ederek yaşadıklarını
anlattı. Cuma akşamı olması sebebiyle o gece 21.30 sıralarında
içtima alındığını kaydeden Özkan, 15 -20 dakika kadar askere marş
ve koşu eğitimi yaptırdıklarını beyan etti. O eğitimin dönemin
Komutanı Sanık Cumhur Keyik tarafından daha önce askerin düzgün
yürümesi için verilen bir talimat olduğunu aktaran tanık Özkan,
eğitimde herhangi bir teçhizat bulunmadığını kaydetti.
MAHKEME BAŞKANINDAN TANIK UZMAN ÇAVUŞA "KEMAL SUNAL
FİLMİ" ÇIKIŞI
Tanık Özkan, içtima alındıktan sonra 22.15 sıralarında görevli
bulunduğu kademeye gittiklerini ve o sıralarda kendilerinin de daha
önceden açık olan televizyonda bir Kemal Sunal filmi izlediklerini
ifade etti. Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı'nın televizyonun
kim tarafından açıldığı sorusu üzerine Özkan, "Televizyonu
bir asker açmış, biz gittiğimizde açıktı. Kemal Sunal filmi
izliyorduk" diye yanıt verdi. Bunun üzerine Mahkeme
Başkanı Yazıcı, "Yahu, memlekette savaş çıkmış, siz Kemal
Sunal filmi izliyorduk diyorsunuz" şeklinde çıkışınca
tanık Özkan, "Hiçbir şeyden haberimiz yoktu, bilmiyorduk,
soracağımız kimse de yoktu" cevabını verdi.
"ANONSU MESAİ ARKADAŞIMIN TELSİZİNDEN DUYDUM"
Özkan, o sıralarda görevli mesai arkadaşlarından Adem Bozdoğan'ın
telsizinden sanık Nurhan Baran olduğunu öğrendiği günün nöbetçi
amiri tarafından ‘ulaştırma şoförlerinin garaja toplanması' yönünde
bir anons geçildiğini belirtti. Mahkeme Başkanı Yazıcı'nın
"O saatte araç istemeleri normal mi, her zaman oluyor mu,
olanları fark etmediniz mi?" şeklindeki sorusu üzerine
Özkan, kendilerine araçlarla rütbeli askerlerin getirileceğini
söylendiğini, başka bir şey bilmediğini ifade etti.
"DARBEYİ EVDEYKEN KIZIMDAN ÖĞRENDİM, GÖREVE GİTTİĞİMDE
HERHANGİ BİR EMİR GELMEYİNCE TELEVİZYONDA HABERLERİ
İZLEDİK"
Daha sonra dinlenen tanıklardan Bakım Teknik Astsubay Ahmet Başcan
da, o gece evinde istirahat halinde olduğunu, önce kendilerinin
gelen telefonla mesaiye çağrıldığını, ardından servislerin
gelişinin iptal olduğunun bildirilmesi üzerine aynı lojmanda
kaldığı başka bir mesai arkadaşının özel aracıyla tugaya
gittiklerini anlattı. Başcan, "Evde televizyon izleyen
kızım, ‘Baba askerler köprüye gitmiş' dedi. Ben de olabilir,
terörist veya başka bir durum vardır, olabilir dedim. Sonra TRT'yi
açtık ve orada darbe olduğunu öğrendik. Daha sonra aynı lojmandaki
başka bir arkadaşımın özel aracıyla görev yerimize gittik. Sonra
herhangi bir emir gelmedi. Biz de gelişmeleri takip etmek için
sabaha kadar televizyon izledik" beyanında bulundu.
Mahkeme Başkanı Yazıcı'nın "Darbe olurken televizyon mu
izliyordunuz?" sorusuna Başcan, "Yaşım ve görev
sürem bakımından nöbet hizmetlerinden muafım. Görev verilmedi, biz
de arkadaşlarla birlikte gelişmeleri takip etmek için televizyonda
haberleri izledik" cevabını verdi.
"HAKKIMDA DARBE SÖYLEMİ DUYDUNUZ MU?"
Tanık Başcan, ayrıca dönemin komutanlarından olan Sanık Cumhur
Keyik'in "Benim hakkımda o gece veya daha önce herhangi bir
darbe söylemi duydunuz mu?" sorusuna da
"Hayır" yanıtını verdi. Başcan, o dönem kendisine
bağlı olarak çalışan sanıklardan Adem Bozdoğan'ın "Vatan
sevgimden şüpheniz oldu mu?" sorusuna ise "Hayır,
asla olmadı" şeklinde karşılık verdi.
Duruşmaya sanık avukatlarının esasa ilişkin savunmaları dinlenerek
devam edildi. Mahkeme heyeti, daha sonra duruşmaya yarına kadar ara
verdi.
(Feti Kılıç /İHA)