Felaketin boyutu gün ağarınca ortaya çıktı
Antalya'nın Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde dün akşam meydana gelen hortumların verdiği zarar gündüz ortaya çıktı. Sabah erkenden seralarına giden çiftçiler, gördükleri manzara karşısında gözyaşlarına boğuldu.
Antalya'nın Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde dün akşam
meydana gelen hortumların verdiği zarar gündüz ortaya çıktı. Sabah
erkenden seralarına giden çiftçiler, gördükleri manzara karşısında
gözyaşlarına boğuldu.
Antalya'nın 3 ilçesini dün 21.30 ile 22.00 saatleri arasında aynı
saatte hortum vurdu. Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde çıkan
hortumda, yüzlerce naylon ve cam sera yerle bir oldu, evler,
ağaçlar ve elektrik direkleri zarar gördü. Gece boyunca karanlığa
gömülen 3 ilçede, toplam 31 kişi yaralandı. Yaralıların çoğunun
ayakta tedavi edildiği öğrenilirken, bazı yaralıların ise
tedavisine hastanede devam edildiği bildirildi.
Sabahın ilk ışıklarını bekleyen çiftçiler ise, günün ağarmasıyla
birlikte soluğu seralarının yanında aldı. Seralarının yerle bir
olduğunu gören çiftçiler gözyaşlarını tutamazken, felaketin boyutu
ise çekilen görüntülere yansıdı. Seraların içerisinde çiftçilerin
kullandığı römorklar ve eşyalarının yer aldığı görülürken, bir
seranın içerisinde hortuma kapılıp gelen ve yine içerisinde
tavukların da bulunduğu kümes dikkat çekti. Tavukların kümesten
çıkamadığı gözlendi.
"DÜNYAMIZ GÖÇTÜ SANDIM"
5 dönüm arazisinin zarar gördüğünü belirten Halil Altan,
"Hortum iki yerden çıktı, biz çaresiz bir şekilde izlemek
zorunda kaldık. Allah beterinden korusun, önce Allah'tan, sonra
yetkililerden yardım bekliyoruz" diye konuşurken, sabah
serasının yok olduğunu gören Teslime Tunç, 10 dönüm zararı olduğunu
belirterek, "Hiçbir tutanağımız yok. Hayatımız buna,
yememiz, hastalığımız her şeyimiz bu işlere bağlı. Söyleyecek bir
sözüm yok. Dünyamız göçtü sandım. Yarım saat boyunca nereden
geldiğini bilemedim. Mavikent bitmiştir, her tarafta var diyorlar.
Çok zor" dedi.
"AĞLAMAK, İSYAN ETMEK İSTEMİYORUM AMA"
Sabah hortumun verdiği zararı görünce gözyaşlarına boğulduğunu
ifade eden Suna Erdaş ise "Akşam hasta ziyaretine
gitmiştik, geldiğimizde her yer mahşer yeri gibi olmuş. Evin içinde
çocukların eşyalarını alıp balkona atmış. Bir alev topu gezdi
diyorlar. Sabah görünce durumu daha kötü oldum. Yapacak bir şey
yok, Allah'tan geldi. Hep buna güveniyoruz, bunu bekliyoruz. Akşam
tuttum kendimi ağlamadım, sabah dayanamadım. Ağlamak istemiyorum,
isyan etmek istemiyorum ama çok şükür canımız sağ"
ifadelerini kaydetti.
( Suat Metin - Harun Erdoğdu/İHA)